5053873217 [email protected]

Doktor Sadık Ahmet kimdir ?

TRT 1 ekranlarında yayınlanan Sadık Ahmet filmiyle ilgili bilgiler sorgulanıyor. Sadık Ahmet filmi, Batı Trakya Türklerinin hakları için mücadele veren Dr. Sadık Ahmet’in yaşamını anlatıyor.

Dr. Sadık Ahmet kimdir?


Sadık Ahmet Gümülcine’nin Sirkeli köyünde doğmuş; ilköğrenimi kendi köyünde, orta öğrenimi ise il merkezindeki Celal Bayar Lisesi’nde tamamlamıştır. 1966-1967 öğrenim yılını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde geçirdikten sonra, Selanik Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi. 1974 yılında aynı fakülteden hekim olarak mezun olduktan sonra, 34 ay süren askerlik görevini yerine getirdi. Bunun ardından, bir yıllık zorunlu hekimlik hizmetinden sonra 1978 yılında Batı Trakya’ya dönüp cerrahlık ihtisasına başladı. Cerrah unvanını 1984 yılında edindi ve aynı dönemde Batı Trakya Türklerinin toplumsal sorunlarıyla ilgilenmeye başladı.

Bu sorunların başında Yunanistan’ın Batı Trakya Türk azınlığının etnik kimliğini tanımaması ve onun yerine Lozan Antlaşması’na sığınarak dini kimliği kullanması gelir. Bunun yanı sıra, çoğunluğu çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşan Batı Trakya Türklerinin topraklarının kamulaştırılması, insan haklarına aykırı olarak 1955-1998 yılları arasında Yunanistan vatandaşlık yasasının 19. maddesi gereği 46.638 Batı Trakyalı ve On İki Adalı Türk’ün vatandaşlıktan çıkarılması[1] ve Lozan Antlaşması’na aykırı olarak Batı Trakya Türk azınlığının eğitim kurumu kurup denetleyememesi ve dini önderini seçme hakkının gasp edilmesi diğer önemli sorunlar arasındadırlar.

Bu sorunlar karşısında, Sadık Ahmet ilk olarak 1985 yılında, Batı Trakya Türklerinin sorunlarını uluslararası kamuoyuna duyurmayı amaçlayan bir imza kampanyası başlattı ve 8 Ağustos 1986’da bunun üzerine tutuklandı. Engellemelere rağmen, 15.000’e yakın imza toplamayı başarmıştı.

Sonraki yıl, 25 Eylül’de Selanik’te bulunan İnsan Hakları üyelerine Batı Trakya Türklerinin sorunlarını açıklayan bildiriler dağıttı ve bu yüzden 30 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu karar uluslararası kuruluşların baskıları nedeniyle hâlâ Yunanistan Yüksek Mahkemesinde temyiz halinde bulunmaktadır.

18 Haziran 1989 genel seçimlerinde Batı Trakya Türklerinden seçilen ilk bağımsız milletvekili oldu; ancak çok sürmeden milletvekilliği iptal edildi. 26 Ocak 1990 tarihinde gerçekleşen bir konuşmasında, Batı Trakya Azınlığı ile “Türk” sıfatını kullanmasından ötürü tutuklandı ve Selanik Dudullu hapishanesinde 2 ay geçirdikten sonra cezasının kalanı paraya çevrilip serbest bırakıldı.

8 Nisan 1990’da ikinci kez bağımsız milletvekili olarak seçilen Sadık Ahmet, Batı Trakya Türklerini temsil eden ilk siyasi parti olan Dostluk, Eşitlik, Barış (DEB) partisini 13 Eylül 1991’de kurup genel başkanlığını üstlendi. Bunun üzerine 1993’te seçim yasasında değişikliğe gidilerek, seçimlere katılan partilerin mecliste temsil edilebilmesi için %3’ün üzerinde oy alma zorunluluğu getirildi. Yunanistan nüfusunun %1.5-2’sini oluşturun Batı Trakya Türk azınlığı ile DEB’in Meclise girmesi böylece engellendi.

Sonraki yıllarda, Yunan makamlarının caydırıcı politikasının devamına rağmen, Sadık Ahmet, ülke içinde ve uluslararası ortamlarda Batı Trakya Türklerinin sorunlarını başarı ile dile getirmeye devam etti. 24 Temmuz 1995’te Lozan Antlaşması’nın 72. yıldönümünde, Gümülcine şehrine bağlı Susurköy (Sostis) köyünün dışında şüpheli bir trafik kazası ile hayatını kaybetti. Türkiye’de, özellikle Trakya bölgesinde, birçok okul, yol ve park onun adını taşımaktadır.

Kazanın üzerindeki sis perdesi hala aralanamamıştır.

Elektrikli Araçlardan Küçülme Hamlesi

Avrupalı otomobil üreticileri, zorlu yeni AB karbon emisyon hedefleri ve Çin’den gelen sert rekabetin zorlamasıyla “EV kışına” hazırlanırken, gelecek yıl çok sayıda uygun fiyatlı elektrikli otomobili yollara çıkarmaya hazırlanıyor.

Bu haftaki Paris Otomobil Fuarı öncesinde, düşen talep nedeniyle sıkıntı yaşayan büyük Avrupalı üreticiler, kaybettikleri pazar payını yeni araçlarla geri kazanmaya odaklanmış durumda.

Renault CEO’su Luca de Meo, bu ayın başlarında bir pil geri dönüşüm projesini açıklarken ve şirketin EV işini desteklemeyi planlarken “Biz savaşmak için buradayız,” dedi. “Her yerde zorluklarla karşılaşıyoruz. Parkta yürüyüş gibi değil ama çok fazla potansiyel görüyoruz.”

Renault, yakın zamanda kar kaybı yayınlamayan tek büyük Avrupa otomobil üreticisi durumunda. Volkswagen, Stellantis, BMW ve Mercedes-Benz, yoğun rekabetten zayıf Avrupa talebine ve ABD’deki artan envanterlere kadar birçok cephede yaşanan sorunlar nedeniyle kazanç tahminlerini düşürdüler.

2025’te yeni AB emisyon hedefleri yürürlüğe girdiğinde sektör üzerindeki baskı artacak. Bunlar, otomobil üreticilerinin filolarındaki karbon emisyonlarını azaltmasını (elektrikli ve hibrit araçların oranını artırarak) veya büyük para cezalarıyla karşı karşıya kalmasını gerektiriyor.

Yöneticiler, son dönemde elektrikli araç satışlarındaki büyümenin yavaşlaması nedeniyle emisyon hedeflerine ulaşmanın daha da zorlaştığını söylüyor: Tüketiciler maliyet konusunda daha bilinçli hale geldi ve Almanya gibi büyük pazarlarda sübvansiyonlar kesildi.

Danışmanlık şirketi AlixPartners’a göre, Stellantis hariç bazı otomobil üreticileri, 2030 yılına kadar toplamda 51 milyar avroyu bulabilecek cezalardan kaçınmak için hedeflerin sulandırılmasını veya ertelenmesini talep ediyor.

Stellantis CEO’su Carlos Tavares, Cuma günü İtalya parlamentosunda ilgili komisyona hitaben yaptığı konuşmada, kuralların gerektirdiği elektrikli araçlara geçişin otomobil üreticilerine önemli maliyetler çıkaracağını söyledi. “Tüketici daha fazla ödemek istemediği için daha fazla fiyatı ememeyen bir sisteme yüzde 40 daha fazla maliyet koyuyoruz” dedi.

Onlarca yeni elektrikli model yola çıkacak
Barclays analisti Henning Cosman, küresel otomobil üreticilerinin bu yıl Avrupa’da 100’den fazla, 2025’te ise yaklaşık 70 elektrikli araç modeli piyasaya süreceğini tahmin ediyor, ancak satışları artırmak için gereken daha ucuz fiyatların bir “EV kışı”na neden olabileceğini de sözlerine ekliyor.

“Tüketiciyseniz, bugün bir elektrikli araç satın almanın neredeyse bir hata olduğunu hissediyorsunuz çünkü daha uzun menzilli, daha yeni teknolojili ve büyük ihtimalle çok yakında daha düşük bir fiyata daha iyi bir araç alabileceğinizi biliyorsunuz. Bu gerçekten aşağı doğru bir sarmal,” diye de hatırlatıyorç

Avrupalı otomobil üreticileri, 2025 yılında daha ucuz modeller satmak zorunda kalacaklarını bildikleri için bu yıl pazarın daha pahalı kısmına odaklandılar.

Bu durum, onların bazı modelleri için 20.000 avro fiyat etiketi koyan Çin’in BYD ve Xpeng gibi şirketleriyle rekabet etme yeteneklerini zayıflattı. Bu fiyatlar Avrupa’daki bir elektrikli aracın ortalama fiyatının yaklaşık yarısı.

 

Otomobil fuarında, Stellantis’in Çinli ortağı Leapmotor‘un ürettiği 20 bin avronun altındaki bir otomobil de dahil olmak üzere daha ucuz modeller de sergileniyor.

Renault, yaklaşık 25.000 €’ya satılan elektrikli R5 için şimdiden sipariş almaya başladı.

Stellantis’in bir diğer markası olan Citroën, C3 Aircross kompakt SUV dahil olmak üzere modeller gösterecek olsa da, yalnızca elektriksiz versiyonların fiyatı yaklaşık 20.000 €.

 

Renault tarafından derlenen araştırmaya göre, AB otomobil üreticilerinin emisyon hedeflerine uymak için Avrupa pazar payının yüzde 20 ila 22’sine ihtiyacı olacak. Ancak şu anda yüzde 15’in altında sıkışmış durumdalar.

Analistler, otomobil üreticilerinin daha temiz araçlar satan rakip gruplardan emisyon kredisi satın alması durumunda hedeflerin ulaşılabilir olduğunu söylüyor. Ancak hedeflerin en gerisinde kalan Volkswagen ve Ford gibi şirketler için bunu yapmanın maliyeti, kârlarını daha da aşağı çekebilir.

 

Tesla Uber’e Rakip mi Olacak ?

Tesla CEO’su Elon Musk, yıllardır beklenen otonom sürüşe adanmış yeni elektrikli aracını tanıttı. Bu adım, birçok vaat ve ertelenen tarihlerden sonra önemli bir dönüm noktası olabilir. Tesla Cybercab adlı bu robotaksi, tamamen otonom bir araç olarak tasarlandı ve direksiyon veya pedal gibi geleneksel sürüş ekipmanlarına sahip değil.

Bu özellikleri, üretime geçmeden önce düzenleyici onayların alınmasını gerektirecek. Aracın tasarımı oldukça yenilikçi; kapıları yukarıya doğru açılıyor ve sadece iki yolcu kapasitesine sahip küçük bir kabine sahip. İlginç bir diğer özellik ise şarj kablosunun olmaması; Musk, aracın kablosuz olarak şarj edileceğini, yani endüktif şarj teknolojisini kullanacağını belirtti.

Musk, otonom araçların insan sürücülerden 10-20 kat daha güvenli olmasının beklendiğini ve mil başına maliyetin sadece 0,20 dolara kadar düşebileceğini söyledi. Karşılaştırma yapmak gerekirse, şehir içi otobüslerin mil başına maliyeti 1 dolar seviyesinde. Tesla, gelecek yıl Teksas ve Kaliforniya’da tam otonom sürüşü başlatmayı ve Cybercab’in üretimine 2026’da başlamayı planlıyor. Ancak Musk, bu tarihin 2027’ye kadar sarkabileceğini de belirtti.

Bunun yanında Tesla, Optimus adı verilen bir robot üzerinde de çalışıyor. Bu robotun 20 ila 30 bin dolar arasında bir fiyatla piyasaya sürülmesi planlanıyor ve çeşitli görevleri yerine getirebilecek kapasitede olacak. Musk, “Bu çok önemli bir adım,” diyerek aracın hayat kurtaracağını ve birçok yaralanmayı önleyeceğini vurguladı.

Cybercab prototipi, Tesla’nın Kaliforniya’daki Warner Bros. film platosunda düzenlediği “We, Robot” etkinliğinde tanıtıldı. Gösterim için halkın kullanmadığı özel yollar tercih edildi. Tesla, bu etkinlik öncesinde bölgeyi haritalandırdığı yönünde haberler çıkmış olsa da, şirket FSD (Tam Otonom Sürüş) sisteminin yüksek çözünürlüklü haritalara dayanmadığını belirtti.

Musk, Tesla’yı sadece elektrikli araç üreten bir şirketten daha çok, robotlar ve yapay zeka geliştiren bir firma haline getirmeyi hedefliyor. Tesla’nın piyasa değeri, neredeyse tüm diğer küresel otomotiv üreticilerinin toplam değeriyle eşit durumda. Şirketin hisse fiyatı, büyük ölçüde Musk’ın otonom sürüş devrimini gerçekleştirme vaadine dayanıyor.

Daron Acemoğlu Nobel Ekonomi Ödülünü Aldı

2024 Nobel Ekonomi Ödülü, Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson’a layık görüldü.

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nde düzenlenen basın toplantısında, Nobel Ekonomi Ödülü’nün kazananları açıklandı.

Ödül, kurumların refahı nasıl oluşturduğu ve etkilediğiyle ilgli çalışmalarından dolayı verildi.

Açıklamada, 2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nü, kurumların oluşumu ve refaha etkilerine ilişkin çalışmalarından dolayı Türk Prof. Dr. Daron Acemoğlu, İngiliz Prof. Dr. Simon Johnson ve İngiliz Prof. Dr. James Robinson’un kazandığı bildirildi.

Nobel alan isimler ödül olarak 1,1 milyon dolar alacaklar.

2023 Nobel Ekonomi Ödülü’nü, kadınların iş gücündeki yerine ilişkin çalışmalarından dolayı Harvard Üniversitesinde görevli Amerikalı Profesör Claudia Goldin kazanmıştı.

Kredi Kartı Vergisi Nedir ?

 

Limiti 100 bin lira ve üzerinde olan kredi kartlarından yıllık 750 lira Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na katılma payı alınması için yasa mecliste. Meclis’e sunulan teklifte, bu bedel şöyle tarif edildi:

“Belirlenen limiti 100 bin Türk lirası ve üzerinde olan kartların hamillerinden her bir kart başına yıllık alınan 750 TL pay (Kartın yıl içinde herhangi bir sebeple yenilenmesi halinde ilgili yıl için pay ödenmiş ise ayrıca pay alınmaz, kartın herhangi bir sebeple iptal edilmesi halinde alınan pay iade edilmez. Fiziki bir kartın limitleri dahilinde oluşturulan ek kartlar ve fiziki olmayan kartlar için ayrıca pay alınmaz.),”

 

Taslağa göre, kredi limiti 100 bin lira olan kartlardan 750 lira hizmet bedeli alınacak. Kredi limiti 200 bin lira olsa iki katı hizmet bedeli alınmayacak. Ancak, bir kişinin farklı bankalardan 3 veya 4 adet kredi kartı varsa, her bir kart için 750 lira alınacak. Dolayısıyla, kredi kartının limitinin, örneğin 400 bin lira olması, 4 katı, yani 3 bin lira hizmet bedeli alınacağı anlamına gelmiyor. Buna karşılık, farklı banklardan, her biri 100 bin lira üstü limiti olan 4 adet kart varsa, 3 bin lira kesinti yapılacak. Bankalar müşterilerine kendi bankalarından alınan birden fazla kredi kartı varsa bile, tek limit uyguluyor, yani aynı bankadan 4 adet kredi kartınız varsa, bu kartların limiti toplam 100 bin lira ise, 750 lira ödenecek. Uygulamada, kredi limiti esas alınıyor.

Hizmet Bedeli Ne Zaman Kesilecek ?

Kanun teklifinde, kredi kartlarından hizmet bedelinin 1 Ocak tarihinden itibaren başlaması istendi. Ocak ayının başında, hizmet bedeli banka tarafından kredi kartı sahibinden kesilecek. Düzenlemeye göre, yıl içinde limiti artan veya yeni alınan kartlardan da hizmet bedeli alınacak. Düzenlemeye göre birden fazla kartı olan, her kart için hizmet bedeli ödeyecek.

Kredi kartlarından hizmet bedeli ocak aylarında banka tarafından kesilecek ve fona aktarılacak. Taslak yasalaşırsa, bankalar, 100 bin lira üstü limiti olan müşterilerinden 1 ocak itibariyle 750 TL kesinti yapacaklar ve yapılan kesintiyi devlete aktaracaklar. Bu kesintinin, bankaların şu an aldıkları kredi kartı bedeli gibi kesilmesi, yani kredi kartından kesilmesi bekleniyor. Taslakta şu hükümler yer aldı:

“Kredi kartı çıkaran kuruluşlar tarafından her yılın ocak ayının 5 inci günü itibarıyla kart hamilinin hesabına yansıtılır, ilgili dönem hesap ekstresinde gösterilir, kart hamilinden tahsil edilen tutar, tahsilatı izleyen ayda verilmesi gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi beyannamesi ile beyan edilir ve bu verginin ödeme süresi içerisinde ödenir. Yıl içinde alınan veya limiti anılan bent kapsamına giren kartlara ait katılma payı, kartın kullanıma açıldığı veya limit artışının yapıldığı ayın hesabına yansıtılır ve bu bent kapsamında ödenir.”

 

100 bin liranın üstünde limiti olan kredi kartlarından alınması planlanan 750 TL, savunma sanayine önemli gelir sağlayacak.Türkiye’de yaklaşık 62 milyon kredi kartının bu dilime girdiği ve bu yolla 46 milyar TL’den fazla gelir elde edileceği düşünülüyor.

 

Düzenlemeye göre, 1 ocak itibariyle 100 bin lira limiti olan kredi kartından 750 lira kesinti yapılacak. Dolayısıyla, ocak ayından sonra kredi karti limitini düşürmenin kesintiye etkisi olmayacak. Aynı şekilde, kredi kartı limiti ocak ayından itibaren 100 bin liranın üstüne çıksa da, 750 lira dışında hizmet bedeli ödenmeyecek. Düzenlemeye göre, yıl ortasında kredi kartı alınsa ve bu kartın limini 100 bin lira üstü olsa yine 750 lira kesinti yapılacak.

 

Ocak ayına kadar kredi kartını iptal etmiş olsanız, 750 lira vergi ödemezsiniz. Ancak, kredi kartını iptal edip borcunuz varsa, yani borcu tamamen kapatmamışsanız, büyük olasılıkla kredi kartı açık olarak ele alınacak ve vergi ödeyeceksiniz. Bu durumda, yeni kredi kartını kapattıktan sonra, bakiye borç kalıp kalmadığına dikkat etmek gerekli. Kredi kartınızı, yıl içinde yenilemeniz halinde, yani süresi biten karta yeni kart verildiği zaman, yeniden 750 tl ödemeyeceksiniz. Düzenleme yaşama geçtikten sonra, ocak ayından sonra, kredi kartını iptal etseniz, hizmet bedeli geri ödenmeyecek. Teklifte bu durum şöyle anlatıldı:

“Kartın yıl içinde herhangi bir sebeple yenilenmesi halinde ilgili yıl için pay ödenmiş ise ayrıca pay alınmaz, kartın herhangi bir sebeple iptal edilmesi halinde alınan pay iade edilmez. Fiziki bir kartın limitleri dahilinde oluşturulan ek kartlar ve fiziki olmayan kartlar için ayrıca pay alınmaz.),”

 

Limiti 100 bin TL ve üzerinde olan kredi kartlarından yıllık 750 TL’lik bir kesinti yapılarak Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na aktarılacağı açıklanınca, kesintiden kaçmak isteyenler, limit düşürme arayışına girdi. İnternette en çok aratılanların arasına da “Kredi kartı limiti mi 99 bin TL nasıl yapabilirim.? sorusu girdi. Kredi kartı limiti, bankalar tarafından kullanıcıların finansal geçmişine göre belirleniyor.

Kredi kartı limitinizi düşürmek için bankanızla iletişime geçmektir. Bankanızın müşteri hizmetlerini arayarak limit düşürme talebinde bulunabilirsiniz. Birçok banka, müşterilerine internet bankacılığı veya mobil uygulama üzerinden bu işlemi gerçekleştirme imkânı da sunuyor. Şu an bankaların, tasarının henüz yasalaşmadığına dikkat çekerek, limit düşürme istekleri için beklemeyi önerdiği belirtiliyor.

 

Yasa teklifi Meclis’e sunuldu ancak henüz görüşülmeye başlanmadı. Tüketiciyi Koruma Derneği Başkanı Aziz Koçal da düzenlemeye dava açacaklarını belirtti. Koçal, “Her kartta 100 bin lira limit var zaten. Paranın alım gücü düştüğü için 100 bin lira özel ve seçkin bir grubun kullandığı limit değil.” diye konuştu.