5053873217 [email protected]

NEŞET ERTAŞ ONKOLOJİ’DE TEDAVİ GÖRÜYOR

Türk Halk Müziği bestecisi, söz yazarı ve yorumcusu Neşet Ertaş, rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Hayati riski bulunmayan Ertaş’ın onkoloji servisindeki tedavisinin sürdüğü bildirildi.

İzmir’de yaşayan ünlü sanatçının önceki gün rahatsızlanması üzerine yakınları tarafından hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

SEZİN AKBAŞOĞULLARI ROLÜ İÇİN FRANSIZCA ÖĞRENDİ

İki yıl önce Altın Koza Film Festivali’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü alan Sezin Akbaşoğulları’nın başrol oynadığı ‘Yabancı’ adlı film; 17-23 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek Adana Altın Koza Film Festivali’nde gösterilecek.

Yapım; 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Fransa’ya iltica etmiş devrimci bir ailenin kızı olan ‘Özgür’ün ve onun ilk defa geldiği Türkiye’de tanıştığı ‘Ferhat’ın öyküsünü anlatıyor.

Filiz Alpgezmen’in yazıp yönettiği, çekimleri Fransa ve İstanbul’da yapılan filmde; Akbaşoğulları, ‘Özgür’ü canlandırıyor. Güzel oyuncu, rolüne hazırlanmak için iki ay boyunca Ülkü Duru’dan Fransızca dersleri aldı. 2013’ün ilk aylarında vizyonda olması planlanan ‘Yabancı’da Akbaşoğulları’na; Caner Cindoruk, Serkan Keskin, Selen Uçer, Güzide Balcı ve Fransız oyuncu Xavier Clion eşlik ediyor.

RED HOT CHILI PEPPERS İSTANBUL’A UNUTULMAZ BİR GECE YAŞATTI

Red Hot Chili Peppers, Türkiye’deki ilk konserini önceki akşam Santralİstanbul’da verdi.


Efsane grup, 40 bini aşkın hayranına unutamayacakları bir gece yaşattı. Red Hot Chili Peppers, konseri noktaladıktan sonra yoğun istek üzerine bis’e çıktı. Sahneye amuda kalkıp elleri üzerinde yürüyerek dönen Flea, büyük alkış aldı. ABD’li grubun gitaristi Josh Klinghoffer, sahneye Türk bayraklı tişörtle çıktı. Basketbol tutkunu Red Hot Chili Peppers üyeleri, kulise pota kurdurdu.
‘Ezan sesi duyduğunuz için çok şanslısınız’

İlk şarkının ardından ise grup, birçok sevilen şarkısını İstanbullu müzikseverler için seslendirdi. Grubun ‘çılgın’ bas gitaristi Michael “Flea” Balzary, Türk müzikseverlerin her gün ezan sesini duyduğu için çok şanslı olduğunu söyledi. Balzary, ” İstanbul’da olağanüstü bir müzikle, ezan sesiyle tanıştım. Sizler her gün bu müziği dinleyebildiğiniz için şanslısınız” dedi.
İlhan Erşahin sahnede

Konser esnasında beklenmeyen bir sürpriz grubun solisti Anthony’den geldi. Anthony, Flea’nın New York’tan arkadaşı İlhan Erşahin’i sahneye alarak saksafon eşliğinde konserin unutulmaz dakikalarından birine imza attı. Geç saatlere kadar sahnede kalan Red Hot Chili Peppers ekibi, bis’te 2012 turnesinde konuk sanatçı olarak sahne alan Mauro Refosco, ve Chad Smith’in unutulmaz performansı ve sonrasında “Give It Away” ile izleyicileri tekrar coşturmayı başardı.

 

 

ORGANİZASYON SINIFTA KALDI, RED HOT CHILI PEPPERS TAM NOT ALDI!

Dünyanın en ünlü müzik gruplarından Red Hot Chili Peppers 8 Eylül gecesi Santral İstanbul’da akıllardan silinmeyecek bir konsere imza attı.

Binlerce kişinin izlediği Pozitif tarafından düzenlenen konserde  Red Hot Chili Peppers  hayranları grubu dinlemenin keyfini yaşarken organizasyona veryansın ettiler. Aşırı kalabalık nedeniyle konser çıkışında da izdiham yaşandı. Konser mekanının geniş olmaması ve binlerce bilet satılması şikayetlerin başında geldi.

RHCP İstanbul konserini pek çok ünlü de izledi. Efsane grubu sahnede izlemeye gidenler arasında, Gupse Özay, İrem Sak, Şirin Ediger, Türkü Turan, Akasya Aslıtürkmen,

“KELEBEĞİN RÜYASI” ÇALINTI MI?

Yılmaz Erdoğan başrolünü Kıvanç Tatlıtuğ ve Mert Fırat’ın paylaştığı “Kelebeğin Rüyası” isimli filminin senaryosunun Hikmet Bila’nın “Kömür Kara” isimli senaryosundan çalıntı olduğu iddiasına yanıt verdi. Erdoğan, yazılı açıklamasında şu satırlara yer verdi:

 

“Kelebeğin Rüyası yedi yıldır üzerinde çalıştığım bir senaryodur. Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu’nun gerçek hayatlarından esinlenerek yazılmış özgün bir senaryodur. Merhum Hikmet Bila’nın yazdığı senaryodan kısa bir zaman önce sayın Fikret Bila vasıtasıyla haberim oldu. Bu arada bizim prodüksiyon çoktan başlamış ve çekim sürecine girilmişti.

Hatta sayın Fikret Bila ağabeyinin Onur ve Uslu ile gönül bağı olduğunu ve bu çalışma için çok emek verdiğini, bu nedenle ismi bizim filmin jeneriğinde bir biçimde anılırsa çok memnun olacağını söyledi. Biz de bu isteği sevgi ve saygıyla karşıladık. İki senaryo arasında gerçek hayat hikayesi olmasından ötürü varolması kaçınılmaz doğal benzerlikler dışında hiçbir ilişki yoktur. Baran Bila’nın senaryonun ‘bazı yapımcılara’ gönderildiği yolundaki şüphe uyandırıcı imasının bizimle bir ilgisi yoktur.
Zaten Hikmet Bila gibi değerli bir yazar bizim düşündüğümüz gibi bir senaryo yazmış ve bize göndermiş olsaydı seve seve o senaryoyu çekerdik ve ben bu öykü üzerinde yedi uzun yıl çalışmazdım. Şairlerin anısına büyük emeklerle yapılan bir işe daha şimdiden gölge düşürebilecek açıklamalardan kaçınılması en büyük ricamızdır.”