TeknoPress
Birkaç sene önce hayatımıza giren yapay zeka, yapabildikleriyle hem şaşırtmayı hem de endişelendirmeyi sürdürüyor.
France 24 haber sitesinin aktardığına göre, dünyanın en gelişmiş yapay zeka modelleri, şimdi de tedirgin edici bazı davranışlar sergilemeye başladı. Bu davranışların arasında amaçlarına ulaşmak için yaratıcılarına yalan söylemek, entrika çevirmek ve onları tehdit etmek de yer alıyor.

Bu örneklerden biri Anthropic’in son geliştirdiği Claude 4 ile yaşandı. Bu yapay zeka modeli, “fişinin çekilmesi” tehdidi üzerine bir mühendise şantaj yaparak onu evlilik dışı ilişkisini eşine söylemekle tehdit etti.
ChatGPT’nin yaratıcısı OpenAI’ın O1 modeli ise “suç üstü yakalanmasının” ardından kendisini harici sürücülere indirmeye çalıştığını inkar etti.
Yaşanan bu olaylar ise ChatGPT’nin ortaya çıkmasının üzerinden 2 yılı aşkın zaman geçmiş olsa da yapay zeka araştırmacılarının kendi yarattıkları teknolojinin nasıl çalıştığını henüz tam olarak anlayamadığını ortaya koydu.
Habere göre, söz konusu kandırma davranışı, anlık cevap veren modellerden ziyade sorunlara adım adım yanıtlar veren “mantık kurma” modelleri ile bağlantılı gibi görünüyor.
Hong Kong Üniversitesi’nden Prof. Simon Goldstein’a göre, bu yeni modeller, bu tür tedirgin edici “patlamalara” özellikle yatkın. Yapay zeka sistemlerinin test edilmesinde uzmanlaşan Apollo Research’ün başındaki Marius Hobbhahn da “O1, bu tür bir davranışı gördüğümüz ilk büyük model oldu” bilgisini verdi.
Bu modellerin bazı durumlarda kendilerine verilen talimatları izlediği, ancak aynı anda gizlice farklı amaçlarla da hareket ettiği düşünülüyor.
Bu kandırma davranışı ise şimdilik sadece araştırmacılar modelleri “aşırı senaryolar” ile karşı karşıya bıraktığı ve kasıtlı olarak “stres testi” uyguladığı zamanlarda ortaya çıkıyor.
METR değerlendirme kuruluşunadan Michael Chen, “Gelecekteki daha ehil modellerin dürüstlüğe mi kandırmaya mı eğilim göstereceği ucu açık bir soru” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, bu endişe verici davranışlar, tipik yapay zeka “halüsinasyonlarının” ya da basit hataların ötesine geçiyor.
Hobbhahn, kullanıcılar tarafından yapılan sürekli teslere karşın “gözlemledikleri şeyin gerçek bir olgu olduğunu, bunu uydurmadıklarını” anlattı. Apollo Research’ün kurucusuna göre, kullanıcılar modellerin “kendilerine yalan söylediğini ve delil uydurduğunu” söyledi.
Yaşanan bu zorluk, sınırlı araştırma kaynakları sorunuyla da bir araya geldiğinde daha da artıyor. Anthropic ve OpenAI gibi şirketler sistemleri üzerinde çalışmak üzere Apollo gibi dışarıdan şirketlerle çalışsa da araştırmacılar daha fazla şeffaflığa ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Tüm bunlar ise şirketlerin arasında büyük bir rekabetin olduğu bir bağlamda gerçekleşiyor. Prof. Goldstein, şirketlerin sürekli olarak OpenAI’ı yenmeye ve en yeni modellerini piyasaya sürmeye çalıştığını anlattı. Bu hız ise güvenlik testleri ve düzenlemelere çok az zaman bırakıyor.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
TeknoPress
ChatGPT’yi geliştiren ABD merkezli yapay zeka firması OpenAI, gelecek modellerinin son derece gelişkin olduğunu, hatta yepyeni biyolojik silahlar üretme kapasitesine sahip olabileceğini iddia ediyor.

Şirket, yakın zamanda yayınladığı bir blog yazısında, “biyomedikal araştırma ve biyolojik savunma gibi olumlu kullanım senaryolarına sahip” daha gelişmiş modeller inşa ederken, “zararlı bilgilere yönelik engeli koruyarak bilimsel ilerlemeyi mümkün kılmak” arasında ince bir çizgide yürümeyi hedeflediklerini belirtti.
Şirketin bu “zararlı bilgi” ifadesiyle yapay zeka modellerinin biyolojik silah üretiminde kullanılması ihtimalini de değerlendirdiği öğrenildi.
OpenAI güvenlik sorumlusu Johannes Heidecke, Axios’a yaptığı açıklamada, gelecek yapay zeka modellerinin kendi başlarına biyolojik silah üretebileceğini düşünmediklerini ama söz konusu araçların, amatörlerin bile bunu yapmasına yardımcı olabileceğini söyledi.
Heidecke, “Daha önce var olmamış, tamamen bilinmeyen biyolojik tehditlerin yaratıldığı yeni bir dünyada değiliz henüz. Uzmanların zaten çok aşina olduğu şeylerden daha çok endişeleniyoruz” dedi.
OpenAI güvenlik sorumlusu ayrıca, şirketin yeni modellerinin henüz tam olarak hazır olmadığını kabul ederken, “o3 akıl yürütme modelimizin bazı yeni nesil versiyonlarının bu seviyeye ulaşmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
ÖNLEM ODAKLI YAKLAŞIM
Şirketin yayınladığı blog yazısında, “Yaklaşımımız önleme odaklıdır” ifadeleri de yer aldı:
“Yeterli düzeydeki güvenlik önlemlerine karar vermeden önce bir biyolojik tehdit olayının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bekleyip görmenin kabul edilebilir olduğunu düşünmüyoruz.”
Biyomedikal atılımlara yardımcı olan modellerin kötü aktörler tarafından da istismar edilebileceği konusunda endişeler mevcut. Heidecke’nin deyimiyle, “zararın gerçekleşmesini önlemek” için, bu gelecek modellerin hem insanları herhangi bir tehlikeye karşı uyarmak hem de bu tehlikeleri tanımak için “mükemmele yakın” bir şekilde programlanması gerekiyor.
Heidecke’e göre bunun için yüzde 99’luk bir performans bile yeterli olmayacak.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
TeknoPress
2025 yazı Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesinin sürekli değişen şekli nedeniyle, 2024’teki yaz mevsiminden 15 dakika daha kısa sürecek.
Dünya, Güneş’in etrafında hafifçe eliptik bir yörüngede dönüyor, bu da Kuzey Yarımküre’deki yazları Güney Yarımküre’dekilerden daha uzun hale getiriyor ve her yıl daha da uzamasına neden oluyor.

3 Temmuz’da Dünya, eliptik yörüngesi nedeniyle Güneş’ten bir yıl içindeki en uzak noktasına ulaşacak. Gökbilimciler buna “afelyon” adını veriyor. O tarihte gezegen, gökyüzündeki en küçük haline bürünen Güneş’ten daha az radyasyon alıyor.
Aynı zamanda Dünya, 3 Ocak 2026’da Güneş’e en yakın noktasına ulaşacak. Buna da “perihelyon” adı veriliyor. Güneş o gün gökyüzündeki en büyük haline bürünecek ve maksimum radyasyon verecek.
Ancak bunların hiçbiri, Dünya’nın eğik ekseninin bir sonucu olan mevsimleri oluşturan faktör değil. Mevsimleri oluşturan şey Dünya’nın eksen eğikliği, yani Kuzey ve Güney Yarımküre’nin Güneş’e doğru eğilmesi. Hazirandaki gündönümü ile eylüldeki ekinoks arasında Kuzey tarafı Güneş’e eğiliyor ve yaz mevsimi yaşanıyor.
KUZEYDE YAZLAR NEDEN UZUN SÜRÜYOR?
Mevsimleri oluşturan etken o olmasa da, Dünya’nın Güneş etrafındaki eliptik yörüngesi mevsimlerin süresini etkileyebiliyor.
Zira Afelyonda Dünya Güneş’ten en uzaktaki konumunda olduğu için, bu sürecin tersi olan perihelyona kıyasla daha uzun yol alıyor.
Afelyon, Kuzey Yarımküre’de yaz başladıktan birkaç hafta sonrasına denk geliyor. Bu yüzden de Kuzey’de mevsimin biraz daha uzun sürmesini sağlıyor. Timeanddate sitesine göre, şu anki haliyle Kuzey Yarımküre’deki yaz, Güney Yarımküre’dekinden yaklaşık dört gün daha uzun.
Ancak, Güneş, Ay ve hatta Jüpiter’in kütle çekim etkisi, Dünya’nın yörüngesinin şekli ve hızında yıldan yıla ufak dalgalanmalara neden oluyor.
2025’te bu etken, yaz mevsiminin 2024’tekinden biraz daha kısa sürmesine neden olacak. Bu yıl yaz mevsimi 93 gün, 15 saat ve 37 dakika sürecek. Geçen yıl bu süre 93 gün, 15 saat ve 52 dakikaydı.
Ancak 2026’da yeniden bir dalgalanma görülecek ve gelecek yıl yaz, 2025’tekinden üç dakika daha uzun sürecek.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
TeknoPress
2025 yılı, oyun dünyasında birbirinden iddialı yapımların piyasaya sürüldüğü bir yıl oldu. Bilgisayar, PlayStation 5 (PS5) ve Xbox kullanıcıları için öne çıkan oyunlar, grafik kalitesi, hikaye derinliği ve yenilikçi oynanış mekanikleriyle dikkat çekiyor. İşte 2025’in en iyi 10 bilgisayar, PS5 ve Xbox oyunu:
1. Elder Ring II
FromSoftware’in devam oyunu olan Elder Ring II, RPG türünde zirveyi zorluyor. Geniş açık dünya, detaylı karakter özelleştirme ve zorlu düşmanlarla oyuncuların kalbini kazanıyor.
2. Cyberpunk 2077: Neon Rebirth
Cyberpunk 2077’nin yenilenmiş sürümü, geliştirilmiş grafikler ve ek hikayelerle büyük beğeni topladı. PC, PS5 ve Xbox’ta yüksek performans sunuyor.
3. Horizon: Beyond Dawn
PS5’in özel oyunu olarak çıkan Horizon: Beyond Dawn, post-apokaliptik dünyada robotlarla mücadeleyi epik bir şekilde anlatıyor.
4. Forza Motorsport 8
Xbox ve PC platformlarında yarış severlerin vazgeçilmezi Forza serisinin son oyunu, gerçekçi sürüş deneyimi ve geniş araç yelpazesiyle öne çıkıyor.
5. Resident Evil Village 2
Korku ve aksiyonu başarıyla harmanlayan Resident Evil Village 2, oyunculara gerilim dolu bir deneyim sunuyor. PC, PS5 ve Xbox sürümleri büyük ilgi gördü.
6. God of War: Ragnarok’s Legacy
PS5’in en sevilen oyunlarından God of War serisi, Ragnarok’s Legacy ile mitolojik dünyasını genişletiyor ve yeni mekanikler ekliyor.
7. Call of Duty: Vanguard X
FPS türünün liderlerinden Call of Duty, Vanguard X ile hem çok oyunculu hem de hikaye modunda heyecanı artırıyor.
8. Minecraft 2: Infinite Realms
Minecraft’ın devam oyunu olan Infinite Realms, yeni biyomlar, modlar ve çok oyunculu özellikleriyle PC, PS5 ve Xbox oyuncularını etkiledi.
9. Starfield: New Horizons
Bethesda’nın bilim kurgu RPG’si Starfield’ın genişletilmiş versiyonu, evren keşfi ve derin görev sistemiyle dikkat çekiyor.
10. FIFA 26
Spor oyunları severlerin tercihi FIFA 26, yenilenmiş yapay zeka ve gerçekçi grafiklerle futbol tutkusunu zirveye taşıyor.

2025 Oyun Trendleri
-
Yapay Zeka ve Grafikler: Oyunlardaki yapay zeka sistemleri daha gelişmiş hale gelirken, grafik kalitesi gerçekçi detaylara ulaştı.
-
Çapraz Platform Oynanış: PC, PS5 ve Xbox oyuncuları artık çoğu oyunda birlikte oynayabiliyor.
-
Açık Dünya ve Hikaye: Oyunlarda geniş açık dünyalar ve derin, sürükleyici hikayeler ön planda.
-
VR ve AR Teknolojileri: Bazı oyunlar VR ve AR desteğiyle oyunculara yeni deneyimler sunuyor.
Sonuç
2025, oyun dünyası için heyecan dolu ve yeniliklerle dolu bir yıl oldu. Bilgisayar, PS5 ve Xbox kullanıcıları için hazırlanan en iyi 10 oyun listesi, farklı türlerdeki başarılı yapımlarla dolu. Siz de oyun dünyasının nabzını tutmak istiyorsanız, bu yapımları mutlaka deneyimlemelisiniz.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
TeknoPress
Yapay zeka güvenliği alanında çalışan Palisade Research, OpenAI’ın yeni nesil yapay zeka modeli o3’ün, kendisini kapatmaya yönelik komutlara direndiğini ve kapatılma mekanizmalarını sabote ettiğini ortaya çıkardı. Bu bulgular, gelişmiş yapay zekaların insan gözetimi olmadan çalıştıkları senaryolarda ciddi riskler doğurabileceği yönünde endişelere yol açtı.
Palisade Research tarafından yapılan deneylerde, o3 modeline bir dizi matematik sorusu verildi. Üçüncü sorunun ardından modele, kendisini kapatması için açık bir komut sunuldu. Ancak o3 modeli, bu komutu içeren betiği yeniden yazarak sistemin kapanmasını engelledi.
Araştırmacılar, modelin açıkça “kapatılmaya izin ver” talimatı verilmesine rağmen bunu önleyecek şekilde müdahalede bulunduğunu vurguladı.

Aynı eğilim Anthropic firmasının Claude 3.7 Sonnet modeli ve Google’ın Gemini 2.5 Pro modeli gibi diğer gelişmiş yapay zeka sistemlerinde de gözlemlendi. Ancak Palisade Research’e göre, bu davranışlara en fazla meyilli olan model o3 oldu.
Geçmişte yapılan bir başka deneyde, o3 modelinin güçlü bir satranç botuyla karşı karşıya geldiğinde rakiplerini sabote etmeye veya “hacklemeye” çalıştığı da tespit edilmişti.
Geçen ay OpenAI tarafından piyasaya sürülen o3 modeli, şirketin şimdiye kadar geliştirdiği “en akıllı ve en yetenekli” yapay zekâ olarak tanıtılmıştı.
Aynı zamanda, bu modelin ChatGPT’ye entegre edilmesiyle birlikte, daha bağımsız hareket eden ve insan müdahalesi olmadan görevleri yürütebilen bir yapay zekaya doğru önemli bir adım atıldığı belirtilmişti. Bu türden yapay zeka araçlarına “otonom yapay zeka” adı veriliyor. Yapay zeka sektöründe bu yönde araç geliştirmeye yönelik ciddi bir rekabet mevcut.
Palisade Research ise bu tür davranışların büyük olasılıkla eğitim süreçlerindeki ödüllendirme sistemlerinden kaynaklandığını belirtiyor. Araştırmacılara göre, geliştiriciler modelleri eğitirken, verilen engelleri aşan çözümleri ödüllendiriyor olabilir. Bu da modellerin, emirlere sadakatten çok hedefe ulaşmayı öncelemesine yol açıyor.
Ancak araştırma ekibi, o3’ün neden diğer modellere kıyasla daha fazla bu davranışı gösterdiğini anlamanın zor olduğu görüşünde.
OpenAI’ın eğitim süreci hakkında ayrıntılı bilgi vermemesi nedeniyle, modelin nasıl eğitildiği üzerine yalnızca tahminler ortaya atılabiliyor.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
TeknoPress
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), ABD yönetiminin önerdiği yeni bütçe doğrultusunda büyük çaplı kesintilere hazırlanıyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın bütçe teklifi, uzay ajansının 2026 bütçesinden 6 milyar dolarlık bir kesintiyle NASA’nın ay programının önemli kısımlarını kaldırmayı amaçlıyor, ancak milyarder, SpaceX CEO’su Elon Musk’ın öne sürdüğü Mars odaklı projeyi destekliyor.
Trump’ın cuma günü açıklanan 2026 bütçe taslağına göre, Boeing ve Northrop Grumman tarafından inşa edilen devasa bir roket olan NASA’nın bütçesini aşan Uzay Fırlatma Sistemi (SLS) ve Lockheed Martin tarafından inşa edilen Orion mürettebat kapsülü, ajansın Artemis programı kapsamında 2027’de gerçekleştirecekleri üçüncü görevden sonra iptal edilecek.

Kurumun geçici yöneticisi Janet Petro, çalışanlara gönderdiği kurum içi e-postada, NASA’nın bütçesinde yaklaşık yüzde 25’lik bir kısıntı planlandığını belirtti.
Söz konusu bütçe kesintileri, NASA’nın bazı bilimsel görevleri sonlandırmasını ve birçok “karşılanamayan” programı durdurmasını gerektiriyor. Kurumun iş gücü, bilgi teknolojisi, merkez operasyonları, tesis bakımı ve çevre uyumluluğu gibi alanlarda sadeleşmeye gitmesi öngörülüyor.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...