BABA SAHNE AÇILDI

Kültür Sanat

Oyuncu Şevket Çoruh’un otomobillerini ve evlerini satıp, kredi çekerek toplam 17 milyon TL’ye mal ettiği Baba Sahne adlı tiyatrosu, görkemli bir törenle açıldı. Çok sayıda ünlü ismin katıldığı gecenin sunuculuğunu İlker Ayrık üstlendi. Rahmetli oyuncu Savaş Dinçel’in 75’inci doğum günü için pasta kesimiyle başlayan gecede Dinçel’in öğrencileri, sanatçının ‘Sersem Kocanın Kurnaz Karısı’ oyununda seslendirdiği şarkıyı hep beraber söyledi.

Her yıl aynı tarihte Müjdat Gezen Sanat Merkezi öğrencileri tarafından tiyatro alanında verilen ‘Savaş Dinçel Ödülleri’ de 10’uncu kez sahiplerini buldu. Sahnede, “Kendimizi yetim hissetmemek için Baba Sahne dedik” diyen Çoruh, duygusal konuşmasının ardından kendisine destek verenlere teşekkür etti. Gecenin son sürprizi ise Müjdat Gezen’den geldi. Gezen, İsmail Dümbüllü’nün kendisinde bulunan tulûat fesini Çoruh’a devretti.

’Aşk Uykusu’ filmiyle sinemaseverlerle buluşan Alican Yücesoy, geceye sevgilisi Melis Birkan’la katıldı. Yücesoy, “Yeni filminizdeki sevişme sahneleriniz nedeniyle ilişkinizde sorun yaşadınız mı?” sorusuna, “Bu iş. Ben bir karaktere hayat veriyorum. Haliyle özel hayatımızı etkilemiyor” şeklinde yanıt verdi.

HALİT AKÇATEPE’NİN SON KARESİ

Kültür Sanat

Ebru Akçatepe Sabah’a verdiği röportajda, babasının son zamanlarında sürekli olarak ailesi ile birlikte vakit geçirdiğini söyleyerek “Onun en büyük ilacı aile ortamındaki sevgiydi. O da bu sevgiyi sürekli olarak ailesi ve çok sevdiği torunu Zeynep ile yaşıyordu. Onu kucağından indirmez, öpmeye doyamazdı. Zeynep de dedesi için sürekli sevgi dolu mektuplar yazardı. Son yazdığı mektubu doğum gününde vermişti” dedi.

Babasının ölmeden önce çekilmiş son fotoğraflarını ve torunun Akçatepe’ye yazdığı son mektubu paylaşan Ebru Akçatepe, “İlk kalp krizini Kemal Sunal’ın cenazesinde geçirmişti. Dördüncüsü ve sonuncusu da bu oldu. Her şey iyi gidiyordu. Ailesiyle çok mutluydu. Son zamanlarda fizik tedaviye başlamıştı. Ben onun hep yanındaydım. Bazen Bodrum, bazen İstanbul’da kalıyorduk. Sevdikleri de sağolsun sürekli aradı, sordu. Son günlerinde çok mutluydu. O sanatıyla ünlüydü. Magazin haberleri ile değil” diye konuştu.
Torunu Zeynep Bozatlı’nın dedesine yazdığı son mektupta “Dedeciğim, mutlu yıllar sana. Seni çok seviyorum. Sana mutlu yıllar diliyorum. Hemen iyileş de seninle oyunlar, yüzmeler her şeyi yapayım” sözleri yer aldı.
Sanatçının Bodrum’un Gündoğan Mahallesi’ndeki tatil sitesindeki yazlığında komşuları, torunları, kızı ile birlikte bahçede çekilen son fotoğrafları kızı Ebru Akçatepe tarafından instagramda paylaşıldı.

Ebru Akçatepe, fotoğrafların altına ‘Seni yürekten seven milyonlarca hayranını, hafızalardan silinmeyecek, sinemada iz bırakan onlarca filmini, tiyatro ustalığını, gerçek ve güzel dostluklarını, Akçatepe Sanat Okulunu, seni çok seven evlatlarını ve torunlarını sığdırdın sen. Tüm sanat hayatın boyunca kendini sadece sanata ve halka adadın. Canım babam! Kalbi sevgi dolu babam’ notunu düştü.

Gündoğan Tatil Sitesi’nde çekilen fotoğraflar, ‘usta’nın son anıları olarak hatıralarda kaldı.

HALİT AKÇATEPE”Yİ KAYBETTİK 

Kültür Sanat

Yeşilçam’ın usta ismi oyuncu Halit Akçatepe 79 yaşında İstanbul’da yaşamını yitirdi.
Geçtiğimiz yıl fenalaşıp hastaneye kaldırılan oyuncunun beyin damarlarının tıkanması nedeniyle sağ tarafında kısmi felç meydana gelmişti.
halit-akcatepe-yasamini-yitirdi-266894-1.
Halit Akçatepe kimdir?
1 Ocak 1938’de Üsküdar’da doğan Akçatepe, ilkokulu Refik Halit Karay Mektebi’nde okur. Babası Sıtkı Akçatepe’dir. Konservatuvar eğitimi hiç almamıştır (kendisi konservatuvar eğitimiyle uzaktan yakından bir alakası olmadığını belirtmiştir).
Zamanın film yönetmenlerinden birinin, babasına “bize bir çocuk oyuncu lazım” dediği zaman, babası tülüatçı Sıtkı Bey oğlu Halit’i oynatmıştır. İlk filmini 1943’te 5 yaşındayken çekti. Daha sonra ilkokul sıralarında ders görmeye başladı.
Saint Benoit Fransız Lisesi’nden mezun oldu. 1959’da Anıtkabir’de 1,5 yıl askerlik görevini yaptı. 1972’te Tatlı Dillim filmiyle şöhreti yakaladı. 1963’te Yasak, Gündoğarken, Semaya Baktım Seni Gördüm filmlerini çekti. 1975’te Hababam Sınıfı adlı filmindeki Güdük Necmi tiplemesiyle Türk sinemasına adını yazdırmıştır.
Usta oyuncunun babası Sıtkı Akçatepe ve annesi Leman Akçatepe de Türk Sineması’nda birçok yapımda rol almış oyunculardır. Özellikle babası Sıtkı Akçatepe, Hababam Sınıfı film serisinde oynadığı Paşa Nuri tiplemesiyle tanınmaktadır. Babası Sıtkı Akçatepe annesi tarafından Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devri Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın torunudur.

Yeşilçamın usta oyuncusu hafızalara Hababam Sınıfı’nda “Güdük Necmi” olarak kazınmıştı.

TAŞKIN DOĞANIŞIK YAŞAMINI KAYBETTİ

Kültür Sanat

Türk Halk Müziği sanatçısı, aynı zamanda İTÜ Konservatuar’da Öğretim Görevlisi olan Taşkın Doğanışık, evinde geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.

Taşkın Doğanışık İstanbul Teknik Üniversitesi THM ana sanat dalı başkanı olarak görev yapıyordu. Zara, İzel, Çelik, Mahsun Kırmızıgül gibi bir çok ismin konservatuar öğretmeniydi. İstanbul’da yaşayan Halk müziğinin usta sanatçısı Taşkın Doğanışık aslen Zonguldaklıydı. 2014 yılında Cem TV’de Türküler Söyle ses yarışmasında da jüri üyeliğini üstlenmişti.

ZİHNİ GÖKTAY SON FİLMİNİ GÖZ YAŞLARI İÇİNDE ÇEKTİ

Kültür Sanat

Zihni Göktay, 14 Nisan’da vizyona girecek “Yaşamak Güzel Şey” filminin çekimleri sırasında duygusal anlar yaşadı.

Usta oyuncu Zihni Göktay, 35 yıl önce Kemal Sunal ve yönetmen Natuk Baytan ile birlikte “Atla Gel Şaban” filminin çekimleri sırasında girmek istedikleri, fakat o dönem yasak olduğu için giremedikleri Atatürk Arboretumu’na ilk kez 35 yıl sonra “Yaşamak Güzel Şey” filminin çekimlerinde girdi.
“35 YILLIK ANI YENİDEN CANLANDI”
Duygusal anlar yaşayan Göktay, “Hayatımın en özel ve anlamlı sahnelerinden biriydi. Bu film ile 35 yıllık bir anı yeniden canlandı. Set ekibiyle birlikte dostlarımı andık. İnşallah ileriki yaşlarda da sevdiğim insanlarla çekim yapma fırsatı buluruz” dedi.

ANNE DİZİSİNİN KİTABI DA ÇIKTI!

Kültür Sanat

Anne dizisi Zeynep ve Turna’nın hikayesi ‘Zeynep’ romanıyla tüm kitapçılarda!

Star TV’nin sevilen dizisi Anne, romana konu oldu. ‘Zeynep’ adlı roman tüm kitapçılarda. Kitabın geliri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı çocuk evlerinde kalan çocuklar tarafından kullanılmak üzere bağışlanacak.

Sevilen romanların birer birer ekrana dizi olarak gelmesinin aksine Star TV’nin sevilen dizisi ‘Anne’, ezberleri bozdu. Dizide yer alan gazeteci Ali Arhan’ın, Zeynep ve Turna’nın dramını bir roman olarak yazmak istemesi senaryoya girdikten sonra, eser kaleme alındı. Diziyi de iyi bilen bir yazarın akıcı ve gerçekçi bir dille ele aldığı Zeynep, bir solukta okunuyor.

Yazarın gerçek kimliği gizli tutulurken, satışa çıkan kitapta, dizideki gazeteci Ali Arhan mahlası kullanıldı. Mona Kitap etiketiyle piyasaya bugün çıkan Zeynep, yayın dünyasında ilgiyle karşılandı.

İşte kitaptan alıntılar:

“Onun kaybı sadece bir insanın değil; bir umudun kaybı demekti. Bazı insanlar belki de sadece bazı misyonları yerine getirmek için dünyaya geliyordu. O, bu dünyaya başka bir varlığı kendisinden çok sevebileceğini, bunun mümkün olabileceğini göstermek; hatta, öğretmek için gelmişti. İsmi Zeynep’ti.”

“Her anne bir süper kahraman mıydı acaba? Ben de böylesi bir süper kahramanlığa kalkışmış ancak maalesef başarılı olamamıştım. Bunun erkekliğimle ilgisi yoktu. İnsan olarak becerememiştim.”

“Yolda hep düşündüm. Annelik, anne olmak, anne olmaya çalışmak… Hiçbir karşılık beklemeden bu ağır yükün altına seve seve girmek… Sonsuz bir yücelik hali… Bir tür ermişlik hali… Bunları düşündükçe Zeynep her an devleşiyordu aklımda.”