Ceren Hindistan, birlikte yaşadığı sevgilisi Ümit Aslan’dan olan kızı Arya Rima’yı 25 Temmuz’da dünyaya getirmişti. Hindistan doğum sonrası eski formunun da ötesine kavuşabilmek için spor salonundan çıkmıyor
Doğum yapmasının üzerinden yaklaşık 2 ay geçen Hindistan, spor salonunda çekilen fotoğrafını Instagram sayfasında takipçileri ile paylaştı.
Abluka, Venedik’ten olduğu gibi Adana’dan da ‘En İyi Film’ ödülü ile döndü. Festivalde sonuçlar terör olaylarını nedeniyle etkinlikler iptal edildiği için bir basın toplantısıyla duyuruldu.
En İyi Film’e 350 bin TL verilen Adana’da toplam 876 bin TL para ödülü dağıtılıyor. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda en iyi film ödülü; yapımcılığını Nadir Öperli, Enis Köstepen, Cem Doruk’un, yönetmenliğini ise Emin Alper’in yaptığı ‘Abluka’nın oldu.
İŞTE ALTIN KOZA’NIN EN İYİLERİ:
SİYAD Ödülü: Senem Tüzen /Ana Yurdu
Film Yönetmenleri Derneği En İyi Yönetmen Ödülü: Senem Tüzen/Ana Yurdu
Jüri Özel Mansiyon Ödülü: Yarım/Ece Atay
Umut Veren Genç Erkek Oyuncu: Abluka/Berkay Ateş
Türkan Şoray Umut Veren Genç Kadın Oyuncu: Nefesim Kesilene Kadar/Ece Yüksel
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Yarım/Hülya Böceklioğlu
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Eksik/Özgür Emre Yıldırım
En İyi Kurgu: Abluka/Osman Bayraktaroğlu
En İyi Sanat Yönetimi: Abluka/İsmail Durmaz
En İyi Görüntü Yönetmeni: Vedat Özdemir/Anayurdu, Türksoy Gölebeyi/Kar Korsanları
En İyi Müzik: Kasap Havası/Demircan Demir
En İyi Erkek Oyuncu: Sarmaşık/Nadir Sarıbacak
En İyi Kadın Oyuncu: Ana Yurdu/Nihal Geyran Koldaş
En İyi Senaryo: Ana Yurdu/Senem Tüzen
En İyi Yönetmen: Sarmaşık / Tolga Karaçelik
En İyi Film: Abluka/Emin Alper
Yılmaz Güney Özel Ödülü: Kar Korsanları
Halk Jürisi: Abluka
Radikal
Rüzgar Erkoçlar yeni imajını kuaförde çektirdiği fotoğrafla takipçileriyle paylaştı.
Birlikte sohbet ettiği arkadaşlarından çıktığı tatillere kadar sürekli olarak objektif önünde olan Rüzgar Erkoçlar sosyal medya hesabından yeni imajını paylaştı. Kuaförde çekilmiş bir fotoğrafı paylaşan Rüzgar Erkoçlar, sakalları ve tarz saçıyla hayli yakışıklı görünüyor.
Es Film’in yapımcılığını üstlendiği, geçtiğimiz sezon TRT 1 ekranlarının en sevilen dizilerinden Filinta ‘Bir Osmanlı Polisiyesi’, yenilenen kadrosu, yenilenen dünyası ve Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’ olan yeni ismiyle 2.sezonuna 18 Eylül Cuma akşamı saat 20:00’da başladı.
TRT Genel Müdürü Şenol Göka, TRT Televizyon Dairesi Başkanı Tuncay Yürekli, TRT İstanbul Müdürü
Abdülhamit Avşar, ES Film Yapımcıları Yusuf Esenkal, Serdar Öğretici, yönetmen Osman Kaya ve oyuncu kadrosu, 2. Sezon ilk bölümünü izlemek için bir araya geldi.
Basının yoğun ilgi gösterdiği, Filinta “Bin Yılın Şafağında” 27. Bölümünü tüm oyuncu ve yapım ekibi birlikte izledi. Samimi ve keyifli geçen yeni sezonun ilk izleme buluşmasında, oyuncular diziyi beraber izlerken bir yandan da sosyal medyadan seyircilerin beğeni ve tepkilerini takip ettiler.
Filinta başrol oyuncularından Onur Tuna, Berrak Tüzünataç, Rıza Kocaoğlu, Nur Fettahoğlu ve Wilma Elles, yeni sezon, karakterleri ve kendileriyle ilgili konuştular:
Onur Tuna; ‘Setimiz çok keyifli’
‘İkinci sezonumuz için heyecanlıyız. Sıcak bir setimiz ve birbirini seven, sayan oyuncu arkadaşlarımız var. Bu gerçekten çok önemli bir detay. Onlarla çalışmak büyük keyif. Bu sezon kuracağımız yeni Filinta dünyası ile birlikte, Filinta Mustafa’nın hikayesi biraz değişecek. Bambaşka bir dünya ile izleyenlerin karşısına geleceğiz.’ dedi.
Berrak Tüzünataç; ‘Karakterim için kickbox ve dövüş sanatları için özel ders alıyorum’
Filinta dizisi ekibine ‘Farah’ karakteriyle katılan Berrak Tüzünataç, ‘Rolüm gereği aylar öncesinden kılıç ve bıçak kullanmayı öğrendim. Karakterim için kickbox ve dövüş sanatları için özel ders alıyorum‘ dedi.
Rıza Kocaoğlu; ‘Saç kuyruğum ağır geliyor’
Berrak Tüzünataç gibi bu sezon diziye katılan Rıza Kocaoğlu da dövüş sanatları dersi aldıklarını, kılıç ve bıçak kullanmayı öğrendiklerini dile getirdi. Canlandırdığı Celal karakteri için imajını yenileyen, saçlarını uzatıp bir de saç kuyruğu kaynağı yaptıran Rıza Kocaoğlu, ‘Saç kuyruğum ağır geliyor ama alışmaya başladım. İleride silah olarak kullanacağım. Heyecanla o bölümleri bekliyorum’ dedi.
Nur Fettahoğlu; ‘Süreyya, intikamcıyken aşık oluyor’
Dizinin önemli karakterlerinden Süreyya’yı canlandıran Nur Fettahoğlu, ‘Oynadığım Süreyya karakteri güçlü, hırslı ve intikam peşindeyken aşık oluyor. Ve aşk onu da değiştiriyor.’ dedi. Daha önce başka bir dönem dizisinde daha Berrak Tüzünataç’la beraber rol almış olan Nur Fettahoğlu, ‘Berrak’la şimdilik pek birlikte sahnelerimiz yok. Ama aynı sette olmak bile bizi mutlu ediyor’ dedi.
Wilma Elles;
‘Bebeklerim geceleri uyanınca kendimi sette hissediyorum’
Yakın tarihte ikiz bebeklerini dünyaya getiren Wilma Elles de yeni yayının ilk izlemesine katıldı. Dizinin ilerleyen bölümlerinde tekrar ekrana gelecek olan Elles, şu sıralar ikizlerine zaman ayırıyor. Geceleri bebeklerini emzirmek için bir kaç kez uyandığını belirten Wilma Elles ‘Bazı geceler kendimi sette gibi hissediyorum. Sette sahnemi beklerken uyuduğum oluyordu. Şimdi bebeklerim uyandığında da aynı şeyi hissediyorum’ dedi.
İzmit Seka Film Platoları’nda kurulan Filinta dünyası bu sezon, yatırımı yüksek, masraftan kaçınılmayan yenilenen mekanları, dünyayla yarışacak görsel efekt ve teknik donanımıyla da dikkatleri üzerine çekecek.
Başrollerini Onur Tuna , Berrak Tüzünataç, Serhat Tutumluer, Rıza Kocaoğlu, Nur Fettahoğlu, Cem Uçan, Mustafa Avkıran , Suavi Eren, Mehmet Özgür, Damla Aslanalp, Hakan Yufkacıgil, Bülent Alkış, Kamil Güler, Asena Tuğal, Mürşit Ağa Bağ, Yosi Mizrahi, Wilma Elles, Ercan Demirel, Serhan Ernak, Kemal Zeydan, Ebubekir Öztürk, Ceyhun Ergin, Emre Canpolat, Alican Bayhan, Engin Yüksel, Selin Deveci, Sencer Serta Çakal, Uğur Yıldıran, Burcu Çoban, Yiğit Uçan, Mustafa Yıldıran, Gurur Çiçekoğlu, Batın Deniz Uçan, Şahin Karakuş, Özgür Onan, Yavuz Sepetçi, Onur Yaprakçı, Duru Alkış, Bartuğ Bedirhan Yayla ve Muhammed Kerem Şahin’in paylaştığı Filinta ‘Bin Yılın Şafağında’ 28. Bölümü 25 Eylül Cuma akşamı ve her Cuma 20.00’da TRT1’de…
Anayasa Mahkemesi’nin Deniz Seki hakkındaki kararının ardından hem Deniz Seki, hem de avukatı Naim Karakaya bir açıklama yaptı. Olumsuz kararın ardından avukatı, davayı Strazburg’daki İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını açıkladı.
Deniz Seki ise sevenlerine şu sözlerle seslendi: ” Masum insanlardan en ağır suçların mahkumu sonucuna ulaşan hukuk düzeninin benim suçsuzluğumu tesis edememesine maalesef şaşırmadım. İnsanlar bilmeli ki sanıklar dışarıda mağdurlar içeride. Ben ne yapmadığımı en iyi bilenim, er ya da geç bunun ortaya çıkacağına da inanıyorum. Ben hayatımda insanlar için sadece beste yaptım ve şarkı söyledim; bugün hapsedilen şarkılarımdır; masum insanların hukuk düzenine duyduğu güvendir. Benim yargı sürecimdeki savcı hakimlerin bugün nerede olduklarına bakılırsa hangi düşüncelerle bu süreci yönettikleri de anlaşılacaktır. Ben suçsuzluğumu bilerek sevenlerime şunu haykırıyorum, Dünya dönüyor !”
DENİZ SEKİ’NİN AVUKATININ AÇIKLAMASI
Anayasa Mahkemesi Deniz Seki adına yapmış olduğumuz başvuruyu kabul edilebilir bulmuş ve kararını bugüne ait 19 Eylül 2015 tarihi Resmi Gazetede yayımlamıştır. Yüksek Mahkeme, Deniz Seki hakkında kapatlan Özel Görevli İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamasının;
1- Kanuni hakim güvencesi ve tanık sorgulatma hakkına ilişkin iddialar yönünden açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna oybirliğiyle;
2- Delillerin elde edilmesi ve değerlendirilmesinin adil olmadığı iddiaları yönünden açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna (Üye Serdar Özgüldürün muhalefeti ile) oyçokluğuyla;
3- Kararı Veren Terörle Mücadele Kanununun 10. Maddesiyle görevli mahkemeleri kaldıran 6526 sayılı Kanunun 1. Maddesinin dördüncü fıkrasının Anayasaya aykırı olduğu yönündeki iddiaların konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna oybirliğiyle;
Karar vermiş, Anayasal hakların ihlal edilmediği sonucuna varmıştır. Bu kararla iç hukuk yolları tüketilmiştir; hukuksuz bu süreç, yasal süresi içerisinde Strazburgdaki İnsan Hakları Avrupa Mahkemesine taşınacaktır.
Anılan karar için hukuki başvuru yollarımız da müvekkilimizin suçsuzluğuna inancımız da sonuna kadar devam etmektedir. Deniz Seki, işlemediği bir suçtan özgürlüğü kısıtlanmış bir kişi olarak bu yanlışlığa bir son verileceği ümidiyle hayata tutunmaya çalışmakta; adaletin gecikmesi adaletsizlik olsa da aklanacağına dair tam bir inançla yaşamaktadır. Özel Görevli Mahkemeler, insan hakları ihlalleriyle sistem içerisinde öyle ağır kirlenmeye neden olmuşlardır ki bir kısmı düzeltilmeye çalışılmış ise de daha ağır ihlallerin arıtılması mümkün olamamıştır. Bu mahkemelerin faaliyeti sona erdirilse bile bu yanlış yargılamaların geçmişte mağduru olan onbinlerce insanın bunun bedelini özgürlüğüyle ödemeye devam ettiğine tanık olmak son derece üzücüdür.
Bir gün müvekkilin yargılamasının özel koşullarda yapıldığı, dürüst yargılanma hakkının ihlali tespit edilirse bunun kazananı Deniz Seki değil, adil yargılama hakkına yapılmış tecavüz telafi edilmeye çalışılan adalet sistemi olacaktır. Unutulmamalıdır ki asılan, hırsız değil yakalanandır.
Kamuoyunun bilgilerine, saygılarımla
Avukat Naim Karakaya
Deniz Seki Müdafii