5053873217 [email protected]

Şarkıda geçtiği gibi: Anlamak çözmeye yetmez. Sensiz olmaz, sensiz olmaz…

Evet, her gün bir yerlerde birileri ölürken başka bir yerde birileri doğuyor. Ama özellikle son birkaç aydır kendimi bir dizi insanın sırayla öldüğü bir korku filminde gibi hissediyorum. Öyle ki haberi duyduğumda verdiğim “Yok artık!” tepkisinden sonra “Şimdi sıra kimde?” sorusu belirdi aklımda… Aslında hep “Ölümlü dünya!” diyoruz ama yine de aldığımız her haberde buna alışmak çok zor oluyor, sanki varlığını ilk defa öğrenmişiz gibi en başa dönüyoruz. Bu da insanların “biricik” liğinden kaynaklanıyor. İşte o da “biricik” bir insandı, Türkiye’nin Müslüm Baba’sıydı…

Kendisine saygım sonsuz olmakla beraber sıkı bir Müslüm Gürses dinleyicisi olduğumu söyleyemem. Arabesk müzik yapan başka sanatçılar olduğu halde sadece Müslüm Baba “damar” gelirdi bana. Sanırım kendini jiletleyen hayranlarının ve onun şarkıyı konuşurcasına sakin söyleme şeklinin bunda epey payı var. Dediğim gibi genelde dinlediğim bir sanatçı değildi kendisi ama dört sene önce bir arkadaşım sayesinde başka bir açıdan bakarak tanıştım kendisiyle.

Arkadaşım kendisinden hiç beklenilmeyecek şekilde sıkı bir Müslüm Gürses hayranıydı ve bunu öğrenme şeklimden de birazdan bahsedeceğim. Bu arada hiç beklenilmeyecek derken genel olarak dinlediği diğer sanatçı veya grupların arabesk tarzla hiçbir yakınlığı yoktu kaldı ki bence “damar”ın diğer adı olan Müslüm Baba! Neyse, işte bir gün onun evinde albümlerden fotoğraflara bakarken daha önce hiç görmediğim babasını gösterdi ve ondan bahsetmeye başladı. Babasını o daha bebekken kaybetmiş… Ben fotoğraflara ve anlattıklarına dalmıştım ki odada yükselen Sensiz Olmaz şarkısıyla kendime geldim. Bülent Ortaçgil’ den beklerken Müslüm Baba’nın yorumdan dinliyordum. Sonra arkadaşıma baktım, gözleri dolmuştu bir hayli kaptırmıştı kendini. Oturdu, eşlik etmeye başladı.

Filmlerde olur ya, o an kafamda bir ampul belirdi, “Onu babasının yerine koymuş meğer.” diye içimden geçirirken arkadaşım “Ben babamı hiç tanımadım, sesi nasıldı bilmem ama en azından Müslüm Babam var.” dedi. Böyle girdi Müslüm Gürses benim hayatıma ve bilmem neden bu durumu hiç sorgulamadım, “Niye başkası değil de o?” demedim, sadece ne zaman dinlesem boğazım gıcıklanır.

Arkadaşımda geçirdiğim o gün onca insanın bu adama neden bu kadar bağlı olduğunu “kendimce” anladım. Kimbilir benim anlayamadığım daha neler vardır… Ama bu konuda bildiğim tek şey sadece belli bir kitleye hitap edermiş gibi görünen Müslüm Baba’nın aslında herkesin hayatına, bir şekilde, en az bir kere dokunduğu. Neredeyse onu hiç dinlemeyen benim bile…

 

Başak SULTAN