5053873217 [email protected]

GİZEM ÖLÜM ORUCUNDA

Gizem Soysaldı, “Sonsuz Bir Gün” filmi için kamera karşısına geçti. Yönetmenliğini Hüseyin Karabey’in yaptığı filmde Soysaldı, cezaevinde ölüm orucuna başlayan ve zorla müdahale sonucu korsakoff hastası olan bir kadını canlandırdı.


10 yönetmen 10 kısa film kapsamında F tipi hücrelerle ilgili çekilen “Sonsuz Bir Gün” filminin kendisi için sıra dışı bir deneyim olduğunu itiraf eden Soysaldı, hem görüntüsüyle hem de oyunculuğuyla da yönetmenden tam not aldı.


Filmde cezaevinde olan korsakoff’lu bir hastayı canlandıran Soysaldı, “Hüseyin Karabey çok beğendim ve çalışmak istediğim bir yönetmendi. Birlikte çalıştığımız için çok mutluyum. Filmde 19 Aralık operasyonundan sonra F tiplerini protesto için ölüm orucuna başlayan ve zorla müdahale sonucu korsakoff hastası olan genç bir kadını canlandırıyorum. Tek kişilik hücrede kalıyor ve sabah uyandığında özellikle son dört yılını hatırlamıyor. Her geçen gün yeniden öğreniyor. Filmin hazırlık aşamasında ölüm oruçlarını ve korsakoff hastalığını araştırdım. Nispeten iyileşmiş olan korsakoff hastalarıyla bire bir görüşme ve gözlem yapma fırsatı da buldum. Benim için böyle anlamlı bir projede oynamak, hem de ilk sinema filminde Hüseyin Karabey’le çalışmak paha biçilmez bir deneyim oldu” diye konuştu.
Film çekimleri için Kocaeli’de hücrelerin birebir aynısı inşaa edildi. Soğuk hava koşullarına rağmen günde 16 saat çalışan Soysaldı’nın çekimleri 3 gün sürdü ve kendisine özel bir makyaj uygulandı.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü mezunu olan Soysaldı aynı zamanda Ege Sanat Merkezi ve Şahika Tekand Oyunculuk Studio mezunu…
KORSAKOFF SENDROMU NEDİR?

Organik ve inorganik maddelerle zehirlenme so¬nucu, genellikle polinevritle birlikte gö¬rülen bir zihinsel bozukluktur. Özellik¬leri, yakın geçmişteki olayları tam anım¬samamak, olmamış durumları var olmuş -çasına anlatmak, zaman, yer ve kişi için kavram bozukluğudur. (Örneğin, hasta doktoru tanımaz, bir gün önce yaptıkla¬rını anımsamaz, doktoru değişik bir ad¬la çağırır ve haftalardır hastanede ol¬duğu halde, o sabah evine yaptığı uzun ziyaretten söz eder). Bu sendroma en çok neden olan zehir alkoldür. Kurşun, bakteri toksinleri (tifo ve sıtma’da oldu¬ğu gibi) de, Korsakoff sendromu neden-lerindendir. Hastalığın geleceği nedene bağlı olmakla beraber, genellikle, yoğun vitamin tedavisiyle (özellikle B grubu vi¬taminleri) birkaç haftada iyileşme gö¬rülür. Aslında, bu sendrom, zehirden ötürü az vitamin alınması ya da vita¬minlerin yetersiz emilimi sonucu, bir vi¬tamin eksikliği belirtisidir. Ama yine de,tam iyileşme, çok uzun sürer ve vaka¬ların çoğunda, bellek bozuklukları ve alınganlık, verimsizlik, aşırı duyarlık gi¬bi, duygusal bozukluklar kalır.

YAVUZ BİNGÖL HOLLYWOOD’A SERT İNİŞ YAPACAK

Türk oyuncuların yıllardır hayalini kurduğu Hollywood’a sürpriz bir isim gidiyor. Yıllardır filmlerin birkaç sahnesinde görülmeyi Hollywood’lu olmak sayanlar bir tarafa Yavuz Bingöl hem de Hollywood’dan gelen bir taleple “Milli” oluyor.

Rol aldığı yapımlardaki başarısıyla adından söz ettiren Bingöl, Nuri Bilge Ceylan imzalı “Üç Maymun” filmindeki performansıyla dünyaca ünlü yönetmen Steven Spielberg’ün de dikkatini çekti. Spielberg, yeni filminde rol alması için sanatçıya teklif götürdü.
Steven Spielberg’ün ünlü aktör Tom Hanks’le hayata geçireceği “Şehit” adlı film projesi, bir Filistin-İsrail hikâyesini beyazperdeye taşıyacak.

Yavuz Bingöl, filmde Filistin’de şehit düşen bir adamı canlandıracak. Spielberg’le masaya oturmaya hazırlanan ve yakın çevresine “Başıma büyük bir talih kuşu kondu” diyen Bingöl, şimdilerde heyecanla projenin hayata geçmesini bekliyor.

 

YILMAZ GÜNEY 75 YAŞINDA

Türk Sineması’nın Çirkin Kralı Yılmaz Güney 75. doğum gününde sevenleri ve dostları tarafından anılıyor.

Ölümünde bu yana 27 yıl geçen Yılmaz Güney doğumunun 75. yılında anılıyor. 1 Nisan 1937 yılında Adana’da doğan Yılmaz Güney’in sevenleri bugün hatırlayıp ünlü sinema sanatçısının doğduğu günü kutlarken resmi kutlamalar da 31 Mart günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Törende konuşan Fatoş Güney Yılmaz Güney müzesi kurulması istemini yeniledi ve  “Yılmaz Güney öleli 27 yıl oldu ama şunu görüyorum ki Yılmaz Güney hiç unutulmuyor. Hep özgün, hep ayrıcalıklı, hep Türkiye halklarının yüreğinde, bilincinde ve gönlünde” diye konuştu.

Vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gösterilen etkinlik, “Umut” filminin gösteriminin ardından sergi açılışıyla devam edecek. Güney’in özel eşyalarının yanı sıra kendi el yazısıyla yazdığı senaryoların, aşk mektuplarının, aldığı ödüllerin, özel fotoğraflarının bulunduğu “Yılmaz’ın Yolu” sergisi, 22 Mayıs’a kadar gezilebilecek.

Güney'in ölümü gazete manşetlerine böyle yansımıştı.

BİHTER DOĞA’YI SALLADI

Topkapı Doğa Koleji’nin “100 bin Fidan” başlıklı sosyal sorumluluk projesi kapsamında düzenlenecek konserle ilgili olarak okul öğrencileri arasında yapılan ankette öğrencilerin okullarında en çok görmek istedikleri isim O Ses Türkiye yarışmasıyla tüm Türkiye’nin sempatisini kazanan Bihter Erkmen olarak belirlendi. 

Geliri 100.000 fidan dikimi için harcanacak olan ve Bihter’in de gönüllü olarak yer aldığı konser, 29 Mart Perşembe günü Avcılar Doğa Koleji kampüsünde gerçekleşti. 1,5 saat süren konserde salonu ve sahne önünü dolduran öğrenciler Bihter’in söylediği şarkılara coşkuyla eşlik ettiler. Öğrenciler tarafından yoğun bir ilgi ve sevgi gören Bihter Erkmen, konserden sonra tüm sınıfları ziyaret ederek öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Girdiği sınıflardan birinde Bihter’i bir sürpriz bekliyordu; öğrenciler Bihter için özel söz yazıp hazırladıkları şarkıyı sınıfça seslendirdiler.

FRANSIZ FİLMİNDEKİ TÜRK TÜRKÜSÜNE ‘TIK’ REKORU

Aynur Haşhaş’ın seslendirdiği ‘Meyhaneci’ türküsü, başrolünde Ethan Hawke’ın oynadığı Fransa yapımı ‘La Femme du Vème’ ‘V. Kadınlar’ filminde kullanıldı… Film Nisan ayında Türkiye’de gösterime giriyor.

Aynur Haşhaş’ın Youtube de 2 milyon 302 bin 33 adet tıklanma rekoru kıran ‘Meyhaneci’ adlı eseri, Fransa da yeni vizyona giren ‘La Femme du Vème’ adlı filmin müziği olarak kullanıldı. Douglas Kennedy’nin rekorlar kıran kitabından filme aktarılan eser Fransa da gösterildi. Film Nisan ayının sonlarına doğru Türkiye’de gösterime girecek. Yapımcılığını Pawel Pawlikowski’ nin yaptığı filmin oyuncuları ise Ethan Hawke, Kristin Scot Thomas ve Joanne Kulig.

ANADOLU’YU KARIŞ KARIŞ GEZDİ

Aynur Haşhaş’ın seslendirdiği ‘Meyhaneci’türküsü internette de büyük ilgi gördü ve tıklanma rekoru kırdı. Youtube’de tıklanma rekoru kırması ve film müziği yapılması türkü dünyasında ilgi ile izleniyor. 2 milyon 300 bin kez tıklanan bu türkünün sanatçının hayranları tarafından yapılan amatör versiyonları ile bu rakam 4 milyonu geçiyor. Aynur Haşhaş’ın beğeniyle izlenen ve ilgi gören bu başarısı elbette tesadüflere bağlı değil…

Henüz öğrencilik yıllarında başladığı derleme ve araştırma çalışmalarını yıllarca Anadolu’yu karış karış gezerek yapan sanatçı yüzlerce türkünün ortaya çıkmasında ve gelecek kuşaklara kazandırılmasında önemli bir misyon üstlendi.

Aynur Haşhaş bu düşüncelerini şöyle dile getiriyor: “Anadolu halk kültürünün temelini oluşturan ve kuşaktan kuşağa geçen Türkülerimizi yerel’den genel’e taşımanın bir görev olduğunu düşünerek konservatuar yıllarında derleme çalışmalarına başladım. Türkiye’nin birçok yöresine gittim, kasaba kasaba, köy köy dolaştım. Nerede bir aşık, ozan, dede, ağıtçı kaynak kişi varsa ziyaret ettim. Onların ürettiklerini ve tarayıp dokuduklarını birlikte değerlendirerek gönül yolculuklarına yarenlik etmeye çalıştım. Bu derlemelerin hemen hemen hepsini kendi imkanlarımla kayda alarak bir arşiv oluşturdum. Alanda yapmış olduğum her yeni derleme çalışması benim gerek müzikal gerekse kendimi keşfimdeki yolculuğumda gönül gözüyle görmemi ve duyumsamamı sağladı”.

[youtube width=”600″ height=”365″ video_id=”iEnZX8-XSWw&feature”]

[youtube width=”600″ height=”365″ video_id=”B47yUeEQpg8&feature”]

HEPİMİZ PİPPA’YIZ

Barış için beyaz gelinliği ile dünyayı dolaşmaya karar veren İtalyan aktivist Pippa Bacca’nın yolculuğu ülkemizde trajik bir biçimde sona ermişti.

İtalya’dan beyaz gelinlik giyerek çıktığı barış yolculuğu Türkiye’de son bulan, otostop yaparak geldiği İzmit yakınlarında, daha Anadolu’ya geçtiği ilk kilometrelerde tecavüze uğradıktan sonra öldürülen sanatçı Pippa Bacca’nın hazin öyküsü, dördüncü ölüm yıl dönümünde tiyatro sahnesine taşındı. En azından sanat camiası üzerimizdeki bu acı lekeyi temizleme derdinde.

“Yollu” adlı tiyatro oyununun sosyal duruşunu güçlendirmek için de bir “Barış Albümü” hazırlandı.

“Barış Gelinim Olur musun?” adlı proje kapsamında Gülriz Sururi, Nedim Saban, Toprak Sergen, Mesut Yar, Bahadır Baruter, Baba Zula, Çiğdem Vitrinel, Ufuk Özkan ve Şahika Ercümen gibi ünlü isimler, duvakla poz verdi.


Oyunun yarın akşam Şişli’deki Sahne Hal’da düzenlenecek galasında Pippa ile ilgili fotoğraflar da sergilenecek.