Kültür Sanat, Yazarlar
Almanya’da aralarında Fatih Akın ve Sibel Kekilli’nin bulunduğu sanatçılar, Merkel’e çağrı yaparak Başbakan Davutoğlu’yla yapacağı görüşmede hukuk devleti ve çoğulculuk konusunun gündeme getirmesini istedi.
Almanya’da aralarında Fatih Akın ve Sibel Kekilli’nin bulunduğu sanatçılar Başbakan Angela Merkel’e hitaben bir çağrı metni hazırladı. Merkel, Davutoğlu ile yapacağı görüşmede hak ihlallerini gündeme getirmeye çağrıldı.
Berlin’deki Maxim Gorki Tiyatrosu’nun sanat direktörü Shermin Langhoff’un başını çektiği bir grup sanatçı tarafından hazırlanan çağrı metnini şimdiye kadar çok sayıda insan hakları savunucusu, gazeteci ve bilim insanı imzaladı. Sanatçı ve yazarlar, Merkel’den Türkiye ile istişarelerde demokrasi, hukuk devleti ve çoğulculuk konularını gündeme getirmesini istedi.
KEKİLLİ VE AKIN DA İMZALADI
Çağrı metnini imzalayanlar arasında yönetmen Fatih Akın, oyuncu Sibel Kekilli ve yazar Navid Kermani de yer alıyor.
HAK İHLALLERİNİN GÜNDEME GETİRİLMESİ İSTENDİ
Almanya – Türkiye Hükümetler Arası Stratejik İstişareler toplantısı yarın ilk kez Berlin’de yapılacak. Af Örgütü’nün çağrısı Öte yandan Af Örgütü (Amnesty International) de Alman hükümetine Türkiye’deki hak ihlalleriyle ilgili çağrıda bulundu. Af Örgütü’nün Türkiye uzmanı Marie Lucas, “Alman hükümeti dış ilişkilerini düzenlerken insan haklarına riayet edilmesini sağlamak mecburiyetindedir” dedi.
Aslı BUZ
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Yazarlar
İnternet ve sosyal medya, toplumun güzellik algısı üzerinde son derece etkili. Son dönem portallarda özellikle foto galerilerin en çok malzeme edilen yüzü Kim Kardashian.
Peki hiç tanımadığımız bir “beden” olarak Kim Kardashian, ‘şöhreti’ dışında, normal hayatında kaç kişinin beğenisini toplayacak bir kadın?
Büyük ihtimalle ilk bakışta bu görüntü birçok kişiyi rahatsız edecektir.
Hatta arkadaşlar arasında “Kardashian” sıfatına dönüşüp alay konusu olacaktır.
Ama Kim Kardashian’ın şu andaki şöhretini borçlu olduğu fiziği, tüm dünyada ‘kabul görür’ olduğu için bu görüntüyü haz etmeme eğiliminde olanlar bile sanal kitlenin etkisinde kalarak “kral çıplak” diyemeyecek.
Kardashian bir figür olarak tam da onu var eden “sanal kitlenin” yaşam tarzı doğrultusunda şekillenmiş bir beden.
Her ne kadar “Reality Show Yıldızı” olarak anılsa da Kardashian’ı var eden şey internet medyası ve sosyal ağlar.
Kardashian fiziki özellikleriyle de en ünlü kadın sanal kahraman olan bilgisayar oyunu karakteri “Tom Raider” a benziyor.
Her ne kadar Tom Raider Hollywood’un emektar güzeli “Angelina Jolie” olarak akıllara kazınsa da grafiklerdeki Tom Raider’a en çok benzeyen Kardashian’dır ki ikisi de “üretilmiştir”.
Tom Raider oyuncuların beklentileri ve tasarımcısının bu istekleri gözetmesi doğrultusunda beğenileceği düşünülen bir biçimde şekillendirilmiştir.
Doğal değildir. Yapay ve üretilmiş bir karakterdir.
Kim Kardashian’ın da erkeklerin beğeni düzeyine göre kendini ürettiğini söylemek abartı olmaz.
Bu abartılı kalçaya sahip olmak için saatlerce spor yaptığını kendisi itiraf ediyor.
Sporun yetmediği yerde kalçasına yağ enjekte ettirdiği de estetik cerrahların itirafı.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Yazarlar
BANKA İLGİLİ PUAN VE BONUSU MÜŞTERİ HESABINA YATIRMIŞTIR. ŞİKAYET KONUSU ORTADAN KALKMIŞTIR.
BİZE GÖSTERMİŞ OLDUKLARI İLGİDEN DOLAYI TARAFLARA TEŞEKKÜR EDİYORUZ.
13 Aralık tarihinde İngbank tarafından Yılbaşına Özel 125 TL ve üzeri 3 taksitli alış verişe 125 TL bonus verileceği duyurulmuştu. Kampanya şartı alışverişlerin taksitli olması ve 125 TL den fazla olması ayrıca internet üzerinden yapılmaması idi. Ancak devam eden kampanya şartları haber verilmeksizin değiştirilmiş benim alış veriş yaptığım kuyumculuk sektörü kampanya dışında bırakılmış. Kampanya başladıktan 10 gün sonra böyle bir değişikliğe gidilmiş.
KAMPANYANIN İLK HALİ YAYINLANDIĞINDA ALDIĞIM EKRAN GÖRÜNTÜSÜ
Sonuç olarak ING Bank bonuslarımı yüklemedi ve ben boşu boşuna ve zararına yaptığım kuyumculuk alış verişi ile kalakaldım. Bu yanlışlığın bir an önce düzeltilmesini ve puanlarımın yüklenmesini istiyorum.
BANKALARIN PUAN KAMPANYALARININ “MÜŞTERİYİ NASIL ATLATIP PUAN YÜKLEMEMEYİ BAŞARIRIZ” ŞEKLİNDE BİR SİLSİLEYE DÖNÜŞMESİNİ KINIYORUM.
Ayrıca aşağıdaki dilekçe ile BDDK’ya da başvuruyorum. Size ve diğer medya kuruluşlarına şikayetimi göndermekteki amacım bize yapılan haksızlığı tüm müşterilerin görüp markaları ve kurumları ona göre değerlendirmeleri.
Bu aşamada banka müşteri temsilcisinin arayıp “Kampanya koşulları değiştirildi efendim. Zaten kampanya koşullarını değiştirme hakkımızı da saklı tutuyorduk” demesinin benim için bir hükmü yok. Her alışverişten önce açıp kampanya koşulları değişti mi diye kontrol etmemizin beklenmesi mantık dışı. Kampanya başladığında koşulları okuyup ona göre planımızı yaptık. Ayrıca bankanın kendi tarafından ve kendi adına haklı çıkması değil müşterinin gözünde haklı ve güvenilir olması önemli. Kalbi kırılan bir müşteri bir markaya güvenini kaybettiği zaman onu tekrar kazanmak 125 liralık bonus yüklemeyerek ettiğiniz kardan çok daha büyük bedellerle bile gerçekleşmez. Güvenini kaybeden bir müşteri üstelik yasal boşluklar kullanılarak aldatıldığını düşünüyorsa günümüzün tüm iletişim olanaklarını kullanarak sesini duyurmak için elinden geleni yapacaktır ki benim yaptığım da budur…
BDDK Dilekçem;
13 Aralık 2013 tarihinde İNG Bank tarafından “ING Bonus’tan Yılbaşına özel 125 TL ve üzeri taksitli 3 alışverişinize 125 TL Bonus! Başlıklı kampanyasını yayınlamış olup kampanya şartlarında “Peşin harcamalar, bonus kullanımları, nakit avans, taksitli avans, sanal kart, sanal pos ve mail order işlemleri kampanyaya dahil değildir.” İbaresi bulunmaktaydı. Kampanyaya bu şartlar altında katılan müşteriler, vaad edilen puanı kazanmak için taksitli harcamalarını kampanyaya uygun olarak yapmışlar ancak, bahsi geçen bankanın kampanya ilanında “banka tarafından kampanya şartları değiştirilebilir ” veya buna benzer ibaresi olmamasına rağmen 23.12.2013 tarihinde kampanya şartlarındaki yukarıda geçen maddeye ilave yaparak “Peşin harcamalar, bonus kullanımları, nakit avans, taksitli avans, sanal kart, sanal pos, mail order ve kuyumcu işlemleri kampanyaya dahil değildir.” olarak değiştirmiş, Kuyumculardan yapılan taksitli harcamalarıda yasaklamış ve müşterilerin bu yönde puan kazanmalarını engellemiştir.
Bankanın bu davranışı hakkında gerekli yasal işlemin başlatılmasını ve kampanya usül ve esaslarını keyfiye göre değiştirilemeyeceği hususunda gerekli işlemlerin yapılıp tarafıma bu yönde bilgi verilmesini rica ederim.
*Okurumuzun bu mektubuna karşılık bankanın cevabı da sitemizde yayınlanacaktır.
BANKA İLGİLİ PUAN VE BONUSU MÜŞTERİ HESABINA YATIRMIŞTIR. ŞİKAYET KONUSU ORTADAN KALKMIŞTIR.
BİZE GÖSTERMİŞ OLDUKLARI İLGİDEN DOLAYI TARAFLARA TEŞEKKÜR EDİYORUZ.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Yazarlar
OKUR MEKTUPLARI:
Bengi Kombi’nin Zeytinburnu’nda bulunan dükkanından Demirdöküm Yoğuşmalı Nitromix için dikey baca aparatı almaya gittim.
Bengi Kombi çalışanına Özellikle Yoğuşmalı olduğunu, Demirdöküm olduğunu ve Nitromix serisi olduğunu belirttim. Fiyatını sordum 50 TL dediler. Kredi kartı ile ödeme yapmak istedim. Bengi Kombi çalışanı Kredi kartı ile satış yapmamak için uzun süre beni uğraştırdı. Gerekçe ise 50 TL’lik ürünün faturası ile uğraşmak istememeleriymiş. Net bir şekilde “Git para çek gel.” dediler.
Hava çok soğuk olduğundan ve fazlaca uzun bir yoldan geçerek oraya gittiğimden para çekmek çok zor gelse de gidip para çekip geldim. Ancak çektiğim parayı bir türlü bulamadım. Muhtemelen soğuktan uyuşan ellerimle cebime koyarken düşürdüm. Üstelik alacağım ürünün fiyatından çok daha fazla çektiğim para düştü gitti…
Bengi Kombi’ye tekrar gelip durum izah ettim, “Bu soğukta bir daha gitmeyim karttan çekin” deyince. “Parasız ürün veremiyoruz.” diyerek dilenci muamelesi yapan bir tavırla karşılaştım. Israrım karşısında ürünü kartla verdiler. Ancak Bengi Kombi bana fatura kesmedi.
Eve geldiğimde yanlış ürün verdiklerini gördüm. Telefonla Bengi Kombi’yi aradığımda, “Yoğuşmalı Kombi Aparatı elimizde yoktu” dediler.
Ben de “Bu ürünü almak için bu soğukta 40 kilometre yol gidip geldim. Olmadığını söyleseydiniz başka bir yerden alırdım. Özellikle yoğuşmalı diye belirttiğim halde neden yanlış ürün verdiniz?” dediğimde ise son derece kaba bir üslupla “Ben seni mi takip ediyorum, dünya kadar işim var. Getir, Gel paranı al!” dediler.
Bengi Kombi’de karşılaştığım şekilde Müşteriyi aşağılayan, ticareti sadece bir şeyi satmak sanan bu zihniyeti kınıyorum.
1980’lerdeki mahalle bakkalı mantığıyla “istediğime istediğim gibi satar istediğim gibi davranırım” tavrının çok geride kaldığını düşünüyorum. Günümüz iletişim olanakları Çin’de üretilen bir ürün ya da hizmetin kalitesini bile dakikalar içinde tüm dünyaya ulaştırırken ticaret yapan işletmelerin çalışanları konusunda çok daha duyarlı olmaları gerektiğini düşünüyorum.
Ben bu muameleyi ve haksızlığı sosyal medya ve yazılı medya dahil mümkün olduğunca yaymaya çalışacağım. Satışının büyük bir kısmını internet üzerinden yapan firmaların müşteri memnuniyetini en çok gözeten firmalar olması gerekir. Bir Google aramasında müşterinin karşısına çıkabilecek en küçük bir olumsuz cümle bile akıllara tereddüt getirebilir.
Neden mi bu yazıyı yayınlatıyorum. Çünkü uğradığım haksızlığa başkalarının uğramasını istemiyorum.
*** ŞİKAYET MEKTUBUNA KARŞILIK FİRMANIN CEVABI BU SAYFADA YAYINLANACAKTIR.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Yazarlar
OKUR MEKTUBU: (BEŞİKTAŞ’TAN BİR OKUYUCUMUZUN MEKTUBUNU GÖNDERDİĞİ ŞEKLİYLE YAYINLIYORUZ. BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ’NDEN KONU İLE İLGİLİ GELECEK YANITI YİNE BU SAYFADA MEKTUBUN HEMEN ALTINDA PAYLAŞACAĞIZ. )
Beşiktaş Abbasağa Mahallesi Ihlamur Yıldız Caddesi üzerinde Toprak Holding binasının tam karşısında bulunan terk edilmiş yeşil alanın durumu çevreye ve Beşiktaş ilçesi yerel yönetim imajına zarar verir türde. Yetkililerle olan görüşmelerimden net bir sonuç alamadığım için konuyu bir de gazetenize görselleri ile birlikte yazmak istedim.
Ihlamur Yıldız Caddesi 1. Köprü’ye bağlanan yol olması itibariyle her gün yüz binlerce İstanbullu’nun kullandığı bir cadde. Bu cadde üzerinde Toprak Holding binasının tam karşısında bulunan park görünümlü yeşil alan içine girildiğinde insanı hayrete düşürecek çarpıklıkları barındıran, özellikle Beşiktaş Belediye’sine hiç yakışmayacak düzensizliklerle dolu bir alan.
En ucuz dairenin 250 bin liraya satıldığı bu bölgedeki yeşil alan çöp toplama merkezine dönüşmüş durumda.
Çöp toplayıcıları yığınakları bu bölgede biriktirip kamyonlarla nakledinceye kadar park içersinde balyalar halinde bir yığıntı tepesi oluşturuyorlar.
Alan içinde kot farkı olan 2 farklı bölüm arasında hiç bir engel olmadığı gibi yaklaşık 2,5 metrelik bu yükseklik kenarında bulunan duvar da yer yer aşağı doğru yıkılmış.
Bu alanda yolunda gitmeyen daha o kadar çok şey var ki, buradan göstererek Belediyemizin imajına zarar vermek gerçekten isteyeceğim en son şey. Daha önce yaptığımız konu ile ilgili görüşmelerde Belediye yetkilileri alanın özel mülk olduğunu bu yüzden Beşiktaş Belediyesi’nin müdahale edemeyeceğini söylemişlerdi. Yine çevreden edindiğimiz bilgiye göre park içerisindeki belli başlı düzenlemeler de Şişli Belediye Başkanı tarafından karşılanarak yapılmış.
Lafı uzatmadan ben ve benim gibi bu çevrede yaşayan yolu bir şekilde bu alana düşen yüzlerce kişinin talebi şu an bir harabe, çöp tasnif alanı, köpek tuvaleti olarak kullanılan bu bölgenin güvenli hale getirilerek bu durumdan kurtarılması.
Beşiktaş Belediyesine ve İlçesine yakışır bir hizmet bekliyoruz.
Nardenk ve Nurtanesi Sokak Sakinleri
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Yazarlar
Günümüzde hem eğitim sisteminin hem de küreselleşmenin etkisiyle ortaya çıkan durumlar, başarılı olmayı bir seçimden ziyade, zorunluluk haline getirmekte. Başarılı olmaya dair beklentilerin oluşması, çocuklarının kendilerinden bir parça olması nedeniyle ailelerde baskı haline gelebilmekte. Bu durum, ailelere önemli sorumluluklar yüklemekte ve onları çocukları için birincil destekçi yerine koymakta.
Aileler için “Ben ne yapmalıyım?” sorusunun işte cevabı:
GÜNÜ SORUN
Zamanının çoğunu okulda geçiren çocuklar için “Günün nasıldı?” sorusunu sormak onlarla hem iletişim kurulduğunu göstermekte hem de düşüncelerinin merak edildiğini göstererek onları konuşmaya davet etmekte. Bu davet, onların değerli olma duygularını da geliştirmekte. Özellikle, bu soru ailelere okul ortamı hakkında bilgi vermekte. Eğitim felsefesinin daha yapılandırmacı olmasıyla beraber azalan öğretmen-öğrenci şiddetine rağmen bu konuda çocuğun yaşayabileceği olumsuzluğu onun ağzından duymak mümkün. Özellikle, ASCA (American School Counselor Association)’ nın yapmış olduğu araştırma doğrultusunda 10 çocuktan 1’ i akran zorbalığını ailesine aktarmakta. Okula yeni başlayan, okul değişikliği yapan, öğretmenler tarafından övülen çocukların akran zorbalığına uğraması muhtemel. Çocuğun okul yaşantısını öğrenebilmek için onu konuşmaya teşvik etmek önemli.
YETENEKLERİNİ KEŞFETMESİNİ SAĞLAYIN
Her birey kendine ait özellikler taşır. Şu ana kadar belirlenmiş 8 zeka türü varken her çocuğun başarısını aynı kategoride değerlendirmek doğru değil. Aileler çocuklar için bir yol göstericidir. Etrafındakilerden haberdar olmayan çocuklar için aileler yönlendirici konumundadır. Örneğin; spor ya da sanat yeteneği olan bir çocuk yeteneğini ortaya koyacak bir ortam bulamıyorsa başarı duygusunu yaşayamaz. Ya da, sözel derslere yatkın olan bir çocuk için sayısal derslerde mükemmeliyetçi bir not beklemek haksızlık olur. Bu noktada, çocukların farklı ortamlarda ya da etkinliklerde kendini tanıması için ailelerin çocuklarını yönlendirmesi önem kazanmakta. Çocuk kendi özelliklerini keşfettikçe başarı duygusu pekiştirilecek ve bununla beraber özgüven duygusu gelişecektir.
OKULLA İŞBİRLİĞİ KURUN
Gün içinde verimli zamanın pek çoğu okulda geçmekte. Gece uykuyla geçtiği için aile çocuk etkileşimi de okuldaki kadar yoğun olmamakta. Dolayısıyla, çocuğun ders, motivasyon, sosyal etkileşim gibi etkinliklerini öğretmeninden dinlemekte fayda var. Okul deyince akla sadece ders başarısı gelmemelidir. Akran grubunun en yoğun olduğu okullarda çocuklar için sosyal gelişim gibi faktörler de önemlidir. Bu gibi gelişimleri gözlemlemek için belirli zamanlarda öğretmenlerle görüşmekte fayda var. Özellikle, çocuğu etkileyecek önemli olayların (aile ferdinin kaybı, hastalık, ilaç kullanımı vb.) yaşanması durumunda konu gerektiği kadarıyla okulla paylaşılmalı. Böylece çocuk için destek çift taraftan, hem okuldan hem de aileden, sağlanmış olacaktır.
KURAL
Kural, disiplinli olmayı beraberinde getirir. Disiplinli olmak ise planlı olmayı ifade eder. Başarı için de yapılacak işlemlerin sıraya konması, zamanın etkili kullanılması önemli. Ailede kuralların net ve anlaşılır olması çocuğun kendine düşen görevleri bilmesini sağlayacaktır. Örneğin; çocuk ne zaman ders çalışacağını ne zaman ara vereceğini, ne zaman uyuyacağını ailenin yönlendirmesiyle bilmelidir.
TUTARLI
Aile içinde kuralların olması ebeveynlerin tutarlılığıyla devamlılığını sürdürür. Ortada bir kural varsa bunu hem anne hem de baba desteklemelidir. Örneğin; ders çalışma zamanında anne çalışma ortamını hazırlıyor, baba maç zamanı deyip sürece engelleyici olmamalı. Ya da anne yemek vakti diyerek devreye girmemeli.
ÖDÜLLENDİRİN
Öğrenme psikolojisinde ödül davranışın tekrarını sağlar. Ceza ise, davranışın baskılanmasını sonrasında da daha büyük bir şiddetle ortaya çıkmasına neden olur. Sınavdan iyi bir not alan, çalışma sürecini verimli geçiren, ödevlerini düzenli biçimde yapan vb. özelliklerdeki çocuk ödüllendirilmeli. Bu ödüllendirme, onu daha da teşvik edecektir. Ancak; ödül onun yaşına ve ihtiyacına uygun olmalıdır.
SADECE SEVMEYİN, SEVDİĞİNİZİ HİSSETTİRİN !
Çocuğun ders başarısı için okula gitmesi yeterli değil. Birey temel ihtiyaçlarını karşılamış olmalıdır ki; başarı için çaba gösterebilsin. Çocuğun karnının tok olması gibi fizyolojik ihtiyaçların yanı sıra sevgi de temel bir ihtiyaçtır. Birey fizyolojik, , güvende olma, ait olma ve sevgi ihtiyaçlarını giderdikten sonra bilme,anlama durumuna odaklanabilir. Bu sebeple, çocukla birlikte aile olarak faaliyetler yapmak, yapılanların “Onun için” olduğunu hissettirmek, çocuğun fikrine önem vermek vb. girişimler ders başarısının gerçekleşebilmesi için adım oluşturacaktır.
Ceren GELMEDİ
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...