DÜNYANIN İLK İNTERAKTİF SİNEMA FİLMİ

Kültür Sanat

Nottingham Üniversitesi’nden İngiliz bilim insanları, beynin verdiği sinyale göre değişen film çekti. 6 versiyonu olan The Moment isimli film başarılı olursa sinema sektöründe devrim yaratabileceği tahmin ediliyor.

Film seyrederken öykünün biraz istediğimiz yönde ilerlemesini isteriz. Bu fantezi yakında gerçek olabilir. İngiliz bilim insanları, seyircilerin ruh haline göre öykü akışının değiştiği bir film çekti.

Nottingham Üniversitesi nöroloji ve bilgisayar bilimleri uzmanları, seyircilerin kafalarına takılan kasklarla filmin gidişatına ilişkin isteklerini tespit edip buna göre konusu değişen bir film çekti.

Bilim insanları, EEG denilen cihazla alınan verileri anlık olarak değerlendirip seyircinin reaksiyonuna göre filmi yeniden kurguladı.

Üniversitenin, seyircinin tepkisine göre değişecek ilk filmi The Moment adını taşıyor. 7 Haziran’da, Sheffield Belgesel Festivali kapsamında seyirci ile buluşacak film için karavandan dönüştürülmüş küçük bir sinema salonuna EEG cihazları konuldu ve seyirci kaskları hazırlandı.

Seyircinin ilgisi azaldığında bunu fark edip değişen filmin konusu ise toplumdan kaçmak için beyin kontrolü teknolojisine sığınan 2 kişinin öyküsü.

Gazete Habertürk’ün haberine göre filmde her sahnenin 6 farklı versiyonu var ve bu versiyonlar diğerine geçtiğinde kopukluk yaratmıyor. Deneyin, sinema sektöründe devrim yaratabileceği ileri sürüldü.

ASİA ARGENTO CANNES’IN BU İTİRAFLA GÜNDEMİNDE

Kültür Sanat

Cannes Film Festivali ödül töreninde sahneye çıkan İtalyan aktris Asia Argento, 1997 yılında ABD’li yapımcı Harvey Weinstein tarafından festival sırasında tecavüze uğradığını söyledi.

Ödül töreninde sahneye çıkan İtalyan aktris Asia Argento, 1997 yılında ABD’li yapımcı Harvey Weinstein tarafından tecavüze uğradığını duyurdu…

Asia Argento, Angelina Jolie gibi oyuncuları da taciz ettiği ortaya çıkan Harvey Weinstein’in tecavüzüne uğradığını açıkladı. Argento, 1997 yılında yaşanan olayı “Aranızda kadınlara karşı yakışıksız davranışlarda bulunmuş olanlar var ve kimler olduğunu biliyoruz” sözleriyle açıkladı.

ABD’li Hollywood filmleri yapımcısı Harvey Weinstein’in 21 yıl önce tecavüzüne uğradığını açıklayan ünlü İtalyan aktris ve yönetmen Asia Argento, ülkesinde eleştirilere maruz kaldı. Argento, “Sadece ülkemde suçlu ve fahişe ilan edildim. Hayal kırıklığına uğradım, üzgünüm” diye tepkisini ortaya koydu. Argento, şimdiye kadar konuşmamasını ise, “O canavardan korkuyordum” diye açıklığa kavuşturdu.

GÜNÜMÜZ MÜZİĞİ BUNALIMDA

Kültür Sanat

California Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, 1985-2015 yılları arasında üretilen şarkıların müzik yapısı ve sözleri açısından geçmişe kıyasla çok daha hüzünlü ve depresif olduğu tespit edildi.

Adele, Ed Sheeren gibi günümüzün popüler müzisyenleri, geçmişe kıyasla daha mutsuz şarkılar üretiyor.

1985 ile 2015 yılları arası yıllarda üretilen müzik konusunda araştırma yapıldı ve bugünün müziğinin geçmişe göre daha mutsuz ve depresif olduğu ortaya çıktı.

California Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, İngiltere’de son 30 yılda üretilen yarım milyon şarkı incelendi ve müzikteki değişim tespit edildi.

Buna göre şarkılar, tempo, ritim, majör veya minör anahtar gibi öğeleri değerlendiren matematiksel bir formüle dayanarak, eskiden olduğundan daha az mutlu ve ışıltılı bulundu.

Buna göre şarkılar, tempo, ritim, majör veya minör anahtar gibi öğeleri değerlendiren matematiksel bir formüle dayanarak, eskiden olduğundan daha az mutlu ve ışıltılı bulundu.

Araştırmaya göre günümüz şarkı sözleri de daha fazla toplumdan uzaklaşma ve yalnızlık temalı olarak öne çıktı.

Araştırmacılar, 1985 ile 2015 yılları arasında müzik listelerinde yer alan 600 ve listelerde yer almayan 16 bin şarkıyı mutluluk, hüzün ve ışıltı gibi kriterler açısından inceledi.

Çalışma sonucunda, hüzünlü şarkıların genelde yavaş ritimli olduğu ve minör anahtarıyla söylendiği tespit edildi. Mutluluk hissi içeren şarkıların son 30 yılda üretilen eserlerin sadece yüzde 20’si kadar olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacı Dr. Natalia Komarova, gençler arasında yayılan toplumsal yalnızlaşmanın müziğe de yansıdığını ve şarkıları da etkilemiş olabileceğini söyledi.

ARİF YENİDEN SAHNEDE

Kültür Sanat

Türkiye’deki sinema salonlarında bu hafta 5’i yerli 11 film vizyona girdi. Marvel evreninin merakla beklenen yeni filmi Deadpool 2 ve Cem Yılmaz’ın son filmi Arif v 216 bu hafta tekrar vizyona girdi. İlk filmi Türkiye’de 348 bin kişi tarafından izlenen Deadpool ile gişede şu an için 5 milyon gişe rakamını aşan Arif v 216’nın ikinci vizyonundaki gişe rakamları ve kimin galip geleceği merakla bekleniyor.

Deadpool 2

Marvel evreninin yaramaz çocuğu, Yenilmezler’in kadrosuna alınmayan, duruma içerlese de hayata bakışı sayesinde ayakta kalan, şahane bir süperkahraman! Ryan Reynolds’ın şöhretini ikiye katlayan Deadpool karakteri bu kez gelecekten gelen ve bir çocuğun peşinde olan Cable’ye karşı savaşıyor. Üstelik kendisi gibi savaşçıları yanına alarak kurduğu grubuyla birlikte! Josh Brolin’in kötüye hayat verdiği filmde çok sevdiğim Terry Crews de var. David Leitch’in yönettiği filmde Brianna Hildebrand yine güzelliğiyle büyülüyor.

Deadpool 2 fragmanı

Arif v 216

Filmleri yeniden vizyona sokmak, şimdilerin moda hareketi. 5 milyona yakın seyirciyi kış aylarında toplayan Cem Yılmaz, baharın seyirci üzerindeki etkisini araştırıyor olabilir. Recep İvedik serisini dışarıda tutarsak, Gülse Birsel’in ilk sinema projesi “Aile Arasında” ile 5 milyonun üzerinde seyirciye ulaşmış olması, gişe yarışını kızıştırdı. Bakalım Arif v 216 ikinci vizyonunda kaç seyirci toplayacak?

Arif v 216 fragmanı

Bal Kaymak

Beren Gökyıldız’a hayranım. Bilmiş çocuklardan haz etmeyenler vardır elbet. Ben artık her çocukta sevilecek bir yan buluyorum. Özellikle Beren gibi çok yetenekli çocuklarda. Özendiğimiz yabancı çocuk filmlerindeki gibi, kendi çocukluğumuzu anumsatan Onur Tan’ın yönettiği filmde Beren’le başrolü Tarık Ünlüoğlu usta paylaşıyor. Aksi dede, küskün nene, konuşan köpek, dağ bayır… Sıcak film, çocuğunuzla gidiverin.

Bal Kaymak fragmanı

Saplantı

Anne ve çocuğunun arasındaki “kutsal bağ” durumunu alaşağı eden korku filminde, izlemesi zor sahneler var. Doğumun hemen sonrasında bebeğini görmek istemeyen, ondan rahatsız olan annelerin haliyle iligli hikayelerini duymuşsunuzdur. Filmdeki Chole, kendisindeki saplantıyı gördüğü hayallere bağlıyor. Ruhlar, mitler, hayaller… Darrell Roodt’un yönettiği filmde Reine Swart başrolde.

Saplantı fragmanı

Daha Yeni Başladık

Morgan Freeman ve Tomy Lee Jones’in başrolü paylaştığı filmde iki adamın çekişmeyle başlayıp, dostluğa dönüşen hikayesi anlatılıyor. Ron Shelton filmin yönetmen koltuğunda oturuyor.

Daha Yeni Başladık fragmanı

Kiraz Mevsimi

Durmuş Akbulut’un yönetmenliğini üstlendiği Kiraz Mevsimi, babasıyla yaşadığı kasabanın bir türlü hayallerini gerçekleştirmesine izin vermediğini düşünen bir gencin, maden ocağında çalışmaya başlamasıyla gelişen olayları ele alıyor.

Taylan Güner, Turan Özdemir, Pelin Ermiş, Tolga Demircan, Yakup Yavru, Serhan Süsler, Emre Ertunç ve Serap Oğan Eren gibi isimlerin oynadığı komedi ve dram karışımı filmin senaryosu Ramis Tanacı’ya ait.

Kiraz Mevsimi fragmanı

Mezarlık

Stil yarışmasından çıkıp şöhret olan Nihal Candan’ın oyuncu olması işten bile değildi. Türün korku olması da isabetli bir karar olmuş. “Mezarınıza Tüküreceğim” esintileri taşıyan film, kanlı sahneleriyle sınırları zorluyor. Filmi Fuat Yılmaz yönetiyor.

Mezarlık fragmanı

Partilerde Kız Tavlama Sanatı

Rabbit Hall bizdeki adıyla Mutluluğun Peşinde filminin de yönetmeni John Cameron Mitchell 70’ler Londra’sının, müziğin, punk akımının, aşkın, büyünün, uzay ve dünyanın birbirine karıştığı bir hikayeyi anlatıyor. Nicole Kidman’ın bir punk kraliçesini canlandırdığı filmde bir an felsefik bir sohbete tanık olurken, bir an sonra modanın kalbine yolculuk yapıyorsunuz. Renkler, müzikler, cümleler ve hep olması gereken aşk filmin başrolünde. Elle Fanning ve Alex Sharp aşk hikayesinin iki kahramanını canlandırıyor.

Partilerde Kız Tavlama Sanatı fragmanı

Yakışıklı Prens

Uyuyan Güzel, Külkedisi ve Pamuk Prenses. Üçü de aynı prensin aşkından telef olmuş durumda. Bu eğlenceli animasyonda yakışıklılığı nedeniyle lanetlenen, laneti kaldırmak için aşık olması gereken prensin macerasını izleyeceksiniz. Animasyonun yönetmen koltuğunda Ross Venokur oturuyor.

Yakışıklı Prens fragmanı

Üç Vakte Kadar

Ferit Çetinkaya’nın yönettiği Üç Vakte Kadar, çocukluğundan beri aşık olduğu kişiye açılmanın yollarını arayan Hasan’ın hikâyesini anlatıyor. Hasan Gümet, Köksal Baba, Doğa Konakoğlu filmin oyuncu kadrosunda yer alıyor.

Üç Vakte Kadar fragmanı

Ödüllü Kısa Filmler

Oscar adayı olmuş, Venedik, Berlin ve Cannes’ten ödülle dönmüş kısa filmlerden 5’ini sinemada izleyeceksiniz. Bence haftanın en ideal işi, bir bilet alıp, kısa filmlerin büyülü dünyasından içeri girmektir. Az sözle çok şey anlatmak, en iyisidir. Death of a Shadow, Waves’ 89, Miracle Fish, Everything Will Be Okay, French Roast… Bayılacaksınız.

ALTIN PALMİYE SAHİBİNİ BULDU

Kültür Sanat

Bu yıl 71’incisi düzenlenen Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü Japon yönetmen Hirokazu Kore-eda’nın yönettiği “Manbiki Kazoku” (Bir Aile İşi) adlı film kazandı.
Fransa’nın Cannes kentinde 9 Mayıs’ta başlayan festivalin kapanış programı ve ödül töreni Festival Sarayı’nda düzenlendi. En iyi filme verilen “Altın Palmiye” ödülüne Japon yönetmen Hirokazu Kore-eda’nın yönettiği “Manbiki Kazoku” (Bir Aile İşi) filmi layık görüldü.

Festivalde, en iyi kadın oyuncu ödülü, Kazak yönetmen Sergei Dvortsevoy’un yönettiği “Ayka” filmindeki rolüyle Samal Yeslyamova’ya verilirken, en iyi erkek oyuncu ödülünün sahibi “Dogman” filmindeki rolüyle İtalyan aktör Marcello Fonte oldu.

Ödül töreninde sahneye çıkan İtalyan aktris Asia Argento, 1997 yılında ABD’li yapımcı Harvey Weinstein tarafından festival sırasında tecavüze uğradığını söyleyerek, “Aranızda kadınlara karşı yakışıksız davranışlarda bulunmuş olanlar var ve kimler olduğunu biliyoruz. Bunun cezasız kalmasına izin vermeyeceğiz.” diye konuştu.

Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki, ödülünü filmin çekimleri sırasında karşılaştığı sokak çocuklarına ve sığınmacılara adadığını söyledi. Labaki, konuşmasında zor şartlarda yaşayan göçmenlere de değindi.

Törenin sonunda jüri üyeleri ve ödüle layık görülenler, sunucu Fransız aktör Edouard Baer tarafından Festival Sarayı’nın girişinde kurulan sahneye davet edildi. Şarkıcılar Sting ve Shaggy burada özel kapanış konseri verdi.

Avustralyalı oyuncu Cate Blanchett’ın başkanlığını üstlendiği festival jürisinde Chang Chen, Ava DuVernay, Robert Guediguian, Khadja Nin, Lea Seydoux, Kristen Stewart, Denis Villeneuve ve Andrey Zvyagintsev yer aldı.

Festivalde bu yıl Türkiye’den Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği “Ahlat Ağacı” adlı film de ana bölümde yarıştı. Gösterimi dün yapılan, uzun süre ayakta alkışlanan “Ahlat Ağacı” sinema eleştirmenlerinden övgü aldı.