Otopress
Toyota, yeni Corolla yatırımıyla birlikte hem ihracat yapacağı ülke sayısını artıracak hem de 150 bin adetlik üretim kapasitesine ulaşacak.
Japon otomotiv devi Toyota, 150 milyon Euro yatırımla 7 yıl sonra yeni Corolla modelini tekrar Türkiye’de üretmeye başladı. Ekonomi Bakan Nihat Ergün, 20 yılda Türkiye’ye 1,4 milyar Euro’luk yatırım yapan Toyota yönetimine seslenerek, “Corolla’nın yanında ‘Sakarya’ modelini de üretin, herkes için cazip olacaktır” dedi.
20 yıl önce Türkiye’de fabrika kuran ve bugüne kadar 1.4 milyar Euro’luk yatırım yapan Toyota, yeni Corolla yatırımıyla birlikte hem ihracat yapacağı ülke sayısını artıracak hem de 150 bin adetlik üretim kapasitesine ulaşacak.
Dün Toyota Türkiye’nin Sakarya fabrikasında yeni Corolla modelinin üretim hattından çıkarılıp seri üretime başlaması dolayısıyla düzenlenen törene, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Toyota Yönetim Kurulu Başkanı Takeshi Uchiyamada ve Toyota Türkiye CEO’su Orhan Özer katıldı.
Ergün: 6,5 yıl Corolla kullandım
Bakan Nihat Ergün, törende yaptığı konuşmada yeni model Corolla’nın 52 ülkeye ihraç edilecek olmasının önemli bir yatırım olduğunu vurgulayarak, “Toyota gibi bir markanın uzun yıllar sonra Adapazarı’nda üretilmesi çok anlamlı. Çok marka otomobilimiz olmuştur ama benim en uzun bindiğim araçlrdan birisi Toyota Corolla’nın Adapazarı’nda üretilen modelidir. Tam 6.5 yıl hiç birşey değiştirmeden kullandım. Hiç arıza bile vermedi” şeklinde konuştu.
“Türkiye, yatırımlar açısından çok cazip bir ülke” diyen Nihat Ergün, şöyle konuştu:
‘4 milyon üretim hedefi’
“Toyota’ya bir kez daha teklifte bulunuyorum, Toyota’nın çok değişik modelleri var ve bir de ‘Toyota Sakarya’ modeli olmalı. Burada tasarlanmış Sakarya modelini hem iç pazara hem de dünyaya üretmesinde fayda var. Bu modelin otomotiv pazarında çok başarılı olacağına inanıyorum. Toyota Sakarya, herkes için çok cazip olacaktır. Önümüzdeki 10 yıl içinde otomotiv sektörünün 4 milyon adet üretime ulaşabilir. Bunun 3 milyonunu ihraç etmesi mümkündür. 10 yıl sonra otomotiv sektörünün 75 milyar dolarlık ihracat kapasitesine ulaşması mümkün. Bu hedefleri, yeni yatırımlarla geliştirmeli ve katma değeri artırmalıyız. Bunun için de araştırma ve geliştirme yapmalıyız. Yan sanayide özellikle değerli parçalar üretmeye çalışacağız.”
‘Hibrit üretimine destek’
Nihat Ergün, Toyota’nın Türkiye’de 90’lı yıllarda üretim kararı alan bir firma olduğunu Türkiye ile yapmış olduğu işbirliğini model oluşturmada da yapması gerektiğini söyledi. İkinci işbirliği konusunun da ARGE olması gerektiğine dikkati çeken Nihat Ergün, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’nin bu potansiyelini Toyota görmeli ve bir merkez oluşturulmalı. Toyota’yı yeni bir merkez oluşturmaya davet ediyorum. Türkiye’de elektrikli araç yapma konusunda ayrı bir teşvik var. Eğer Türkiye’de hibrit araç üretimi ve Ar-Ge merkezi birlikte geliştirilirse ve bunu herhangi bir firma ya da Toyota yaparsa bizim de gereken destek mekanizmalarını oluşturmamız mümkün olacaktır. Sadece Japonya’da üretim yapıp dünyaya satmak mümkün değil. Yeni yatırımlar için en stratejik nokta Türkiye olabilir.”
900 yeni istihdam
2013 yılında Toyota Türkiye’nin toplam üretiminin yüzde 85’i Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerine ihraç edilecek. Corolla için yapılan 150 milyon Euro’luk yatırım ile birlikte, Toyota Türkiye’nin toplam yatırımı 1,4 milyar Euro’ya ulaştı. Corolla projesi için 900 yeni eleman işe alındı. 2014 yılında, Toyota Türkiye’nin toplam üretim adeti 150,000’e ulaşacak. Toyota Türkiye, 1994 yılında, 7. nesil Corolla ile üretim faaliyetine başladı ve 2006 yılı sonuna kadar Corolla üretimine devam etti. Küresel üretim stratejisi doğrultusunda, 2007 yılından sonra Corolla üretimine ara veren Toyota Türkiye, 11. nesil Corolla’yı Haziran 2013 tarihinden itibaren yeniden üretmeye başladı.
Uchiyamada: Corolla Memleketi Sakarya’ya döndü
Tören için İstanbul’a gelen Toyota Yönetim Kurulu Başkanı Takeshi Uchiyamada, Yeni Corolla’nın Avrupa versiyonunun, memleketi Sakarya’ya dönüşünden dolayı çok gururlu olduğunu belirterek, “Corolla’nın tarihini burada beraberce yazmaya devam edelim” diye konuştu.
Türkiye’nin dinamizmi ve canlılığından çok etkilendiğini vurgulayan Takeshi Uchiyamada, “Bu ülkenin özellikle gelecekte dünya ekonomisinde önemli rol oynayacağını düşünüyorum” dedi.
Son 20 yılda Türkiye’den 170’in üzerinde kişiyi Japonya’da eğittiklerine işaret eden Takeshi Uchiyamada, “Toyota Türkiye, ilk aracını üreteli 20 yıl geçti. Bu fabrika üstün kalitede araç üretmeye devam ediyor. Şu anda Toyota Türkiye’de 1.3 milyon adet otomobil üretildi. Bu başarının ardında gayretli insanlar var” diye konuştu.
“Bu ülkenin gerçek rekabetçiliği Toyota’nın yatırım yapmasındaki en büyük husus” diyen Takeshi Uchiyamada, şunları söyledi:
“Türkiye’de yıllar içinde iki büyük kriz atlattık. Bunun ilki 1999 depremi, ikincisi de dünya ekonomik krizidir. Bunlara rağmen her zaman Türkiye’ye verdiğimiz sözleri tutmaya çalıştık. Toyota Türkiye’nin büyüyeceğine olan inancım, her zamankinden daha fazla. Tüm zorlukları aştı bu fabrika. Bu nedenle Corolla modelini Türkiye’de üretmeye karar verdik.”
52 ülkeye ihraç edilecek yüzde 88’i yerli olacak
Toyota Türkiye CEO’su Orhan Özer de yeni Corolla’nın 52 ülkeye ihraç edileceğini anlattı. “19 yıllık süreçte en kaliteli üretimi hedefledik” diyen Orhan Özer, “Tüm modellerimiz, sıfır hata prensibiyle üretmekteyiz. Toyota Türkiye, kalite ve verimlilik açısından öncelikli fabrikalar arasındadır. Kalitemize duyulan güven de bu modeli üretme görevinin bize verilmesidir. Corolla, dünyada 16 fabrikada üretilecek ve ilk üretim Türkiye’de yapılacak. Bundan dolayı çok gururluyum” ifadesini kullandı.
Orhan Özer, sözlerini şöyle tamamladı:
“2002’de 39 bin otomobil ürettik. 2006’da 177 binle en yüksek üretimi gerçekleştirdik. Daha sonra küresel ekonomik kriz üretimimizi düşürdü. 150 milyon Euro’luk yatırımla ürettiğimiz Corolla, bu kriz sürecinin sona erişinin göstergesidir. Yeni Corolla ile Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Kafkasya’ya açılacağız. İhracat ettiğimiz ülke sayısı da 52’ye ulaşacak. Yeni Corolla, kendini işe adamış çalışanlarımızın eseridir. Yerlileştirme oranımız yüzde 88’e ulaştı. Türkiye’ye yatırım yapan yan sanayimiz, bu oranın artışını sağladı. Türkiye’nin gelişimine böyle katkı sağladığımız için çok mutluyuz.”
Toyota, Türkiye’ye karşı cimri davrandı
Nihat Ergün’le birlikte Toyota Türkiye’nin Sakarya’nın Arifiye ilçesindeki fabrikasında düzenlenen “Yeni Toyota Corolla’nın hattan çıkış töreni”ne katılan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ise Toyota’yı 23 yıl önce Türkiye’yi ‘yatırım yapılabilir’ bir ülke olarak görmesinden dolayı tebrik etti.
“Toyota, boş yere Toyota olmamış” diyen Zafer Çağlayan, Toyota’nın, Türkiye’de bugüne kadarki 1,4 milyar lirayı geçen yatırımı ve yenilenmiş olan modelle yaptığı ilave 150 milyon Euro’luk yatırımı dünyaya haber verdiğini anlattı.
Zafer Çağlayan, Toyota’nın yatırımlar açısından Türkiye’yi yeterince tanımadığı kanaatini taşıdığını anlatarak, şunları kaydetti:
“Dünya ekonomisini bilhassa Avrupa’yı, giderek işgücü maliyetlerinin yükseldiği, çalışma saatlerinin son derece kısıtlı olduğu ülkelerle Türkiye’yi mukayese ettiğiniz zaman, Toyota firmasının Türkiye’ye karşı biraz cimrilik içinde olduğunu ifade etmek isterim. Polonya’da yapılan yatırımlarla üretimin, Türkiye’de çok daha ucuza mal edilme imkânı var. Toyota’dan ricam, bakanlığımız sizin emrinizde. Gelin, Ekonomi Bakanlığı olarak bütün verilerimizi ortaya koyalım. Polonya ile Türkiye mukayesesini ne olur yaptırın. Göreceksiniz ki Türkiye’de yatırım yapmamakla her gün uluslararası rekabet gücünde olmanız gereken yere gelmekte zorlanıyorsunuz.”
Türk otomotiv sektörü krize meydan okuyor
Otomotiv sektörünün haziran ayında, geçen yılın aynı ayına göre ihracatını yüzde 12,5 artırarak, 1 milyar 805 milyon dolar ihracat yaptığına dikkati çeken Zafer Çağlayan, şunları kaydetti:
“Hayırlı olsun, sektörü bir kez daha tebrik ediyorum. Bilhassa sektörün ocak-haziran döneminde yapmış olduğu ihracat da 11,2 milyar dolar oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 11,9’luk artış var. Türkiye ihracat artışının 3-4 kat üzerindeki artıştan bahsediyoruz. Türk otomotiv sektörü, bilhassa uluslararası rekabette başarısına başarı katıyor ve adeta krize meydan okuyor. Otomotiv sektörünün ihracat rakamlarında bunu görüyoruz.”
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Otopress
Türkiye pazarına ilk kez girecek olan SX4 S-Cross, mini Suv kategorisine 4X4 kavramını getirecek.
Suzuki’nin Crossover segmentindeki otomobili Suzuki SX4 S-Cross, 2013 yılının Eylül ayında Türkiye pazarına hızlı bir giriş yapacak. “Duygu, Kalite ve Aerodinamik’ temasını içeren Suzuki SX4 S-Cross otomobilin, ön tampondan başlayan dinamik çizgileri, kapıların üzerinden arkaya doğru devam ediyor. Suzuki SX4 S-Cross’un modern tasarımında kararlılık ve sağlamlık öğeleri göze çarpıyor. Suzuki’nin “Yaşam Tarzı” sloganını yansıtan Sx4 S-Cross, modern çizgisiyle gençlerin, ruhu genç her yaştan kadın ve erkeğin gözdesi olacağa benziyor. Suzuki’nin önceki modellerinden modern ve farklı çizgisiyle ayrılan SX4 S-Cross, günlük hayatta daha fazla özgürlük ve tarz arayan otomobil tutkunlarını hedefliyor. Sıra Dışı Tasarım Özellikleri Suzuki’nin 1600 cc motorlu yeni otomobili SX4 S-Cross; benzinli otomatik ve düz vites 4×4 – 4×2, dizel düz vites 4×4 – 4×2 seçenekleri ile bir yandan yakıt tasarrufu sağlarken, diğer yandan daha sportif ve kış şartlarında bile güvenli bir sürüş sunuyor. Tavandan, ön tampondan ve kapıların altından geçerek arka tampona ulaşan yumuşak çizgileri, koyu ve yumuşak kromdan oluşan ön ızgarası ve panaromik sun roof’u ile şık ve elegan bir tarz sunan SX 4 S-Cross; tamponu, ön ve arka farları, stop lambaları ve her detayı ile Suzuki teknolojisinin kendine has sıra dışı tasarım özelliklerini yansıtıyor. Çevre Dostu SX4 S-Cross ayrıca; özel olarak tasarlanan metalik kristal yeşil gövde boyasıyla da hem çevre dostu özelliğini, hem de “Şehrin içinde doğa, doğanın içinde şehir’ temasını ön plana çıkarıyor. Bu çevre dostu otomobil, yakıt tasarruf özelliği ve aerodinamik çizgisiyle her yaştan otomobil tutkunlarının gözdesi olacağa benziyor.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Otopress
Renaulut’nun en sevimli elektriklisi Twizy aileye yeni bir bir birey daha kattı. Twizy Cargo; Arka koltukların yerine gelen 180 lt. / 75 kg kapasiteli bir bagaj. Kilitli kapı kullanarak arkadan yükleme imkanı. Twizy Cargo 45 versiyonu 8,080? (KDV dahil), Twizy Cargo ise 8,780?’dan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Avrupa’nın en çok satan elektrik motorlu aracı olan Twizy her zamanki gibi yine bütün bakışları üzerinde topluyor. Aracın sahip olduğu özellikler hafif ticari araç kullanıcıları tarafından çok benimsendi; Twizy müşterilerinin %60’ı şirketler. Kullanımı çok rahat ve kolay olan Twizy, sıfır bakım maliyetiyle ticari araç kullanıcıları için en ideal ortak.
Yepyeni bir Twizy?
Twizy Cargo, Renault Tech tarafından Renault Sport Technologies ile ortaklaşa çalışma sonucu ortaya çıkan Twizy Cargo %100 pratik bir araç. Araç, 90° açılabilen arka kapısı ile erişilen 180 lt. (75 kg) kapasiteli su geçirmez bagaj gibi müthiş bir avantaj sunuyor. Twizy’nin Cargo versiyonu, arka yolcu koltuğunu kaldırarak elde edildi. Bu versiyonda da ön koltuk hareket edebiliyor ve ön kapıda, kontak anahtarı ile çalışan bir kilitleme sistemi mevcut.
Benzersiz şehir otomobili olan Twizy, hafif ticari modele dönüşen versiyonu Twizy Cargo ile kurye, kargo firmalarını hedefliyor. Twizy Cargo da kişiselleştirilme özelliğine sahip.
Bu kompakt araç, güvenlik açısından da alışılagelmiş bir otomobilin tüm özelliklerini taşıyor: koruyucu bir kabin, 4 noktalı emniyet kemeri ve hava yastığı.
Marifetli bagaj
Twizy Cargo, Renault tarafından dönüştürülen bir araç olduğu için müşteriler KDV’yi satın alma fiyatından düşebilir ve pilini kiralayabilir (aylık 50’dan ? başlayan fiyatlarla. Bu, şirketler için çok avantajlı bir fırsat. Müşteriler aynı zamanda diğer Twizy versiyonları ile aynı garanti şartlarından yararlanabiliyor (otomobil için iki yıl sınırsız kilometre; güç aktarma organları için üç yıl).
Akıllı Twizy Cargo her yere park edebilme özelliğinin yanı sıra temiz, kolay ve ekonomik teslimatlar için gereken her özelliğe sahip.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Otopress
Wall Street Journal’ın haberine göre Google, bir videooyun konsolu ve dijital kol saati geliştiriyor. Habere göre, Google ayrıca Nexus Q medya cihazının ikinci versiyonu üzerinde de çalışıyor.
Google yazılım alanında yenilikler yapmaya ve bu alanda sektörde geniş yer kaplamaya kararlı gibi gözüküyor. Arama motoru olarak hayatımıza giren Google’ın akıllı telefonlar ve tabletlerden sonra şimdi de androit işletim sistemiyle çalışan video oyun konsolu ve dijital saat geliştirdiği söylentileri dolaşıyor. Geliştirdiği yeni cihazlarla Google’ın
Apple’la rekabet etme çabasında olduğu konuşuluyor, Apple’ın da piyasaya benzer cihazlar sürmesi bekleniyor. Ayrıca Google’ın gecen yıl üretilen;fakat piyasaya sürülmeyen androit işletim sistemine dayanan Nexus Q isimli video oynatıcısının da önümüzdeki günlerde satışa çıkması bekleniyor.
Piyasa gözlemcileri Samsung, Google ve birçok teknoloji markalarının bu atağını Apple’ın iPad ve iPhone’u piyasaya sürmesinden sonra piyasada lider durumda olmasını ve bununla birlikte markalarının zarar görmesini istememelerinden kaynaklandığını söylüyorlar ve Apple bu markalar için ilham olduğunu söylüyorlar.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Otopress
Zamanından önce güncellenerek dinamizmini hiç yitirmeyen tasarımlardan biri olan Mazd 3, sektöre de öncü olma özelliğini taşıyor. Büyük bir ön panjur, inceltilmiş farlar, farların üst kısmına kadar giren krom şerit ve yumuşak dalgalara sahip yan hatlar ilk bakışta dikkat çekiyor.
Hatchback modelin arka kısmına geçildiğinde ineltilmiş LED stoplar, Mitsubishi Lancer’ın hatchback versiyonlarında olduğu gibi hafif kambur tasarımlı bagaj kapağı, çift egzoz çıkışı, spoiler ve dar tutulmuş arka camın dinamik bir görünüm yarattığı görülebiliyor.
4.460 mm boya sahip olan aracın genişliği, 1.795, yüksekliği 1.450 ve aks mesafesi 2.700 mm olarak açıklandı. Yeni Mazda3’ün bagaj hacmiyse 350 litre.
İç mekanında sade bir şıklık göze çarpan araçta sportif dokunuşlar da bol bol bulunuyor. Üç kollu direksiyon simidi, üç parçaya bölünmüş gösterge paneli, metal görünümlü ve piyano siyahı kaplamalarla dinamik bir görünüme sahip olan yaşam alanında orta konsolun üzerinde yer alan sabit ekran, heads-up display ile Avrupalı rakiplerindeki gibi şekillenen ve vites konsoluna alınan eğlence/bilgi sistemi kumandası dikkat çekiyor.
Haliyle çok geniş bir inceleme yapamadım fakat iç mekanda bazı şeyler dikkatimi çekti. Avrupalı rakiplerinde giderek yaygınlaşan arka koltuk havalandırma ızgaralarını bu nesilde de sunmayan Mazda3 kapı içlerinde sadece içecek şişelerinin sığabileceği boşluklar bırakmış. Ön koltuklarda geniş oturma alanları bulunurken arkada sınıf standartları yakalanmış gibi görünüyor. 1.78 metre boyumla arka koltuklarda dik oturduğumda kafamla tavan arasında kalan 3 cm’lik mesafe uzun boylular için bir sorun olabilir.
Elektronik yardımcılar konusunda da oldukça cömert olan otomobilde ön engel uyarısı, akıllı fren desteği, radarlı hız sabitleme, kör nokta uarısı, otomatik uzun far kontrolü, yokuş kalkış desteği, direksiyonel farlar ve şeritte kalma yardımcısı bu sistemlerden bazıları.
Kaputu altında Avrupa ve Amerika’yı mutlu edecek motor seçenekleri bulunan Mazda, diğer Japon üreticiler gibi aşırı beslemeye sahip ünitelerden uzak durmaya devam ediyor. Turbo beslemeye sahip tek motoru 150 beygir güç, 380 Nm tork üretebilen 2.2 litre hacimli Diesel ünite olan aracın Türkiye’nin saçma vergi sisteminde bu motorla satılması zaten mümkün değil.
Benzinli seçenekleri 1.5 litre hacimli bir motorla başlayan otomobil bu ünitenin 100 ve 120 beygir güç üretebilen versiyonlarını üretse de Türkiye’de yüksek güç çıkışlı model satılacak. 2 litre hacimli motorun 120 ve 165 beygir güç üretebilen modelleri Avrupa için, 155 beygir gücündeki versiyonu da Amerika için sunulurken bu kıta için 185 beygir güç üretebilen 2.5 litre hacimli bir motor da bulunuyor.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
