5053873217 [email protected]

Cominarty; Covid Aşısının Adı

BioNTech, Pfizer ile birlikte geliştirdikleri aşının isminin Comirnaty olduğunu kamuoyuna duyurdu.

BioNTech’ten yapılan açıklamada ismin Covid-19, mRNA (aşının içeriğinde bulunan taşıyıcı molekülün adı), topluluk (İngilizce: community) ve bağışıklık (İngilizce: immunity) kelimelerininin birleşiminden oluştuğu belirtildi.


Şirket 2020 yılı sonuna kadar 50 milyon doz, 2021 yılı sonuna kadar da 1 milyar 300 milyon doz aşının teminini hedeflediklerini açıkladı. Aşılar bin ila 5 bin doz aşı taşıyabilen soğuk hava kutuları içerisinde taşınacak. Şirketin bulunduğu Almanya’da aşı dağıtımı 25 dağıtım merkezi üzerinden 450 aşılama merkezine yapılacak.

Mutasyon Aşı’yı Etkiler mi?

Yeni tip corona virüsün mutasyona uğraması kulağa korkunç geliyor ancak mutasyon ve değişim, virüslerin yapmakta olduğu doğal bir şeydir. Çoğu zaman virüsler bizi enfekte etmekte daha da kötüleşecek şekilde kendini değiştirir.

Güneydoğu İngiltere’de tespit edilen yeni corona virüs varyasyonunun daha kolay bulaşabildiğine, daha ciddi semptomlara neden olabileceğine veya aşıyı işe yaramaz hale getirebileceğine dair net bir kanıt yok.

 

Birincisi, vakaların daha yüksek olduğu yerlerde değişim seviyelerinin daha yüksek olmasıdır. Bu, iki şekilde yorumlansa da bir uyarı işaretidir. Virüs, daha kolay mutasyona uğrayabilir ve daha fazla enfeksiyona neden olabilir.

 

Ancak değişen virüs, doğru zamanda doğru kişilere bulaşarak da şanslarını artırabilir. “İspanyol türünün” yaz boyunca yayılmasının bir açıklaması, insanların ona tatilde yakalanıp evine taşımasıydı.

Laboratuar araştırmaları, bu cinsin diğerlerine göre çok daha fazla yayılımcı olduğunu gösterdi.

 

Dikat çeken iki tür mutasyon var. Her ikisi de, virüsün onları ele geçirmek için vücudumuzun hücrelerine açılan kapıyı açmak için kullandığı anahtar değerde önemli başak proteininde bulunur.

İngiltere üzerinden yayılan yeni bir corona virüs varyantının  “çarpıcı” miktarda mutasyona sahip olduğunu açıklandı. “VUI – 202012/01” adlı mutasyonu araştıran  Birleşik Krallık Covid-19 Genomics UK Konsorsiyumu (COG-UK) üyeleri, virüsün genetik yapısında meydana gelen ’17 değişikliği’ ortaya çıkardıklarını söyledi.

 

Başak proteininde meydana gelen değişiklikler oldukça önem taşıyor, çünkü ülkede kullanılmaya başlanan Pfizer/ BioNTech’in aşısı da dahil olmak çoğu corona virüs  aşısı bu proteini hedef alarak çalışıyor.

Aynı zamanda söz konusu değişikliklerin, daha önce corona virüsün farklı bir suşuyla enfekte olmuş kişilerin de bağışıklık kazanmasını engelleyeceğinden korkuluyor.  (Bir bakteri veya virüsun farklı alttürlerinin, aralarında genetik farklılıklar bulunan gruplarına ¨suş¨ deniliyor.)

 

Bununla birlikte,  İngiltere’nin Baş Tıbbi Danışmanı Chris Whitty de dahil olmak üzere bilim insanları şu ana dek Galler, İskoçya, Danimarka ve Avustralya’da görülen mutasyonun aşılar üzerinde herhangi bir etkisi olacağına dair ‘henüz hiçbir kanıt bulunmadığını’ söylediler.

 

Covid Aşılarının İçinde Ne Var?

Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in geliştirdiği yeni tip corona virüs (Covid-19) aşısı şimdiye kadar ABD, İngiltere ve Kanada’da kullanılmaya başlandı. Yüzde 95 etkinlik gösterdiği açıklanan aşı 27 Eylül itibariyle Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde de kullanılmaya başlanacak. BionTech/Pfizer ile aynı teknolojiyi kullanan Moderna aşısının da kısa bir süre içinde Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi’nden (FDA) acil kullanım onayı alması bekleniyor.

Ancak, pandeminin başlangıcından bu yana  aşılar hakkında üretilen  komplo teorilerinin de ardı arkası kesilmedi. Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in aşılarla insanlara çip takacağı ya da mRNA aşılarının insanların DNA’sını değiştireceğine dair iddialar ise hala on binlerce aşıyı reddetmesine neden oluyor.

 

Bilim insanları, aşıyla sürü bağışıklığı sağlanabilmesi için bir toplumdaki nüfusun en az ortalama olarak yüzde 60-80’inin aşı olması gerektiğini söylüyor. Ancak son zamanlarda  yapılan çalışmalar, ABD’de yaşayanların yüzde 40’tan fazlasının aşıyı reddedebileceğini gösteriyor.

 

Yılın Kişisi Seçildiler

Financial Times gazetesi, yılın kişilerini seçti. ABD’li Pfizer ile birlikte dünyayı etkisi altına alan corona virüs için aşı geliştiren Biontech’in kurucuları Türk bilim insanları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Özlem Türeci, yılın kişisi olarak seçildi.

Gazetede yer alan açıklamada, “Biontech’in kurucu ortakları, geçtiğimiz hafta dünyanın dört bir yanından evrak işleriyle boğuşurken 90 yaşındaki Margaret Keenan’ın Birleşik Krallık’ta aşı yapılan ilk hasta olduğu TV görüntülerini kaçırdılar. Çift, o anlardan arkadaşları ve meslektaşlardan gelen mesajlar yoluyla haberdar oldu” ifadeleri kullanılırken Uğur Şahin aşıyla ilgili “Altı ülkedeki klinik çalışmalarda 22 binden fazla kişiye aşılarının uygulandığını görmemize rağmen gerginliğimiz vardı. insanların testler dışında gerçekten ilk kez aşılandığını görmek çok farklı” ifadelerini kullandı.


‘BİR YILDAN KISA BİR SÜREDE GÜVENLİ VE ETKİLİ BİR AŞI’

Financial Times, “Dünyayı kasıp kavuran yeni bir salgının yayılmasından bir yıldan daha kısa bir süre içinde güvenli ve etkili bir aşıya sahip olmamız Financial Times’ın 2020 Yılın Kişisi olarak seçtiği Dr. Şahin ve Dr Türeci’nin başarısını ortaya koyuyor” ifadeleriyle başarılı çifti övdü.

Financial Times’ın yazısında, “Bilim, doğası gereği yavaş ve özenli bir iştir. Hipotezlere meydan okunmalı ve yeni fikirler tükenene kadar test edilmelidir. Başarısızlık, sürecin önemli bir parçasıdır. Hastalığı önlemede yüzde 95’in üzerinde başarılı olan bir aşı üretilmesi de bu çiftin başarısını daha da dikkat çekici hale getiriyor” ifadelerine yer verildi.

Covid’in Bir Etkisi de Dijital Bağımlılık

OECD, “Dijital Ekonomi Görünümü” raporunu yayımladı. Geliştirilen internet bağlantısının ve yeteneklerinin, birçok ülkenin Covid-19’nın neden olduğu sağlık ve ekonomik kriziyle mücadele etmesine yardımcı olduğu belirtilen raporda, salgının “dijital dönüşüm” için çıtayı yükselttiği vurgulandı.

Raporda, Covid-19 salgınının, eğitimden sağlığa hayatın her alanında dijital teknolojilere olan bağımlılığı daha fazla ortaya koyduğunun altı çizilerek, bunun sonucunda yüksek kaliteli ağlara olan ihtiyacın artmakta olduğu vurgulandı.

OECD raporunda, “Bu nedenle, dijital dönüşümde kimseyi geride bırakmadan yönetmek ve koordine etmek için eskisinden daha bütüncül ve daha stratejik kavramlar gerekli.” denildi.

Rapora göre, Covid-19 salgınında internet kullanımı ve erişilebilirliği hızla arttı. Salgının başlangıcından bu yana, insanlar çevrimiçi yaşamaya ve çalışmaya alıştıkça internet trafiği yüzde 60 artış gösterdi.

 

Hızlı ve güvenilir internet erişiminde ülkeler arasındaki farklılığa vurgu yapılan raporda, “Örneğin, OECD ülkelerinde sabit geniş bant aboneliklerinde fiberin payı Güney Kore’de yüzde 82’ye çıkarken, Avusturya, Belçika, Almanya, Yunanistan, İsrail ve İngiltere’de, genellikle kırsal bölgelerde, yüzde 5’in altına kadar düşebilmektedir.” ifadesine yer verildi.

Corona’nın İlk Belirtisi Nedir?

Covid-19 nedeniyle dünya genelinde vaka sayısı 63 milyonu aştı.

Bilim insanları Covid-19’un en erken belirtisini keşfetti.  İspanya’da yapılan bir araştırmaya göre, Covid-19 hastaları  hastalığın ateş ve kuru öksürük gibi yaygın semptomlardan önce, “burunlarında garip bir his” ve “aşırı kuruluk” yaşıyor.

Burun semptomlarının ardından tat ve koku kaybının da habercisi olduğunu belirtiliyor.

Erken Covid-19 belirtilerinin tespit edilmesinin hastalığın ilerlemeden durdurabilmesine olanak tanıyacağını açıkladı.