Deepfake teknolojisi, son birkaç yıl içinde hızla gelişmiş ve dünya çapında büyük bir ilgi odağı haline geldi. Derin öğrenme algoritmalarının ve yapay zekanın gücünü kullanarak, var olan medya içeriklerine benzer şekilde sahte görüntüler, videolar ve sesler üretebilme yeteneği, bu teknolojiyi hem büyüleyici hem de potansiyel olarak tehlikeli kılarken, riskleri de beraberinde getirdi.
İlk olarak eğlence ve yaratıcı alanlarda kullanılan deepfake teknolojisi, kısa sürede siber güvenlik, politika, ve toplumsal güven konularında önemli endişelere yol açmıştır. Bugün, deepfake’ler hem yaratıcı ifade aracı olarak kullanılmakta hem de yanlış bilgi yayma ve siber dolandırıcılık gibi kötü niyetli amaçlarla kullanılmaktadır. Deepfake teknolojisinin hızlı gelişimi, bu alandaki düzenlemelerin ve etik tartışmaların da önemini artırdı.
Kapwing tarafından hazırlanan 2024 Yılı Deepfake Global İlgi Raporu, deepfake teknolojisinin dünya çapında hızla artan ilgisini gözler önüne seriyor. Deepfake teknolojisi, hem yaratıcı ifade hem de siber dolandırıcılık ve yanlış bilgi yayma konularında iki yüzlü bir doğaya sahip. Bu teknolojinin çeşitli kullanımları ve potansiyel tehditleri, dünya genelinde büyük bir ilgi uyandırdı.
Güney Kore, deepfake ile ilgili arama sayısında dünyanın lideri konumunda bulunuyor ve milyon kişi başına 13.399 arama yapıyor.
Çek Cumhuriyeti ve İsveç, sırasıyla milyon kişi başına 11.356 ve 10.443 arama yaparak Güney Kore’yi takip ediyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde, Nevada eyaleti deepfake ile ilgili en fazla arama yapılan eyalet olup, milyon kişi başına 407 arama yapmış durumda.
Miami, deepfake ile ilgili en fazla arama yapılan şehir olup, milyon kişi başına 1.930 arama yapmış durumda.
Raporda, deepfake teknolojisinin hem yaratıcı ifade hem de siber hırsızlık ve yanlış bilgi yayma konularında kullanımının iki yüzlü bir doğaya sahip olduğu belirtiliyor.
Türkiye de deepfake teknolojisine olan ilgisiyle öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’de milyon kişi başına 890 deepfake araması yapılmıştır. Bu, Türkiye’nin bu teknolojiye yönelik ciddi bir ilgi ve endişe duyduğunu gösteriyor.