5053873217 [email protected]

SKODA PERFORMANSLI SUV PEŞİNDE

Skoda Karoq vRS modeline plug-in hibrit ya da yarı hibrit sistem gelecek.
Yüksek performanslı Skoda Karoq vRS SUV’ye elektrik gücü
Skoda KAROQ olağanüstü genişlikte alan, yeni sürüş yardım sistemleri, Tam LED farlar ve – Skoda’da ilk defa – dijital bir gösterge paneli ile geliyor.


Beş farklı motor seçeneği, 85 kW (115 PS) ila 140 kW (190 PS) arasında güç çıkışları sunuyor ve bunların dördü yeni.
Skoda KAROQ, karakter sahibi bir SUV otomobil, çok sayıda kristal unsur içeren duyusal ve dinamik tasarım Skoda’nın yeni tasarım dilini yansıtıyor.
Kompakt SUV, 4382 mm uzunluğunda, 1841 mm genişliğinde ve 1605 mm yüksekliğinde. Boydaki artış, yolculara fayda sağlıyor.
Diz mesafesi 69 mm. 2638 mm (dört çekişli versiyon: 2630 mm) uzunluğundaki aks mesafesi, Skoda KAROQ’a dışarıda kendinden emin bir duruş, içeride ise konfor kazandırıyor.
-A+Yorum yaz İlgili Haberler
Skoda Kodiaq vRS 2018’de Geliyor
Yeni Skoda KAROQ’un dijital gösterge paneli Frankfurt’ta tanıtılacak
Yeni Jeep Compass Fiyatı Türkiye’de Belli Oldu
Skoda, en son küçük SUV’si olan Karoq’un yüksek performanslı bir versiyonunu çıkartıyor ve SEAT’in yeni gelecek Ateca Cupra modeli ile eşleşebilmesi için bu model elektrikli bir aktarma organı kullanabilir. Geçtiğimiz haftalarda Frankfurt Motor Show’da konuşan Skoda Ar-Ge yöneticisi Christian Strube, Karoq için yüksek performanslı bir versiyon hazırladıklarını onaylamıştı.

Strube, bir Karoq vRS versiyonuna yer verme ihtimalleri olup olmadığı sorulduğunda, “Evet, elbette. Bunun için uğraşıyorum. Tıpkı Kodiaq vRS için de mücadele ettiğim gibi. İnanıyorum ki, bu arabaya böyle yüksek performanslı bir versiyon kesinlikle mükemmel uyacak. Çünkü kompakt ve çok çevik. Bu mükemmel bir model olabilir.” demişti.

SEAT’ın Ateca Cupra’da 300 hp 2.0 litre turboşarjlı dört silindirli benzinli motoru kullanması bekleniyor. 2025 yılına kadar sattığı araçların en az dörtte birinde elektrikli sistemler bulunmasını hedefleyen Skoda’nın Karoq vRS modeli ise bu yeni elektrikli modellerin ilklerinden olabilir.

Yeni Karoq vRS’de nasıl bir hibrit sistem kullanılacağı henüz belirsiz. Bu bir şarjlı plug-in hibrit ya da küçük bir pili sadece performans desteği olarak kullanan 48 voltluk yarı hibrit bir sistem olabilir.

Elektrik desteği, Skoda’nın arabayı daha mütevazı bir benzinli motorla (belki de 200 bhp’den fazla olmayan) sunmasına ve gerektiğinde performansı artırmasına imkan verebilir. Aracın prototiplerinin test edildiği düşünülüyor. Strube zaten bir Karoq vRS kullandığını doğrulamayı reddetti ancak şunları söyledi: “Skoda mühendisleri gerçekten yaratıcı, gerçekten de kendilerini otomobil işine adamış insanlar. Tabii ki, çoğu zaman kullanabileceğim arabalar inşa ediyorlar. Birini ikna etmek istiyorsanız, bunu daima donanımla yapmalısınız. “

OTO TÜKETİM TESTLERİ GERÇEK DÜNYAYI BAZ ALACAK

Sonunda yeni nesil emisyon testleri, 80’lerde tasarlanan mevcut Yeni Avrupa Sürüş Çevrimi (NEDC) tip onay testlerinin yerini almaya başladı. Dünya çapında uyumlaştırılmış Hafif Araç Test Prosedürü (WLTP), yakıt ekonomisi ve CO2 değerlendirmeleri için daha sert laboratuar kriterleri getiriyor. WLTP, sadece 20 dakika süren NEDC’den daha gerçekçi bir sürüş döngüsüne sahip ve sıkı hız, vites ve sıcaklık kontrolleri ile toplam 11 km sürüyor. Testin ortalama hızı 33 km/saat’ten 46 km/saat’e çıkarken, maksimum hız 130 km/saat’e (daha önce 120 km/s) kadar yükselebiliyor.

Daha uzun test çevrimlerinden ve değişken vites geçişlerinden ayrı olarak, kontroller her otomobilin isteğe bağlı ekipmanla test edilmesini de gerektiriyor. Temel spesifikasyon artık tüm seriyi temsil etmiyor. Ayrıca, WLTP testi Azot Oksit (NOx) emisyonlarını ölçmek için Gerçek Sürüş Emisyonları (RDE) testi ile desteklenecek.

Bu aydan itibaren tüm yeni modellerin Avrupa’da tip onayı almak için bir WLTP testine tabi tutulması gerekecek. Eylül 2018’den itibaren tüm arabalar WLTP aracılığıyla test edilecek.

2011 yılından bu yana otomobillerin gerçek dünya emisyonlarını test eden Emissions Analytics’in CEO’su Nick Molden, WLTP’nin gerçek dünya sürüşü ile laboratuvar testleri arasındaki CO2 farkını yüzde 41’den yüzde 15-20’ye düşürmeye yardımcı olacağını tahmin ediyor. Molden, asıl değişikliğin yeni test döngüsü değil üreticilerin geçmişte istismar edebildiğini kanundaki “boşlukların kapatılması” olacağını belirtti.

NEDC’den WLTP’ye geçişte en büyük CO2 emisyonu artışının küçük otomobillerde görüleceğini söyleyen Molden, resmi sınıflandırmada tüketici güveninin hesaba katılmayacağını ifade etti.

AA ise daha olumlu bir yaklaşımları şunları söyledi: “Gerçek dünya ve laboratuar testleri arasındaki uyuşmazlıklar eski sistemin devam etmesine izin vermek için çok açıktı. Sürücüler, WLTP’nin aktardığı rakamları her zaman elde edemese de daha gerçekçi testler güvenilirlik açığını kapatacak ve tüketicinin güvenini yeniden inşa edecektir.”

Gerçek dünya emisyon testleri ne kadar doğru?
Yeni testler ne kadar gerçekçi ve tüketiciler için şeffaflığı nasıl artıracak? Emissions Analytics merkezinde uzmanlar, Taşınabilir Emisyon Ölçüm Sistemi’ni (PEMS) kullanarak gerçek dünya otomobil performansını test ediyorlar. Bu ağır görünümlü cihaz test edilen arabanın arkasına sarılıyor. Hava geçirmez tüpler egzozun etrafına yerleştiriliyor ve NOx ve karbondioksit (CO2) emisyonlarını ölçen bir akış sayacı oluşturuluyor. Bunlar daha sonra otomobilin bagajında bulunan ayrı cihazlarla analiz ediliyor ve sonuçlar bir dizüstü bilgisayarda gerçek zamanlı olarak gösteriliyor.

Şirketin Avrupa test yöneticisi Steve Hayton, “Bununla birlikte, egzoz borusu emisyonlarının tamamını ölçebiliyor, yakıt ekonomisi gibi şeyleri de gözlemleyebiliyoruz” diye açıklıyor. “PEMS cihazı, Avrupa Komisyonu’nun tip onayı testinde kullanacağı ile aynı. Her saniyede yaklaşık bir ölçüm alıyor.”

Mevcut NEDC testi yalnızca 20 dakikalık laboratuar çalışmasıyla sınırlı olsa da, yeni RDE bölümü gerçek yollarda en az 90 dakika hatta daha uzun sürebilir. Tüm Emisyon Analizi testleri üç buçuk saat kadar sürüyor ve 12.000’den fazla veri noktası topluyor.

Nissan Qashqai test için gerekli araçlarla donatıldığında, üst düzey teknisyen ve araç test uzmanı Femi Idowu ile birlikte yola çıkıyoruz. Resmi RDE testi kentsel, kırsal ve otoyol bölümlerine ayrılmış ve her biri hız sınırları içinde en az 15 km sürmek zorunda. Otoyollarda, arabalar en az beş dakika boyunca ortalama 96 km/saat hız elde etmek zorunda kalacaklar.

Yolda, Idowu şunları söylüyor: “Çok tutarlı bir şekilde çalışmamız için eğitim aldık, bu nedenle test ettiğimiz her arabada sürüş tarzını tekrarlayabiliriz. Ancak sürüş tarzımız günlük sürüş için oldukça uygun.”

Kendimizi 96 km/s limitli kırsal bir yolda buluyoruz ve Idowu izin verilen azami hıza doğru kademeli olarak hızlanıyor.

Kısa bir süre sonra, eski bir otomobil bizi 64 km/saat’e kadar yavaşlatıyor, ancak yakındaki küçük kasabaya ulaşana kadar beklemek yerine, Idowu hızlanıyor ve diğer sürücüyü güvenli bir şekilde geride bırakıyor.

Idowu bunu “Çok yavaş birinin arkasından gitmenin bir anlamı yok. Bu testle tutarlı olmayacak ve gerçek dünyada da böyle eski bir otomobili geride bırakırdınız” diye açıklıyor. Test, ortalama davranış üzerine modellenmiş ve bazı durumlar için kısmen agresif sürüşü de hesaba katıyor. Ayrıca yollardaki çukur ve tümsekler de hesaba katılıyor. Bunlar şu anda laboratuar tabanlı NEDC’de kaydedilmiyor.

Sorun olmaya devam eden tek husus hava durumu. RDE kuru testi zorunlu kılmıyor ancak ıslak, kaygan bir yüzey tasarrufu bozabiliyor ve üreticilerin nemli koşullarda test yaparak kendilerini dezavantajlı hale getirmeleri pek olası değil. Emissions Analytics CEO’su Nick Molden, genel olarak RDE testinin sektörün uzun süredir ihtiyaç duyduğu bir şey olduğunu belirtiyor ve “Bugünkü durumumuza kıyasla önemli bir gelişme. Şu andaki laboratuvar döngüsü çok nazik ve bu da gerçek dünya emisyonlarının yasal sınırın beş katını aşmasına neden oldu.” diyor.

Gerçek dünya yakıt ekonomisi ve emisyon testleri ne gösteriyor?
İngiltere, Almanya ve ABD’de 2011’den bu yana 1300’den fazla testten toplanan Emisyon Analizi verileri, RDE’de yakıt ekonomisinin gerçek laboratuar kontrollerinden % 29 daha düşük olduğunu ve gerçek dünya CO2 oranının yüzde 41 artış gösterdiğini buldu. Ancak bu yüksek rakamlar, otomobillerin Eylül ayından itibaren daha fazla vergilendirileceği anlamına gelmiyor. RDE’nin yanına getirilecek olan WLTP hala laboratuar temelli ancak sonuçları NEDC kullanımdan kaldırıldığında derhal kullanılmayacak. RDE, resmi olarak NOx emisyonlarını kaydetmek için kullanılacak ve mevzuatın geliştirdiği şekilde partikül madde rakamlarını gösterecek. Yeni sisteme geçiş öncesinde üreticilerin gidermesi gereken bazı ciddi zorluklar var ve bunları düzeltmek için yalnızca altı ay kaldı.

Molden, “Şu andaki Euro 6 uyumlu dizellerde bile, NOx emisyonları mevcut kanunların izin verdiği orandan ortalama dört ila beş kat daha yüksek. Bazı modeller sınırın 20 katı üzerinde kirli emisyona sahip. Yeni uygulamayla birlikte temizlemesi pahalı bazı dizel araçların, özellikle daha küçük araçların piyasadan kalktığını görebiliriz.” dedi.

Üreticiler bir yandan da, RDE’nin resmi NOx koruma rolünün ötesinde, özellikle de VW Grubu’nun emisyon skandalının ardından gerçek dünya testlerinin getirdiği şeffaflığın faydasını görmeye başlıyor. Geçen yıl, PSA Peugeot-Citroen, otuzdan fazla ürünü için gerçek dünya rakamlarını yayınladı. Aynı PEMS kurulumunu kullanarak, şimdi 1000 adet Peugeot, Citroen ve DS modeli için gerçek dünya verileri yayınlanıyor.

Yeni ekonomi testleri adil olacak mı?
Bu olumlu gelişmelere rağmen Molden, sektöre şüpheli bakmaya devam ediyor. Sonuçta, markaların emisyon mevzuatındaki zayıflıkları – son yılların gösterdiği gibi – istismar etmesi olağandışı değil. Zaten otomobil üreticileri 2019 yılına kadar yasal NOx sınırının 2,1 katını ve 2021 yılına kadar limitin 1,5 katına izin veren uygunluk faktörlerini uygulayabilecekler. Üreticiler ayrıca AB mevzuatına uydukları sürece kendi testlerini yapabilecekler.

Molden şunu savunuyor: “Bir başka sorun da, normalleştirme araçlarını kullanarak veri analizi yapmak. Test sırasında çok yumuşak veya çok sıkı davrandıysanız üreticilerin sonuçların dengelenmesi için normalleştirme araçlarını kullanmalarına izin veriliyor. Bu, potansiyel olarak hile için bir açık kapı bırakabilir. Testler fazla karmaşık olmamalı. Yeni kurallar ne kadar basit ve net olursa o kadar iyi olur. Aşırı derecede karmaşık bir sistemde, yetkililerin aldatmacayı tespit etmeleri daha zor olacaktır. ”

Sektörün emisyonlarla birlikte kendi sicilini de temizlemeye çalıştığı açık. Yeni test prosedürünün tüketicilerin hayal kırıklıklarını ve güvensizliğini gidermesini umuyoruz.

Yeni ve eski uygulama. Otomobil yakıt tüketimi ve emisyon testleri karşılaştırması.

NISSAN YOLCULARA SU İÇİREREK KAZALARI ÖNLEYECEK

Nissan otomobillerin koltuk ve direksiyonlarına entegre edilecek yeni teknolojisini ilk defa gösterdi. Bu ürünün trafik kazalarını azaltacağı belirtiliyor.

 

Japonya merkezli Nissan, otomobil yolculuklarını değiştirecek yeni teknolojisini görücüye çıkardı.

 

Nissan’ın uzun süredir üzerinde çalıştığı bir teknoloji ile otomobillerin koltukları tamamen değiştiriyor.

 

Araba koltuğu ve direksiyona eklenen bu özellik sürücünün susuzluğunu ölçüyor.

 

Nissan’ın dikkatsizliğe dayalı trafik kazalarını azaltacağını belirttiği bu özellik terleme oranını ölçerek sürücünün susuz kalıp kalmadığını belirliyor ve uyarıda bulunuyor.

 

Direksiyon ve koltuklara kaplanan özel bir teknolojik malzeme sayesinde terlediğinizde renk paletlerinin rengi değişmeye başlıyor.

 

SOAK adını taşıyan bu özel teknoloji ve susuzluk seviyenizi gösteriyor.

 

SOAK bunu renk değiştirerek kullanıcıya bildiriyor.

Susuz kalan sürücülerin kaza yapma oranının artığını belirten Nissan bu teknolojinin kazaları azaltacağı konusunda hayli ümitli.

 

Zira geçtiğimiz dönemde Loughborough Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada susuz kalan sürücülerin kaza yapma oranının alkollü araç kullananlarla aynı orana yaklaştığını gözler önüne sermişti.

 

Hala Ar-Ge aşamasında olan SOAK henüz otomobillere entegre edilmedi.

 

SOAK’ın Nissan modellerinde kullanıma gireceği tarih ile ilgili henüz resmi bir açıklama bulunmuyor.

%40 SONRASI MTV ORANLARI

Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne (MTV) yeni yıldan itibaren yüzde 40 zam yapılacak. Zamla birlikte en düşük MTV 258 lira artacak. Peki hangi araç sahibi ne kadar vergi ödeyecek? İşte yanıtı…

Binek otomobillerin Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne (MTV) yeni yılda yüzde 40 artış yapılacak. Zammın ardından araç sahiplerinin ödeyeceği MTV tutarı da değişecek. İşte araç sahiplerinin 2018’de ödeyeceği yeni vergi tutarları…

1300 CC VE ALTI ARAÇLAR

1300 CC VE ALTI ARAÇLAR
Eski vergi: 646 TL
2018’deki vergi tutarı: 904 TL

(Ödenecek vergi tutarları 1-3 yaş arası araçları kapsıyor)

1301-1600 CC ARASI ARAÇLAR

1301-1600 CC ARASI ARAÇLAR
Eski vergi: 1035 TL
Yeni vergi: 1449 TL

1601-1800 CC ARASI ARAÇLAR

1601-1800 CC ARASI ARAÇLAR
Eski vergi: 1827 TL
Yeni vergi: 2557 TL
1801-2000 CC ARASI ARAÇLAR

1801-2000 CC ARASI ARAÇLAR
Eski vergi: 2878 TL
Yeni vergi: 4029 TL
2001-2500 CC ARASI ARAÇLAR

2001-2500 CC ARASI ARAÇLAR
Eski vergi: 4317 TL
Yeni vergi: 6043 TL
2501-3000 CC ARASI ARAÇLAR

2501-3000 CC ARASI ARAÇLAR
Eski vergi: 6019 TL
Yeni vergi: 8426 TL
3001-3500 CC ARASI ARAÇLAR

3001-3500 CC ARASI ARAÇLAR
Eski vergi: 9166 TL
Yeni vergi: 12832 TL
3501-4000 CC ARASI ARAÇLAR

3501-4000 CC ARASI ARAÇLAR
Eski vergi: 14411 TL
Yeni vergi: 20175 TL
4000 CC VE ÜSTÜ ARAÇLAR

4000 CC VE ÜSTÜ ARAÇLAR
Eski vergi: 23586 TL
Yeni vergi: 33020 TL
2018’DE SİSTEM DEĞİŞECEK

2018’DE SİSTEM DEĞİŞECEK
Yeni yıldan itibaren MTV’de sistem değişecek. Şu andaki sistemde aracın motor hacmi belirleyici olurken, yeni yıldan itibaren aracın vergisiz satış fiyatı da MTV’de belirleyici olacak. Bu sistem 1 Ocak 2018’den itibaren alınan araçlarda geçerli.

SKODA NİHAYET ELEKTRİKLİSİNİ TANITTI

koda, 24 Eylül’e kadar devam edecek olan 2017 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda hem yeni elektriklisini hem de global SUV atağının temsilcilerini sergiliyor. Bu arada hemen hatırlatalım, Skoda’nın yeni elektriklisi henüz konsept.

Fuarda boy göstereyen elektrikli Skoda VISION E, otonom sürüşe olanak sağlayan, tamamen elektrikli ilk Skoda modeli. Bu anlamda diğer Skoda’lardan ayrılan VISION E, aynı zamanda markanın geleceğinin temsilcisi diyebiliriz.

 

YENİ BMW 1 SERİSİ GÖRÜNTÜLENDİ

BMW’nin gelecek A-Serisi rakibi şık ve etkileyici tasarımıyla görüntülendi. Otomobilin ön kısmında bu kez daha az kamuflaj vardı.2019 BMW 1 Serisi görüntülendi

    

-A+Yorum yaz İlgili Haberler

BMW 2 Serisi Gran Coupe 2019’u Bekliyor

BMW’DEN, 1 SERİSİ SPORT CROSS HAZIRLIĞI
 
 

Son görüntülerde böbrek şekilli ön panjurun boyutu ve ön tampon tasarımı daha iyi görülüyor. Otomobil üreticisinin UKL platformunu kullanan yeni 1 Serisi sadece boyut olarak büyümekle kalmıyor, aynı zamanda arkadan çekişli sürüş sistemi yerine önden çekişli sürüş sistemine geçiş yapılıyor. Bu sayede kabinin arka kısmında ve bagajda daha fazla alan sunuluyor. BMW’nin 2019 modeli geldiğinde 1 Serisi’ni 3 kapılı olarak satmayı durduracağı, sadece 5 kapılı hatchback modele odaklanacağı söyleniyor. Aynı şekilde Audi de 2019 A3 modeli için bu kararı aldı. Mercedes ise A-Serisi’nde aynı stratejiyi uyguluyor. 

 

Yeni 1 Serisi’nin motor seçenekleri ile ilgili henüz pek bilgi yok ancak yeni bir M140i modelinin turboşarjlı dört silindirli motorla geleceği, bu modelde xDrive dört çekişli sürüş sisteminin kullanılacağı konuşuluyor. Motor serisinde benzinli ve dizel seçenekleri yanı sıra tak-çalıştır hibrit sistem de bulunacak.

 


 

İç kabinden ise şu ana kadar hiç görüntü gelmedi ancak kabinde sürücü odaklı bir tasarım, modern bağlantı özellikleri ve yarı otonom teknolojiler bulunması bekleniyor.