Kültür Sanat
ABD’li ünlü rockçı Chris Cornell hayatını kaybetti. Türkiye’de de geniş bir hayran kitlesi bulunan Cornell, 52 yaşındaydı.Temsilcisi Brian Bumbery, Associated Press haber ajansına yaptığı açıklamada, Cornell’in Çarşamba gecesi Detroit’te hayatını kaybettiği belirtildi.Bumbery, ünlü rockçının ölümünü “ani ve beklenmedik” olarak nitelendirdi ve ailesinin şoke olduğunu ifade etti.2007 yılında Rock’n Coke kapsamında Türkiye’ye gelen Cornell’ın ölüm nedeniyle ilgili araştırma sürüyor. Ölüm haberiyle dünyada şok etkisi yaratan ünlü müzisyenin bugün Rock the Range adlı festival kapsamında Columbus’ta sahneye çıkması bekleniyordu.
CHRIS CORNELL KİMDİR?
Gerçek adı Christopher John Boyle Boyle olan Amerikalı müzisyen, şarkıcı, gitarist ve söz yazarı Chris Cornell, 20 Temmuz 1964’te Seattle, Washington, Amerika’da dünyaya geldi. Babası Ed Boyle İrlanda asıllı bir eczacı, annesi Karen Cornell ise muhasebeciydi. Peter, Katy ve Suzy isimlerinde üç kardeşi olan Cornell, küçük yaşlarındayken anne babası boşandı. Evlilikleri sona erdikten sonra kardeşleriyle birlikte annesinin soyadı olan Cornell’ı kullanmaya başladı. Devam ettiği liseden asi davranışları yüzünden atılmasına ramak kala annesi onu okuldan aldı. Piyano dersleri alan Cornell daha sonraları annesinin ona hediye ettiği baterinin hayatını kurtardığını söyleyecekti. Daha sonra öğrenim gördüğü okulu 15 yaşında bırakan şarkıcının otoriteyle arası iyi değildi ve geçimlerini sağlayan annesine çalışarak yardımcı olmak istiyordu. Bir süre aşçılık yapan Cornell, bir yandan da müzikle ilgileniyordu. O yıllarda derin bir bunalıma giren ve bir yıl kadar süreyle hiç evden çıkmayan şarkıcı 1984 yılında Kim Thayil ve Hiro Yamamoto’yla birlikte Soundgarden’ı kurdu. 1987 yılında Screaming Life ve 1988’de Fopp isimli EP’leri yayınlayan grup, aynı yıl plak firması SST Records’la anlaşarak ilk debut albümleri Ultramega OK’i piyasaya sürdüler. Albüm onlara 1990 yılında en iyi metal performansı dalında Grammy ödülü kazandırdı.Ölüm ve var oluşçuluk temalı sözleri, güçlü sesiyle Cornell, gün geçtikçe hayran kitlesini genişletiyordu. 1991’de müzik marketlerde yerini alan Badmotorfinger albümüyle doubleplatinum alan Soundgarden rock ve metal türündeki gruplar arasında ayrıcalıklı bir yer edinmişti. Cornell daha sonra Eddie Vedder ile Pearl Jam kurulmadan hemen önce büyük yankı uyandıran Temple of the Dog projesinin içinde yer aldı. Birlikte yayınladıkları albüm çok büyük ilgi gördü ve ikilinin düet yaptığı Hunger Strike ile Temple of the Dog şarkıları unutulmazlar arasına girdi. Alice Cooper ile Stolen Prayer’da yaptığı düetten sonra Cornell, Soundgarden’ın dağıldığını açıkladı.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Ukrayna’nın başkenti Kiev’de düzenlenen Eurovision 2017 yarışması yarı finalinin 2. ve son ayağı sona erdi.
Eurovision Şarkı Yarışması bütün heyecanıyla Ukrayna’da başladı. İkinci gün, yarı finalin ikinci ve son ayağı yapıldı.
Eurovision Şarkı Yarışması’nın finaline katılacak 10 ülke daha belli oldu.
Dün akşam yapılan eleme sonucunda 10 ülke finale katılmaya hak kazandı. Avusturya, Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Danimarka, Macaristan, İsrail, Hollanda, Norveç ve Romanya finalde yarışacak ülkeler oldu.
Estonya, Makedonya, İrlanda, Litvanya, Malta, San Marino, Sırbistan ve İsviçre yarı finalin ikinci ayağında elenerek finalde yarışma hakkını kaybetti.
Önceki gün yapılan birinci ayakta Moldova, Azerbaycan, Yunanistan, İsveç, Portekiz, Polonya, Ermenistan, Avustralya, Kıbrıs Rum Kesimi ve Belçika finale katılmaya hak kazanmıştı.
Ev sahipliğini yapan Ukrayna’nın yanı sıra Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve İngiltere 13 Mayıs’ta yapılacak Eurovision Şarkı Yarışması’na yarı finale katılmadan direkt katılacak.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Son albümleri ‘AGU’yu 2006 yılında yayınlayan Mazhar-Fuat-Özkan (MFÖ) grubu, yeni bir albüm hazırladı.
DMC etiketiyle çıkacak olan albümün adı, ‘Kendi Kendine’.
MFÖ’nün yeni albüm haberini Mazhar Alanson Instagram’da yayınladığı bir video ile duyurdu. Videoda yan yana gelen üçlü, “Geliyor. Ne mi geliyor? MFÖ’nün yeni albümü geliyor. Kendi Kendine. Umarız beğenirsiniz” sözlerini sırayla ifade etti.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Usta yönetmen Atıf Yılmaz’ın anısına düzenlenen ‘Atıf Yılmaz Kısa Film Festivali gala gecesi, Türk sinemasının ünlü ismi Fatma Girik, Deniz Türkali ve Lale Mansur’u ağırladı.
Mersin’de düzenlenen festivalde, dereceye giren eserler açıklanıp ödüller sahiplerini buldu. Bu yıl, ‘Kurmaca’, ‘Belgesel’ ve ‘Canlardırma/Animasyon’ olmak üzere üç kategoride 311 eserin yarıştığı festivalde, dereceye giren isimlere ödüllerini ünlü sanatçılar Fatma Girik, Lale Mansur ve Deniz Türkali verdi.
FESTİVALİN İLGİ ODAĞI
Türk sinemasına adını altın harflerle yazdıran Fatma Girik, gala gecesine rahatsızlığı nedeniyle yürüteciyle geldi. Dakikalarca alkışlanan Girik, tavırları ile sempati toplayıp festivalin ilgi odağı oldu.
Gözyaşları içinde bir konuşma yapan Atıf Yılmaz’ın eşi Deniz Türkali, “Çok zor bu akşam. 11 yıla inanamıyorum. Burada ağlamaktan nefret ediyorum. Gerçekten vefanın şehrisiniz. Hepinize çok teşekkür ederim. Bu festival hiç bitmesin. Desteklerinizi esirgemeyin. Her şey için çok teşekkürler” dedi.
ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU
Gecede, ödüle layık görülen isimlere ödülleri protokol üyeleri tarafından takdim edildi. Canlandırma/Animasyon kategorisinin birincisi Vadi filmiyle Can Erkan olurken, Erkan’a ödülünü Deniz Türkali verdi.
Belgesel kategorisinde ise birincilik ödülü ‘Gözyaşı Yolu’ filmi ile Engin Türkyılmaz’ın oldu. Türkyılmaz, ödülünü oyuncu Lale Mansur’un elinden aldı. Mansur, ödülü verdikten sonra yaptığı konuşmada, “Eğer Atıf Ağabey bana inanmamış olsaydı, şu anda karşınızda olmayacaktım” diye konuştu.
Animasyon Jüri Özel Ödülü ‘Hanim Hanımın Acayip Hayatı’ ile Buse Erel’e, Belgesel Jüri Özel Ödülü ‘301’ ile Alican Mansuroğlu ve ‘Kamyon’ ile Burak Türten’e, Forum Mersin Kurmaca Jüri Özel Ödülü ise ‘Asfur’ ile Özen Çıngırlar ve ‘Oyun’ ile Müfit Güzel’e verildi.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
‘Her Şey Mümkün’ filmi, bugünün Türkiye’sini özlediğiniz Yeşilçam filmleri gibi eğlenceli, sıcak, hızlı ve şaşırtıcı bir senaryoyla anlatıyor. Üstelik Yeşilçam’ın efsane çiftleri gibi yeni bir çift yaratarak: Yetkin Dikinciler ve Azra Akın.
Birbirlerine ikiz kadar benzeyen İstanbul’un en büyük holdinglerinden birinin patronu Selim ile Kasımpaşa’da tesisatçılık yapan İbrahim’in yolları kesişir. Selim’in çapkınlığının ortaya çıkmaması, düzeninin bozulmaması İbrahim’in vereceği karara bağlıdır. İbrahim’in arkadaşı İlyas’ı mafyanın elinden kurtarmak için kabul ettiği teklif, bu iki ayrı dünyada yaşayan onlarca kişinin hayatını ve Türkiye gündemini derinden etkileyecektir. İşin içine aldatılan kadınların rekabeti de girince şenlik başlar. ‘Her Şey Mümkün’; eğlenceli, romantik, heyecanlı her anı sürprizli, hayat gibi dolu dolu bir film.
20 yıldır birlikte başarılı reklamlara, kampanyalara imza atan ekibin ortaya koyduğu ‘Her Şey Mümkün’ filmi, reklamcılığın ritmi, detaycılığı, görsel zenginliği ve senaryosunun şaşırtıcılığıyla dikkati çekiyor. Her karesi güzel, her esprisi özenli, her sahnesi başka bir dünya. Her saniyesi değerli, her anı dolu dolu. ‘Her Şey Mümkün’, sıcaklığı, samimiyeti, masumiyeti ve temiz aşkı özleyen sinema izleyicileri için yeni bir hikaye anlatımı sunuyor. Seyircinin aklına ve zekasına değer veren ‘Her Şey Mümkün’de hiç bir şey göründüğü gibi değil. Bu hikayede herkes için Her Şey Mümkün. Her Şey Mümkün, iki yıl emek verilen, oyuncuların yapıma ortak olduğu, her aşamasında yer aldıkları, karar verdikleri yepyeni bir iş modeli ile oluşturulmuş bir film.
FİLMİN İLKLERİ
Yetkin Dikinciler ilk kez iki karakteri canlandırıyor.
Haldun Dormen sanat hayatı boyunca ilk kez silah tuttu, ilk kez bir mafya babasını oynuyor.
Ünlü modacı Hakan Akkaya, film için podyumlara dönen Azra Akın’a özel kıyafet tasarladı.
Kaan Girgin, ‘Her Şey Mümkün’ için yıllar sonra setlere döndü.
Türkiye’nin en çok dinlenen radyocuları Cem Arslan, Bay J, Hop Dedik Ayhan ve Tamer Gül, ‘Her Şey Mümkün’de buluştu.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Selda Bağcan, önceki gün kariyeri açısından çok önemli bir anlaşmaya imza attı.
46 yıllık sanat hayatı boyunca sesini sadece Türkiye’ye değil dünyaya duyuran, Avrupa, Amerika ve Avustralya’da konserler veren sanatçı, Universal Music Publishing Group ile masaya oturdu.
Anlaşmaya göre Bağcan’ın eserleri artık tüm dünyada tek yetkili olarak bu şirket tarafından temsil edilecek. Universal Music Publishing Türkiye Genel Müdürü Selim Serezli anlaşmayla ilgili şunları söyledi:
“Türk müziğinin dünyanın her köşesinde hayranlık uyandıran en önemli yorumcularından biriyle yaptığımız bu anlaşma bizim için büyük gurur kaynağıdır. Uluslararası şöhret sahibi pek çok sanatçının da övgülerle bahsettiği Selda Bağcan ile verimli çalışmalara imza atacağımızı umuyoruz.”
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
