5053873217 [email protected]

ZORLU HAVA VE YOL KOŞULLARINDA MOTOSİKLET KULLANIMI

Radyo Trafik’te yayınlanan “Motosikletli Yaşam” programına katılan TMF (Türkiye Motosiklet Federasyonu) lisanslı ADARAT (Advanced Driving and Riding Academy Türkiye) motosiklet eğitmeni Zeynep Barutçu zorlu hava ve yol koşullarında motosiklet kullanımını anlattı.

Radyo Trafik programcısı Uğur Dursun’un sorularını yanıtlayan Barutçu, kar ve yağmurlu hava koşullarında motosiklet kullanımından, panik halinde yapılması ve yapılmaması gerekenlere dair önemli bilgiler verdi.

YOL TUTUŞU VE LASTİĞİN ÖNEMİ 

Motosiklet Eğitmeni Zeynep Barutçu öncelikle lastiğin önemine vurgu yaptı. Motosiklet lastiklerinin otomobil lastiklerine göre tutuş yerinin daha az olduğuna dikkati çeken Barutçu, lastik basınç ayarlarının öneminden bahsederek; “Lastiğin en önemli aşaması zaten hava basıncının fabrika ayarlarında olması. Bir takım doğru bilinen yanlışlar da var. Kış geldiğinde biraz lastikleri söndürelim daha iyi tutsun veya yaz olduğunda yine ayarını değiştirelim. Bu bütün araçlar için geçerli. Fabrika çıkışı neyse… Bu araçların bazı yerlerinde yazar, lütfen o şekilde doğru hava basıncının fabrika çıkış baremi neyse o şekilde basılması gerekiyor. Çünkü tutuş ile lastiğin birbirinden ayrılması mümkün değil. Çeşitli zemin, hava ve yol koşullarında en öneli bahsedeceğimiz şey lastik oluyor. Her sürüş öncesinde mutlaka kontrol ediyoruz. Ve bunu ısınmadan, fabrika ayarları neyse bu havayı doğru bir şekilde vermemiz gerekiyor.” dedi.

MOTOSİKLETTE KIŞ YA DA YAZ LASTİĞİ AYRIMI VAR MI? 

Soğuk havalarda otomobil vb. araçlar için kış lastiği yol güvenliği açısından önemli bir yer tutuyor. Ticari araçlar için de yılın belirli bir döneminde kış lastiği kullanımı zorunlu. Peki, motosikletlerde kış ya da yaz lastiği ayrımı var mı?

Motosiklet Eğitmeni Zeynep Barutçu konu hakkında şu bilgileri aktardı;

“Motosiklette kar lastiğinden bahsedebilir. Bu da lastiğin üzerinde çivilerin olduğu bir lastiktir. Yerel bir gururumuz olan yurt dışına ihracat yapan bir marka var Türkiye’de. Kış lastiği olarak da denenmiş, çok memnun kalınmış bir marka. Üzerinde çivili olan kar lastiği, kar yağdığı zaman kullanılabilir. Kaygan zemin için normalde kullandığımız lastikler zaten çeşitli hava koşullarına göre kış için de (kar için olmamak ile beraber) üretilmiştir. Yeter ki lastiğiniz bakımlı olsun.”  

“KÖTÜ HAVA YOKTUR KÖTÜ EKİPMAN VARDIR” 

TMF lisanslı ADARAT eğitmeni Zeynep Barutçu, motosiklet kullanımının mevsimi olmadığını da vurguladı. Ancak mesleki olarak sürekli motosiklet kullananlar dışında sosyal kullanıcı olarak adlandırdığı iyi vakit geçirmek için motosiklete binenlere ise 7 derece ve altındaki hava sıcaklığında motosiklet kullanımını tavsiye etmediğini belirtti.

Hava koşullarına göre motosiklet ekipman kullanımının da önemine dikkati çeken Barutçu şöyle devam etti:

“Sosyal kullanıcıların ortalama 7 derecenin altında motosiklet kullanmaları çok keyifli olmayacaktır. Çünkü motosikletteyken eğer 7 derece gösteriyorsa bile aslında biz onu birkaç derece daha düşük hissediyoruz. Bunun için de tabi alınabilecek önlemler var. Çeşitli motosikletlerde elcik ısıtma dediğimiz, elin de ısısı çok önemli… Eğer elinizin ısısı daha düşebiliyorsa vücudunuz daha da soğuk oluyor. Çünkü kan dolaşımı sebebi ile ellerin ve ayakların ısısı tüm bedeninizi etkiliyor. Biz, ‘Kötü hava yoktur kötü ekipman vardır.’ deriz. Su geçirmeyen bir kumaş türü tercih edilmesi gerekiyor. Bilinçli ve eğitimli bir motosiklet sürücüsü her zaman çantasında ya da topcase’inde yağmurlukla dolaşır. Bu yaz, kış, ‘Bahar geldi aman hava şimdi çok güzel!’ diye bir şey yok. Bir motosiklet sürücüsün yağmurluğu her zaman yanında olmalıdır.” 

KASK VİZÖRÜNDE OLUŞAN BUĞUNUN SÜRÜŞE ETKİSİ 

Motosiklette görüş ve gözlemin çok önemli olduğunu aktaran Barutçu, konu hakkında şu bilgileri aktardı:

“Görüş ve gözlem çok önemlidir motosiklette. Zaten biz eğitimlerimizde bundan fazlası ile bahsediyoruz. Vizörde oluşan buğu bile sürüş kalitesini ve güvenliğini çok önemli derecede etkiler. Bir aparat var pinlock denilen. Kış sezonu aslında kullanılabilir, vizörün içine yerleştirilen şeffaf bir aparat… Öyle bir ekipman türü var. O buğu yapılmasını önlüyor. Tabi kaskın içine girecek olan hava sirkülasyonu da önemli. Özellikle gözlük kullananlar için biraz daha onu artırmak gerekebilir. Bu sefer, ‘Buğu oldu dur vizörü açayım!’ dediğiniz yerde oradaki buharlaşmayı ve nemi zaten yönetemiyorsunuz. Hele ki bir de açtıktan sonra kaskınızın içi de ıslanmaya başlarsa bu sefer kapatsanız bile ya da havalandırmalar açık olsa bile o buğudan kurtulma şansınız pek fazla olmuyor. Dolayısı ile bu da hızınızı, gözleminizi ve güvenlik adına birçok şeyi etkileyebiliyor.”  

SU BİRİKİNTİLERİNDEN GEÇİŞ 

Yağışların ardından sürücüler için yollardaki tehlikelerden biri de oluşan su birikintileri. Motosikletliler için de ciddi tehlike oluşturan bu durumda yapılması gerekenleri Motosiklet Eğitmeni Zeynep Barutçu şu sözlerle anlattı:

“Su birikintisine girdiğinizde bir şey yapmayın. Bırakın, zaten motor kendi çıkar. Burada sadece bir su birikintisi mi veya derin bir asfalt çukuru mu tabi bunlar da farklı konular…  Biraz daha ileri ve eğitimli sürücüler için veya bu işin eğitimi alıp antrenmanını yapmış sürücüler için şunu söyleyebilirim; hafif ayağa kalkıp o ağırlığı motosikletten alabilirsiniz. Eğer lastiğiniz veya jantınızın bir zarar göreceğini düşünüyorsanız. Ama bunlar biraz daha enduro konusu. Tavsiye edebileceğim şey; bir şey yapmayın! İleri bakın, önünüze bakmaya devam etmeyin. Dik bir şekilde, ani gaz açma ani fren bunları yapmayıp bakışı ileriye doğru sabitleyin. İnanın motosiklet oradan çıkar.”  

RÜZGÂRLI HAVADA MOTOSİKLET SÜRMEK 

Kuvvetli rüzgârda hacminden dolayı motosiklet kullanımı diğer motorlu taşıtlara göre çeşitli güçlükleri de beraberinde getiriyor. Rüzgârın kuvvetli olduğu anlarda yapılması gerekenleri ise eğitmen Barutçu şöyle anlattı:

“Motosiklette hem teknik hem de taktik şu; bir alt vitese almak motoru. Vitesi bir alta aldığınızda motosikletin devri yükselir. Bu da arka lastiğe gider. İtme gücünü artırır ve motosikletin daha kendi hattında kalmasını sağlar. Devir ibresinin kalkmasına ihtiyacımız ve itme gücüne ihtiyacımız var arka lastiğe gitmemiz için. Bu sefer yandan gelen rüzgâr sizi daha az etkiler. Çünkü motosikletinizin beygir ve itme kapasitesini arka lastiğe vermiş oluyorsunuz. ”

3. Nesil Hayabusa Tanıtıldı

 

Üçüncü Nesil Suzuki Hayabusa Nisan’da Türkiye’de!

 

 

Motosiklet dünyasının lider markalarından Suzuki, en üst düzey spor motosiklet kategorisinin yaratıcısı olan efsane modeli GSX-R 1300 Hayabusa’nın üçüncü neslini tanıttı. İlk kez üretildiği 1999 yılından günümüze değin hız, güç ve performans konularında motosiklet dünyasındaki dengeleri değiştiren ve “dünyanın en hızlı seri üretim motosikleti” unvanını kazanan Hayabusa, üçüncü nesliyle bir kez daha hayranlık uyandırıyor. Günümüz dünyasının modern ihtiyaçlarını karşılayan donanımlarıyla motosiklet tutkunlarının yeni gözdesi olmaya en büyük aday yeni  GSX-R 1300 Hayabusa; çevreci yüksek performanslı motoru ve egzoz sistemi, keskin görünümü, güçlü şasisi ve son teknoloji güvenli sürüş özellikleriyle motosiklet dünyasında oyunun kurallarını yeniden yazıyor. 1340 cc hacimli motoruyla performansı ve aerodinamik yapısıyla da en ideal yol tutuşunu vadeden Hayabusa, sahip olduğu Suzuki Akıllı Sürüş Sistemi (S.I.R.S.) ile de motosiklet sürücülerinin, sürüş deneyimlerini geliştirmelerine katkı sağlıyor. Yeni nesil Suzuki Hayabusa, 0-100 km/s hızlanmasını ise sadece 3.2 saniyede tamamlıyor. Doğan Trend Otomotiv güvencesiyle Nisan ayında stoklarla sınırlı olarak ülkemizde de satışa sunulacak olan yeni nesil Suzuki Hayabusa, lansmana özel 299 bin TL’lik satış fiyatıyla da dikkat çekiyor.

 

Suzuki, sunmuş olduğu güç, hız ve performans ile kısa zaman içerisinde efsaneleşen modeli GSX-R 1300 Hayabusa’nın üçüncü neslini gözler önüne serdi. İlk olarak 1999 yılında tanıtılan, dünyanın en hızlı seri üretim motosikleti unvanını alan ve günümüze değin 189.100 adedi geçen bir satışa imza atan Hayabusa, üçüncü nesliyle de olağanüstü performansını motosiklet tutkunlarıyla buluşturuyor. Suzuki mühendisleri tarafından birçok iyileştirmelerle geliştirilen yeni Hayabusa, performanslı yapısı kadar çevreci motoruyla da kullanıcılarını geleceğe taşıyor. Güçlü ve agresif hatlarını daha kontrollü ve daha konforlu bir sürüşle buluşturan üçüncü nesil Hayabusa, kullanıcıların kusursuz deneyimler edinmeleri amacıyla da en ileri teknolojileri bünyesinde barındırıyor. Doğan Trend Otomotiv güvencesiyle Nisan ayında stoklarla sınırlı olarak ülkemizde de satışa sunulacak olan yeni nesil Suzuki Hayabusa, lansmana özel 299 bin TL’lik satış fiyatıyla da dikkat çekiyor.

Üçüncü nesil daha keskin, daha agresif

 

Yeni GSX-R 1300 Hayabusa, 22 yıl önce dünyaya sunulan ilk nesilden bu yana yapılan geliştirmelerle olduğu gibi yine keskin hatlarıyla diğer tüm motosikletlerden ayrışıyor. Alçak, uzun ve geniş duruşuyla güç ve performans vurgusu yapan yeni Hayabusa, adının Türkçe karşılığı olan alaca şahinle daha fazla özdeşleşiyor. Motosikletin efsaneleşmiş rüzgarı yaran silueti, en modern ve en aerodinamik tasarıma sahip üçüncü nesliyle hayranlarının karşısına çıkıyor. Öne doğru eğimli yapısı, yüksek kuyruğu, yeni arka aydınlatma grubu, dikey olarak konumlandırılan Multi-LED ön farları, yukarıya doğru eğimli egzoz borusu ve susturucusu, Hayabusa’yı daha keskin ve agresif bir görünüme kavuşturuyor. Büyük SRAD (Suzuki Ram Air Direct ) hava girişlerinin dış kenarlarını çevreleyen, çıkıntısız ve entegre sinyallere sahip park lambaları ise Suzuki motosikletlerinde Hayabusa ile bir ilki temsil ediyor. Köşeli hatlara sahip yeni aynalar ve yeni 7 kollu jant tasarımı ise modern ve lüks bir görünümü destekliyor. Yeni Hayabusa’da 3 farklı seçenekle sunulan 2 tonlu gövde rengi aerodinamiği vurgularken, yan gövde kaplamalarındaki V şeklideki krom süslemeler ise güç ve hız kavramlarına vurgu yapıyor. Görünümdeki bu gelişmişlik algısı, İngilizce ve Japonca logolarla da destekleniyor.

Efsane motor, dengeli güç

 

Hayabusa; lanse edildiği 1999 yılından bu yana sürücüsüne 6.000 d/d’ye kadar motor devirlerinde, diğer spor motosikletlerden daha fazla beygir gücü ve tork sunmaya üçüncü nesliyle de devam ediyor. Modelin efsanevi yüksek performanslı, 1.340 cc hacimli, sıvı soğutmalı ve sıralı dört silindirli motoru, 150 Nm’lik torkuyla üst düzey verimlilik ve dayanıklılık sunuyor. 6 vitesli şanzıman ise özel olarak tasarlanan yeni egzoz sisteminin de desteğiyle; alt ve orta devirde daha yumuşak tork ile yüksek güç üretimi sağlıyor. Bu da günlük kullanımlarda tatmin edici bir sürüşe olanak veriyor. Euro 5 emisyon normlarını da karşılayan motor yapısının bu özellikleri sonucunda; daha kontrol edilebilir, daha hızlı ve daha dengeli bir sürüş kullanıcılarla buluşuyor. Üçüncü nesil Hayabusa, 190 HP’lik motorundan aldığı güçle 299 km/s’lik son hıza ulaşabiliyor.

 

Öncü aerodinamik bileşenler

 

Yeni Hayabusa’da kullanıcıyı yormayan, yüksek hızlarda kontrollü ve güvenlikli, düşük hızlarda ise kıvrak sürüşlere imkan veren bir şasi yapısı bulunuyor. Eşit ön-arka ağırlık dağılımı, motosiklet sürüş dinamiklerinin ve üstün yol tutuş özelliklerinin temelini oluşturuyor. Hafif ve güçlü olan çift direkli alüminyum alaşımlı iskelet, döküm ve ekstrüzyon kullanılarak üretilen salıncakla birlikte güvenilirliği artırıyor. Hayabusa’nın kusursuz aerodinamiği, hiçbir motosikletin ulaşamadığı rüzgar sürtünme katsayılarını, üstün sürüklenme değerlerini ve rüzgar korumasını beraberinde getiriyor. Ayarlanabilen 43 mm çapında KYB ters ön çatal ve ayarlı KYB arka süspansiyon, yol bozukluklarını sönümleyerek üstün düz gidiş stabilitesine katkı sağlıyor. Özel tasarım Bridgestone lastikler ve 320 mm çapında fren disklerine sahip 4 pistonlu Brembo Stylema® ön fren kaliperleri ise yola tutunma ve güvenlik hissini daha da artırıyor.

 

En akıllı sürüş sistemi Suzuki Hayabusa’da!

 

Konforu en ideal biçimde sunan üçüncü nesil Hayabusa’da, analog devir ve hız göstergesinin ortasına entegre edilen yeni TFT LCD paneli yer alıyor. Panelden görülen ve motosiklete ait verileri gerçek zamanlı olarak sunan “aktif veri ekranı” fonksiyonelliği destekliyor. Hayabusa’da kontrol edilebilirlik ise Suzuki Akıllı Sürüş Sistemi (S.I.R.S.) ile zirveye çıkıyor. Suzuki mühendisleri tarafından her bir ayar için uzun süreli test, analiz ve revizyonlarla en güncel hale getirilen sistem; yola ve sürüşe en uygun optimizasyonu sağlıyor. Sistem, aynı zamanda kullanıcıya güven ve deneyim seviyeleri de sunuyor. Sürücü, TFT LCD panelden görülen bu ayarların sunmuş olduğu geri bildirimlerden yararlanarak sürüş becerilerini de geliştirebiliyor. Suzuki Akıllı Sürüş Sistemi kapsamında yer alan Suzuki Sürüş Modu Seçicisi Alpha (SDMS-α); ön ayarlı 3 fabrika modu (A: Aktif, B: Temel, C: Konfor) ve kullanıcı tarafından tanımlanabilen üç ayar modu (U1, U2, U3) sunuyor. Söz konusu sürüş modu ayarlarının her biri; pist çekiş kontrol sistemi, güç modu seçicisi, çift yönlü hızlı vites değiştirme sistemi, kafa kaldırma önleme sistemi ve motor freni kontrol sistemlerinden ilgili olanların devreye alınmasını sağlıyor. Böylelikle Hayabusa, kullanıcının kullanım tarzına ve ihtiyacına uyarlanıyor. Sürüş modları ve ayarlar, gidonun sol elciğinde bulunan kumanda üzerinden yapılabiliyor. Sürüş güvenliğine ve konforuna katkı sağlayan diğer yardımcılar arasında ise; Aktif Hız Sınırlayıcı, Launch Control Sistemi (3 mod), Acil Durum Fren Uyarısı, Suzuki Easy Start Sistemi, Düşük Devir Yardımcısı, Hız Sabitleme Sistemi, Kombine Fren Sistemi, Pist Fren Sistemi, Eğime Bağlı Kontrol Sistemi, Yokuş Kalkış Sistemi yer alıyor.

 

Suzuki GSX-R 1300 Hayabusa Teknik Özellikleri

 

Uzunluk                 2180 mm

Genişlik                  735 mm

Yükseklik               1165 mm

Aks mesafesi           1480 mm

Yerden yükseklik    125 mm

Sele yüksekliği        800 mm

Ağırlık                     264 kg (Sıvılar ile beraber)

Motor tipi                Dört zamanlı, sıvı soğutmalı, DOHC, sıralı dört silindirli

Çap x strok              81,0 mm x 65,0 mm

Motor hacmi           1.340 cc

Sıkıştırma oranı      12.5:1

Yakıt sistemi            Enjeksiyon

Marş sistemi            Elektrikli

Ateşleme sistemi     Elektronik ateşleme (transistörlü)

Yakıt deposu            20,0 Litre

Yağlama sistemi      Islak karter

Şanzıman                 6 vitesli sabit ağ (constant mesh)

Süspansiyon ön       Ters teleskopik, helezon yay, yağlı amortisör

Süspansiyon ön       Bağlantılı tip, helezon yay, yağlı amortisör

Çatal açısı                23° 00’ / 90 mm iz genişliği

Frenler ön                Brembo Stylema®, 4 piston kaliperli, çift disk, ABS

Frenler arka             Nissin, 1 piston kaliperli, tek disk, ABS

Lastikler ön             120/70ZR17M/C (58W), Şambrelsiz

Lastikler arka          190/50ZR17M/C (73W), Şambrelsiz

 

 

MOTOPRESS YAYINDA

Sürüş Eğitmeni ve Motosiklet editörümüz Ömer Eresen’in bilgi ve deneyimlerini paylaştığı Motopress kanalı yayında.

Yıllardır otomotiv ve motosiklet sektörünün pek çok aşamasında profesyonel olarak çalışmış otomotiv editörümüz Ömer Eresen deneyimlerini Motopress kanalında sizlerle paylaşacak.

https://www.youtube.com/channel/UCxxMt6NxqzPDLr92-ErgK8g/videos

 

 

Toprak Pole Pozisyonunda

Red Bull sporcusu Toprak Razgatlıoğlu, 4 bin 182 metre uzunluğundaki Estoril Pisti’nde bugün ikinci yarış öncesi Superpole yarışına çıktı.

Şampiyonadaki son etaba ev sahipliği yapan Portekiz’de, Toprak Razgatlıoğlu, baştan sona lider götürdüğü Superpole yarışını birinci sırada bitirdi. Garrett Gerloff ikinci, Michael Van Der Mark üçüncü sırada yarışı tamamladı.

Dün koşulan Dünya Superbike Şampiyonası Superpole yarışında 1.36.154’lük derecesiyle en hızlı tura imza atan milli sporcu, şampiyonada kariyerinin ilk pole pozisyonunu elde etmiş, Dünya Superbike Şampiyonası Portekiz ayağının ilk yarışında 1. olarak podyuma çıkmıştı.

Toprak, yarış sonrası yaptığı açıklamada, “Pilotlar zorluyor, tekrar podyumda olduğum için mutluyum.” dedi.

Puanını 212’e yükselten milli sporcu, son yarış öncesi pilotlar klasmanında 4. sıraya yükselmeyi başardı. Pilotlar klasmanında 5. sırada bulunan Michael Van Der Mark’ın ise 210 puanı bulunuyor.

Dünkü yarış sonrası ise Kawasaki’nin Büyük Britanyalı pilotu Jonathan Rea, üst üste 6. şampiyonluğunu elde etmişti.

YAMAHA YENİDEN ÜRETİME BAŞLADI

Yamaha Motor Avrupa, geçici kapatma kararı uyguladığı İtalya ve Fransa tesislerinde tekrar üretimi başlattığını duyurdu.

Türkiye’nin de içinde bulunduğu üretim coğrafyalarında koronavirüs karşısında geri dönüş dönemi başladı. Mayıs ve en geç haziran aşlarında maskeli de olsa hayata dönülecek gibi görünüyor.

Koronavirüs için en tehlikeli ortamlardan birini oluşturan toplu alanlar karşısında en avantajlı araçlardan miri motosiklet olarak öne çıkıyor. Türkiye’de ek vergi ve ürün tedarik sorunu sona eriyor.

Yamaha Motor Avrupa fabrikalarında 16 Mart tarihinden bu yana sürdürdüğü üretim molasını itirdi ve yeniden imalata start verdi.

Yamaha, 2020 yılı le birlikte üretimine yöneleceği yeni modellerini kasım ayında İtalya Milano’daki EICMA 2019 Fuarı‘nda sergilemişti.

Yamaha Motor Avrupa Başkanı ve CEO’su Eric de Seynes, önümüzdeki haftalarda bayi ve üretim tarafında da hizmetlerin yeni döneme uygun koşullarda başlayacağını dile getirdi.

2020 MOTOSİKLET SATIŞLARI NE DÜZEYDE?

Motosiklet sektörü 10 gün önce açıklandığı gibi bugünden itibaren yüzde 10 ek vergi ile tanıştı.

Ocak-Mart 2020 arasında geçen yıla göre yüzde 4,4 düşüşle 26 bin 399 motosiklet satıldı, satışlar 50 cc altındaki modellerde gelişirken diğer sınıflarda küçülme oldu.

Satışların 5.875 adedi 0-50 cc arası yani en ekonomik modellerden oluştu.

Satışlarda 0-250cc arası 19.961; 251 cc üstü 995; Diğer 4.637; Elektrikli 804 adet şeklinde sıralandı.

Satışların ay dağılımı ise

2020 Ocak 6.282;

Şubat 8.085;

Mart 12.032 şeklinde gerçekleşti.

Motosiklet satışlarının yerli üretim ve ithal modeller olarak dağılımı ise şöyle oldu;

2020 Ocak-Mart aylarında trafiğe tescil edilen motosikletlerin 10 bin 348 adeti yani yüzde 39’u ithal, 16 bin 51 adeti yani yüzde 61’i yerli olarak gerçekleşti. Geçen yılın Ocak-Mart ayında İthal adedi 12.465 oranı yüzde 45; yerli adedi 15.151 oranı da yüzde 54,9 idi. Geçen yılın ilk çeyreğine göre ithal motosiklet sayısı yüzde 17 azaldı, yerli motosiklet sayısı ise yüzde 6 oranında arttı.

2020 Ocak Mart satışlarının yüzde 81’i yani 21.385 adedi 20 şehirde gerçekleşmiş durumda; bir sonraki sayfada ikinci el satışlarla birlikte olan devir listesinde de 20 şehrin başı çektiğini görebilirsiniz.