5053873217 [email protected]

Jean Claude Kaufmann, bu kitapla dünyanın yakından tanıdığı bir sosyolog olmanın yanında çılgın bir yazar olduğunu da ispat ediyor. Bunu kitabın başlangıç cümlesinden itibaren hissediyor ve keyifle diğer sayfalara geçiyorsunuz. Başlangıç cümlesine dönersek, aynen şöyle: “Çantaları konuşturacağım, onları konuşturmanın üstesinden geleceğim!”

Sosyolog yazar Kaufmann, her kadının elinde ya da kolunda kişisel ve gizemli bir nesneye dönüşen çantanın derinliklerine dalmış… Kimi zaman okuduğu bloglardan kimi zamansa kadınlarla yaptığı konuşmalardan yola çıkarak, gizlenen gerçeklerle etrafa verilmek istenen görüntünün kesiştiği bu küçük evrenin resmini çekmeyi denemiş. Başlangıçta bir moda aksesuarı olarak tanımlanan bu nesnenin, neden kadının kimliğini tanımlayan ayrıcalıklı bir alan olduğunu araştırmış.

Çantaların ve içindekilerin insanın hayatı ve kendisi hakkında anlattıklarına kulak vermiş, bunu yaparken de sık sık tanıklıklara başvurmuş. Diplerinde saklanan çakıl taşlarından, bir gözde unutulmuş alışveriş listelerine, bisküvi kırıntılarından aile fotoğraflarına, küçüğünden büyüğüne, en değerlisinden en gülüncüne içerdiği tüm çeşitlilikle apayrı bir evren olan çanta, farklı yüzleriyle analiz edilmiş. Gündelik yaşamın önemsiz bir parçası gibi görünen çantalar, bir sosyolog gözüyle köşe bucak didik didik edilmiş.