Uzmanlar reflünün mide kanseri ile benzer belirtiler verdiğine değinerek, reflü hastalarında endoskopinin önemine dikkat çekiyorlar.
Çocukluktan itibaren görülebilen reflü en yaygın hastalıklar arasında yer alıyor. Özellikle yanlış beslenmenin reflüyü tetiklediğine değinen uzmanlar, belirtilerinin de pek çok farklı hastalıkla karıştırabileceğini vurguluyor. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kar mide çıkışında tümör, ülser, mide kanseri gibi hastalıkların da reflüye benzer belirtiler verebildiğini belirterek, mide içerisinde ciddi bir problem olmadığından emin olmak için reflü hastalarının mutlaka endoskopi yaptırmaları gerektiğine dikkat çekti.
Reflü hastalığının nasıl oluştuğuna değinen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kar, “Reflü mide içinde asidin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Geri kaçan asit yemek borusunda ve çevresinde birtakım tahribatlara neden olur ve buna bağlı şikayetler ortaya çıkar. Reflüde pek çok şikayeti bir arada da görebiliriz bu şikayetlerden sadece birini ya da birkaç tanesini de görebiliriz. Başlıca şikayetler göğüs ağrısı, göğüs yanması, ağza acı su gelmesi, göğüste sıkışma ve baskı hissi, ses kısıklığı, gıcık tarzında kronik öksürük, sırtın ortasına doğru vuran ağrı şeklinde görülebilir. Reflü gecenin bir vakti çok hızlı bir şekilde gelen göğüs ağrısı ile de belirti verdiği ve dönem dönem kalpte ritm bozukluğuna da neden olabildiği için kalp krizi ile karıştırılabilir. Bu yüzden acil servislere göğüs ağrısı ile başvuran kalp dışı en önemli sebepler arasında gösteriliyor. Bu açıdan göğüs ağrısı ile gelen bu hastaların reflü açısından da mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor.” dedi.
En az bir kere endoskopi yaptırmak şart.
Zaman zaman mide tümörleri ya da kanserlerinin de reflüye benzer belirtiler verdiğine dikkat çeken Kar, “Reflü hastalarında atlanmaması gereken en önemli tetkik endoskopidir. Çünkü mide çıkışında tümör, ülser, mide kanseri gibi hastalıklar da reflüye benzer belirtiler verebiliyor. Endoskopi ile mide içerisinde ciddi bir problem olmadığından emin olmak gerekiyor. Şikayetlerin ciddi bir probleme bağlı olmadığını tespit ettikten sonra bir daha endoskopi yapmaya gerek kalmamaktadır. Yemek borusun iç kısmında hücresel değişiklikler saptanmış bazı hastalarda endoskopiler öneriyoruz ama rutinde çok fazla gerek kalmıyor.” ifadelerini kullandı.