Özellikle iki yaşını geçen çocuklarınızı emanet ettiğiniz bakıcılar, onun öğrenme ve yeteneklerini geliştirmekte büyük rol oynuyor. Peki bakıcınız bu rolü üstlenmeye hazır mı?
Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de sıkça yapılan bir yanlış var. Temizlik işleri için çalışan kişiler artık güven dağını aştığı için onlara çocuk emanet etmeye çekinmiyoruz. Önce sevgi ve şefkat denilen iki yaşa kadar çocuğun fiziksel ihtiyaçlarına cevap veren bakıcılar iki yaşından sonra öğrenme ve taklit etme yeteneği gelişen çocuğunuza yetmeyebilir. Bu nedenle uzmanlar çocukların, onların eğitimini gözetecek, psikolojik becerilerini de gözardı etmeyecek bakıcılarla büyümeleri gerektiğini söylüyor.
Özellikle okul çağındaki çocuklarla birlikte olacak bakıcının ona Türkçe’yi doğru ve güzel konuşmasını sağlayacak, görgü kurallarını öğretebilecek, ödevlerine yardım edebilecek ve uluslararası bir dil öğretecek kapasitede olması tavsiye ediliyor. Çocuğun yanında sürekli İngilizce konuşan bir bakıcının, çocuğa dil öğretmenin yanı sıra o dile göre düşünebilme yeteneği kazandırdığı da söyleniyor.
Çalışan ve sürekli daha çok çalışan ebeveynlerin çocuklarıyla büyük bir zaman dilimini geçiren bakıcı ve dadılarını bu nedenle çok iyi seçmeleri, bunu seçerken miniklerinin eğitimini de göz önünde bulundurmaları gerekiyor.
BU DA BAKICI STANDARDI
TSE tarafından yayımlanan “Çocuk Bakıcısı” el kitabına göre, ideal çocuk bakıcısının şu nitelikleri taşıması gerekiyor:
-En az meslek liselerinin Çocuk Gelişimi ve Eğitimi bölümlerinden mezun olmak ve en az 3 ay staj yapmak,
-Çocuk bakımı konusunda bilgi ve beceri sahibi olmak,
-Yeniliklere açık olmak,
-Çocukları sevmek,
-Hoşgörülü ve sabırlık olmak,
-Türkçe’yi düzgün kullanma becerisine sahip olmak,
-Sorumluluk sahibi ve dikkatli olmak,
-Çocuğun yaş ve gelişim özelliklerini, zeka ve dil gelişimini bilmek,
-Çocuğu sosyal hayata hazırlamayı bilmek,
-Çocuk psikolojisi, çocuklara yaklaşım ve öfke yönetimini bilmek,
-Çocuk hastalıkları ve alınabilecek ilk yardım önlemlerini bilmek,
-Çocuklarla iletişim kurma becerisine ve yaratıcılık yeteneğine sahip
olmak,
-Çocukların hayal güçlerinin gelişimine yardımcı olmak,
-Çocukların bedensel, zihinsel duygusal ve sosyal yönden gelişmelerini
ve iyi alışkanlıklar kazanmalarını sağlamak,
-Çocuklar arasında çıkabilecek problemleri çözmek,
-Çocukların Türkçe’yi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak,
-Çocukları yaşama hazırlayıcı beceriler kazandırmak,
-Çocukların oyun, dinlenme, beslenme, temizlik ve eğitim faaliyetleri ile ilgili görevleri yerine getirmek.