Vücut filminde uyuşturucu bağımlısı bir film yıldızını canlandıran Hatice Aslan, Cinedergi’ye konuştu. “Sinemada yaş sınırım yok” diyen Aslan, “Daha çılgın roller istiyorum” diyor.

Hatice Aslan, bu hafta vizyona giren Vücut filminde uyuşturucu bağımlısı eski bir hayat kadınını canlandırıyor. Aslan filmdeki rolünü ve sinemayla ilgili düşüncelerini Cinedergi’ye anlattı. İşte Aslan’ın açıklamaları:

–  Yılmaz’ı okuduğum zaman onun o saflığı basitliği o kadar hoşuma gitti ki iddiasız ve basit bir anlatım. Zaten senaryoya ister istemez çok bağlanıyorsun baştan sona okuduğun zaman. Leyla’nın durumu, kadın oyunculara fırsat verilmemesi her bir oyuncunun burada ilişkilenmesi, derin ve hoş bir şekilde işlenmesi beni çok çekti. Oyuncu olduğumuz için biz de sonuçta insanı işliyoruz. Bunun bu kadar güzel ve kolay bir şekilde önümüze sunulması çok hoşuma gitti. Geriye sadece oynamak kalıyor. Sonradan Mustafa’yla da tanışınca daha bir farklı sevdim, farklı bir dünyaydı. Şimdiye kadar tanıştığım ve çalıştığım yönetmenlerden farklıydı. Mustafa’nın sinema dünyasında küp bir penceresi olduğuna inanıyorum. Nereden bakarsan başka türlü bir durum var. Başka bir yüreği var, ikinci filmi gerçekten ben de çok merak ediyorum.

– Rolüm bir film oyuncusu. Sonuçta oyuncuyuz ve sinema dilinde anlatılıyor her şey. Ve ben bu yüzden bunun bir cesaret olduğunu düşünmüyorum olması gereken zaten bu. Bu örneği hep veriyorum; bir doktorun “Ben doktorum böbrek ameliyatına girerim ama yumurtalık ameliyatına girmem” demesi gibi bir şey. Ben oyuncuyum tabiî ki sevdiğim her şeyde oynamaya devam edeceğim. Bunda da mesela çıplaklık var göğüs de görülebilirdi ama ister istemez bir sınır koymak durumunda kaldım. Üç Maymun’da da göğüs gözüküyordu. Mustafa’yla da konuştum. Mustafa da “Sen istersen olur” dedi ama film gerektiriyorsa yapalım ama her defasında da “Ne oluyor” denmesin diye yapmadık. O da sağ olsun güzel bir şekilde bunu ayarladı.

– Aslında çok fazla bir gözlemin içine girmedim açıkçası. Oyunculuk denen şey zaten bütün günlük yaşamında etrafında olan her şeyden bir şeyler toplamak demek, buna hayvanlar ve tüm canlılar da dahil. Sürekli malzeme topluyorum ve bu topladıklarımı bir yerde biriktirerek, empati kurarak kendi içimde de özümsüyorum ve olabildiğince bir senaryonun içinde görüyorum. Mesela bu rolde bir film yıldızını örneklemedim doğrudan. Leyla’nın kendi içerisindeki dünyadan çıkmaya çalıştım. Sadece hapla ilgili bir şeyler çalıştım. Çünkü içki ve sigarayla aram pek iyi olmadığı için hap alındığında kafanın ne derece güzel olduğu hakkında bir fikrim yok. Doktorumla çok çalıştık bu konuda. Uyuşturucuyla arası iyi olan birini izledim; içtiklerinde nasıl davranıyorlar, neler yapıyorlar… Bazen çok mutlu bazen içine kapalı. Her hapın farklı yan etkileri var. Üzüntülü olduğu zaman da, mutlu olduğu zaman da hap alıyor bu kadın. Hepsinin ayrı bir hapı var öyle bir hayat çizmiş kendine ve kaybolmak istiyor dışlandığı için.