Sibirya’nın atmosferi beni hep ürpertmiştir. Tabi ki gitmedim. İzlediğim filmlerden edindiğim hissiyat bu. Bu macera da St. Petersburg’un karanlık atmosferiyle birleşiyor ve Keanu Reeves’in soğuk oyunculuğuyla ürpertici bir kimliğe bürünüyor. Matthew Ross’un yönettiği film piyasada nadir rastlanan elmaslarını satmak için Rusya’ya giden tüccar Lucas’ın, elmaslar ve ortağının kaybolmasıyla kendini içerisinde bulduğu kedi fare oyununu anlatıyor.
Almanya Milli Futbol Takımı’ndan uğradığı ırkçılık ve baskı yüzünden ayrılan Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil’e, dünyaca ünlü Brezilyalı roman ve söz yazarı Paulo Coelho’dan da destek geldi.
İn
giltere Premier Lig ekiplerinden Arsenal’de forma giyen Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil’in Almanya Milli Takımı’nı bıraktığını açıklamasına ilişkin Paulo Coelho, Twitter hesabı üzerinden bir paylaşımda bulundu.
Coelho, Özil’in yazdığı mektuptaki ifadelere atıfta bulunarak şu sözleri dile getirdi: “Okumaya değer bir metin: ‘Kaybettiğimizde göçmendim.’
Özil, geçmişte ve şimdi ne olduğu hakkında ne söylerlerse söylesinler, daima kazanan sen olacaksın”
eni nesil Keloğlan filmi geliyor. 7 Eylül’de vizyona girecek olan filmin başrol oyuncusu Atilla Doğukan Türkyılmaz özel bir hazırlık çalışması yürütüyor.
Keloğlan, 40 yıl aradan sonra yeniden beyazperdede izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Ancak bu defa Keloğlan’ın yeni beyazperde temsilcisi Atilla Doğukan Türkyılmaz olacak. Türkyılmaz, modern çağa daha yakın bir karaktere bürünmek için iki ay boyunca hem diksiyon çalıştı hem de sıkı bir diyete girdi.
Mimar Sinan Lisesi Tiyatro Bölümü’ndeki eğitimine devam eden Türkyılmaz, diksiyon ve senaryo için oyuncu koçu Ümit Çırak ile birlikte çalıştı. Oyuncu, yaklaşık iki sezondur tiyatro sahnesinde de Keloğlan karakterini canlandırıyor.
1971 ve 1975 yapımı Keloğlan serilerinde Keloğlan karakterini Rüştü Asyalı canlandırmıştı.
1971 ve 1975 yapımı Keloğlan serilerinde Keloğlan karakterini Rüştü Asyalı canlandırmıştı.
Filmde pratik zekası ve temiz kalpliliği ile bilinen Keloğlan, Cankız’ın yardım çağrısına kayıtsız kalamaz. Hayvanların hayatı tehlikedir. Keloğlan ve arkadaşları hayvanların soyunu tüketmeye çalışan zalimlere karşı savaşmak zorundadır. Keloğlan bu sefer de zekası sayesinde zalimleri yenebilecek midir?
Senaryosunu Ferhat Ergün’ün kaleme aldığı filmi Süleyman Mert Özdemir yönetiyor. Filmde Atilla Doğukan Türkyılmaz’ın yanı sıra Yağmur Ün, Asuman Dabak, Kaya Akkaya, Yakup Yavru, Esvet Şahin gibi isimler de rol alıyor.
Film, 7 Eylül’de vizyona girecek.
Dövüş filmlerinin ünlü aktörü ve dövüş sanatı ustası Jet Li’nin sosyal medyada paylaşılan son fotoğrafı hayranlarını korkuttu. Ünlü aktörün hasta olduğunu düşünen hayranlarına cevap menajerinden geldi.
Dövüş filmlerinin ünlü aktörü Jet Li’nin yayımlanan bu fotoğrafı hayranlarını üzdü.
55 yaşındaki Çinli oyuncunun geçen hafta Tibet’teyken bir hayranıyla çekilen fotoğrafı, sosyal medyada çok konuşuldu.
Jet Li’nin pek çok hayranı, ünlü oyuncunun kilo vermiş ve bitkin görünümünden dolayı hasta olduğunu düşünerek endişelendi.
Ancak hayranlarının korkusu üzerine Jet Li’nin menajeri sanatçının “çok iyi” olduğunu açıkladı.
Jet Li, 2013 yılında verdiği bir röportajda hipertiroidi* hastası olduğunu, bu hastalıktan dolayı kilosunda dalgalanma yaşayabildiğini söylemişti.
*Hipertiroidi, tiroit bezinin normalden fazla çalışması.
Jet Li’nin menajeri Steven Chasman, Washington Post’a yaptığı açıklamada, “Hemen hemen 10 yıldır hipertiroidi hastası. Ama bu, hayati risk taşıyan bir durum değil. Herkese ilgisinden dolayı minnettarız. Ama Jet çok iyi” dedi.
Nottingham Üniversitesi’nden İngiliz bilim insanları, beynin verdiği sinyale göre değişen film çekti. 6 versiyonu olan The Moment isimli film başarılı olursa sinema sektöründe devrim yaratabileceği tahmin ediliyor.
Film seyrederken öykünün biraz istediğimiz yönde ilerlemesini isteriz. Bu fantezi yakında gerçek olabilir. İngiliz bilim insanları, seyircilerin ruh haline göre öykü akışının değiştiği bir film çekti.
Nottingham Üniversitesi nöroloji ve bilgisayar bilimleri uzmanları, seyircilerin kafalarına takılan kasklarla filmin gidişatına ilişkin isteklerini tespit edip buna göre konusu değişen bir film çekti.
Bilim insanları, EEG denilen cihazla alınan verileri anlık olarak değerlendirip seyircinin reaksiyonuna göre filmi yeniden kurguladı.
Üniversitenin, seyircinin tepkisine göre değişecek ilk filmi The Moment adını taşıyor. 7 Haziran’da, Sheffield Belgesel Festivali kapsamında seyirci ile buluşacak film için karavandan dönüştürülmüş küçük bir sinema salonuna EEG cihazları konuldu ve seyirci kaskları hazırlandı.
Seyircinin ilgisi azaldığında bunu fark edip değişen filmin konusu ise toplumdan kaçmak için beyin kontrolü teknolojisine sığınan 2 kişinin öyküsü.
Gazete Habertürk’ün haberine göre filmde her sahnenin 6 farklı versiyonu var ve bu versiyonlar diğerine geçtiğinde kopukluk yaratmıyor. Deneyin, sinema sektöründe devrim yaratabileceği ileri sürüldü.
Ağzından kan geldiği, bunun üzerine apar topar hastaneye kaldırıldığı iddia edilen Gökhan Kırdar’ın tedavisine Maltepe Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde devam ediliyor.
Gökhan Kırdar kimdir?
2 Haziran 1970 tarihinde Aydın’da doğdu. Orta öğrenim sonrası İzmir’de, 1988’de Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nü kazandıktan sonra İstanbul’da yaşamaya başladı. 1994’te ilk albümü “Serseri Mayın” -başta “Yerine Sevemem” adlı şarkı olmak üzere büyük ilgi topladı. Sanatçı 1995′ te “Tutunamadım” albümünü yayımladı.1993’deki ilk film müziği çalışması olan “Gece, Melek ve Bizim Çocuklar”, Kırdar’ın ikinci albümü “Tutunamadım” da yer aldı. Kırdar, 1995 yılında 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzikoloji Bölümü’nü kazandı.
1997 yılında , kendi müzik şirketi Loopus’u kurdu. Türkiye’nin ilk elektronik müzik albümü ünvanını alan “Trip” albümünü, 1997’de Loopus Entertainment etiketiyle yayımladı.1999’daki Marmara depreminden sonra, depremzede çocuklar yararına Hasbro Intertoy’la ortaklaşa hazırlanan “Furby 3Doo” projesi, Loopus Entertainment etiketiyle aynı yıl yayımlandı. Bu çalışma, konuşabilen robot bir oyuncakla eşzamanlı üretilen ilk albüm olması açısından etkileyici bir fikir olarak ilgi gördü.
hazırladı. Müzikotek bu albümü 14 ülkede tanıttı. Aynı çalışma 2003 yılı başında albüm olarak da yayımlandı. Müziklerini yaptığı “Tekfur Sarayı ve İstanbul” belgeseli, 2002 İstanbul Belgesel Film Festivali’nde İzleyici Özel Ödülü’nü aldı. Aynı yıl “Aliya” belgeselinin müziklerini besteledi. Çalışma, Belgesel Yazarlar Birliği Yılın Belgeseli ödülünü kazandı. 2002 yılı içerisinde, “Fırsat/Crude” filminin müziklerini besteledi. Film başta Los Angeles Film Festivali En İyi Film ödülü olmak üzere, birçok festivalde ödül kazandı. Besteci, filmin müziklerini 2004’de “Keyf/Pleasure” albümünde bir araya getirdi. Albüm 2004 Eylül’ünde Yunanistan, Polonya ve Lübnan’da yayımlandı. Albümle aynı adı taşıyan “KeyfPleasure” şarkısı, EMI tarafından tüm dünyada piyasaya sürülen karma albümde de yer aldı.
2002’den bu yana “Kurtlar Vadisi” TV dizisinin müziklerini hazırlayan Kırdar, 2004’de “Kurtlar Vadisi” Vol.1 ve Vol.2 dizi soundtrack albümlerini yayımladı. 2004’de, Müzikotek aracılığıyla İngiliz Warner-Chappel müzik şirketiyle, yeni bir “library works” için anlaşma imzaladı. 2002’den itibaren film müziği ve televizyon projeleriyle büyük ilgi gören Kırdar, 2005 Ocak ayında, “Haziran Gecesi” dizisinin müziklerinin de yer aldığı “Yağmur” albümünü yayımladı. Sanatçı, Mart 2005’ te vizyona giren sinema filmi “Anlat İstanbul” un müziklerini Kasım 2004′ de tamamladı. Sanatçı halen “Kurtlar Vadisi”, “Haziran Gecesi”, “Yabancı Damat” isimli dizilerin müziklerini hazırladı.
Gökhan Kırdar, 2 Haziran 2005’te “Yabancı Damat” dizisinin müziklerinin yer aldığı “Üstüme Basıp Geçme” albümünü yayınladı.Albüm, Türkiye ve Yunanistan başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde de yayınlanıyor. 2004’te Lüksemburg’da düzenlenen ve birçok Türk tasarımcının işlerinin sergilendiği “Self Project” te, “Tüür” başlıklı müzik projesiyle katılımcı olarak yer aldı.Aynı proje “Tüür_Yağmur Duası” adıyla 18 Temmuz 2005’ te MC-CD-DVD albüm ve videofilm olarak Türkiye ve tüm Avrupa ülkelerinde yayınlandı. “Tüür” projesi M.Ö. 15000’e kadar dayanan Asya Türk Müziği çalgılarının elektronik müzikle sentezlendiği ilk çalışma olarak görülüyor.