Golf GTI Türkiye’de

Otopress

Efsane otomobil Golf GTI nam-ı diğer kırmızı çizgili GOLF için ilk etapta 5 bin adetlik bir üretim planlandı, ancak bunun mütevazi bir planlama olduğu kısa sürede ortaya çıktı. Model kısa sürede bir ikon haline geldi. Sonuçta, toplam 461 bin 690 adetlik Golf GTI Mk1, üretim hatlarından çıktı. İlk Golf GTI geride bıraktığı yıllar içinde zamansız bir klasik haline geldi. Ve bugün, 2,4 milyondan fazla üretilerek dünyanın en başarılı kompakt spor otomobili konumuna ulaştı.

İşte bu ikonik modelin sekizinci nesli Türkiye’de 2.545.000 TL’den başlayan liste fiyatıyla satışa sunuldu. Yeni Golf GTI, doğrudan enjeksiyonlu 245 PS güç ve 370 Nm tork üreten turbo şarjlı (TSI) motorla donatılmış. Ultra hızlı değiştirme özelliğine sahip 7 vitesli, çift kavramalı şanzıman (DSG) standart olarak sunuluyor. Elektronik olarak sınırlanan maksimum hız ise 250 km/s.

Yeni elektro-hidrolik diferansiyel kilidi virajın dış tarafında bulunan tekerleğe aktarılan gücü arttırarak önden kopma (understeering) limitini üst seviyelere çıkarıyor. Böylece araç, virajları yüksek hızlarda bile son derece doğal bir şekilde geride bırakıyor ve virajlardan herhangi bir çekiş kaybı yaşamadan çıkıyor.

Önceki modellere göre yeni Golf GTI, daha alçak, daha uzun ve daha dinamik. Tasarımcılar her bir gövde parçasını sıfırdan tasarlamış ve aracın rüzgar tünelindeki özelliklerini iyileştirmek için aerodinamik uzmanları ile birlikte çalışmışlar. Temel modelin sürtünme katsayısı (Cd) 0,3’ten 0,275’e düşürülmüş. Aerodinamik tasarım, GTI özelinde birkaç bireysel önlem sayesinde daha da iyileştirilmiş. Bunlara, sürtünme açısından optimize edilmiş dış aynalar, aerodinamik köşeler, özel GTI tavan spoyleri ve davlumbaz tasarımı dahil.

Radyatör ızgarasındaki kırmızı şerit, bir GTI’ın olmazsa olmazı. Bu şerit, radyatör ızgarasının tamamen çevrelendiği birinci GTI nesline dayanıyor. Bugün bu kırmızı şerit, radyatör ızgarasının üst tarafından başlayarak aracın ön kısmında sağ ve sol ön çamurluklara kadar uzanıyor. Kırmızı GTI çizgisi, ilk kez LED ışık şeridi ile birlikte geliyor. Bu LED ışık şeridi, standart olarak sunulan IQ.Light LED Matrix farların dış kısmından radyatör ızgarasının ortasında bulunan Volkswagen amblemine kadar uzanıyor. Bu, Golf GTI’a yeni ve benzersiz bir ışık imzası kazandırıyor.

Ön panelin alt kısmı petek şeklindeki tipik siyah hava girişli GTI’a özgü tasarıma sahip. Beşli şekilde gruplanmış bal peteği biçimli LED sis farları opsiyonel olarak sunuluyor. GTI’ın diğer dış tasarım özellikleri ön hava kanalları, yan marşpiyeller ve arka difüzör çerçevesi olarak özetlenebilir. Standart olarak sunulan 18 inç “Richmond” alüminyum alaşım jantlar da Golf GTI için özel olarak tasarlanmış. Arka difüzörün sol ve sağ tarafında bulunan egzoz çıkışları; ön çamurluklar, bagaj kapağı ve radyatör ızgarası üzerinde bulunan krom/kırmızı GTI amblemleri de Golf GTI’ya özgü özellikler arasında.

Jeep® Tutkunları, Rubicon Parkurunda

Otopress

Jeep® markası ile her sene markanın tutkunlarını off-road macerasında buluşturan etkinlik “Jeep Jamboree”, dünyanın en zorlu off-road parkurlarından biri olarak gösterilen; Rubicon Parkuru’nun 70. Yıldönümünü kutluyor.

Dünyaca ünlü bir 4×4 oyun alanı olan, Kuzey Kaliforniya’da Sierra Nevada Dağları’ndaki Tahoe Gölü yakınlarındaki

Rubicon Parkuru yaklaşık 35 kilometre uzunluğunda ve dünya üzerindeki en zorlu off-road arazilerinden biri olarak kabul ediliyor.

Jeep Jamboree ise parkur sürüşlerinde arazinin 28 kilometrelik en zorlu bölümünü kapsıyor. Parkurdaki yükseklikler yaklaşık 1.646 metre ile 2.134 metrenin üzerinde değişkenlik gösteriyor ve Rubicon,

ABD’nin en önde gelen arazi aracı rotası olarak tanınıyor.

Jeep® markası ve Jeep Jamboree 70 yıllık ekstrem off-road macerasını kutluyor. Dünyanın en zorlu off-road parkurlarından biri olarak bilinen ve Kuzey Kaliforniya’da Sierra Nevada Dağları’ndaki Tahoe Gölü yakınlarında yer alan Rubicon Parkuru, 1953 yılından bu yana Jeep tutkunlarından oluşan topluluklar için 4×4 off-road macerasının yaşam tarzı sembolü olmayı sürdürüyor.

Bu yaz toplamda 125 Jeep Wrangler ve Gladiator kullanan 450 Jeep tutkunu, aileleri ve arkadaşlarıyla birlikte Rubicon Parkuru’nun 70. yıldönümünü özel bir etkinlikle kutlayarak, hayallerindeki off-road macerasını deneyimlediler. Sürüş boyunca Jeep’lerin imkansızın üstesinden gelebileceğini, engebeli araziyi aşıp onları yeniden evlerine ulaştırabileceğini kanıtladılar.

Dünyaca ünlü bir 4×4 oyun alanı olan Rubicon Parkuru yaklaşık 35 kilometre uzunluğunda ve dünya üzerindeki en zorlu off-road arazilerinden biri olarak kabul ediliyor. Tüm Jeep Trail Rated 4×4 araçları bu arazinin üstesinden gelmek üzere tasarlanıyor ve üretiliyor. Jeep Jamboree ise parkur sürüşlerinde arazinin 28 kilometrelik en zorlu bölümünü kapsıyor. Parkurdaki yükseklikler yaklaşık 1.646 metre ila 2.134 metrenin üzerinde değişkenlik gösteriyor. Bugün Rubicon ABD’nin en önde gelen arazi aracı rotası olarak tanınıyor.

Jeep mühendisleri, Wrangler da dahil olmak üzere en yetenekli SUV’ları geliştirmek ve test etmek için uzun süredir Rubicon Parkuru’nu kullanıyor. Wrangler Rubicon, arazi sürüşünü bir üst seviyeye taşımak için Dana 44 akslar, ön ve arka kilitleyiciler, ayırıcı salınım çubuğu, kaya rayları, büyük boy 31 inç çamur arazi lastikleri ve tekerlek işaret fişekleri dahil olmak üzere, o yıllarda duyulmamış ve hiçbir üretim Jeep SUV’da bulunmayan seçeneklerle donatılıyor.

Jeep Wrangler Rubicon, markanın Rubicon Trail gibi ikonik off-road lokasyonlarından kazanılan deneyim ve sadık Jeep sürücülerinden alınan geri bildirimlerle hem Jeep’i hem de ürün gamını ileriye taşıyan bir konsept kanıtı olmaya devam ediyor.

Jeep Jamboree Hakkında:

Jeep Jamboree’ler Jeep tutkunlarını 4×4’lerini buluşturan hafta sonu off-road macerası etkinlikleridir. Bu off-road gezileri, 4×4 öncüsü Mark A. Smith’in ilk Jeep Jamboree’yi düzenlediği ve eski Rubicon Parkuru üzerinden Sierra Nevada Dağları’nı aştığı 1953 yılına kadar uzanan köklü bir geleneğe sahiptir. 1954 yılında, o zamanlar Jeep araçlarının üreticisi olan Willys Motors da maceraya dahil oldu ve Jeep Jamboree’ler o zamandan beri bir off-road geleneği haline geldi. Jeep Jamboree her yıl 40’tan fazla etkinlik düzenliyor.

Jeep® Markası

80 yılı aşan efsanevi bir miras üzerine inşa edilen, özgürlük, tutku ve macera sunan özgün ve ikonik SUV markası Jeep®, sıra dışı yolculuklar arayanlar içinefsanevi arazi kabiliyeti, rafine iç mekan, yüksek teknoloji özelliklerini tek potada birleştiriyor. Jeep markası, kullanıcılarının her yolculuğun güvenle üstesinden gelmeleri için emniyet ve güvenlik duygusu sağlamaya devam eden geniş bir ürün gamı sunarak, onları hayatı dolu dolu yaşamaya davet ediyor. Markanın Sıfır Emisyon Özgürlüğü ve 4×4 kabiliyeti birleştirilerek 4xe’yi yeni 4×4’e dönüştüren küresel bir elektrifikasyon girişimiyle Jeep ürün gamında yer alan tüm modellerin 2025 yılına kadar elektrikli versiyonlarının da dünya pazarlarına sunulması hedefleniyor.

İtalya’da F1 Dünya Rekoru Geldi

Otopress

Formula 1 Dünya Şampiyonası’nda 15. yarışı İtalya’da düzenlendi. 5,7 kilometrelik pistte gerçekleşen yarışta bitiş çizgisini ilk geçen isim Red Bull’un Hollandalı pilotu Max Verstappen oldu.

Verstappen, 10. kez arka arkaya kazanan ilk pilot olma unvanını elde ederek rekor kırdı.

Yarışa ilk sıradan başlayan Carlos Sainz üçüncü bitirirken, Ferrari pilotu Charles Leclerc dördüncü olup podyumun dışında kaldı.

Red Bull’da Sergio Perez ise yarışın son bölümünde yaptığı ataklarla yarışı ikinci sırada tamamladı.

Mercedes’ten George Russel beşinci, Lewis Hamilton ise altıncı olarak tamamladı. Yarışın birinci bitiren Max Verstappen, üst üste 10. kez yarış kazanmayı başardı. Böylelikle Hollandalı geçtiğimiz hafta Hollanda’da egale ettiği rekoru İtalya’da kırmış oldu.

İtalya Grand Prix’sine ikinci sıradan başlayan Verstappen, yarışın ilk 14 turunda Carlos Sainz’ı zorladı. Hollandalı pilot 15. turda ikinci virajın ardından liderliği aldı. Yarışın 42. turunda Mercedes pilotu Lewis Hamilton ve McLaren pilotu Oscar Piastri temas etti.

İki araçta da yaşanan temasın ardından büyük bir hasar almazken Lewis Hamilton’a kazaya sebep olduğu için 5 saniye ceza verildi.

EK MTV’yi Kim Öder?

Otopress

Düzenlemenin yayımlandığı tarihte kayıt ve tescilli bulunan otomobil, otobüs, kamyon, kamyonet, uçak ve helikopterler dahil tüm taşıtlar ile 31 Aralık 2023 tarihine kadar kayıt ve tescil edilecek olan tüm taşıtlar, ek MTV kapsamında olacak. Ek MTV, 2023 yılı için tahakkuk ettirilen MTV tutarı kadar uygulanacak. Bu ilave vergi, 2023’e mahsus olacak ve bir defa alınacak.

ALAN MI ÖDEYECEK SATAN MI?

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan taslağa göre, araç alım – satımında ek vergi sorumluluğu, kanunun yürürlük tarihine göre belirleniyor. Kanunun yürürlüğe girdiği 15 Temmuz’dan önce yapılan devir işlemleri için aracı alan, sonrasında yapılan satışlar için aracı satan sorumlu olacak.

Taslak metinde verilen örnekte, 15 Mayıs 2023’te yani kanun çıkmadan aracını devreden otomobil sahibi değil, aracı alan kişi ek vergiden sorumlu olacak. Yine 21 Ağustos 2023’te yani kanun çıktıktan sonra aracını satan bir kişi ek vergiyi kendisi ödeyecek.

İKİNCİ 6 AYDA ALAN YARIM MI ÖDEYECEK?

Kanunun yayımı itibarıyla MTV mükellefi olan kişilere, 2023 için tahakkuk ettirilen MTV’nin tamamı kadar ek vergi tahakkuk ettirilecek. Ek MTV’nin taksiti kanunun yayımlandığı ayı izleyen ayın yani ağustos sonuna kadar, ikinci taksiti ise kasım sonuna kadar ödenecek.

2023’ün ikinci yarısı ilk defa tescil edilen sıfır kilometre aracın ek MTV’si ise 6 aylık dönemden yarım hesaplanacak ve peşin ödenecek. Yani, Eylül 2023’te ilk defa kayıt ve tescil edilmiş otomobil için yıllık MTV’nin yarısı kadar ek MTV alınacak.

Ek MTV ödenmemiş taşıta muayene yapılmayacak.

Ucuz Otomobil Devri Bitti

Otopress

Sıfır otomobillerin hangi ÖTV dilimine gireceğini belirleyen matrah limitleri aracın vergisiz fiyatı üzerinden hesaplanıyor. Kur artışı ve araç bulunulurluğundaki sıkıntılar nedeniyle vergisiz fiyatların yükselmesiyle yüzde 45, 50, 60 ve 70’lik ÖTV dilimlerinde araç kalmadı. Temmuz 2023 itibariyle Türkiye’de satılan bütün modeller yüzde 80’lik ÖTV dilimine girdi.

Bu durumunun yerli üretimin avantajını ortadan kaldırdığını ve ithalatı artırdığını, aynı zamanda düşük gelirli vatandaşların araçlara ulaşımını engellediğini belirten Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, “45, 50, 60, 70 vergi diliminde yerli üreticilere bir rekabet avantajı sağlayan bir durumdu. Şimdi yerli üreticilerin araçları aslında ithalatçılara göre daha fazla artmış oldu” dedi.

Eroldu, OSD tarafından İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında, otomotivin ilk yarı sonuçlarını ve sektördeki güncel gelişmeleri değerlendirdi.

“TÜM MODELLER YÜZDE 80’LİK ÖTV DİLİMİNDE”

Cengiz Eroldu, “Aralık ayında 80 ve üzeri vergi diliminde olan araçlar, pazarın yüzde 65’ini oluşturuyordu. Haziran ayında bu rakam 98’e geldi, temmuz ayında da yüzde 100 oldu, tekrar yapılan zamlarla ve ÖTV matrahlarının değişmemesi sonucunda. Bu tabii 45, 50, 60 vergi diliminde yerli üreticilere bir rekabet avantajı sağlayan bir durumdu. Şimdi yerli üreticilerin araçları aslında ithalatçılara göre daha fazla artmış oldu çünkü 80’lik araçlarda, sene başında 80 olan bir araçta vergi değişimi yok fakat sene başında 50 olan bir araçta 50’den 80’e gittiğiniz zaman bir vergi değişimi de geliyor. Bu da aslında gerçek ihtiyaç sahiplerinin mobiliteye ihtiyaçlarının erişimlerini zorlaştıran bir durum. Yani bütün Türkiye’de satılan bütün araçların yüzde 80’lik ÖTV diliminde olması bence Türk tüketicisinin mobiliteye erişiminde önemli bir sorun.” diye konuştu.

Ucuz otomobil için matrah talebi: Tüm modeller yüzde 80’lik dilime girdi – 1Resmi Gazete’de yayımlanan ÖTV matrah limitleri…
“YERLİ PAYI AŞAĞI DOĞRU GİDİYOR”

OSD olarak ÖTV matrah güncellemesi konusunda bir girişimleri olup olmadıkları sorusunu yanıtlayan Eroldu, şu ifadeleri kullandı:

“45-50-80 matrah yapısının oluşumunun amacı aslında hem tüketiciyi korumak hem de yerli sanayicinin rekabetçiliğini gözetmekti. O yapı bozuldu. Herkes 80’lik dilime girdi ve yerli ürünlerin payı da aşağı doğru gidiyor gördüğünüz gibi. Ama bu tabii siyasi iradenin ve bakanlıkların vereceği bir karardır. Biz sadece bu durumun altını çizmek istiyoruz. Dar gelirli insanların araçlara erişimi şu anda zorlaştı. Daha önce yüzde 50 ve yüzde 18 KDV ile araç alan vatandaşlarımız şimdi 80 ve artı 20 ile araç almaları lazım. Dolayısıyla bizim bir anlamda bu dar gelirli ve mobilite ihtiyacı olan insanları gözetmemiz gerekiyor. Bunu söylemek istiyoruz.”