5053873217 [email protected]


1 – Şekerden (sadece bakkal sekeri değil, her türlü şekerli yiyecek ve içecekten), aşırı un ve nişasta yükünden uzak duralım.

2 – Sebze meyve ve protein (yumurta, yoğurt, bakliyat) ağırlıklı bir beslenme sistemi uygulamaya çalışalım.

3 – Sebze seçimlerimizde sülfür zengini lahana, karnabahar, turp, roka, tere, soğan, sarımsak daha bol ve sık bulunsun. Bunlar içerdikleri antioksidanlar, polifenoller, vitamin, mineraller ve posa zenginlikleriyle de güçlü yiyecekler.

4 – Renkli ve taze sebzelere, özellikle kırmızı, mor, siyah renklilere (mor lahana, siyah fasulye ve mercimek, mor/siyah turp havuc) yönelelim.

5 – Köklü sebzelere (yerelması, kereviz, soğan, sarmısak, pirasa, turp, pancar, havuc) ayrıcalık tanıyalım.

6 – Su içmeyi, mümkünse de mineral zengini sert suları tercih etmeyi unutmayalım.

7 – Sadece bedeni değil, ruhu da besleyelim. Ruha bol sevgi, hoşgörü, iyi niyet, olumlu beklentiler ekleyerek ‘huzurlu bir keyif hali’ hedefleyelim. Huzurlu bir keyfin de daha çok manevi güc’, zenginlik, daha fazla ‘aidiyet duygusu’ ve en az bunlar kadar da “Bu da geçer yahu!” dürtüsü gerektirdiğini bilelim.