5053873217 [email protected]

METİN AÇIKGÖZ HAYATINI KAYBETTİ

 
İki hafta önce beyin ameliyatı geçiren Metin Açıkgöz, dün gece aniden geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etti. 1963, İzmir doğumlu Açıkgöz’ün cenazesi yarın kaldırılacak.

Metin Açıkgöz’ün, Yasemince’den En Son Babalar Duyar’a, Çocuklar Duymasın’dan Yalancı Romatik’e kadar hafızalara yer etmiş dizilerin senaryolarında imzası var.

Metin Açıkgöz yine bir Birol Güven projesi olan ve yeni sezonda TRT’de yayınlanacak ‘Zengin Kız Fakir Oğlan’ dizisinin senaryosunu yazıyordu.

AYLİN BAYRAMOĞLU GLEE PERFORMANSIYLA GÖNÜLLERİ FETHETTİ

Chicago’da yaşayan ve Müslüman olduğu için yarışmanın başından beri dikkat çeken 20 yaşındaki Bayramoğlu, birinciliği rakibi Blake Jenner’a kaptırdı.

Chicago Tribune gazetesine konuşan genç yetenek, yarışmanın hemen ardından Los Angeles’a yerleşerek oyunculuk dersleri almaya başladığını söyledi. Daha önce “American Idol”, “The X Factor”, “American Juniors”, “America’s Got Talent”, “The Sing-Off” gibi birçok yarışmaya katılan Bayramoğlu, “The Glee Project”in ilk sezonunda da mücadele etmiş, ancak üçüncü turda elenmişti.(GAZETEPORT.COM)

 

(Q)ÜFÜR FİLMİ FADİME ŞAHİN TARAFINDAN DAVA EDİLDİ

 

Aczmendi tarikatı lideri Müslüm Gündüz ile basılması ve sahte şeyh Ali Kalkancı’nın kendisini iğfal ettiği iddiasıyla gündeme gelen Fadime Şahin, hayatını “ti”ye alan 1 milyon dolar bütçeli “(Q)üfür” adlı bir sinema filmi çeken yönetmen Gani Rüzgar Şavata’yı mahkemeye verdi.

Söz konusu filmde, adının ve görüntüsünün izinsiz olarak kullanıldığını iddia eden Şahin, “Üzerimden reklam yaparak beni zor durumda bıraktı ve telafisi güç zararlara sürükledi” dedi. Şahin, mahkemeden, dava konusu filmin hukuka aykırı olduğunun tespiti isteyerek, gösterilmesinin durdurulması için tedbir talebinde bulundu.
28 Şubat sürecinin simgele rinden olan Fadime Şahin, hayatını ‘ti’ye alan (Q)üfür isimli filmden davacı oldu. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne avukatı Hülya Tekin aracılığıyla ve “yeni ismiyle” başvuran Şahin, dava konusu filmin kendi hayat hikayesini konu aldığını iddia etti. Kendisinden izin alınmadan çekilen filme, adının ve görüntülerinin de yine izinsiz olarak kullanıldığını öne süren Şahin, bu şekilde kişisel ve anayasal haklarının saldırıya uğradığını savundu.

Telafisi güç zararlara sürükleniyorum!

Böyle bir filmin çekildiğini basından öğrendiğini iddia eden Şahin, “Bu nedenle telafisi güç zararlara sürüklenmekteyim” dedi. Yönetmen Gani Şavata ile ilgili her türlü şikayet ve tazminat davası hakkını saklı tuttuğunu belirten Şahin, mahkemeden, dava konusu filmin hukuka aykırı olduğunun tespiti isteyerek, gösterilmesinin durdurulması için tedbir talebinde bulundu. Mahkemenin vereceği karar, Şavata’nın “(Q)üfür”ünün kaderini belirleyecek. Fadime Şahin 28 Şubat sürecinde Aczmendi tarikatı lideri Müslüm Gündüz ile basılması ve sahte şeyh Ali Kalkancı’yla ilişkisiyle gündeme gelmişti. Bu olayın hemen ardından mahkemeye başvuran Fadime Şahin, adını değiştirmiş ve gözlerden uzak yaşamayı seçmişti. (VATAN)

MÜŞFİK KENTER SON KEZ SAHNEDEYDİ

Türk tiyatro ve sinemasının usta oyuncularından Müşfik Kenter, Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından … mezarlığında toprağa verildi. Kenter Tiyatrosu’nda düzenlenen törende ve cenaze namazı sırasında Kenter’in yakınları gözyaşlarını tutamadı.

Müşfik Kenter, akciğer kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede solunum ve dolaşım yetersizliği sonucu 80 yaşında dün hayatını kaybetmişti. Bugün Kenter Tiyatrosu’nda usta oyuncu için tören düzenlendi. Törene, Kenter ailesi, oyuncunun yakınları, sanatçı arkadaşları ve dostları katıldı. Törene katılanlar Müşfik Kenter’in cenazesi sahneye getirilince yaklaşık 30 dakika alkış tuttu.

Törende konuşan Yıldız Kenter, ” Ona doğduğu andan beri hayranlık duymaktaydım. Hep gıpta ederek baktım ona. Genç yaşlarımda ilk hocalarımdan biri oldu. Doğallığı Müşfik’ten öğrendim. Gerçek olabilmeyi ve bunu büyük bir sadelik içinde gösterişsiz yapabilmeyi ondan öğrendim. Ben onun hiç belli etmeden ortaya koyduğu ustalığı izleyerek büyüdüm. Ona minnetarım. Müşfik olmasaydı Yıldız Kenter olmazdı. Benim ilk öğrencim ve en büyük hocam oldu.” dedi.

Yıldız Kenter’in konuşmasının ardından salonda bulunanlar gözyaşlarını tutamadı. Törene katılanlar sahneye inerek tabutun başında dua etti.

Müşfik Kenter’in eşi Kadriye Kenter de büyük bir acı ve huzuru birlikte yaşadığını söyledi. Kadriye Kenter, ” Çok huzurluyum. Çünkü ona hayatımın güneşi olduğunu ömür boyu söyledim. Son anımıza kadar o da bana söyledi. Sizler için teşekkür ettim. Sizler için şükrettim. Onun her yerini öptüm. Ayaklarının altına kadar öptüm. Hepiniz için öptüm. Şükürler olsun Müşfik Kenter’i tanıdığım için. Onun sayesinde çok fazla Müşfik var. Çok fazla sevgi var. Onun sayesinde çoğalttık sevgileri.” şeklinde konuştu.

Törenin adından cenaze Teşvikiye Camii’ne götürüldü. Burada cuma namazını müteakip kılınan cenaze namazına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ile Rutkay Aziz, Haldun Dormen ve çok sayıda sanatçı katıldı.

Rutkay Aziz, “Gerçekten çok özel bir aktörümüzü kaybettik. Müşfik Kenter, Türk tiyatrosunun yetiştirdiği ender aktörlerden biridir. Kenter kardeşlerin Türk tiyatrosuna büyük katkıları vardır. Yeterince onlara sahip çıkılmadı. Bunun altını çizmek istiyorum. Müşfik bey’le Avrupa Yakası dizisinde beraberdik. Çok acı çekiyordu. Seyircinin sahiplenmemesi ayrı bir konu tabi. Müşfik bey olsun Yıldız hanım olsun bunlar sadece Türk tiyatrosu için değil dünya tiyatrosu için çok önemli markalardır.” ifadelerini kullandı.

Haldun Dormen de ‘efsane’ olarak nitelendirdiği Müşfik Kenter için şunları söyledi: “Efsane diyorum. Bunu da çok içtenlikle söylüyorum. Defalarca söylediğim gibi. Türkiye için çok büyük bir oyuncu. Hatta dünya için çok büyük bir oyuncudur. Dünyanın bütün oyuncularını gördüğüm için bunu rahatlıkla söyleyebilirim. İngiltere’de gördüğüm bir oyunu Müşfik’ten gördüğüm zaman Müşfik bazen daha iyi oynuyordu. Gerçekten çok büyük bir efsanedir. Dünya için bir kayıptır.”

Cenaze namazının ardından Kenter’in cenazesi toprağa verilmek üzere Kilyos Mezarlığı’na götürüldü.

TÖRENDEN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN!

MÜŞFİK KENTER KİMDİR?

1932 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Müşfik Kenter, 1947’de Ankara Devlet Tiyatrosu Çocuk bölümünde tiyatroya başladı. Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde eğitim gördü; okulu 1955 yılında yüksek derece ile bitirdi ve devlet tiyatrosuna girdi. Sanat yaşamı, devlet tiyatrosunda oynadığı Oğuz Ata oyunu ile başladı.

USTA’NIN SESİNDEN BİR ORHAN VELİ KLASİĞİ

 
Kenter, 1959 yılında Devlet Tiyatrosu’ndan ayrıldı ve İstanbul’a giderek kardeşi Yıldız Kenter ile beraber Muhsin Ertuğrul ile çalıştı. Birlikte Küçük Sahne’de oyunlar sergilediler. Şükran Güngör ve Kamuran Yüce ile bu dönemde biraraya geldiler ve dörtlü olarak birlikte uzun yıllar tiyatro yaptılar.

1960-1961 yılları arasında Site Tiyatrosu’nu kurdular. 1962’de adını Kent Oyuncuları olarak değiştirdiler. İki kardeş ve Şükran Güngör, 1968’de İstanbul’da Kenter Tiyatrosu’nun binasının inşaatını tamamladılar. Tiyatroyu yapmaları için tüm paralarını ortaya koymaları, büyük bir turne ile Anadolu’yu gezmeleri ve bir koltuk satma kampanyası ile destek toplamaları gerekmişti. Seyircilerin pek anlamayacağı düşünülen oyunları sahnelemekten çekinmediler. İngiliz Kültür Heyeti ve Rockefeller’den burslar alarak Amerika ve İngiltere’de tiyatro araştırmaları yapan ve incelemelerde bulunan Kenter, İngiltere, Amerika, Fransa, Almanya, Yugoslavya, Kıbrıs gibi bir çok ülkede oyunlar sergiledi. Murathan Mungan’ın Orhan Veli şiirlerinden düzenlediği Bir Garip Orhan Veli isimli tiyatro oyunu 25 seneden fazla süredir sergilemektedir. Bu oyun aynı oyuncuyla Türkiye’de en uzun süreli sergilenen eserlerden biridir. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı`ndan emekli olduktan sonra, Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü Başkanlığı’nı ve Bakırköy Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmenliği görevlerinde bulundu. Sanatçı, tiyatro oyunculuğunun yanı sıra sinema oyunculuğu da yaptı. Sevmek Zamanı, Üç Arkadaş, Seni Kalbime Gömdüm gibi unutulmaz filmlerde rol aldı. 1966 Antalya Film Festivali’nde, Bozuk Düzen filmiyle ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ödülünü kazandı. Yerli, yabancı TV filmlerinde, belgesel ve reklamlarda seslendirme yaptı.

“HEY BRE KARACAAHMET, KARA MEZARLIK. SANA GELMİYORUM İŞTE. VAR MI BİR DİYECEĞİN? YORGO’NUN MEYHANESİNE GİDİYORUM, DAHA ÇOK BEKLERSİN!”

MÜŞFİK KENTER’İN ARDINDAN MÜŞFİK HOCA’YA YAKIŞIR BİR YAZI

Sanat dünyasının usta isimlerinden tiyatro sanatçısı Müşfik Kenter, bir süredir tedavi gördüğü hastanede dün yaşamını yitirdi.

Kamuoyu ve sanat camiası, bu ölüm haberini büyük bir üzüntüyle karşılarken, medya dünyası da usta oyuncunun ardından pek çok yazı ve habere imza attı.

Posta yazarı Candaş Tolga Işık, köşesinden, ‘Tanıdığım en ‘müşfik’ adamdı Müşfik Hoca…’ şeklinde başlayan yazısına, ‘Bu ülkede kıymetli adam olmak istiyorsan, öleceksin!’ diye nokta koydu.

İşte Candaş Tolga Işık’ın ‘Müşfik Adam’ başlıklı o yazısı;

Bir başka Mavi Gözlü dev adamı daha kaybettik dün…
Tanıdığım en ‘müşfik’ adamdı Müşfik Hoca…
*
Öyle bir ses vermişti ki Yaratan, öyle güzel çıkardı ki kelimeler ağzından hani
telefon rehberini okusa oturur dertlenirdin!
Şiir okumaya başladığında dünya dururdu.
Nazım bir kez daha öldü dün…
Orhan Veli bir kez daha…
*
Uzaydan kara haber var dostlar:
Müşfik Ağabey ile birlikte Alf de öldü dün!
*
Dile kolay 65 yıl devirmişti sahnede…
Yüzlerce oyuncu yetiştirmişti…
Öğrencileri bilir, mezun ettiği her ‘çocuğun’ kulağına bir ‘küpe’ takardı:
‘İyi insan olun, iyi insan olabilmek önemli…’
*
Dostluğu klavyelerde, yaşamı monitörlerde arayanlara ne güzel seslenmişti:
“Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?
Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?
Bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek ömrünüz!
Hayat ıskalamayı affetmez…
Unutmayın, Hayat Iskalamayı Affetmez!
‘Keşke’lerle, ‘tüh’lerle baş başa kalmadan önce…”
*
Yıllar önce elleriyle kurduğu Kenter Tiyatrosu’nda biletli
6 seyirciye oynadığı oyunun finalinde hüngür hüngür ağlamış ve şöyle demişti:
Üzülüyorsun, takma diyorlar.
Kızıyorsun, değmez diyorlar.
Boş veriyorsun; gamsız diyorlar.
Susuyorsun; iki çift laf et diyorlar.
Konuşuyorsun; muhatap olma diyorlar.
Çekip gidiyorsun; mücadele et diyorlar.
Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar.
Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar.
Aklı başında davranıyorsun, bu kadar uslu olunmaz diyorlar.
Dikine gidiyorsun, yaşına başına yakışmaz diyorlar.
Ölünce ne diyecekler?
Muhtemelen; ‘Ölüm sana yakışmadı.’
Normal tabii, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler!
*
Bakıyorum da…
Dünden beri herkesin dilinde Müşfik Kenter var.
Artık emin oldum arkadaş:
Bu ülkede kıymetli adam olmak istiyorsan, öleceksin!
Yaşarken olmuyor.

KEMAL SUNAL İÇİN İYİ HABER YILLAR SONRA GELDİ

Sunal Ailesi için Yargıtay’dan iyi haber geldi. Artık tekrar tekrar gösterilen Kemal Sunal filmlerinin her gösteriminden ayrı ayrı telif alabilecekler.

Filmleri televizyon kanallarında tekrar tekrar gösterilen Kemal Sunal’ın ailesi ‘Düttürü Dünya’ ve ‘Yoksul’ filmlerinin yapımcısı Şerafettin Gür’e tazminat davası açmıştı. Davanın görüldüğü İstanbul 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi, Sunal ailesinin ünlü komedyenin filmlerinin yeni gösterimlerinden de telif almalarına karar verdi.

Kemal Sunal’ın, çoğu 1980’lerde çekilen filmleri için o dönemde özel televizyonlar olmaması nedeniyle Şerafettin Gür’den sadece sinema gösterimleri için ücret aldığı öğrenildi.
Geçen yıllar için de filmlerin sağladığı öngörülemeyen ekonomik değerlerden Gür’ün tek başına yararlanmasının hakkaniyet ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine aykırı olduğunu belirten mahkemenin kararı Yargıtay tarafından da onaylandı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kararında, dava dosyası içindeki bilgi, belge ve mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını belirterek, İstanbul 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin kararını onayladı. Böylece mahkemenin verdiği karar kesinleşmiş oldu.

Bu karar ile birlikte Sunal ailesinin ünlü komedyenin filmlerinin yeni gösterimlerinden de telif almasının yolu açıldı.