Eğitim
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sınıf tekrarının kaldırılmasının öğrencilerin performansını olumsuz etkilediğini söyledi.
Bir gazete konuşan Milli Eğitim Bakanı, “Sınıf geçme noktasında öğrenme süreçlerini gerçek anlamda bir ön koşul haline getireceğiz. Sınıf tekrarı şartı olmadığı için öğrencilerimizin hedefe yönelik algısı dolayısıyla da performansı düştü. Başarıyı yükseltmek için öğrenci gerekiyorsa ikmale kalacak ve imkanlarına göre dersini okulda veya uzaktan eğitimle alacak. Yazın ikmal çalışmaları yapılabilecek” dedi.
Bakan Selçuk ayrıca temel derslerin de aşamalandırılacağını belirtti.
Örneğin matematik dersi 1, 2 ve 3 olarak bölünecek. Matematik 1’i geçemeyen matematik 2’yi alamayacak.
Bakanlık, Türkçe eğitiminin kalitesinin yükseltilmesi için yeterliliği ölçen bir eğitim alt yapısı kuracak.
Bakan Selçuk, tasarım aşamasında olan yeni karne çalışmasını da anlattı.
Yeni karnelerde temel derslerde notun yanında başarı ve eksikliklerin nedenleri de belirtilecek.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Eğitim
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okullara ders kitaplarını ücretsiz gönderiyor ve öğretmenlerin yardımcı ders kitaplarından yararlanması yasak. Ancak liselere ve üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanan öğrencilerin okullarda gördükleri ders içerikleri ile sınavda karşılaştıkları sorular çok farklı nitelikte. Bu nedenle sınavda başarılı olmak için ya özel ders alıyor ve kurslara gitmek zorunda kalıyorlar ya da her ders için yardımcı ve soru kitapları almaları gerekiyor.
Milliyet gazetesinden Mine Özdemir Güneli’nin haberine göre, kursların ücretleri il ve ilçelere göre değişmekle birlikte iyi bir kurs merkezinin yıllık ücreti 20 bin TL’yi aşıyor. Ancak aileler çocuklarırını ortalama 10 bin TL’lik kurslara gönderiyorlar. Alınan özel ders, konu anlatımlı soru kitapları derken bir sınav döneminde velilerin cebinden en az 15 bin TL çıkıyor.
DERS VE SORU UYUMSUZ
Liselere Geçiş Sınavı (LGS) 7 Haziran 2020 tarihinde yapılacak. Sınava yönelik sayısal ve sözel olmak üzere örnek sorular, MEB’in internet sitesinde yer alıyor. Soruları inceleyen eğitimciler, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da soruların okullarda verilen eğitimle örtüşmediğini, farklı soru tipleriyle karşılaşan öğrencilerin başarılı olmak için kurslara gitmesinin ve okuldaki derslerinin yanı sıra yardımcı ve soru kitaplarından yararlanmasının zorunlu olduğunu söylüyor.
Haberde görüşlerine yer verilen bir özel öğretim kurumunun yöneticisi, “8. sınıfların girdiği sınav, Milli Eğitim’in ders kitaplarıyla örtüşmüyor. Bu durumdan doğan bir sorun var. Sınavın güzel olması önemli değil. Bir şeyi ölçmek için yaptığınız eğitim ile sınavın örtüşmesi lazım. İkisi eşleşmediği için ortaya çıkan açığı hem özel okullar hem de kurslar sınava yönelik yayınlar çıkararak kapatmak istiyor. İhtiyaç buradan doğuyor.
Diyelim ki bir ilçede öğretmenim, Milli Eğitim’in kitabını yüzde 100 öğrettim, öğrenci de yüzde 100 öğrendi. Sınavda 20 matematik sorusundan en kötü ihtimalle 18 yapmalı. Ama öğrenci yapamıyor, en fazla 8 soru çözebiliyor. Çünkü öğrenciler sınavda farklı soru modelleriyle karşılaşıyorlar. İki model birbiriyle eşleşmediği için tencerenin kapağı uymuyor. O kapağa uygun tencere arıyor insanlar” değerlendirmesinde bulundu.
“HERKES KİTAP YAZIYOR”
Öğrencilerin bu kitapları almadan sınavı kazanamayacağını belirten yönetici, “MEB yeni nesil soru diyerek her ay örnek sorular yayınlıyor. Ama ders kitabı öyle mi, değil. O nedenle bu ihtiyacın çıkması doğal. 33 yıldır bu işin içindeyim. Yıllardır bütün yayınları inceleyen, kitap yazan bir insanım. Son iki yıldır sorular, farklı formatta soruluyor. Konu müfredatın içinde evet, o konuyu farklı bir soru biçimiyle sorarsanız, o soru biçimine alışmak için dışarıdan yayın almak, kitap almak zorunda kalınıyor.
Öğrenciler piyasadaki bütün kitaplardaki soruları çözmek istiyorlar. Bu da müthiş bir kargaşayı ve disiplinsizliği ortaya çıkarıyor. Öğrenciye soru soramayacak herkes kitap yazıyor. Öğrenci neye çalıştığını da bilmiyor. Kasabada okuyan bir çocuk bile bu kitapları almak zorunda kalıyor.
Kitaplara ayrılan bütçe öğrenciden öğrenciye değişiyor. 30 TL, 50 TL’lik kitaplar var. Bir çocuk sadece bir kitap değil en az 5 tane kitap bitiriyor. Öğrenci bu kitapları almadan sınavı kazanamaz. Sınavda hiç görmediği soru tarzlarıyla karşılaştığı için öğrenci sınavı kaybeder. Bir soru bile önemli. Çünkü bir, iki hata yapan yüzde 10’luk dilime giremiyor” dedi.
“ÖĞRENCİLERİ DÜŞÜNEN YOK”
Veliler ise, çocuklarının sınava hazırlık süreciyle ilgili şu yorumları yapıyor:
-2020 LGS için yayınlanan örnek matematik sorularına baktım. Çocukların okulda gördükleri eğitimle bu tarz soruları çözmeleri imkânsız.
-Tam teşekküllü bir sınav sektörü var. Özel ders veren öğretmenler, konu anlatımlı soru kitaplarını basanlar, kurslar hepsi para kazanmanın peşinde. Öğrencileri pek düşünen yok.
-LGS’ye girecek iki oğlum için de içim açıyor. Öyle bir sistemin içine girdiler ki altında kalacaklar diye çok korkuyorum. En güzel yaşlarında dersten derse koşturuyoruz. Kazanan özel ders hocaları, yayınevleri, dershaneler, sınav kulüpleri.
-Bu yıl şöyle bir sıkıntı var; fazladan 600 bin öğrenci sınava girecek ve okulların kontenjanı hala aynı. Ne olacak bu çocukların durumu?
-Oğlum 2020’de LGS’ye girecek ve dershaneye gidiyor. Dershane matematik hocasından gelen yorum “Bazen öyle sorular görüyorum ki ben bile çözerken zorlanıyorum.” Başka sözüm yok.
-Dershaneleri kapatıp, aileleri büyük bir maddi külfetten kurtaracaklardı, daha beteri oldu. Eskiden 3-5 bin TL olan dershaneler, özel kurs, özel ders adıyla 8-10 bin TL’ye çıktı.
-Bir kitapçı “Kredi kartınızı bana bırakın. LGS sonunda veririm” dedi.
20 BİN TL’Yİ AŞIYOR
Merkezi sınavlara hazırlık için ders veren kurs merkezlerinin ücretleri ve verdiği hizmetler, ilçelere göre değişiyor. Örneğin İstanbul’da kursların en çok bulunduğu ilçelerden Beşiktaş, Kadıköy, Şişli’de kurs ücretleri yüksek. Ayrıca düzenlenen deneme sınavı sayısı, ders saati, etütler, kitap setleri gibi olanaklara göre kurs ücretleri farklılık gösteriyor. Ücretler, ortalama 3.000 TL’den başlıyor 20.000 TL’yi aşıyor. Sınıf mevcudu azaldıkça bu ücretler daha da yükseliyor. 3-5 kişilik VIP sınıflarda ders veren kurslarda ücretler 30 bin TL’ye ulaşıyor.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Eğitim
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk eğitimdeki dizayn çalışmalarına devam ediyor.
Ziya Selçuk sosyal medya hesabından öğretmenlerin giyeceği önlük modellerini paylaştı. Kendisi de o önlüklerden giyen Ziya Selçuk şunları yazdı:
-Bugün, öğretmenlerimizden gelen talepler doğrultusunda isteyen ve ihtiyaç duyan öğretmenlerimiz için hazırladığımız önlük tasarımlarının pilot uygulamasını başlattık. Sahadan gelecek geri bildirimlere göre tasarımımızı revize edecek ve yaygınlaştıracağız.
Önlük giymek zorunlu olacak mı?
Ziya Selçuk öğretmenlerin önlüklere ilişkin görüşlerini de dikkate alacaklarını belirtti. Bakan Selçuk önlüklerin zorunlu olup olmayacağına dair bir bilgi vermedi. Twitterdaki takipçileri ise “Bence her öğretmen isteyerek giyecektir. Zorunlu olmamalı gönüllü olmalı. Öğretmen imajı önlükle öne çıkmalı” yorumlarını yaptılar.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Eğitim
Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu üyesi Prof. Dr. Necdet Ünüvar, TBMM Bilişim Teknolojisi Bağımlılığıyla Mücadele Komisyonu’na WhatsApppitis, Ego sörfü, Selfitis, Crackberry gibi dijital çağın hastalıklarına yönelik verileri aktardı.
“Sosyal medya bağımlılığı depresyon ve uyku hastalıkları riskini 3 kat artırıyor”
teknoloji bağımlılığı.jpgDijital bağımlılıkla mücadele için eylem planı hazırlandı
Oyunda kumar benzeri ‘kıl payı’ bağımlılığı
Teknoloji bağımlılığında ‘nine-dede’ faktörü
TBMM Bilişim Teknolojisi Bağımlılığıyla Mücadele Komisyonu’na dijital çağın hastalıklarını anlatan Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu üyesi Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Çukurova Üniversitesi’nde yapılan dijital hastalıklar araştırmasından veriler aktardı.
Hürriyet gazetesinden Bülent Sarıoğlu’nun haberine göre, “Sosyal medya bir müddet sanki yemeğin üzerine koyduğunuz sos gibi. Ama sonra sizi etrafınızdan o kadar koparıyor ki adeta S.O.S verdiriyor” diyen Ünüvar, hastalık türlerini şöyle sıraladı:
WhatsApppitis: Sonu-it veya -itis ile biten şeyler enfeksiyonu tarifliyor. Aşırı mesaj atmayla bileklerin kullanılmasından dolayı sinirlerin sıkışması sonucu uyuşma, bazen hareket edememeyle giden hastalık. Esasinda Carpal Tunnel Sendromu.
Hikikomori fenomeni: Eve kapanma diye tarif ediliyor.
Ego sörfü: Sosyal medyada sürekli kendini arama. YouTube narsizmi.
Google stalker: Yakın çevresini arama.
Crackberry: Sürekli mail kontrolü.
Siberhondrik: Hastalığını internette teşhis etme.
Fomo hastalığı: Gelişmeleri kaçırma korkusu.
Nomofobi: ‘No mobile phone’un kısaltması, telefonsuzluk fobisi.
Selfitis: Aşırı selfie çekme.
Plagomani: Şarjsızlık korkusu.
DOKTORLAR BUNALMIŞ
Ünüvar, milletvekillerine şu değerlendirmeleri yaptı:
“Artık insanlar bir lokantaya gittiği zaman nerede şarj yakınsa oraya gidiyor; eskiden nerede güneş, hava, aydınlık varsa oraya gidiyordu. Almanya’da bir doktor o kadar bunalmış ki muayenehanesine şöyle bir şey asmış; ‘Google üzerinden hastalıklarına teşhis koyanlar bize değil Yahoo’ya danışsınlar.’ Netflix’in CEO’su, ‘Son günlerde en büyük rakiplerimiz Facebook, YouTube ve uyku’ diyor. Ayrıca bu çağ ayni zamanda ilgi çağı. İlgimizi çepeçevre çevrelemiş birçok teknolojik enstrümanla karşı karşıyayız. Arkadaşlarımızı Facebook’tan buluyoruz, mesajlarımızı Twitter’dan iletiyoruz, sohbetimizi WhatsApp’tan yapıyoruz, arama. larımızı Google’dan, dosyalarımızı yine değişik elektronik posta araçlarından, fotoğraflarımızı Instagram’dan, iş arkadaşlarımızi Linkedin’den buluyoruz.”
SINIR KOY DUVAR ÖRME
“Aileler özellikle ‘Okulda öğretmen, sokakta polis korusun’ gibi bir anlayış içerisinde. Bir defa bundan tamamen sıyrılması lazım. Olayı kendilerinin dışında bir çözüm noktasında görmek yerine sınır koymalı, ama duvar örmeyecek şekilde. Kendilerinin de uyacağı birtakım kurallar koyarak denetlemeli. Teknolojisiz mutluluk alanlarını mutlaka bulmamız ve yapmamız gerekiyor. Bizler akranla büyüdük, çocuklar ekranla büyüyor. Dolayısıyla akranla büyümüş ebeveynlerin ekranla büyüyen çocukları anlaması biraz zor. Hazreti Ali Keremullahi Veche’nin bin 400 yıl önce söylediği muhteşem bir tanımlama var; ‘Anne-babalar kendi yetiştikleri çağa göre değil çocuklarının yaşayacağı çağa göre çocuklarını yetiştirsinler’ diyor. O yeni çağın gereklerini anlamalıyız. Burada dijital okur-yazarlık kavramı çok önemli. Teknoloji bağımlılığının diğer bağımlılıklara benzemez yönleri de var. Elimizdeki su cihaz bizim için çok ciddi bir fırsat da olabilir. Diğer bağımlılıklar gibi yok etmek değil, yönlendirmeyi ön plana almamız lazım.”
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Eğitim
Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) “Öğrenci karneleri değişiyor” başlıklı habere ilişkin yapılan açıklamada, haberde yer alan çalışmanın henüz inceleme ve değerlendirme aşamasında olduğu, çalışmanın bu eğitim-öğretim yılını kapsamadığı bildirildi.
Bakanlık tarafından medyada yer alan habere ilişkin yapılan yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Medyaya yansıyan ‘öğrenci karneleri değişiyor’ başlıklı haberde yer alan çalışma, henüz inceleme ve değerlendirme aşamasındadır. Haberde yer alan teknik detayları teyit etmemekteyiz. Çalışmamız bu eğitim-öğretim yılını kapsamamaktadır.”
KARNELERLE İLGİLİ YENİ DÜZENLEME
Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenci karneleri ile ilgili yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Taslak çalışmaya göre karneler tek sayfa olmayacak ve not değerlendirmesinin yanı sıra öğrencilerin derslerdeki gelişim süreci ile ilgili bilgiler de yer alacak.
Yeni karneler için Avrupa ülkelerindeki örnekler incelenirken, konuyla ilgili uzman görüşleri alındı. Planlanan değişiklikler hayata geçirilirse karneler artık tek sayfa olmayacak. Karnelerde sadece not değerlendirmeleri yer almayacak, öğrencilerin derslerdeki gelişim süreci ile ilgili bilgilere de yer verilecek. Karnelerde öğrencilerin derslerdeki gelişim süreci ile ilgili ‘Ezber yapabiliyor mu?’, ‘Derste söz hakkı istiyor mu?’, ‘Yüksek sesle okuyabiliyor mu?’, ‘Okuyabildiğini anlayabiliyor mu?’, ‘Bir kitabı okuyup anlatabiliyor mu?’ sorularına yanıt bulunacak.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Eğitim
Milli Eğitim Bakanlığı’nca 18-22 Kasım’da yapılacak ilk ara tatil dönemi için öğretmenlere, öğrenci ve velilerin de katılımıyla sanatsal, sportif, sosyal ve kültürel aktivitelerin yer aldığı mesleki çalışma programı hazırlandı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) 18-22 Kasım’da yapılacak ilk ara tatil döneminde öğretmenler için, öğrenci ve velilerin de katılımıyla sanatsal, sportif, sosyal ve kültürel aktivitelerin yer aldığı mesleki çalışma programı hazırlandı.
MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından 2023 Eğitim Vizyonu doğrultusunda hazırlanan programda, eğitim ve öğretimin niteliği ve verimliliğinin artırılması, öğretmenlerin mesleki gelişimlerine katkı sağlanması, yenilenen öğretim programları hakkında öğretmenlerin bilgilendirilmesi hedefleniyor.
Ayrıca derslerin işlenişine ilişkin öğretmenlerin bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunmaları, eğitim ve öğretim süreçlerinde karşılaşılan sorunlara yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi, öğrenci, veli ve çevre etkileşiminin artırılması amaçlanıyor.
BAKAN SELÇUK, ÖĞRETMENLERE CANLI YAYINLA SESLENECEK
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, mesleki çalışma programının ilk günü olan 18 Kasım’da, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden canlı yayınla öğretmenlere seslenecek.
Öğretmenler ilk gün, 2019-2020 eğitim öğretim yılında Kasım ara tatiline kadar geçen sürede gerçekleştirilen eğitim öğretim faaliyetleri ile 2023 Eğitim Vizyonu kapsamındaki çalışmaları değerlendirecek.
Ayrıca, yazılım geliştirme ve zeka oyunları uygulamaları, müze, masal anlatıcılığı, halk oyunları, Türkçe’nin kullanımı ve diksiyon, kariyer rehberliği, okulda ilk yardım, çevre bilinci, robotik ve kodlama, teknoloji ve madde bağımlılığı eğitimi gibi konularda mesleki çalışma faaliyetlerinde bulunulabilecek.
“PROGRAMA, ÖĞRENCİ VE VELİLER DE DAHİL OLACAK”
Öğretmenlerin bireysel, mesleki ve alan gelişimlerinin desteklenmesine yönelik etkinlik temelli uygulamaların yer aldığı programa, ilk kez öğrenci ve veliler de dahil edildi. Programda, öğretmenlerin, öğrenci ve veliler ile katılacağı sanatsal, sportif, sosyal ve kültürel faaliyetlere yer verildi.
Bu çerçevede konser, opera, halk oyunları, dans, resim ve heykel sergileri, Dede Korkut, Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli gibi değerlerin konu alındığı etkinlikler yapılacak. Ayrıca, voleybol, basketbol, masa tenisi, futbol gibi spor müsabakalarının olacağı programda şiir, hikaye, kompozisyon yarışmaları da düzenlenecek. Müsabakalara öğretmenlerin yanı sıra öğrenci ve velilerin de katılımı sağlanacak.
“ÖĞRETMENE VEFA” KONUSU İŞLENECEK
Ara tatil döneminin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün içinde bulunduğu haftaya denk gelmesi nedeniyle “Öğretmene Vefa” temasıyla, fark yaratan öğretmenlerle söyleşi gibi birçok etkinlik gerçekleştirilecek.
Şehit öğretmenler kabirleri başında anılacak, huzurevinde kalan emekli öğretmenler ziyaret edilecek.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...