Kültür Sanat
Bodrum’da düzenlenen 7’inci Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda sinema sektörüne emek veren sanatçı ve sektör çalışanlarına emek ödülleri verildi. Gecede ödül alan Eşref Kolçak, “Antalya film festivalleri iptal edildi. Lütfen Türk sinemasının değil, dünya sinemasının film festivalini Bodrum’da yapın” diyerek tavsiyede bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla Bodrum Sinema ve Kültür Deneği, Cinemarine Sinemaları, Magazin Gazetecileri Derneği ve Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği (SİSAY) tarafından gerçekleştirilen Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda sinemaya emek veren emektar sanatçılara emek ödülleri verildi.
SİSAY Başkanı Cenk Sezgin, açılış konuşmasında Bodrum’un dostluk, doğa pek çok cevheri ve güzelliği bulunduğunu anlatırken şöyle dedi: “Bodrum’da kültür ve sanata büyük ilgisi, sevgisi olan bizler de bu küçücük imkanlarımızla küçücük boyumuzla bir kıvılcım çaktık. Bir anda öyle bir parlayıverdi ki bu kıvılcım şu anda alev alev yanıyoruz. Bodrum Türk Filmleri Haftası olarak Türkiye’mizin en büyük sanatçılarını sıra sıra, gün gün burada ağırlıyoruz, bunun çok büyük mutluluğunu ve onurunu duyuyoruz.”
ÖDÜLLER SAHİBİNİ BULDU
Gecede SİSAY Başarı Ödülü Taner Birsel’e, SİSAY Yaşam Boyu Onur Ödülü Türkan Şoray’a, Emek Ödülleri Deniz Göçer, Tarık Ünlüoğlu, Eşref Kolçak, Yılmaz Gruda’ya, Büyük Onur Ödülü ise Osman Sınav’a verildi. SİSAY Medya Özel Ödülü ise NTV Gece Gündüz Programı ile Gülay Afşar’a verildi. Ayrıca haftanın düzenlenmesine destek veren sponsor firmalara da teşekkür plaketi verildi.
“DÜNYA FESTİVALLERİNİ YAPIN”
Emek Ödülü alan Eşref Kolçak, böyle güzel bir organizasyon yapıldığı için emeği geçenlere teşekkür ederken şöyle konuştu: Antalya Film Festivali iptal edildi. Lütfen Türk sinemasının değil, dünya sinemasının film festivalini Bodrum’da yapın. Bana fazla güvenmeyin, ben bir daha bu kadar yaşamam ona göre. Harikulade güzel bir şey olur. Çünkü Bodrum buna çok daha layık. Antalya Film Festivali iptal edilmiş, ben memnun oldum iptal edildiğine. Çünkü Türk sinemasına hiçbir zaman gereken ilgiyi göstermediler. Dünya Film Festivali’ni lütfen Bodrum’da yapın, ben bir daha görür müyüm görmez miyim bilmiyorum ama lütfen bunu yapın.”
‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görülen ‘Türk sinemasının Sultan’ı olarak bilinen Türkan Şoray, rahatsızlığı nedeniyle geceye katılamadı. Şoray’ın yerine ödülünü Şükrü Avşar aldı. Avşar, ödülleri almaya her zaman Şoray’ın kendisinin geldiğini belirterek, doktorunun yolculuğu uygun görmediğini ve kendisinden rica ettiğini söyledi.
Büyük Onur Ödülü’nü alan Osman Sınav ise dünyadaki önemli bütün kültür katmanlarının yaşadığı bu topraklarda roman ve hikaye anlatıyor olmanın zaten büyük bir onur olduğunu belirterek, hikaye anlatmaktan dolayı da ödüllendirilmenin çok daha büyük gurur olduğunu söyledi.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Game of Thrones’un önce dört, ardından beş tane olacağı duyurulan spin-off (devam) serilerinin hazırlıklarının başladığına dair HBO’dan resmi açıklama geldi.
Game of Thrones (Taht Oyunları) dizisi 7. sezonuyla ekrana veda ettikten sonra gerek 8. sezonu gerekse de ardından gelecek spin-off’larıyla ilgili haberler gündemden düşmedi.
HBO birkaç ay önce, reyting rekorları kıran dizinin dört farklı spin-off’unun (Bir yapımda rol alan oyuncuların yeni bir filmde bir araya getirilmesi) çekileceğini duyurmuştu.
Dört farklı yazarın kaleme alacağı yapımlar, George R.R. Martin evrenindeki dört farklı zamanda geçen dört ayrı hikayeyi konu alacaktı. Kanaldan yapılan son açıklamalar, popüler diziye beşinci devam halkasının ekleneceği yönünde.
Hollywood Reporter’ın haberine göre Game of Thrones ortak yürütücü yapımcısı ve senaristi Bryan Cogman ile romanların yazarı George R.R. Martin, yeni seriler için beyin fırtınası yapmaya başladı.
Yazar George R. R. Martin, mayıs ayında, kendine ait blogda beş yeni spinoff projesinin olacağını duyurmuştu. Martin, “Geçen hafta Los Angeles’a ulaştığımda üzerinde çalışılan dört tane senaryomuz vardı ama ben oradan ayrılana kadar sayı beşe çıktı” diyerek beşinci spin-off’a dair ipucu vermişti.
“Dört-şimdi beş- pilot senaryo üzerinde çalışıyoruz” diyen Martin, “Kaç tanesinin çekileceğini, kaç dizinin ortaya çıkacağını zaman gösterecek” ifadesini kullanmıştı.
Hayata geçilecek spin-off’ların Yedi Krallık’ta geçmesi ve Game of Thrones’ta yaşananlardan öncesini anlatması bekleniyor.
Öte yandan Game of Thrones’un altı bölümden oluşacak 8. (final) sezonunun başlama tarihi henüz kesinleşmedi.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Tarık Akan, geçtiğimiz yıl bugün 66 yaşındayken hayatını kaybetti. İşte 100’ün üzerinde filmde rol alan, daha çok Damat Ferit karakteriyle anılan Tarık Akan’ın unutulmaz filmlerinden bazıları…
Türk sinemasının unutulmaz ismi Tarık Akan’ın kariyer yolculuğu bir yarışma ile başmadı…
13 aralık 1949’da İstanbul’da dünyaya gelen Tarık Akan 1970’te ses dergisi’nin düzenlediği yarışmada birinci seçildi.
1971’de ilk sinema filmlerinden Emine’de Filiz Akın’la başrolü paylaştı. Bu sayede tanınırlığı arttı…
Atıf Yılmaz’ın yönettiği Suçlu filmindeki başrolüyle 1973 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandı…
Aynı yıl, Halit Akçatepe ve Kahraman Kıral’la birlikte rol aldığı Canım kardeşim filmiyle toplumsal meselelere duyarsız kalmadığını kanıtladı.
Tarık Akan’ı toplumun tüm kesimlerine tanıtan film ise 1975’te vizyona giren Hababam sınıfı oldu. Filmde Damat Ferit karekterine hayat verdi.
Senaryosu, müziği, oyuncu kadrosunun zenginliğiyle öne çıkan hababam sınıfı, gelmiş geçmiş en iyi filmler arasında gösteriliyor.
Hababam sınıfı sınıfta kaldı serinin en çok hasılat yapan filmi oldu.
Akan’ın, sonraki yıllarda Gülşen Bubikoğluyla oynadığı Ah nerede, Evcilik oyunu, Delisin gibi filmler romantik komedinin en iyi örnekleriydi.
Tarık Akan bu yıllarda giyinişi, tarzı, yakışıklılığıyla Yeşilçam’ın Cici çocuğu’ydu. 1977’de tarzını değiştirmeye başladı. Çalışanların hakkını arayan bir isimdi artık.
1978’de Cüneyt Arkın’la oynadığı Maden filmindeki performansıyla en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandı.
1979’de Zeki Ökten’in yönettiği Sürü filmi unutulmazlar arasına girdi, iz bıraktı.
Tarık Akan bu filmde, Melike Demirağ ve Tuncel Kurtiz’le başrolü paylaştı. Bir kez daha en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandı.
12 eylül 1980 darbesi Tarık Akan’ın hayatını da alt üst etti. Akan; yargılandı, hapse girdi, çok zor günler geçirdi. Tutuklu kaldığı dönemi Anne kafamda bit var kitabında anlattı.
1982’de Yılmaz Güney ve Şerif Gören’in yönettiği Yol filminde Seyit Ali karetterine hayat verdi Tarık Akan. Film gelmiş geçmiş en iyiler arasına girdi.
Bu başyapıt, Cannes Film Festivali’nde en büyük ödül olan Altın Palmiye’yi kazandı.
Bu başarı Türkiye için de bir ilk oldu. Türk sinemasına farklı bir kapı açtı.
Tarık Akan sonraki yıllarda da birçok filmde rol aldı. Bir avuç cennet ile yurtiçi ve yurdışında ödüller kazandı
Nurseli İdiz’le başrolü oynağı Karartma geceleri Türk sinemasının klasikleri arasına girdi.
1990’lı yıllardan itibaren sinemada daha az görülmeye başlayan Tarık Akan dizilerde de oynadı.
Son olarak 2009’da Şerif Sezer’le birlikte Deli deli olma filmiyle izleciyle buluştu. Bu filmde oğlu Barış Zeki Üregül, babasının gençliğini oynadı.
3 çocuğu olan Tarık Akan, toplumsal mesajları içeren filmleri gibi, gündelik hayatta da ülkenin sorunlarına sessiz kalmadı.
Bazen bir yürüyüşte, bezen bir toplantıda, düşüncelerini paylaştı. Hep açık sözlü oldu.
Türk sinemasının 100 unutulmaz karakteri
Türk sinemasında 100 unutulmaz karakteri bir kitapta toplandı.
Türk Sinemasında 100 Unutulmaz Karakter kimi ilk kez bu kitapta gün ışığına çıkan 100 fotoğraf eşliğinde Türk sinemasının yüzyılı aşkın mazisinin bir panoramasını sunuyor.
Farklı dönemlerden, farklı tür ve yönelimlerden seçilen 100 unutulmaz film karakteri üzerinden sinemamızı okuyan kitap, bu özelliğiyle bir ilk olma değeri taşıyor.
Bir sinema filmini toplumsal hayattan bağımsız düşünmek mümkün değil. Dolayısıyla Türk sinemasındaki karakterleri okumak aynı zamanda bir toplum çözümlemesi yapmak anlamına da geliyor.
Film karakterlerinin psikolojileri, sosyal statüleri, aidiyetleri, sınıfsal konumları, ahlak anlayışları, başlarından geçen olaylar, bu olaylara karşı geliştirdikleri tavır ve davranışlar, serüvenleri boyunca geçirdikleri dönüşümler üstüne düşünmek, bize Türkiye’nin toplumsal, siyasi ve kültürel tarihini daha iyi anlama ve yorumlama imkânı veriyor.
Burak Acar’ın hazırladığı ve editörlüğünü Esra Ertan ile birlikte yaptıkları çalışma, Fil’m Hafızası’nın Edebi Şeyler yayınevi ile işbirliği sonucunda hayata geçen bir kitap oluştu.
Yekta Kopan’dan Mine Söğüt’e, Haydar Ergülen’den Fırat Yücel’e, küçük İskender’den Cem Altınsaray’a 45 farklı ismin yazılarıyla katkıda bulunduğu kitabın bu çok sesli yapısı okuru farklı ufuklara doğru yolculuklara çıkarıyor.
AYSEL
NÂZIM
KONT DRAKULA
MURAT
FOSFORLU CEVRİYE
ŞOFÖR NEBAHAT
IRAZCA
NERİMAN
MEHMET
OSMAN
TURİST ÖMER
MÜMTAZ
KAYMAKAM
ŞEVKİDİL
KENAN
AYŞE
HALİL
HAŞMET İBRİKTAROĞLU
MALKOÇOĞLU
SEYYİT HAN
YATIK EMİNE
YAŞAR USTA
CANİKO
İNEK ŞABAN
MAHMUT HOCA
HAMLET
ASYA
İLYAS
CEMŞİT
HAMO AĞA
GÜLDANE
İSMAİL
HÜSEYİN
SEYİT ALİ
AYSEL
MURAT
MURTAZA
BİLAL
İBRAHİM
VASFİYE
ZÜĞÜRT AĞA
SERAP / NACİYE
ZEBERCET
ASİYE
MUHSİN KANADIKIRIK
ALİ NAZİK
ÜFTADE
HASAN
AYTEN
OLCAY HANIM
BARIŞ
ÇİÇEK ABBAS
İNCİ
TATAR RAMAZAN
CAZİBE HANIM
TRAVESTİ
DİLBER
MELEK
BAYRAM
MAHSUN SÜPERTİTİZ
BARAN
BEKİR
UĞUR
İDRİS KAPTAN
ALTAN
SELİM
MURAT
MERYEM
RIFAT BEY
ŞÜKRAN
YUSUF
SİBEL
CAHİT
ALİ
ZEYNEP
ŞEYTAN RIDVAN
KİBAR FEYZO
MERTKAN
DOKTOR CEMAL
MUHTAR
FAİK
MUHARREM
KÂMİL
SELMAN BULUT
AYDIN
ASLAN
TUĞRA KAFTANCIOĞLU
YUSUF
HAYAT
HACER
KOSMOS
HALİL
SABİHA
FATMA
TARKAN
CABBAR
ÇİĞDEM
GÜLCAN
MERYEM
KAHRAMAN
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Eylül ayı boyunca adidas Originals Nişantaşı ve şehrin çeşitli lokasyonlarında gerçekleşecek konser ve söyleşilerle, sokağın ruhu şehre yayılacak.
Tasarım hikayesi “Esas olan her şey, olmayan hiçbir şey” felsefesine dayanan EQT, adidas Originals’ın Eylül ayında hayata geçireceği etkinliklerin
ilham kaynağı oluyor. Eylül ayı boyunca adidas Originals Nişantaşı ve şehrin çeşitli lokasyonlarında gerçekleşecek konser ve söyleşilerle, sokağın ruhu şehre yayılacak.
adidas Originals etkinlikleriyle bir kez daha şehri ele geçirecek. adidas’ın tüm dünya metropollerinde hayata geçirdiği ‘Key City Attack’ projesinin bir ayağı olarak gerçekleştirilecek etkinlikler şehrin ilhamından hareketle, markayı şehrin kendisiyle beraber yeniden tanımlayacak.
İstanbul’un çeşitli lokasyonlarına yayılan etkinlikler serisinde konserlerin ana mekanı adidas Originals Nişantaşı mağazası olacak. adidas Originals, etkinlikleriyle EQT serisinin modern kültürde yer edinmiş mirasını Eylül boyunca anlatacak. Eylül ayı etkinlikleri arasında akustik konserler, atölye ve buluşmaların yanı sıra ‘Takeover’ konsepti ile mekanlara orijinal ruhun taşındığı partiler de yer alıyor. Eylül ayının Take Over konseptli etkinliği ile, orijinalin asla sona ermediği İstanbul, Arnavutköy’ün kült olmaya aday mekanı Alexandra Cocktail Bar’da adidas Originals’ın EQT felsefesinden ilham alan bir geceyi yaşayacak. Gecenin sürpriz ev sahibi, orijinal ruhunu mekana taşıyacak. Originals’ın tasarım ruhunun bu ruha can veren özel isimlerle konuşulacağı buluşma ise Kolektif House’da gerçekleşecek. Eylül takviminin diğer tüm etkinlikleri ise adidas Originals Nişantaşı Mağazası’nda.
BUBİTUZAK
Alternatif müzik sahnesinin parlayan gruplarından BUBİTUZAK, adidas Originals sahnesinde! Çilekeş’le bilinen Ali Güçlü Şimşek ve Görkem Karabudak ile Kreş’i bilenlerin aşina oldukları Emrah Atay tarafından kurulan grup ilk albümleri Uzay Yolları Taşlı’yı 2014’te çıkarmıştı. Bir süre önce ise ikinci albümleri ‘’Boyutlar’ yayınlandı. Grup, alaturka ve rock tınılarını birleştirdikleri müzikleri ile yerli sahnenin en takdir edilen isimlerinden.
16 Eylül Cumartesi, 15.00
adidas Originals Nişantaşı
Tamer Nakışçı Söyleşi
Avrupa Birliği tarafından, Avrupa’nın 100 Genç Yaratıcı Yeteneği listesine seçilen ve uluslararası ödüllerine en son olarak Wallpaper Design Award’u ekleyen Tamer Nakışçı, Londra ve İstanbul’da sanat üreten, disiplinler arası bir tasarımcı. Fikirler, formlar ve hislere oyunbaz bir şekilde yaklaşarak, ürün tasarımından enstalasyonlara kadar çeşitli üretimlerde bulunan sanatçı, tasarımda “esas olan her şey, olmayan hiçbir şey” fikrinden bahsettiği bir söyleşide yer alacak.
16 Eylül Cumartesi 17.00
adidas Originals Nişantaşı
EQT Talks: Selin Brecht ve Erman Aykurt ‘Everything That is Essential, nothing that is not’
Geçmişten ilham alıp geleceği yaratan, emsalsiz stili ile sokağa ilham verip, sokaktan ilham alan adidas Originals’ın tasarım ruhunu, adidas Originals Global Ürün ve Sürdürülebilirlik Projeleri Müdürü Selin Brecht ile adidas Originals Kıdemli Tasarım Direktörü Erman Aykurt anlatacak.
*Etkinlik İngilizce gerçekleşecek.
21 Eylül Perşembe 18.00
Kolektif House
AGABANDO Akustik
Bu senenin başında çıkardığı albüm, De Bil Ki hala tazeliğini koruyan rap sahnesinin yeni oyunculaından AGABANDO, akustik konserleriyle adidas Originals Nişantaşı’nda, yakında çıkacak olan ikinci albümünün ilk konserini verecek
23 Eylül Cumartesi, 15.00
adidas Originals Nişantaşı
Yeliz Özcan Workshop
Suluboya yumuşaklığını, sert çizgileri ile birleştiren dövme sanatçısı Yeliz Özcan, soruları cevaplamak ve kalıcı izler bırakmak için stüdyosunu bir günlüğüne adidas Originals Nişantaşı mağazasına taşıyacak.
23 Eylül Cumartesi, 17.00
adidas Originals Nişantaşı
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Ünlü sosyolog ve siyaset bilimci Prof. Dr. Şerif Mardin hayatını kaybetti!
Son dakika haberi! Sosyolog ve siyaset bilimci Prof. Dr. Şerif Mardin (90), hayatını kaybetti.
Prof. Dr. Mardin, İstanbul’da bir süredir tedavi gördüğü özel bir hastanede akşam saatlerinde vefat etti.
Mardin’in cenazesinin bugün Yeniköy Camisi’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verileceği öğrenildi.
ŞERİF MARDİN KİMDİR?
Galatasaray Lisesi’nde başladığı orta öğrenimini Amerika Birleşik Devletleri’nde tamamlamıştır. Lisans öğrenimini 1948 yılında Stanford Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nde; Yüksek Lisansını 1950 yılında John Hopkins Üniversitesi Uluslararası ilişkiler Bölümü’nde ve Doktorası nı 1958 yılında Stanford Üniversitesi Hoover Enstitüsü Siyaset Bilimi Bölümü’nde tamamlayan Şerif Mardin, 1954-1956 yılları arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Araştırma Görevlisi olarak görev yapmıştır.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Yapım şiketi Warner Bros’un Batman’in efsanevi karakteri Joker’in hayatını anlacak film için düğmeye basmasıyla sinema dünyası hareketlendi. Ardı arkası kesilmeyen iddialara son eklenen ise dünyanın en çok sevilen kötü karakterini Leonardo DiCaprio’nun canlandıracağı oldu.
2008 yılında Kara Şövalye (The Dark Knight) filminde Heath Ledger’ın hayat verdiği ve bu sayede dünyanın en sevilen kötü karakteri olan Joker için yeni bir film hazırlığı başladı.
Warner Bros, yeni Joker filmini beyazperdeye taşımak için düğmeye bastı.
Ancak dokuz yıl önce zamansız ölümü sinema tarihindeki en trajik olaylar arasında gösterilen ve Joker performansıyla gönüllerde taht kuran Heath Ledger’dan sonra karaktere kimin hayat vereceği tartışma konusu oldu.
Kulislerde Suicide Squad filminin öne çıkan karakterleri Harley Quinn ve Joker’i canlandıran oyuncular Margot Robbie ile Jared Leto’nun Joker’in orijinal hikayesini anlatan bir filmde oynacağı konuşuldu.
İki oyuncu hakkında tartışmalar devam ederken yeni bir iddia ortaya atıldı.
Hollywood Reporter’a göre, Joker karakterine Oscar ödüllü aktör Leonardo DiCaprio hayat verecek.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
