Kültür Sanat
Kural değişikliğinin ilk kez yaşanacağı 72. Emmy Ödülleri için adaylar 28 Temmuz Salı günü açıklanacak ve kazananlar için oylama süreci de başlayacak.
Bu iki kategoride sekiz aday kesin olurken, diğer kategorilerde bu durum gönderilen başvuru sayısına bağlı olacak ve en fazla sekiz aday olacak şekilde açıklanacak.
Eğer, bir kategori 240 ya da daha fazla başvuru alırsa, o kategori de sekiz aday çıkartabilecek. Komedi ve drama dizisi kategorilerinde başvuru sayısına bakılmaksızın her zaman sekiz aday gösterilecek.
Akademi, bu yılın Emmy programlarına yapılan toplam başvuruların bir önceki yıla göre yüzde 15 arttığını bildirdi.
Televizyon Akademisi Başkanı Frank Scherma yaptığı açıklamada; “Sunumlardaki artış, yeni seslerin sayısının, yeni televizyon platformlarının ve sektörümüzdeki mevcut platformlardan gelen içeriklerin artışınının ve elbette muazzam büyümenin bir yansıması. COVID-19’dan kaynaklanan üretim askıya alınmasına rağmen, bu yılki yarışma için sunulan çok sayıda mükemmel iş var” dedi.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Avşar Film’in prodüksiyonluğunda çekilen Biz Böyleyiz filmi 10 Ocak’ta vizyona girmişti. Netflix’in yayınlaması ile film yeniden gündeme geldi. 2019 yazında çekilen film çocukluk ve gençlik dönemleri bir arada geçmiş bir grup yazlık arkadaşı, ellerinde büyüdükleri Nezihe’nin (Hümeyra) rahatsızlandığı haberiyle, İstanbul’dan İzmir’deki Nezihe’nin evine doğru yola çıkar. Yıllar sonra ilk kez birkaç günlüğüne bir arada kalmak zorunda olan, birbirine zıt karakterlerle dolu ekibi, sürpriz gelişmeler, geçmiş hesaplaşmalar ve içine düşülen birbirinden komik olaylar beklemektedir.
BİZ BÖYLEYİZ FİLMİ NEREDE ÇEKİLDİ?
Biz Böyleyiz filminin çekimleri İzmir’in Urla ilçesinde gerçekleştirildi. Film’de Nezire’nin evi olarak görülen konak yine Urla’da bir taş ev.
BİZ BÖYLEYİZ FİLMİ OYUNCULARI
Biz Böyleyiz filmi oyuncuları arasında Berrak Tüzünataç, Engin Öztürk, Şebnem Bozoklu, Özge Özpirinçci, Meriç Aral, Hümeyra ve Boran Kuzum yer alıyor.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
2020 BAFTA Televizyon Ödülleri adayları açıklandı. 14 adaylık alan Chernobyl, bu yıl BAFTA Televizyon Ödülleri’nde ön plana çıkan yapım oldu. Çernobil (Chernobyl), İngiliz-Amerikan yapımı beş bölümlük bir mini dizi olarak çekildi.
Mayıs 2019’da yayınlanan dizi, 2020 BAFTA Televizyon Ödülleri’nde ‘en iyi mini dizi’ kategorisi dahil 14 dalda adaylık kazandı.
Dizi, Amerikan kablo kanalı HBO ile İngiliz televizyon kanalı Sky’ın ortak yapımı.
Kısa sürede sosyal medyada adından söz ettiren ve seyirciden büyük övgü alan dizi, Nisan 1986’da Sovyetler Birliği’nde meydana gelen Çernobil nükleer felaketini ve ardından gelen benzeri görülmemiş tasfiye girişimlerini ele alıyor.
Tarihin en kötü insan yapımı felaketlerinden birinin gerçek hikayesini kurgu yoluyla anlatan dizi, Avrupa’yı düşünülemez felaketten kurtarmak için kendilerini feda eden cesur erkek ve kadınları ele alıyor. Ukrayna’nın Belarus sınırındaki Çernobil şehrine kurulan nükleer santraldeki felaketin üzücü sonuçlarına ve felaketin nasıl ve niçin meydana geldiğini açıklamaya, savaşıp yenilen kahramanların hikayelerine odaklanıyor.
İnternet film veri tabanı IMDb’de 9,7’lik puanla en popüler yapımlar arasına giren dizinin senaristi Hangover (Felekten Bir Gece) serisini yazan Craig Mazin, yönetmeni ise Johan Renck.
Dizinin başrolünde Mad Men, Fringe ve The Crown gibi beğenilen dizilerde karakter oyuncusu olarak seyirci karşısına çıkan Jared Harris yer alıyor. Emily Watson, Stellan Skarsgård ve Paul Ritter de Harris’e eşlik ediyor.
Çernobil’de Jared Harris, kazayı inceleyen bir bilim insanını; Stellan Skarsgård, bir bürokratı; Emily Watson ise kazayı araştırmak isteyen bir nükleer fizikçiyi canlandırıyor.
Yaratılan atmosferin son derece gerçekçi olduğu, gerek dram gerekse de gerilim dozu yüksek olan dizi, Türk izleyiciler tarafından, Rusça yerine İngilizce diliyle çekildiği için eleştirildi.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
30 ile 55 yaş arası 1300 kişi ile en çok mutlu eden gelmiş geçmiş en iyi 50 şarkı araştırması yapıldı. İngiltere’de yayın yapan Greatest Hits Radio tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre en mutlu eden şarkılar listesinde Queen’den Ricky Martin’e, Madonna’dan Abba’ya pek çok ünlü ismin şarkıları var. İşte en mutlu eden şarkılar listes
- You Sexy Thing – Hot ChocolateENDS
-
Ain’t Nobody – Rufus & Chaka Khan
-
I’ll Be There for You – Rembrandts
-
We Are Family – Sister Sledge
-
I’m Gonna Be (500 miles) – Proclaimers
45. Le Freak – Chic
- Take on Me – A-ha
Move on Up – Curtis Mayfield
Sweet Child o’ Mine – Guns n’ Roses
Ain’t No Mountain High Enough – Diana Ross
Dancing on the Ceiling – Lionel Richie
Brown Eyed Girl – Van Morrison
Hot Stuff – Donna Summer
Always On My Mind – Pet Shop Boys
You Should Be Dancing – Bee Gees
35. Walk Like An Egyptian – Bangles
-
I’m Too Sexy – Right Said Fred
-
Into the Groove – Madonna
-
Let’s Groove – Earth Wind & Fire
-
Don’t Stop – Fleetwood Mac
-
Dancing in the Street – Martha Reeves & The Vandellas
-
Footloose – Kenny Loggins
-
I Got You (I Feel Good) – James Brown
-
Jump (For My Love) – Pointer Sisters
-
Summer Nights – John Travolta & Olivia Newton-John
-
I Wanna Dance With Somebody (Who Loves Me) – Whitney Houston
-
You’re The First The Last My Everything – Barry white
-
Finally – Ce Ce Peniston
-
1999 – Prince
-
Celebration – Kool and the Gang
-
That’s The Way I Like It – KC and the Sunshine Band
-
December 1963 (Oh What a Night) – Frankie Valli & The Four Seasons
-
Flashdance What a Feeling – Irene Cara
-
Crocodile Rock – Elton John
-
Good Times – Chic
-
You’re The One That I Want – John Travolta & Olivia Newton-John
-
Livin La Vida Loca – Ricky Martin
-
You Make Me Feel (Mighty Real) – Sylvester
-
Girls Just Wanna Have Fun- Cyndi Lauper
-
Wake Up Boo – The Boo Radleys
-
Never Gonna Give You Up – Rick Astley
-
Just Can’t Get Enough – Depeche Mode
-
Walking on Sunshine – Katrina and the Waves
-
You Can Call Me Al – Paul Simon
-
Come on Eileen – Dexys Midnight Runners
-
Livin’ On a Prayer – Bon Jovi
-
Dancing Queen – Abba
-
Stayin’ Alive -Bee Gees
-
Don’t Stop Me Now – Queen
-
Mr Blue Sky – Elo
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un en sevilen eserlerinden biri olan Masumiyet Müzesi’nin Amazon tarafından televizyona uyarlanacağı iddia edildi. Beyazperde’nin haberine göre; iki yıldır gündemde olan ve Prime Video’da yayınlanması beklenen dizi için çalışmalara başlandı.
Projenin başında, global projelerle tanınan Erik Barmack ve OGM Pictures bulunuyor. Kitabın haklarını alan Barmack’ın başrol için düşündüğü ismin ise Çağatay Ulusoy olduğu öne sürüldü.
2006 yılında Nobel Ödülü kazanan yazar Orhan Pamuk’un televizyona uyarlanacak eseri olan Masumuyet Müzesi, 2008 yılında satışa sunuldu. Orhan Pamuk, bu eserini kızı Rüya’ya ithaf etti. Kitap on yıllık bir çalışmanın ürünü olarak tamamlandı.
MASUMİYET MÜZESİ’NİN KONUSU
New York Times’a göre Masumiyet Müzesi, 2009 yılının en iyi kitapları arasında yer alıyor. Orhan Pamuk, kitabın ardından, 2012 yılında kendi romanından esinlenerek romanla aynı adı taşıyan müzeyi hayata geçirdi. Müze, aynı zamanda İstanbul’da kurulan ilk şehir müzesi olarak da kayıtlara geçti. Müzede, kitaptaki hikaye gibi, İstanbul’da yaşanan, 1970’li yıllardan 2000’li yıllara kadar uzanan bir aşk hikayesinin anlatıldığı objeler ve 1950’li yıllarından itibaren gündelik hayatımızda kullanılan birçok eşya sergileniyor. Romanın, 1975 yılında başlayan hikayesinde varlıklı bir ailenin oğlu olan Kemal’in uzak akrabası Fisun ile yaşadığı aşk anlatılıyor.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
“Senaryo Sohbetleri” programının konuğu Bornova Bornova, Sen Aydınlatırsın Geceyi, Şubat, Güllerin Savaşı, Sibel ve Çukur gibi beğeniyle izlenen projelerde yer almış ve 17. TÜRSAK Geleceğin Sineması Yarışması’nın da Ana Jüri Üyesi olan başarılı oyuncu Damla Sönmez’di.
Damla Sönmez programın moderatörlüğünü yapan Bora Talat Oyacı’nın senaryo ve oyuncu ilişkisine dair sorularının yanı sıra takipçilerin program esnasında sosyal medyadan ve YouTube üzerinden sordukları soruları içtenlikle cevapladı. Damla Sönmez ayrıca TÜRSAK Vakfı Instagram hesabından yapılan çekilişle kendisine canlı yayına bağlanarak soru sorma hakkı kazanan bir hayranının sorusunu da cevapladı.
Programda ilk olarak “Hikayen nasıl başladı?” sorusuna cevap veren Damla Sönmez, “Oyuncu olma isteğimin ne zaman başladığını ben de bilmiyorum” dedi. İlkokuldayken Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne oyunculuk kursuna gittiğini söyleyen Sönmez, orada vakit geçirdiği süre boyunca öğrendiklerinin oyunculuğa dair ilk adımı atmasında son derece önemli bir yer edindiğini belirtti. Ortaokul ve lise yıllarında okul tiyatrosunda yer aldığını ve sahnede olmayı her zaman çok sevdiğini program sırasında heyecanla dile getiren Sönmez, üniversite yıllarında ise okulda okurken hem dizilerde rol aldığını hem de tiyatroda reji asistanlığı yaptığını söyledi ve sözlerini şu cümlelerle noktaladı:
“O yıllarda işin hem okulunda hem de mutfağında yer aldım. Bugünden geçmişe dönüp baktığımda iyi ki o mesaiyi harcamışım diyorum. O yıllarda kendimi keşfetmek çok önemliydi ve giriştiğim bu işler de bana büyük tecrübe kattı.”
Geleceğe dönük plan yapmadığını ve daha çok yaşadığı bugüne odaklandığını ifade eden Damla Sönmez, oyunculuğun kendisi için her zaman ve her koşulda çok özel olduğunu söyledi. “Rol almak istediğin bir projenin nasıl özelliklere sahip olmasını istersin?” sorusuna ise “Kalbimi çarptıran işlerde yer almayı seviyorum” cevabını veren Sönmez, heyecan duyduğu her projenin içinde yer almaktan büyük bir zevk ve mutluluk duyduğunun altını çizdi. Oyunculuk ve karakterler hakkında çeşitli değerlendirmelerde bulunan Sönmez, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü: “Benim gözümü korkutan ve yapamayacağımı düşündüğüm karakterlere karşı daha büyük bir ilgi ve heyecan duyuyorum. Kendimi deneyebileceğim her işte oynuyordum üniversite yıllarında ve her açıdan kendimi geliştirmeye bakıyordum. Sinema filminde oynamak üniversitede okuyan her oyuncu adayının hayalidir tabii ki ve ben de o yıllarda yaptığım her işe tecrübe kazanma fırsatı olarak baktım”.
Programın moderatörü Bora Talat Oyacı’nın “İyi senaryo ilk okuyuşta anlaşılır mı?” sorusuna kendisinin de değer verip uyguladığı tekniği anlatan Damla Sönmez, senaryoyu okumakta olduğu anda taşlar yerli yerindeyse ve karakterler kağıttan çıkıp kendisiyle konuşuyormuş gibi bir his uyandırıyorsa projeyi gözü kapalı bir şekilde kabul ettiğini söyledi. Sönmez, konuya ilişkin dikkat ettiği diğer noktaları daha ayrıntılı bir şekilde şöyle açıkladı: “Filmi yapacak yönetmenle oturup ilk konuşmanız benim bir projeyi kabul etme nedenlerim arasında her daim üst sıralarda yer alır. Rol alacağım bir filmin ön hazırlık süreci de benim açımdan çok önemlidir ve ben bir projeye de dahil olmadan önce her zaman bunu talep ederim. Bir oyuncunun rolünün hakkını verebilmesi için ayrıca yönetmeni de çok iyi anlayıp onunla aynı çizgide olması gerekir. Siz oyuncu olarak yönetmenin perdede görmek istediği işi tam olarak yansıtmak istiyorsanız yönetmeni pür dikkat dinlemelisiniz. Yönetmenle aynı bağlamda buluştuğunuzda da ikinizin de üzerinde hemfikir olduğu bir sonuç ortaya çıkar. Bunun yanı sıra bir karakteri seyirciye anlatabilmek için o karakteri iyice anlayabilmek gerekir.”
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...