Yarıotobiyografik film Roma, en iyi film dahil toplam üç ödülle New York Film Eleştirmenleri Ödülleri’nin kazananı oldu. İşte New York Film Eleştirmenleri Ödülleri kazananlarının tam listesi…
En İyi Film: Roma
En İyi Yönetmen: Alfonso Cuaron, Roma
En İyi Erkek Oyuncu: Ethan Hawke, First Reformed
En İyi Kadın Oyuncu: Melissa McCarthy, Can You Ever Forgive Me?
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Richard E. Grant, Can You Ever Forgive me?
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Regina King, If Beale Street Could Talk
En İyi Senaryo: Deborah Davis and Tony McNamara, The Favourite (Sarayın Gözdesi)
En İyi Görüntü Yönetimi: Alfonso Cuaron, Roma
En İyi Belgesel: Won’t You Be My Neighbor?
Yabancı Dilde En İyi Film: Cold War
En İyi Oyuncu Kadrosu: The Favourite (Sarayın Gözdesi)
En İyi Çıkış Yapan Performans: Elsie Fisher, Eighth Grade
En İyi Çıkış Yapan Yönetmen: Bo Burnham, Eighth Grade
En İyi Müzik Kullanımı: Nicholas Britell, If Beale Street Could Talk
En İyi Animasyon: Spider-Man: Into the Spider-Verse
Rami Malek’in başrolde yer aldığı biyografik filmin de etkisiyle Bohemian Rhapsody, dünya çapında 20’nci yüzyılın en çok dinlenen şarkısı oldu.
Queen grubunun, içinde hem operatik bölümler hem de Scaramouche ve Galileo hakkında sözler içeren altı dakikalık şarkısı Bohemian Rhapsody, 20’nci yüzyılın en çok dinlenen şarkısı oldu.
Universal Music Group’un açıklamasına göre, Kasım ayında vizyona giren biyografik film Bohemian Rhapsody’nin de etkisiyle 1975 yapımı şarkı ve klibi, dünya çapında 1,6 milyar kez dinlendi ve izlendi.
Universal; müzik indirme platformları Spotify, Apple Music ve Deezer ile birlikte YouTube’daki dinlenmeleri de dikkate alarak Bohemian Rhapsody’nin 20. yüzyılın en popüler şarkısı olduğunu belirledi.
Şarkı, Nirvana’nın Smells Like Teen Spirit’i ile Guns N’ Roses’ın Sweet Child O’Mine’ını da geçerek tüm zamanların en çok dinlenen klasik rock şarkısı oldu.
Yeni oyunu Merhaba’nın heyecanını yaşayan usta oyuncu Genco Erkal, “Cem Yılmaz çok yetenekli. Şahan’ın filmlerine gitmiyorum” ifadelerini kullandı.
Kariyerinin 88. oyunu Merhab ile izleyici karşısına çıkan Genco Erkal, Hürriyet’e konuştu. 80 yaşındaki Erkal, “Merhaba oyununu sahnelemeye nasıl karar verdiniz?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “60. sanat yılım için böyle bir oyun hazırlamak istedim. Yıllar içinde neler yapmışım, bu oyunda toparladım. Bu oyun için uzun uzun kurgu yaptık. Epey kafa patlattık.”
CEM YILMAZ VE ŞAHAN GÖKBAKAR YORUMU
Erkal, Cem Yılmaz hakkındaki düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi: “Cem Yılmaz çok yetenekli. Çok iyi bir oyuncu ve yönetmen. Devamlı kendini geliştiriyor. Sinemada ustalık yolunda, her seferinde biraz daha ileri gidiyor.”
Usta oyuncu, “Cem Yılmaz’ın hep kıyaslandığı Şahan’ı (Gökbakar) nasıl buluyorsunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Şahan’ın filmlerine gitmiyorum. Espri anlayışını yadırgıyorum, bana göre değil.”
Şevket Çoruh, Baba Sahne’nin eşyalarını çalan hırsızlara, “Tiyatroda kullanacaksanız helal olsun. Satacaksanız onlar para etmez, lütfen geri getirin” diyerek seslendi.
Günay Karacaoğlu ve Ozan Güven’in başrolünü paylaştığı, ‘Don Kişot’um Ben oyununun prömiyeri önceki akşam Baba Sahne’de gerçekleşti.
Tiyatro sahnesinin sahibi Şevket Çoruh, “Müzikleri, sahne dekoru ve şarkılarıyla emek verilen bir oyun oldu. Ozan çok eski bir arkadaşım. Telefonda, “Don Kişot’u oynar mısın?” dediğimde “Olur Baba Sahne’de oynamak istiyorum” karşılığını verdi” açıklamasını yaptı.
Çoruh, geçtiğimiz günlerde dekor arabasına hırsız girerek eşyaların çalınması hakkında ise şöyle konuştu: “Dekorlarımızı, müzik aletlerimizi ve eşyalarımızı aldılar.”
“Hırsızlara küçük bir temenni de bulundum. Aldıklarını satsalar para etmez.”
“Eğer tiyatroda kullanacaklarsa helal olsun. Ama yapmayacaksanız lütfen geri verin.”
“Bu duruma neden geldiklerini düşünmek gerekiyor. Üzücü bir durum.”
60. sanat yılını kutlayan usta oyuncu Genco Erkal’ın uyarladığı, yönettiği ve aynı zamanda tek başına rol aldığı Merhaba adlı yeni müzikli oyunu, 1 Aralık 2018 Cumartesi akşamı 20.30’da Kenter Tiyatrosu’nda prömiyer yapacak…
Kuruluşunun 50. yılında Dostlar Tiyatrosu; tek kişilik oyunların ustası Genco Erkal’ın hem uyarladığı, hem yönettiği, hem de rol aldığı yeni oyunu Merhaba’yı sahneye taşıyor.
İlk kez geçtiğimiz eylül ayında New York’ta sergilenen müzikli oyun Merhaba, Genco Erkal’ın “Benim yazarlarım” dediği Aziz Nesin, Bertolt Brecht, Can Yücel, Nâzım Hikmet ve William Shakespeare’in yapıtlarından oluşuyor.
Merhaba tiyatroseverleri, edebiyat aleminin bu beş büyük ustasıyla müzikli bir yolculuğa çıkarıyor. Yıllar öncesinden seyirciye seslenen yazarlar; dünyanın ve ülkemizin halleri üzerine kimi zaman güldürücü, kimi zaman hüzünlü, öfkeli gözlemleriyle yaşadığımız karanlık günlere ve geleceğimize ışık tutuyorlar. Genco Erkal yeni oyununun, üzerimize sinen umutsuzluğu silkeleyen bir tür moral aşısı işlevi görmesini umut ediyor.
Bernardo Bertolucci 77 yaşında hayatını kaybetti. Dokuz Oscar’lı Son İmparator’la dünya çapında bir üne kavuşmuştu. Bertolucci ayrıca, Paris’te Son Tango filmindeki tecavüz sahnesinin gerçek olduğunu itiraf etmesiyle gündeme gelmişti.
The Last Emperor (Son İmparator) filmi ile dokuz Oscar kazanan, The Conformist (Konformist) ve Last Tango in Paris (Paris’te Son Tango) gibi filmlerin yönetmeni Bernardo Bertolucci, bu sabah saat 7’de hayatını kaybetti. Ünlü yönetmen bir süredir kanser tedavisi görüyordu.
İtalya’nın Panama kentinde doğan Bertolucci’nin babası çok ünlü bir şair ve film eleştirmeni olan Attilio Bertolucci’ydi. Ünlü yönetmen kariyeri boyunca hem Avrupa’da hem de Hollywood’da 20’ye yakın film çekti.
Son İmparator filmiyle adaylık aldığı her dalda Oscar kazanan Bertolucci, “En İyi Yönetmen” Oscar’ını kazanan ilk İtalyan yönetmen oldu.
Venedik Film Festivali’nde 2007’de “Altın Aslan” ödülü alan ve 2011’de Cannes Film Festivali’nde onur ödülüne layık görülen Bertolucci, “Paris’te Son Tango”, “900” ve 1988’de “En İyi Yönetmen” ve “En iyi Uyarlanmış Senaryo” olmak üzere iki dalda Oscar ödülü aldığı “Son İmparator” filmleriyle öne çıkmıştı.
Bertolucci, yönetmenliğinin yanı sıra yapımcı, senarist ve belgeselci olarak da tanınıyordu.
TECAVÜZ SAHNESİ İTİRAFI
İtalyan yönetmen, 1972 yapımı ‘Last Tango in Paris’ (Paris’te Son Tango) filmindeki tartışılan tecavüz sahnesinin gerçek olduğunu 2016 yılında itiraf etmişti.
Oyuncu Maria Schneider’ın haberi olmadan tecavüz sahnesini çekme fikrinin ABD’li aktör Marlon Brando ile birlikte bulduklarını söyleyen yönetmen, Schneider’a berbat davrandığını düşündüğünü ama onun “bir oyuncu olarak değil, bir genç kadın olarak” tepkisini kaydetmek istediğini ifade etmişti.
OYUNCUSU İNTİHARA KALKIŞTI
Fransız oyuncu Schneider, ise sahneyle ilgili “Aşağılanmış ve biraz da tecavüze uğramış hissettim. Brando benden özür de dilemedi. Neyse ki sadece tek bir kez çekildi sahne” demişti. 1972 yılında film çekildiğinde henüz 19 yaşında olan Schneider, pornografik bir sahnede oynayacağından haberi olmadığını, ancak senaryoda olmayan bu sahneyi yazan Brando tarafından zorlandığını açıklamıştı. Brando’nun kendisine tecavüz eder gibi seks yaptığı konusunda konuşan Fransız aktris, “Gerçekten gözyaşı döktüm. O filmden sonra kendimi uyuşturucu haplara verdim ve intihar etmeyi bile düşündüm” ifadelerini kullanmıştı.