Kültür Sanat
“Güzel Günler Göreceğiz”, “Aldırma Gönül”, “Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”, “Bekle Bizi İstanbul” gibi şarkılarıyla tanınan Edip Akbayram, 2 Mart 2025 tarihinde hayatını kaybetti. Usta sanatçı için ilk tören Harbiye’deki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapıldı.
Edip Akbayram, Cemal Reşit Rey’de düzenlenen törenin ardından Teşvikiye Camii’nde son yolculuğuna uğurlandı. Akbayram’ın cenazesi Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Cenaze namazına, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Eski Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile usta sanatçının ailesi, sevenleri ve sanat dünyasının önde gelen isimleriyle çok sayıda seveni katıldı.
Edip Akbayram’ın cenazesi, Üsküdar’daki Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedildi.
Cemal Reşit Rey’de düzenlenen törende sahneye minik kızı Lavin ile çıkan Türkü Akbayram, babası Edip Akbayram’a şu sözlerle veda etti:
“Çoğunuzun Edip abisi benim babam. Canıma can katan yoluma inanılmaz bir ışık tutan… Ne söylesem bu coğrafyaya ülkeye kattığından daha anlamlı olmayacak. Ne söylesem zarafetini yüreğini anlatmaya yetmeyecek. İlkeleri, dimdik duruşu sarsılmaz devrimci Atatürkçü kimliğiyle bu ülkeye bir Edip Akbayram geldi ve asla geçmeyecek. Seni saklayacağım baba… Önce kendim için sonra herkes için seni sesimde yaşatacağım. Bir evlat olarak ömrüm boyunca seninle gurur duydum, seninle gurur duymaya devam edeceğim. Hoşça kal babacığım.”
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
*Magazin
Yapay zeka (AI) teknolojilerinin hızla gelişmesi, pek çok alanda büyük yenilikler ve kolaylıklar getirmiştir. Ancak, bu teknolojilerin yaygın kullanımı, enerji tüketimi ve çevresel etkileri konusunda önemli tartışmalara yol açmıştır. AI uygulamaları, özellikle büyük veri merkezlerinde çalıştırıldıklarında, yüksek miktarda enerji tüketebilirler. Bu durum, çevresel sürdürülebilirlik açısından bazı kaygıları da beraberinde getiriyor.

Örneğin, AI modellerinin eğitimi ve çalıştırılması sırasında kullanılan enerji miktarı, ev aletlerinden otomobillere kadar birçok günlük faaliyetle karşılaştırılabilir. Yapay zekanın enerji tüketimi ile ilgili endişeler, AI şirketlerinin ve düzenleyicilerin bu teknolojilerin çevresel etkilerini en aza indirmek için aldıkları önlemlerle ilgili bir dizi tartışmayı da beraberinde getirdi.
Yapay zeka uygulamalarının enerji tüketimi ile ilgili en güncel tartışmaları ele alarak, bu teknolojilerin çevresel etkilerini anlamak ve daha sürdürülebilir çözümler geliştirmek için neler yapılabileceğini keşfetmeye çalışacağız. Bu bağlamda, ChatGPT’nin enerji tüketimi ile ilgili yapılan son analizler ve bu analizlerin sonuçları büyük bir önem taşıyor.
YENİ BİR ARAŞTIRMA FARKLI GÖRÜŞLERİ ORTAYA ÇIKARTTI
ChatGPT, OpenAI tarafından geliştirilen chatbot platformu, sanıldığından daha az enerji tüketiyor olabilir. Ancak bu, ChatGPT’nin nasıl kullanıldığına ve sorulara yanıt veren yapay zeka modellerine bağlı olarak değişiyor. Yeni bir çalışmaya göre, AI modellerinin enerji tüketimi, genel algının aksine, bazı ev aletlerinden daha az olabilir.
YENİ AI ANALİZİ
Epoch AI adlı kar amacı gütmeyen bir AI araştırma enstitüsü tarafından yapılan son analiz, tipik bir ChatGPT sorgusunun ne kadar enerji tükettiğini hesaplamaya çalıştı. Yaygın olarak belirtilen bir istatistik, ChatGPT’nin tek bir soruya yanıt vermek için yaklaşık 3 watt-saat güç gerektirdiğini öne sürüyor ki bu, Google aramalarından 10 kat daha fazla enerji demek.
Epoch, bu tahminin abartılı olduğuna inanıyor. Epoch, ChatGPT’nin en son varsayılan modeli GPT-4o’yu referans alarak, ortalama bir ChatGPT sorgusunun yaklaşık 0.3 watt-saat enerji tükettiğini buldu – bu, birçok ev aletinden daha az…
YAPAY ZEKANIN ÇEVRESEL ETKİSİ ÜZERİNDEKİ TARTIŞMALAR
AI’nin enerji kullanımı ve çevresel etkisi, AI şirketleri altyapılarını hızla genişletmeye çalıştıkça tartışmalı bir konu haline geliyor. Geçen hafta, 100’den fazla kuruluş, AI endüstrisinin ve düzenleyicilerin, yeni AI veri merkezlerinin doğal kaynakları tüketmemesini ve enerji şirketlerini yenilenemeyen enerji kaynaklarına bağımlı hale getirmemesini sağlamak için bir açık yayımladı.
Epoch’ta veri analisti olan Joshua You, analizinin, eski araştırmalardan kaynaklandığını belirttiği bazı güncel olmayan çalışmalar tarafından tetiklendiğini söyledi. Örneğin, 3 watt-saat tahminine varan raporun yazarının, OpenAI’nin modellerini çalıştırmak için daha eski, daha az verimli çipler kullandığını varsaydığını belirtti. You, “Önümüzdeki yıllarda AI’nin çok enerji tüketeceğini doğru şekilde tanıyan çok fazla kamuoyu tartışması gördüm, ancak bugün AI’nin enerji tüketimini tam olarak tanımlamadı” şeklinde konuştu.
Epoch’un 0.3 watt-saatlik tahmininin de bir tahmin olduğunu ve kesin bir hesaplama yapmak için gerekli ayrıntıların OpenAI tarafından yayımlanmadığını kabul etti. Analiz ayrıca, ChatGPT’nin görüntü oluşturma veya girdi işleme gibi ek özelliklerinin enerji maliyetlerini de dikkate almıyor. You, “uzun girdi” ChatGPT sorgularının – örneğin uzun dosyaların eklendiği sorguların – tipik bir soruya göre daha fazla elektrik tükettiğini kabul etti.
GELECEKTEKİ ENERJİ TAHMİNLERİ
You, temel ChatGPT güç tüketiminin artmasını beklediğini de ekleyerek, “AI daha ileri hale gelecek, bu AI’yi eğitmek muhtemelen çok daha fazla enerji gerektirecek ve bu gelecekteki AI, insanların bugün ChatGPT’yi kullanma biçiminden çok daha yoğun bir şekilde kullanılabilir – çok daha fazla görevi yerine getirecek ve daha karmaşık görevleri yönetecek. Akıl yürütme modelleri, eski modellerin gerçekleştiremeyeceği görevleri üstlenmeye başlayacak ve bunu yapmak için daha fazla veri oluşturacak, bu da daha fazla veri merkezi gerektirecek” ifadelerini kullandı.
Son aylarda AI verimliliğinde dikkate değer ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, AI’nin konuşlandırıldığı ölçeğin devasa, enerji tüketen altyapı genişlemelerini körüklemesi bekleniyor. Önümüzdeki iki yıl içinde, AI veri merkezleri, California’nın 2022 güç kapasitesinin (68 GW) neredeyse tamamına ihtiyaç duyabilir. 2030 yılına kadar, bir öncü modeli eğitmek, sekiz nükleer reaktöre (8 GW) eşdeğer güç çıktısı gerektirebilir.
ChatGPT, yalnızca büyük ve giderek büyüyen bir kitleye ulaşarak, sunucu taleplerini benzer şekilde büyük hale getiriyor. OpenAI, birkaç yatırım ortağıyla birlikte, önümüzdeki birkaç yıl içinde yeni AI veri merkezi projelerine milyarlarca dolar harcamayı planlıyor.
OpenAI’nin dikkati – diğer AI endüstrisinin olduğu gibi – ayrıca, daha fazla hesaplama gerektiren ancak gerçekleştirilebilecek görevler açısından daha yetenekli olan akıl yürütme modellerine kayıyor. GPT-4o gibi modeller, sorgulara neredeyse anında yanıt verirken, akıl yürütme modelleri yanıt vermeden önce saniyeler ila dakikalar arasında “düşünüyor”, bu süreç daha fazla hesaplama ve dolayısıyla güç gerektiriyor.
OpenAI, o3-mini gibi daha enerji verimli akıl yürütme modellerini piyasaya sürmeye başladı. Ancak bu noktada, verimlilik kazançlarının, akıl yürütme modellerinin “düşünme” süreci ve dünya genelinde artan AI kullanımı nedeniyle artan güç taleplerini dengelemesi pek olası görünmüyor.
ENERJİ AYAK İZİNİ AZALTMA ÇABALARI
You, AI enerji ayak izinden endişe duyan insanların ChatGPT gibi uygulamaları nadiren kullanmasını veya gerekli hesaplama miktarını en aza indiren modelleri seçmesini önererek, “Daha küçük AI modelleri kullanmayı deneyebilirsiniz, örneğin [OpenAI’nin] GPT-4o-mini gibi. Bununla birlikte büyük miktarda veri işlemesi veya oluşturması gereken bir şekilde bunları nadiren kullanmayı öneriyorum” dedi.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
*Magazin
Big 5 Türkiye adlı müzik yarışmasının kazananları tarafından oluşturulan Manifest grubu ilk konserini önceki gün Jolly Joker Arena’da verdi.

Sueda, Hilal, Lidya, Zeynep Oktay, Mina ve Esin’den oluşan Manifest grubu, konser öncesinde verdikleri röportajda “Çok heyecanlıyız. Kendimizi çok gururlu hissediyoruz. Türkiye’nin uzun süredir hasret kaldığı bir şey izleyecekler. Biz ‘Hepsi’ ile büyüdük. Bize ‘Hepsi gibi bir grup olacaksınız’ deselerdi buna inanmakta zorlanırdık ama bugün buradayız” dedi.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
*Magazin
Ata Demirer, kapalı gişe sahnelenen, ‘Ata Demirer Gazinosu 2’nin birinci yılını geçtiğimiz akşam Zorlu PSM’de gerçekleşen gösteride seyircileriyle birlikte kutladı.
Ata Demirer, gösteri sonrası usta müzisyen Taşkın Sabah yönetimindeki orkestrası ve ekibi ile birlikte kuliste pasta kesti.

Türkiye’nin en sevilen etkinliklerini belirlemek için Biletix tarafından düzenlenen Ticketmaster Awards 2025 kapsamında gerçekleştirilen halk oylamasında ‘Ata Demirer Gazinosu 2’, ‘En Beğenilen Sahne Sanatları Gösterisi’ seçildi. Ödül, gösteri sonunda alkışlar eşliğinde Ata Demirer’e takdim edildi. 7 farklı kategoride yılın en çok ilgi gören ve bilet satan etkinlikleri arasından binlerce sanatseverin oy kullandığı oylamada ‘Ata Demirer Gazinosu 2’, 2024’ün en beğenilen etkinlikleri arasında yer aldı.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Kültür Sanat
2025 BAFTA Ödülleri sahipleri belli oldu. Yılın En İyi Filmi “Konsey” (Conclave) olurken En İyi Kadın Oyuncu ödülü “Anora” filmiyle adından söz ettiren Mikey Madison’ın oldu. Film dünyasının en iyilerinin seçildiği gecede şıklık yarışı yaşandı. İşte kırmızı halıdan en iyi görünümler…

İngiltere’nin başkenti Londra’daki Royal Festival Hall’da gerçekleşen 2025 BAFTA Televizyon Ödülleri’nde kazananlar açıklandı. David Tennant’ın sunuculuğunu üstlendiği törende ödüller sahiplerini buldu. Bu yıl en çok kategoride aday gösterilen “Conclave” Yılın En İyi Filmi seçildi.
Gecede en çok ödül alan (4) yapımlar ise Brady Corbet imzalı “The Brutalist” ve “Conclave” oldu.
“Anora” filminin yıldızı Mikey Madison ise En İyi Kadın Oyuncu ödülünün sahibi oldu.
EN İYİ FİLM
Conclave (Konsey)
EN İYİ KADIN OYUNCU
Mikey Madison – Anora
EN İYİ ERKEK OYUNCU
Adrien Brody – The Brutalist
EN İYİ YÖNETMEN
The Brutalist – Brady Corbet
EN İYİ ORİJİNAL SENARYO
A Real Pain
EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETMENLİĞİ
The Brutalist
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU
Zoe Saldaña – Emilia Pérez
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
Kieran Culkin – A Real Pain
YABANCI DİLDE EN İYİ FİLM
Emilia Pérez
EN İYİ ANİMASYON
Wallace and Gromit: Vengeance Most Fowl
EN İYİ AİLE FİLMİ
Wallace and Gromit: Vengeance Most Fowl
EN İYİ OYUNCU SEÇİMİ
Anora
EN İYİ KOSTÜM TASARIMI
Wicked
EN İYİ SAÇ MAKYAJ
The Substance
EN İYİ UYARLAMA SENARYO
Conclave (Konsey)
YÜKSELEN YILDIZ
The Brutalist – Daniel Blumberg
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
Otopress
(Aynı markanın aynı seri aracını 3. nesliyle satın alan Mustafa Elbir ile tercihleri ve nedenleri üzerine bir söyleşi yaptık. Durumun marka sadakatinden fazla bir durum olup olmadığını anlamaya çalıştık)

-Merhaba. Hoş geldiniz Mustafa Bey. Son 15 yılda 3. Kez aracınızı değiştirip aynı markanın aynı modelini tercih ettiniz. Bu durumu nasıl açıklarsınız?
Mustafa Elbir: Merhaba. Benim Peugeot hikayem çok daha eski yıllara Peugeot 106 dönemine kadar gider ancak daha çok 3008 ile ilgili konuya yoğunlaşmak isterim.
-Tabii ki. Bizim amacımız da aslında bu kadar ön planda olan bir modelle ilgili müşteri sadakatinin nedenlerini anlamak. İlk 3008’i ne zaman aldınız?
Mustafa Elbir: ilk 3008’imi 2012 yılında almıştım. O dönemde 1 ve 4 yaşında iki çocuğum vardı. Ben de 30’lu yaşlarımın başında genç bir babaydım. Hem ailenin büyük bagaj ihtiyacını karşılayacak hem de uzun yolculuklarda çocukların rahat etmesini sağlayacak bir araç arıyordum. Çocuklar bebek koltuğu ve çocuk koltuğunda yolculuk ediyordu. Çok fazla uzun yola gidiyorduk. Gittiğimiz uzun yolculuklarda mama sandalyesi, bebek arabası gibi pek çok hacimli eşyayı da yanımızda götürüyorduk. Genç bir baba olarak sportif araç sevdamdan çok taviz vermeden hacimli bir araç arıyordum. Kızımın kapalı alan korkusu vardı. Cam tavanlı bir arıyorduk. Dizel olması ve otomatik şanzımanlı olması yine önemli kriterlerdi. Peugeot 3008 o dönem beklentilerimizin tamamını karşılayabilen tek araçtı diyebilirim.

-1. Nesil 3008’i ne kadar kullandınız?
Mustafa Elbir: 2012 Eylül’ünden 2016 yılı Ekim ayında ikinci nesil 3008 lansmanına kadar kullandım.
– Asıl öğrenmek isteğimiz konu da buydu. 2. Kez 3008 alırken daha önceki aracınızın yeni modeli olduğu için mi aldınız?
Mustafa Elbir: 2016 yılı Eylül sonu Ekim başı gibi basın mensuplarına yönelik bir lansman yapıldı. Biz aracın görsellerini ve videosunu tanıtım öncesinde görmüştük. Ancak aracı canlı canlı karşımızda görünce malzeme kalitesi ve işçilik hepimizi şaşırtmıştı. Genel olarak üst sınıf Alman otomobillerinde görmeye alışık olduğumuz bir aurası vardı aracın. Araç almak gibi bir planım olmamasına rağmen test sürüşünden sonra aracı almaya karar vermiştim. Aracı aldıktan sonraki birkaç ay içinde yılın otomobili seçilmesi de ne kadar doğru bir karar verdiğimi göstermişti.
-2. Nesil 3008’i kaç yıl kullandınız?
Mustafa Elbir: 2016-2025 arasında tam olarak 8 yıldan fazla kullandım. Kullandığım son güne kadar güncel ve yeni bir araç sahibi gibi hissettim.
-2. Nesil 3008’in en beğendiğiniz özellikleri nelerdi?
Mustafa Elbir: Ben bir numaraya aracın yol tutuşunu koyarım. Bir SUV’den beklemediğiniz ölçüde kararlı bir viraj çizgisi var. Bu kararlı süspansiyon yapısını da konfordan ödün vermeden sağlayan mühendisliği takdir etmek gerek.
İkinci sıraya malzeme kalitesini koyarım. 8 yıldan uzun süre boyunca araçta herhangi bir yıpranma ya da eskime de gözlemedim. Aracı benden alan kişi de aracın yılına, modeline inanamadı. “Sıfır araç alıyor gibi hissettim.” dedi.
Aracın tasarımı bir diğer ayırıcı noktaydı. Tasarımdaki pek çok ayrıntı. Aracın şehir içi trafikte dar alanlarda hasar görme olasılığı olan çerçevenin dayanıklı bir plastik malzeme ile yalıtılmış olması. Zaten bu tasarım detayları devam eden süreçte pek çok diğer marka tarafından da kullanıldı.
İstanbul’un kalabalık ve merkezi bir ilçesinde yaşıyor, bir diğerinde de çalışıyorum. Bir hatchback’in çıktığı yere park edebilmem gerekiyor. 3008 ile bu konuda da bir sorun yaşamadım.

Pek çok markanın yeni yeni standart hale getirdiği Car Play, Şerit Takip, 360 derece kamera gibi pek çok özellik 2016 model 3008’de vardı.
Son olarak yakıt ekonomisi çok çok iyiydi. Uzun yolda tempolu kullanmama rağmen 5 litre sınırında yakıt tüketimi inanılmaz bir rahatlıktı.
2. nesil 3008 markanın da SUV sınıfının da kaderini değiştiren bir araçtı.
-Gelelim yeni aracınıza; Bir kere daha 3008. Neden ?
Mustafa Elbir: Çevremde marka ve ürün bağımlısı gibi görünmekten çekindiğim için tüm markalara baktım. Plug-in Hybritler’e daha yakındım aslında. Elektrikli araç en çok şarj istasyonlarında yaşamaktan korktuğum problemler nedeni ile üzerini çizdiğim bir seçenek oldu.
Alman, Çin, Koreli, Japon üreticilerin tüm araçlarına baktım. Ancak yeni 3008’in İ-Cockpit tasarımı, sürücüyü saran atmosferini bir kere gördükten sonra diğer tüm araçlar “sadece otomobil” gibi göründü gözüme.

-Yeni 3008 sadece otomobil değil mi demek istiyorsunuz ?
Mustafa Elbir: Tam olarak öyle. Ya da daha fazla otomobil. Peugeot artık marka standardı haline getirdiği bu atmosfer ile sürücüye kendini alıştığı bir yerde, kendine özel bir mekanda hissettirmeyi başarmış ve eğer bu ortama alışmışsanız diğer tasarımlarda kendinizi “yabancı” hissediyorsunuz.
-Tek neden İ-Cockpit mi?
Mustafa Elbir: İlk göze çarpan neden bu. İçerisi hem çok yeni ve modern hem de çok bildik; tuşların yerine yabancı olduğunuz o ilk anda bile kısa bir tahmin ile elleriniz tuşların yerini buluyor. Ve sınırsız kişiselleştirme olanağı sunuluyor. Malzeme kalitesi yine üst seviyede. Pek çok üst düzey özellik de standart olarak sunulmuş. Ayrıca bu sınıftaki pek çok aracın içi birbirinin aynı ve üzülerek söylüyorum ki bu yeni standart tasarımlarda kendinizi otomobil içinde gibi hissetmiyorsunuz. Sürücünün önüne bir dijital ekran konulmuş. Ortaya doğru da ikinci bir ekran. Sürücüye demişler ki sen sadece önündekine bak. Yeni 3008’in İ-Cockpit tasarımında ekran, tuşlar, İ-Toggles… hepsi sürücüyü önceleyerek tasarlanmış. Araç alma aşamasında otomobil kullanmayı seven bir müşteri, sunulan bu tasarımı bir kere gördükten sonra daha azına zor ikna olur gibi düşünüyorum.

Bir de yeni otomobil tasarımlarında artık araçlar “akıllı cihaz” diliyle adlandırılıp sürücü orada oturan bir konuk gibi, yolcudan pek de farklı olmayan bir konumda. Yeni Peugeot 3008’de firma hala otomobil üretme kararında olduğunu çok net bir şekilde vurgulamış. Bu duruş da aracı kullanan kişiye hala sürücü olduğunu hissettiriyor. Ben bu felsefeyi çok önemsiyorum.
-Biraz da aracın dışından bahsedelim. Tekrar 3008 alırken aracın dış tasarımı ne ölçüde belirleyici oldu?
Mustafa Elbir: Tüm araçların birbirine benzediği dönemde Peugeot yine yapacağını yapıp Liftback tasarımını 408 ile hepimizin aklına sokmuştu. Yine tüm SUV sınıfının Hatchback bir kalıpla üç aşağı beş yukarı birbirinin gölgesi gibi gezindiği dönemde yeni 3008’in farklı tasarımı kısa sürede karar vermemde etkili oldu. Araç 360 derece farklı ve kendine has bir görünüme sahip. Araç bu bagaj yapısına rağmen önceki 3008 ile aynı bagaj hacmine sahip.
-1.2Pure Tech motorun bu araç için yetersiz olabileceği gibi bir çekinceniz yok mu ?
Mustafa Elbir: 2000li yıllarda bir araç 136 beygir olduğu zaman “güçlü” olarak nitelenirdi. Aracın 0-100 km’si yaklaşık 10 saniye ve son hızı 200 km/s üzerinde. Bir de Hybrit elektrik motoru var. Benim beklentimi fazlasıyla karşılıyor. Üstelik 9 yaşındaki 2. Nesil 3008’ime Ocak ayında 1800 liraya yakın MTV ödemişken 0 km yeni 3008’in vergisi 1293 TL.
Ayrıca Triger zinciri ile önceki kayış şikâyeti de tamamen çözülmüş. Bence yeni dönemde küçük hacimli Mild-Hybrit motorlara alışmak gerek.
-Son sorum neden elektrikli değil de Hybrit 3008 tercih ettiniz ?

Mustafa Elbir: Bu kararım markadan bağımsız tamamen toplum davranışı ile ilgili. Ortak kullanım alanlarında yeterince hassas ve duyarlı olmadığımızı düşünüyorum. Şarj istasyonlarını ilk günden beri gözlüyorum. Aracını şarj ettiği halde park yerinden çekmeyen, elektrikli şarj alanına fosil yakıtlı aracını park eden insanlar görüyorum. Evimde elektrikli araç şarj edebilme gibi bir imkânım da yok. Ailece çıktığımız seyahatler de genelde 1000 km üzerinde oluyor. Tüm bunlar üst üste gelince elektrikli aracı şarj etmekle ilgili süreçler beni korkutuyor açıkçası.
-Yeni aracınızı kazasız belasız kullanmanız dileğimizle, teşekkür ederiz.
Mustafa Elbir: Ben teşekkür ederim.
Ropörtaj: Bilal SALMAN
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...