5053873217 [email protected]

GENCO ERKAL”DAN CEM YILMAZ”A ÖVGÜ

Yeni oyunu Merhaba’nın heyecanını yaşayan usta oyuncu Genco Erkal, “Cem Yılmaz çok yetenekli. Şahan’ın filmlerine gitmiyorum” ifadelerini kullandı.


Kariyerinin 88. oyunu Merhab ile izleyici karşısına çıkan Genco Erkal, Hürriyet’e konuştu. 80 yaşındaki Erkal, “Merhaba oyununu sahnelemeye nasıl karar verdiniz?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “60. sanat yılım için böyle bir oyun hazırlamak istedim. Yıllar içinde neler yapmışım, bu oyunda toparladım. Bu oyun için uzun uzun kurgu yaptık. Epey kafa patlattık.”

CEM YILMAZ VE ŞAHAN GÖKBAKAR YORUMU

Erkal, Cem Yılmaz hakkındaki düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi: “Cem Yılmaz çok yetenekli. Çok iyi bir oyuncu ve yönetmen. Devamlı kendini geliştiriyor. Sinemada ustalık yolunda, her seferinde biraz daha ileri gidiyor.”

Usta oyuncu, “Cem Yılmaz’ın hep kıyaslandığı Şahan’ı (Gökbakar) nasıl buluyorsunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Şahan’ın filmlerine gitmiyorum. Espri anlayışını yadırgıyorum, bana göre değil.”

 

 

BABA SAHNEDEN HIRSIZLARA ÇAĞRI

Şevket Çoruh, Baba Sahne’nin eşyalarını çalan hırsızlara, “Tiyatroda kullanacaksanız helal olsun. Satacaksanız onlar para etmez, lütfen geri getirin” diyerek seslendi.

Günay Karacaoğlu ve Ozan Güven’in başrolünü paylaştığı, ‘Don Kişot’um Ben oyununun prömiyeri önceki akşam Baba Sahne’de gerçekleşti.

Tiyatro sahnesinin sahibi Şevket Çoruh, “Müzikleri, sahne dekoru ve şarkılarıyla emek verilen bir oyun oldu. Ozan çok eski bir arkadaşım. Telefonda, “Don Kişot’u oynar mısın?” dediğimde “Olur Baba Sahne’de oynamak istiyorum” karşılığını verdi” açıklamasını yaptı.


Çoruh, geçtiğimiz günlerde dekor arabasına hırsız girerek eşyaların çalınması hakkında ise şöyle konuştu: “Dekorlarımızı, müzik aletlerimizi ve eşyalarımızı aldılar.”

“Hırsızlara küçük bir temenni de bulundum. Aldıklarını satsalar para etmez.”

“Eğer tiyatroda kullanacaklarsa helal olsun. Ama yapmayacaksanız lütfen geri verin.”

“Bu duruma neden geldiklerini düşünmek gerekiyor. Üzücü bir durum.”

GENCO ERKAL”DAN 60. YILA ÖZEL OYUN

60. sanat yılını kutlayan usta oyuncu Genco Erkal’ın uyarladığı, yönettiği ve aynı zamanda tek başına rol aldığı Merhaba adlı yeni müzikli oyunu, 1 Aralık 2018 Cumartesi akşamı 20.30’da Kenter Tiyatrosu’nda prömiyer yapacak…

Kuruluşunun 50. yılında Dostlar Tiyatrosu; tek kişilik oyunların ustası Genco Erkal’ın hem uyarladığı, hem yönettiği, hem de rol aldığı yeni oyunu Merhaba’yı sahneye taşıyor.

İlk kez geçtiğimiz eylül ayında New York’ta sergilenen müzikli oyun Merhaba, Genco Erkal’ın “Benim yazarlarım” dediği Aziz Nesin, Bertolt Brecht, Can Yücel, Nâzım Hikmet ve William Shakespeare’in yapıtlarından oluşuyor.


Merhaba tiyatroseverleri, edebiyat aleminin bu beş büyük ustasıyla müzikli bir yolculuğa çıkarıyor. Yıllar öncesinden seyirciye seslenen yazarlar; dünyanın ve ülkemizin halleri üzerine kimi zaman güldürücü, kimi zaman hüzünlü, öfkeli gözlemleriyle yaşadığımız karanlık günlere ve geleceğimize ışık tutuyorlar. Genco Erkal yeni oyununun, üzerimize sinen umutsuzluğu silkeleyen bir tür moral aşısı işlevi görmesini umut ediyor.

BERTALUCCİ HAYATINI KAYBETTİ

Bernardo Bertolucci 77 yaşında hayatını kaybetti. Dokuz Oscar’lı Son İmparator’la dünya çapında bir üne kavuşmuştu. Bertolucci ayrıca, Paris’te Son Tango filmindeki tecavüz sahnesinin gerçek olduğunu itiraf etmesiyle gündeme gelmişti.
The Last Emperor (Son İmparator) filmi ile dokuz Oscar kazanan, The Conformist (Konformist) ve Last Tango in Paris (Paris’te Son Tango) gibi filmlerin yönetmeni Bernardo Bertolucci, bu sabah saat 7’de hayatını kaybetti. Ünlü yönetmen bir süredir kanser tedavisi görüyordu.

İtalya’nın Panama kentinde doğan Bertolucci’nin babası çok ünlü bir şair ve film eleştirmeni olan Attilio Bertolucci’ydi. Ünlü yönetmen kariyeri boyunca hem Avrupa’da hem de Hollywood’da 20’ye yakın film çekti.

Son İmparator filmiyle adaylık aldığı her dalda Oscar kazanan Bertolucci, “En İyi Yönetmen” Oscar’ını kazanan ilk İtalyan yönetmen oldu.

Venedik Film Festivali’nde 2007’de “Altın Aslan” ödülü alan ve 2011’de Cannes Film Festivali’nde onur ödülüne layık görülen Bertolucci, “Paris’te Son Tango”, “900” ve 1988’de “En İyi Yönetmen” ve “En iyi Uyarlanmış Senaryo” olmak üzere iki dalda Oscar ödülü aldığı “Son İmparator” filmleriyle öne çıkmıştı.

Bertolucci, yönetmenliğinin yanı sıra yapımcı, senarist ve belgeselci olarak da tanınıyordu.

TECAVÜZ SAHNESİ İTİRAFI

İtalyan yönetmen, 1972 yapımı ‘Last Tango in Paris’ (Paris’te Son Tango) filmindeki tartışılan tecavüz sahnesinin gerçek olduğunu 2016 yılında itiraf etmişti.

Oyuncu Maria Schneider’ın haberi olmadan tecavüz sahnesini çekme fikrinin ABD’li aktör Marlon Brando ile birlikte bulduklarını söyleyen yönetmen, Schneider’a berbat davrandığını düşündüğünü ama onun “bir oyuncu olarak değil, bir genç kadın olarak” tepkisini kaydetmek istediğini ifade etmişti.

OYUNCUSU İNTİHARA KALKIŞTI

Fransız oyuncu Schneider, ise sahneyle ilgili “Aşağılanmış ve biraz da tecavüze uğramış hissettim. Brando benden özür de dilemedi. Neyse ki sadece tek bir kez çekildi sahne” demişti. 1972 yılında film çekildiğinde henüz 19 yaşında olan Schneider, pornografik bir sahnede oynayacağından haberi olmadığını, ancak senaryoda olmayan bu sahneyi yazan Brando tarafından zorlandığını açıklamıştı. Brando’nun kendisine tecavüz eder gibi seks yaptığı konusunda konuşan Fransız aktris, “Gerçekten gözyaşı döktüm. O filmden sonra kendimi uyuşturucu haplara verdim ve intihar etmeyi bile düşündüm” ifadelerini kullanmıştı.

MELİSSA ŞENOLSUN AMERİKA”DA KLİP YILDIZI OLDU

Alternatif müzik tarzlarıyla çok özel bir dinleyici kitlesine sahip olan Amerikalı ünlü müzisyenler Randall Dunn ve Zola Jesus, Randall Dunn’ın ilk solo albümünün çıkış şarkısı olan “A True Home”un video klibinde, genç yönetmen Mu Tunç ve başarılı oyuncu Melisa Şenolsun ile çalıştı.

Wolves in the Throne Room, Marissa Nadler, Anna Von Hausswolff gibi birçok önemli grubun prodüktörlüğünü üstlenen Randall Dunn, son çalışmasında Türk yönetmen Mu Tunç ve oyuncu Melisa Şenolsun ile çalıştı.

Dunn, Zola Jesus ile hazırladığı “A True Home” şarkısının klibini bu ikiliye emanet etti.

FREDDiE MERCURY”E DÖNÜŞMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞMIŞ

Freddie Mercury’nin hayatını anlatan Bohemian Rhapsody filminde başrolü üstlenen Rami Malek, “Yalnızca jest ve mimiklerine bir ay çalıştım” dedi.

Queen grubunun efsanevi solisti Freddie Mercury’nin hayatını anlatan Bohemian Rhapsody filminde başrolü üstlenen Mısır asıllı ABD’li aktör Rami Malek, role hazırlanmak için Mercury’nin röportajlarından konserlerine arşivdeki bütün kayıtları, oyuncu koçuyla birlikte izleyip Mercury’nin jest ve mimiklerine kadar irdelediklerini anlattı.

Red Bulletin dergisine röportaj veren Emmy ödüllü oyuncu, “Sadece Mercury değil, ona ilham olan isimler; David Bowie, Mick Jagger, Jimmi Hendrix, Aretha Franklin’i de en az Mercury kadar inceledim” ifadesini kullandı.

Malek, müziğiyle kitlelere ilham olan Freddie Mercury’yi kendi penceresinden aktardı. 37 yaşındaki oyuncu, Mercury’nin son derece güçlü bir karaktere sahip olduğunu şu sözlerle belirtti: “Onun Queen öncesinde bile etkileyici bir hayatı vardı. Zanzibar’da doğmuş, Bombay’da okula gitmiş, ardından İngiltere’ye göçmüştü. Bu kişisel miras, onu bir yandan utangaç yaptı. Öte yandan güçlü karakterine zemin hazırladı.”

 

Rolünün hakkını verebilmek için Freddie Mercury’nin yalnızca jest ve mimiklerine bir ay çalıştığını anlatan Malek, “Onu bu kadar etkileyici kılan şeylerden biri, hareketleriyle seyirci arasında kurduğu güçlü bağ. Oyuncu koçumla birlikte Freddie’nin performanslarını hatta röportajlarını izleyip araştırdık. Mimikleri, ses tonu, jestleri… Her şeye odaklandık” şeklinde konuştu.

Malek, Mercury’yi anlayabilmek ve onun karakterine daha çok yaklaşabilmek adına kendisine ilham olan isimler; David Bowie, Mick Jagger, Jimmi Hendrix ve Aretha Franklin gibi sanatçıları da araştırdığını ifade etti.


Freddie Mercury’nin “devrimci bir ruhu” temsil ettiğini söyleyen Malek, kendisinin de müzisyenle ortak bir noktası olduğuna şu sözlerle vurgu yaptı: “Ailemdeki ilk ABD’li jenerasyondanım. Ailem Mısır’dan dilini bile bilmedikleri bu ülkeye göçmüş. Başta çok büyük zorluklar çektiler. O yüzden onlara bir oyuncu olacağımı söylediğimde bu benim için gerçek bir meydan okumaydı. Bu işi yapacağıma karar verdiğimde beni nereye götüreceğini hesaplamadan yola çıkmıştım.”