5053873217 [email protected]

O benim aklıma Sınıf dizisi müziklerinden olan “Herkes aynı hayatta” şarkısıyla kazındı ama aslında çok daha fazlasını yapmış -ve o zamanlar henüz bilmesem de yapmaya devam edecek olan- bir adammış. Zira bu aralar hangi kanalı açsam o karşımda, son çıkan albümlerle ilgili kimle konuşsam 5 kişiden en az üçü onun adını söylüyor

Belki hemen herkes onun eserlerini filmlerde ya da dizilerde duymuştur… Ama bu konuya özel bir ilgileri yoksa duydukları o eserlerin kime ait olduğunu bilmeyebilirler. Kendisi Kalbim seni seçti, Avrupa Avrupa ,Leyla ile Mecnun gibi dizilerin müziklerine imza atmış. En yakın arkadaşım da aralıklı olarak birkaç kere kendisinden bahsedince, evet 27 olsak da hala lisedeki gibi şunun şu albümü bunun bu filmi muhabbetleri yapıyoruz, dedim daha yakından bakayım ben şu Mehmet Erdem’e. İyi ki de demişim!
Albümünü baştan sona dinlemekle başlayayım, bir kere dinledikten sonra yazacağım hislerim oluşur nasılsa dedim ve resmi sitesindeki DİNLE ikonuna tıkladım. -Laf aramızda bu ara ilham kovalıyorum, bu gidişle editörüm de beni kovalayacak diye de korkuyorum. Ama bu “ilham” denen şey böyle de nankör bir şey işte, gel dersin gelmez, gelme dersin uykunun ortasında bulur seni uyandırır. Ertesi gün sadece senin anlayacağın bir dilde bir şeyler yazdırır köşesi yırtık ve çay lekeli bir kağıt parçasına! Anlayacağınız “gel diyorum, gelmiyor namıssız!” hallerindeyim.- Neyse konumuza dönelim, bir kere dinledikten sonra patır patır dökülürüm diyordum ama kendimi albüme öyle bir kaptırmışım ki bir de ne göreyim? İlk dinlemeden sonra yazmaya başlamak yerine şarkıların yanındaki ikonlara tıklayarak albümü sil baştan dinliyorum. -Tabi kendime geldiğimde sayfanın sağ tarafında albümü dinle ikonu olduğunuda fark ettim, meğer o ikon yardımıyla bir tıkla tüm albümü dinleyebiliyormuşum. Kendime ve benim gibi şaşkın ördeklere not: Sadece albümü dinlemeye odaklanmayacakmışsın, nasıl dinleyeceğine de dikkat edecekmişsin.- O ana kadar albümü kaç kere dinlemiştim bilmiyorum.
Albümde yer alan bazı şarkılar daha önceden duyduğumuz “Hakim bey, Sen mutlu ol ne olur, Dünya dönüyor” gibi parçaların coverları. Açıkçası ben bir eserin ilk duyduğum haliyle duygusal bir bağ kuruyorum ve yeniden düzenleme ve yorumlara biraz zor alışıyorum, -sadece coverlarda değil, bir şarkının farklı versiyonları için de geçerli bu.- Mehmet Erdem’in coverlarında ise sanki şarkıyı ilk defa o söylemişçesine keyif aldım. Sanki şarkıları albüm için yorumlamamış, kimi zaman konuşur gibi söylemiş kimi zaman bir dost meclisinde -sesi güzel olana şarkı,türkü söylettirirler ya- kendisine “Hadi Mehmet, söyle bir şeyler.” denmesi üzerine söylemiş işte. Albüm böylesine samimi ve mütevazı. En azından bana bunları hissettirdi. 

Bence albümün bir diğer özelliği de pek çok tarzdan tatlar barındırması ve hemen her ruh halinde dinlenebilir olması. Dinlediğim her yeni şarkıda “jazz yapıyor bu adam, yok yok pop yapıyor, arada klasik mi yapmış ne?” gibi cümleler uçuştu beynimde ama sonra dedim ki ne yapıyorsa yapıyor arkadaş, güzel yapıyor! Hatta ben onda bir gizli kahraman havası buluyorum. Müzikal açıdan yorum yapacak haddim yok ama şarkıların düzenlemesi ve yorumu insanın içine gizlice dokunuyor. Kendisini göstermek için süslere püslere bürünmüş bir kadını görmek gibi değil de, daha ziyade onun yanında duran sessiz, sade ve duru güzelliği olan bir kadını fark etmek gibi, dinledikçe keşfediyorsunuz bu gizli cevheri. Mesela sinirliyseniz sakinleşebiliyorsunuz ama bunun nasıl olduğunu bir anda göremiyorsunuz çünkü şarkılar “Ben burdayııııııım, ben yaptııııım” diye bağırmıyor.

‘DÜNYA DÖNÜYOR’ ŞARKISINI DİNLEYİP, KIVIRMAYAN BERİ GELSİN!
Eğer “Her şeyden önce beni dinlendirsin ama “ecnebice” olmasın ne dediğini de anlayım, dilime dolandığında ben de söyleyebileyim” diyorsanız doğru adrestesiniz. Sabah uyku mahmurluğunda işe giderken arabada; dershaneye, kursa, giderken otobüste; akşam çayını-kahvesini içerken eşle dostla, uykuya dalmayı beklerken kısık sesle, kısacası akla gelebilecek her yerde dinlenebilecek hem kıvrak hem dinlendirici bir albüm olmuş. Bu cümlem üzerine Mehmet Erdem’in öne çıkan eserlerini dinleyip “Hadi canım sende, tamam dinlendiriyor da hep aynı tarz hani kıvraklık?” diyenler de olabilir. Oysa hiç de öyle değil, film ve dizilere yaptığı müzikler arasında hareketli ve eğlenceli eserler de var. Hele bir “Dünya dönüyor” coverı var ki sormayın dostlar, ben dans etmem diyenler bile bence kalkıp iki göbecik atar ya da kalkmadan oturduğu yerde en azından sallanıverir. Bu şarkıda kullanılan ensturmanlar bana ABD’li grup Beirut’ u anımsattı, bildiğim kadarıyla onlar da Batı Avrupa ve Balkanlar’a özgü müziği pop müzik ile birleştiriyor, hatta hafiften Indie-Rock tarzını dünya müzikleriyle birleştiriyorlar, sonuç olarak şarkının bu şeklini o kadar beğendim ki “Dilinizde Türkçe sözlerle kulağınızda Balkan esintisi… Ne duruyorsunuz dans edin!” sloganıyla tüm dünyaya yayabilirim.
Madem umuma açık bir şeyler yazıyoruz, gençlerimize iyi örnek olacak noktalarına da biraz vurgu yapalım ama değil mi? Mehmet Erdem İzmir Fen Lisesi’nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’ ni kazanmış, kazanmakla kalmamış Makine Mühendisliği bölümünden mezun olmuştur. -Doğrudan okulu ve mezun olduğu bölümü yazsaydın ne uzattın bu kadar diyenler olursa: Bilenler bilir, o okulu kazanmak bir dert, bitirmek ayrı bir derttir.- Demek ki neymiş arkadaşlar? İyi müzisyen olmak için illa konservatuara gitmek gerekmiyormuş. Gitme imkanınız ya da seçeneğiniz yoksa, hem meslek sahibi olabilir hem de müzisyen olabilirmişsiniz. Yeter ki isteyin, başlayın ve asla pes etmeyin. Mehmet Erdem de yola 5 yaşında mandolin çalarak başlamış.
Aslında Mehmet Erdemle ilgili anlatmak istediğim daha çok şey var ama söyleyeceklerimin çoğunu ve yer aldığı projeleri http://www.mehmeterdemmusic.com/ sitesinde yer alan röportaj linklerinden ya da “hakkında” kısmından da bulabilirsiniz. Samimi olmak gerekirse, yeterince uzattım zaten, daha fazla uzatmayayım. Bu satırları okuyorsanız, bir an önce bitirin ki daha dinlemediyseniz hemen albümü dinleyebilin. Uzun lafın kısası, gidin albümü dinleyin arkadaş! Ben de hala dinliyorum…

 Başak SULTAN