Kültür Sanat
Mazhar Alanson, 8 Temmuz 2023’te hayata veda eden yakın arkadaşı Özkan Uğur’u andı. Uğur için; “Gün içerisinde Özkan’ı kaç kere hatırladığımı tahmin edemezsiniz. Geçmedi, geçmeyecek de” dedi. Alanson, geçtiğimiz haftalarda Fuat Güner ile verdiği bir konserin ardından Özkan Uğur’un eşi Aysun Aslan’ın kendileri için sarf ettiği ileri sürülen sözlere de açıklık getirdi
Habertürk’ten Nazif Şahin Karpuz’un haberine göre; Mazhar Alanson, Tarabya’daki bir balıkçıda Ali Taran ile birlikte yemek yedi. Mekân çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Alanson; “Bizler çok şükür ediyoruz halimize. Çalışıyoruz ve yeni şarkılar yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ardından bir gününü anlatan Mazhar Alanson, 8 Temmuz 2023’te kaybettiği yakın arkadaşı Özkan Uğur ile ilgili konuştu. Alanson; “Gün içerisinde Özkan’ı kaç kere hatırladığımı tahmin edemezsiniz. Geçmedi, geçmeyecek de… Özkan çok neşeli, bülbül gibi bir insandı. Acısı hâlâ taze. Yokluğu eksikliği hâlâ bizi zorluyor” diyerek Özkan Uğur’u andı.
Öte yandan geçtiğimiz haftalarda Fuat Güner ile verdiği bir konserin ardından Özkan Uğur’un eşi Aysun Aslan’ın; “Nitekim ‘MF’ oldular. Ben de bilmiyordum, medyadan öğrendim. ‘Büyük cesaret’ dedim, bravo yani. Kızmadım yani. Tek sözüm şu: Biraz durun. İsterlerse ‘MFÖ’ olarak da kalabilirler. Bundan sonrasında ne isim kullanacaklarına karışmak haddim değil” dediği ileri sürülmüştü.
Mazhar Alanson, konuyla ilgili açıklamada bulunarak; “Aysun hanım ‘Ben öyle söylemedim’ dedi bize. Erken vermedik biz konseri aslında. Biz bu konseri Özkan’ı da anmak amacıyla yaptık. Aysun hanımın kendisiyle de görüştük, böyle bir cümle kurmadığını söyledi” ifadelerini kullandı.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
John Travolta, Uma Thurman, Samuel L. Jackson ve Harvey Keitel, başrollerinde yer aldıkları Quentin Tarantino imzalı ‘Ucuz Roman’ın (Pulp Fiction) ilk çıkışından bu yana geçen 30 yılı kutlamak için bir araya geldi.
1995 yılında ‘En İyi Film’ dâhil 7 dalda Oscar’a aday gösterilen ve ‘En İyi Orijinal Senaryo’ Oscarı’nı kazanan fenomen filmin yıldızları, Hollywood’da düzenlenen 15. TCM Klasik Film Festivali’nde 1994’ün hit filminin gösteriminde buluştu.
Cora Sue Collins, Rosanna Arquette, Phil LaMarr, Julia Sweeney, Frank Whaley ve Eric Stoltz gibi isimlerin de katıldığı özel etkinlikte filmin yıldızları kırmızı halıda poz verdi.
‘Ucuz Roman’ (Pulp Fiction), yönetmen Tarantino’nun, Harvey Keitel’ın da rol aldığı ‘Rezervuar Köpekleri’ni (Reservoir Dogs) 1992’de gösterime çıkardıktan sonra bir film yapımcısı olarak ana akım başarıya giden atılımını simgeliyordu.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Bayram Haftasında Yeni Filmler Vizyonda
HEP YEK: AŞİRET
Yönetmenliğini ve senaristliğini Bilal Kalyoncu’nun üstlendiği Hep Yek: Aşiret, mafyanın kızını bir aşiretin elinden kurtarmaya çalışan Gürkan ve Altan’ın başlarına gelenleri konu ediniyor. Altan ve Gürkan, Yasemin’in düğünden kaçmasına neden olur. Bu durum üzerine ikili, İç Anadolu’nun en tehlikeli mafyasının kızı olan Yasemin’i, Hakkari’deki aşiretin elinden geri almak için zorlu bir maceraya girişir. Bu süreçte Ejder ve Engizisiyon Cemal’in ölüm tehditleri ile boğuan Altan ve Gürkan, Yasemin’i geri almaya çalışırken bir bir çuval inciri berbat ederek kendilerini türlü saçmalıkların içerisinde bulurlar.
GODZILLA VE KONG: YENİ İMPARATORLUK
Haftanın bilim kurgu filmlerinden Godzilla ve Kong: Yeni İmparatorluk (Godzilla x Kong: The New Empire), hem kendilerinin hem de insanlığın varlığını tehdit eden devasa bir tehlikeye karşı güçlerini birleştirip birlikte savaşmak zorunda kalan Kong ve Godzilla’nın hikayesini konu ediniyor. Kudretli Kong ve korkunç Godzilla bilinmeyen bir tehlike ile karşı karşıyadır. Dünyada gizlenmiş, hem kendi türlerinin hem de insanlığın varlığını tehdit eden ölümcül bir tehlikeye karşı güçlerini birleştiren Kong ve Godzilla, kendilerini zorlu bir savaşın içerisinde bulur.
EKİP: SİBERAY – GÜNEŞ FIRTINASI
Film, kötü planları olan bilgisayar korsanını bulmak için zorlu bir maceraya atılan Ekip Siberay’ın hikayesini konu ediniyor. Güneş fırtınası dünyayı etkisi altına almıştır. Bu tüm dünyada internetin kesilmesine neden olur. Yaşanan felaketi fırsat bilen kötü niyetli bir bilgisayar korsanı, birçok uygulamaya ve çevrimiçi oyunlara zarar verir. Bu sorunla ilgilenilmesi için oluşturulan dört kişilik ekibe Ekip Siberay da dahil olur. Ekip, internet gelmeden önce bilgisayar korsanını bulup, zarar gören platformları onarmak için özel bir sunucu kullanarak Siber Dünya’ya geçer.
İKİ GÖZÜM AHMET – SÜRGÜN
Özgür Tüzer, Aleyna Solaker ve Serdar Orçin’li oyuncu kadrosuyla vizyona girecek İki Gözüm Ahmet – Sürgün, 1957 yılında Malatya’da doğan ve 16 Kasım 2000’de Paris’te hayata gözlerini yuman Ahmet Kaya’nın 43 senelik kısa ömründeki yaşam ve toplumsal mücadelesini konu ediyor. Gençlik yıllarında çeşitli işlerde çalıştıktan sonra arkadaşlarının yardımı ile albüm yapan Ahmet Kaya, söylediği şarkılardan dolayı kendisini adliye koridorlarında bulur. Sol mücadelesi, türban yanlısı protestolarda kadınlara desteği ile hümanist tavrını ortaya koyan Kaya, ülkesinde terörist ilan edilip, zorunlu olarak gittiği Paris’te kardeşlik için mücadelesini sürdürür.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Türk sinemasının ‘Bay Sinema’sı Türker İnanoğlu, rahatsızlığı nedeniyle dün akşam saatlerinde hastaneye kaldırılmıştı.
İnanoğlu’nun damadı gazeteci Cüneyt Özdemir, asılsız iddiaların ardından, “Kendisi hayatta, yaşıyor. Lütfen aile bireyleri dışındaki haberlere itibar etmeyiniz” demişti.
Ancak 87 yaşındaki yapımcı, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yeşilçam’ın pek çok unutulmaz filmine imzasını atan Türker İnanoğlu vefat etti.
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, “Sanat dünyamızın ünlü isimlerinden yapımcı ve film yönetmeni Türker İnanoğlu geçirdiği ani rahatsızlığın ardından kaldırıldığı hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Sevenleri olarak acımız büyük” dedi.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Kuru Otlar Üstüne filminde yaşanan telif ihlali konusunda yeni bir gelişme yaşandı.
Nuri Bilge Ceylan’ın şirketinin müdürü, Ferhat Göçer’i aradı.
Ünlü şarkıcı klip çekimi için yurt dışında olduğu için Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) Genel Sekreteri Av. Dr. Barış Şensoy’a ulaşıldı.
Şirket genel müdürü Barış Yıldırım, “Sevilen bir parçanız kullanıldı, izin konusu gözden kaçmış. Olmaması gereken bir şey. Aslında telife şahsi olarak da yaptığımız filmlerde önem veriyoruz, önlemimizi alıyoruz. Burada hepimizin gözünden kaçan bir hata oldu. Hoca üzüntü ve özürlerini iletmemi istedi. Özür diliyor ve size de bu hassasiyeti gösterdiğiniz için ayrıca teşekkür ediyoruz. Bizlerde bu hassasiyete karşılık veremediğimiz için ayrıca kusura bakmayın. Siz bunu deklare etmeden bizim size ulaşmamız gerekiyordu. Çok teşekkür ederiz ilgilinize ve hoşgörünüze” dedi.
Öte yandan Ferhat Göçer’e Cannes Film Festivali davetinde bulunan Yıldırım, “Önümüzdeki ilk film galasında Cannes’da sizi ağırlayarak beraber izlemek isteriz” ifadelerini kullandı.
Yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın 76. Cannes Film Festivali’nde Merve Dizdar’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandıran filmi “Kuru Otlar Üstüne” geçtiğimiz yılın en çok konuşulan filmlerinden biri oldu.
Ferhat Göçer sosyal medya hesabında “Bi telefon açsa seve seve verirdim zaten” paylaşımında bulunmuştu.
Kararını değiştiren Göçer sosyal medya hesabında yeni bir paylaşım yaparak
“Ya da diyorum ki bu zalım telefon açmazsa… Açalım davayı… Kazandığım paranın hepsini burdan 100 dolar 100 dolar size dağıtayım, yiyelim beraber… Sordum avukatlara… En az 10.000 dolar alırsın dediler….” ifadelerine de yer vermişti.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Kemal Sunal Müzesi’ni, merhum Sunal’ın evinin yanı başında, Sunal ailesi ile birlikte açtı. İmamoğlu, “Çok güzel şeyler yapmaya gayret ediyoruz. Bu milletin hakkını, hak ettiğini vermeye çalışıyoruz. Yapacağımız ve yaptığımız işlerle ilgili de hiçbir zaman süslü işler, süslü laflar kurarak sizi aldatmadık, aldatmayacağız. İnşallah onları size yaşatmaya devam ederek, yolumuza ‘tam yol ileri’ diyerek yürümek değil, koşmak istiyoruz. Bu şehrin artık israf edilecek ne bir lirası ne bir günü ne bir insanı ne bir zamanı, hiçbir şeyi yok. İnşallah bolca tasarruf, hatta üstüne koyarak insanlarımızın yaratıcı güçlerini, özellikle çocuklarımıza, gençlerimize dönüp borçlarını hızlı bir şekilde ödeyeceğimiz bir 5 yıl daha sizlerden talep ederek, Kemal Sunal’ın bize bıraktığı o güzel anıların önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yıllardır Türkiye’yi güldüren usta oyuncu merhum Kemal Sunal’ın adını, bir müzeyle yaşattı. 60. Yıl Göztepe Parkı içerisinde konumlandırılan “Kemal Sunal Müzesi” için düzenlenen tören; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, CHP Kadıköy Belediye Başkan adayı Mesut Kösedağ, merhum Sunal’ın eşi Gül Sunal, çocukları Ali Sunal, Ezo Sunal ile kardeşleri Cemil, Cengiz Sunal, sinema dünyanın ünlü isimleri ve kalabalık bir vatandaş topluluğunun katılımlarıyla gerçekleştirildi. Açılış töreninde, sırasıyla; Gül Sunal, İmamoğlu ve müzenin oluşumuna katkı sunan şair-yazar Sunay Akın birer konuşma yaptı.
“O kadar faydalı bir açılış yapıyoruz ki, bütün açılışlarımızı bir kenara itti” diyen İmamoğlu, “Hepimizin yüzünü gülümseten, aynı zamanda düşündüren çok kıymetli bir sanatçımızın, yıllarca izleyip, hayranlıkla takip ettiğimiz bir sanatçımızın ismiyle, yaşamıyla yaşayacak olan, anılarıyla yaşayacak olan muhteşem bir müzeyi, kıymetli ailesiyle birlikte açıyor olmanın gururunu yaşıyorum” şeklinde konuştu. Kış mevsiminin ardından bahar aylarına girdiğimizi hatırlatan İmamoğlu, “Doğal olarak doğa canlanıyor şu anda. Şehir, böyle bir hareketleniyor. İnşallah yağmurun bereketi ve Allah’ın izniyle de mis gibi bir baharın kapıda olduğunu hissediyorum. Elbette İstanbul’un her hali güzel ama baharda, hele hele Ramazan’da bir başka güzeldir bu” dedi. Türk insanının gülmeyi seven bir millet olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Burada çok değerli bir işi yaptık. Bu fikri bana ilk kez açıp, heyecanla karşılamama vesile olan Sunay Akın’a hepinizin huzurunda teşekkür etmek istiyorum. Bana dedi ki böyle böyle bir şey var. Tabii heyecanla karşıladım. Sonra bir araya geldik. Sonra ilginç bir şey oldu aslında. Bu konular konuşuldu, edildi ve sonra buluştuk. Sağ olsun, yemek diye gittik, ama Gül Abla sadece kahveyle bizi uğurladı. (Gül Sunal: Dondurma yedirdim.) Hatırlamıyorum. Yemekten bahsediyoruz, dondurmayla bizi yollayacak. Neyse, aylar önce ben buraya gelmiştim ve buradaki yapıları gezmiştim. Ben, Park Bahçeler Daire Başkanımıza dedim ki, ‘Bu ne lüks kardeşim? Yani bayağı büyük bir yapı ve çok makam var. Yani böylesi anlar, böylesi bir ortamlar kolay bulunmuyor. ‘Biz buraları kültüre, sanata dair nasıl döndürebiliriz, neler yapabiliriz’ diye konuştuğumuzda bir şeyler düşünmüştük, taşınmıştık. Tam bu iş açıldı, Sunay Abi’yi ziyarete gittik. Konuşurken ben de burada böyle bir binadan bahsettim. Meğerse öyle bir parkı ve öyle bir binayı tariflemişim ki, rahmetli Kemal Kemal Sunal’ın aslında evini tarif etmişim kader ya. Annem der, ‘Allah seni hep iyi insanlarla karşılaştırsın.’ Demek Kemal Sunal da iyi adam, ben de iyi adam; birbirimizi böyle bulmuşuz ve adreslemişiz yani. Muhteşem bir şey. Başka bir yer de tarifleyebilirdim o anda. Sonra sağ olsun hem Sunay Abi hem arkadaşlarımız burayı gezip, olumlu bakınca, kıymetli ailemiz de bu işe ‘evet’ deyince, burada, yanı başınızda, komşunuz olarak Kemal Sunal inşallah ebediyen sizinle yaşayacak.”
“YOLUMUZA ‘TAM YOL İLERİ’ DİYEREK YÜRÜMEK DEĞİL, KOŞMAK İSTİYORUZ”
“Çok güzel şeyler yapmaya gayret ediyoruz. Bu milletin hakkını vermeye çalışıyoruz. Bu milletin hak ettiğini vermeye çalışıyoruz. Ve yapacağımız işlerle ilgili hiçbir zaman süslü işler, süslü laflar kurarak sizi aldatmadık. Yaptığımız işlerle ilgili de süslü laflarla sizi sizi aldatmadık, aldatmayacağız. İnşallah onları size yaşatmaya devam ederek, yolumuza ‘tam yol ileri’ diyerek yürümek değil, koşmak istiyoruz. Bu şehrin artık israf edilecek ne bir lirası ne bir günü ne bir insanı ne bir zamanı, hiçbir şeyi yok. İnşallah bolca tasarruf, hatta üstüne koyarak insanlarımızın yaratıcı güçlerini, özellikle çocuklarımıza, gençlerimize dönüp borçlarını hızlı bir şekilde ödeyeceğimiz bir 5 yıl daha sizlerden talep ederek, Kemal Sunal’ın bize bıraktığı o güzel anıların önünde saygıyla eğiliyorum. Ve her zaman sizlere, siz kıymetli hemşehrilerimize layık birer yönetici olma konusunda özenli davranacağımıza, Cumhuriyetin, demokrasinin, özgürlüğün ve Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda hep yürüyeceğimize söz veriyoruz. Müzemiz, bu prensiplerle ilçemize hayırlı ve uğurlu olsun. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum.”
GÜL SUNAL: “BU MÜZEYİ KEMAL SUNAL DÜŞÜNDÜ”
Merhum Sunal’ın eşi Gül Sunal da duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Ne diyeceğimi bilemiyorum. Hiçbir konuşma hazırlamadım tabii ki. Sadece Kemal’i alkışlamak istiyorum. Bu güzel duyguyu, gururu bize yaşattığı için her zaman minnettarım. Tabii ki bu müzeyi biz hep düşündük. Daha doğrusu Kemal düşündü. ‘Bu eşyalar ne olacak’ dediğim zaman, ‘Belki bir gün bir müze olur’ diyordu. O müzeyi şimdi Ekrem Başkanım gerçekleştirdi. Ve asla hakkını ödeyemeyeceğim Sunay Akın; neredesin? Bunu akıl edip de böyle bir yerde sizlerle buluşturduğu için, ona bambaşka minnet duyguları besliyorum. Kemal’in bu gördüğünüz 10’da 1’i kadar eşyası. Oyunculuğa başladığı ilk günden itibaren, sakalını, bıyığını, yüzüne sürdüğü patı, kaşının kalemini… Şöhret olmayı hayal bile edemezken, biriktirdiği arşivi bu. Onun için çok değerli. Şöyle düşünelim burayı: Kemal Sunal Müzesi’nden çok, bir insanın yaptığı işe, hayatına sanatına, ailesine, vatanına nasıl değer verdiğini gördüğümüz bir sergi olacak bu. Bir insan kendine bu kadar değer veriyorsa, yaptığı her şeyi özenle saklıyorsa ve kendi önemini, kendi belirliyorsa -ki öyle olmuş- o zaman biz de Kemal’i çok önemsiyoruz ve burada onun için buluştuk. Tekrar çok teşekkür ediyorum.”
ÜNLÜ DOLMUŞTA, ÜNLÜ ŞARKI EŞLİĞİNDE AÇILIŞ
Konuşmaların ardından; İmamoğlu çifti, Sunal ailesi ve beraberlerindeki heyetle birlikte Kemal Sunal Müzesi’ni gezdi. Gezinin en ilginç anı, merhum Sunal’ın “Atla Gel Şaban” filmindeki unutulmaz dolmuşa, İmamoğlu ve Ali Sunal’ın birlikte binmesi oldu. Bu sırada filmle özdeşleşen “Şiki Şiki Baba” şarkısının çalması, gülüşmelere neden oldu.
İBB, önceleri Anadolu Park ve Bahçeler Şube Müdürlüğü binası olarak kullanılan yapıyı yenileyerek, “Kemal Sunal Müzesi”ne dönüştürdü. Bina, zemin kat ve 1 normal kattan oluşuyor. Müzede, 2000 yılında vefat eden usta sanatçının film afişlerinden kişisel eşyalarına, giydiği kostümlerden özel hatıralarına kadar birçok anısı sergileniyor.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...