Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, okul sütü programlarının sağlıklı nesiller yetişmesi açısından sosyal, tüketim alışkanlıklarının artırılarak süt ve süt ürünlerine talep yaratılması ve süt sektöründe arz-talep dengesinin sağlanması açısından ekonomik fayda sağladığını bildirdi.
Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, 10 Şubat Pazartesi günü okulların ikinci döneminin açılmasıyla okul sütü programının da başlayacağını anımsatarak, program kapsamında 2013-2014 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde özel okullar dahil, 30 bin 885 okulda, velilerinden izin alınan toplam 6,5 milyon anaokulu ve ilkokul öğrencisine, pazartesi, çarşamba ve cuma günleri olmak üzere haftada 3 gün süreyle toplamda 303 milyon adet 200 mililitre uzun ömürlü (UHT) içme sütü dağıtılacağını belirtti.
Çocukların, geleceğin fiziksel ve zihinsel sağlıklı toplumunu oluşturabilmesi için sağlıklı beslenmesinin şart olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Çünkü sağlıklı beslenme sağlıklı çocukluk, sağlıklı çocukluk da sağlıklı yetişkinlik ve sağlıklı nesiller demektir. Bu yüzden henüz küçük yaşta iken çocuklara düzenli süt tüketimi alışkanlığının kazandırılması gerekmektedir. Okul sütü programları içme sütü alışkanlığı kazandırılarak sağlıklı nesiller yetiştirmenin yanında aynı zamanda süt hayvancılığında istikrarı sağlamak ve süt piyasasını düzenlemek için bir araç olarak kullanılmaktadır.”
Yakın zamanda 25 milyon ton süt üretiminin hedeflendiği Türkiye’de düşük kişi başı içme sütü tüketiminin, üretilen sütün tüketiminde sıkıntı yaşanmasına neden olabileceğini belirten Bayraktar, bu nedenle son iki yıldır uygulanan, tüm dünyada talep artırıcı politikalardan biri olarak kabul edilen okul çağındaki çocuklara 200 mililitre uzun ömürlü süt dağıtımı, bazı eleştiri ve tartışmalara rağmen başarılı bir şekilde yürütüldüğünü, TZOB olarak programı çok önemsiyor ve atılan olumlu adımı sonuna kadar desteklediklerini ifade etti.
Okul sütü programlarının sağlıklı nesiller yetişmesi açısından sosyal, tüketim alışkanlıklarının artırılarak süt ve süt ürünlerine talep yaratılması ve süt sektöründe arz-talep dengesinin sağlanması açısından da ekonomik fayda sağladığını bildiren Bayraktar, programın kesintisiz devam ettirilmesi ve peynir, yoğurt, ayran, tereyağı gibi süt ürünleri, bal, fındık, kayısı, elma gibi gıdalarla çeşitlendirilmesinin faydalı olacağını bildirdi.
Programların uygulandığı ülkelerdeki gibi çeşitlendirilen süt ve süt ürünleriyle sağlıklı nesillerin yetiştirilmesinin devlet garantisine alınacağını ifade eden Bayraktar, uzun vadede yürütülecek Okul Sütü Programı sayesinde Türkiye’de süt kalitesi ve tüketimi artırılırken, aynı zamanda hayvancılık ve hayvancılıkla ilişkili diğer sektörlerin de gelişeceğini, bu sektörlerde daha fazla istihdam sağlanacağını kaydetti.