5053873217 [email protected]

Yazılarıyla Başak Sultan da Gazetepress ailesine katıldı. Sultan kaleme aldığı ilk yazısında elde ettiği büyük başarılar ve büyük hayalleriyle sponsor arayışındaki Boğaziçi Caz Korosu’nu anlattı.
Bu ülkede güzel şeyleri duyurmak ve güzel şeyler için bir şeyler istemek genellikle zor oluyor. Biz ne kadar dram, acı ve entrika varsa onlara koşuyoruz. Kimi zaman kendimizden bir şeyler buluyoruz belki, ya da onları görüp halimize “şükrediyoruz”.
Oysa bugünlerde güzel bir şeyler yapmak isteyen ve bu yüzden de seslerini duyurmak için avaz avaz şarkı söyleyen bir topluluk var: Boğaziçi Caz Korosu. Aslında tek bir dertleri var: Şarkı söyleyerek ülkemizi temsil etmek. Ama pek çok şey gibi bu masum istek de paraya dayanıyor. Neden mi? Çünkü ülkemizi 23-28 Haziran tarihlerinde İtalya’da, ‘La Fabbrica del Canto’ festivalinde, 4-14 Temmuz tarihlerinde Amerika’da, ‘2012 World Choir Games’ Dünya Koro Olimpiyatlarında ve 16-21 Ağustos tarihlerinde ise Macaristan’da, ‘Cantemus’ festivalinde temsil etmeye hazırlanıyorlar ve onca duyuruya rağmen sponsor bulamadılar ve arayışları devam ediyor.

2 DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU!
“Neden bu koroyu destekleyelim ki dizlerini kırıp otursunlar oturdukları yerde” diye düşünmeyin. Geçen sene bizler- belki de hiçbir şeyden habersiz- hayatımıza devam ederken, onlar canla başla çalışıp bizlere “2 dünya şampiyonluğu” getirdiler. Evet, bizler rahat yataklarımızda uyurken, onlar aldıkları 5 altın madalyayı her birimizin başucuna koydu. Bu sadece İzmir, İstanbul ve Ankara gibi belli şehirler için geçerli değil, ülkenin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bulunan ve haberi olan olmayan her bir hanedeki her bir insana getirdiler bu ödülleri. Onlar bizim kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, evlatlarımız ve o adımları bizlerin ellerinden tutarak atıyorlar. Bu yüzden “onlar gidecekmiş bana ne” demeyin, giderken bizleri de götürüyorlar, bizler de gidiyoruz! Tabii ki sponsor bulunursa…

ÇORBADA BİZİM DE TUZUMUZ BULUNSUN

Ekonomiden ve siyasetten anladığımı söyleyemem. Ama eminim ki parmağını bir şıklatmasıyla -külkedisine gelen peri misali- bu pırlanta gibi sesleri dünyaya duyurabilecek çok kişi var bu ülkede. Peki ama neredeler? Neden günlerdir televizyon programlarından, gazete köşelerinden durumu anlatılan Boğaziçi Caz Korosuna hala sihirli bir değnek uzanmadı da benim gibi küçücük bir insan “ben de yazayım da çorbada benim de tuzum bulunsun.”diyerek bu satırları yazıyor? Buradan durumu duyurmak gibi bir amacım yok çünkü duyulmamış olmasına ihtimal bile vermiyorum.

3 DAKİKA AYIRIP BU VİDEOYU İZLEYİN

Geçen sene Avusturya’da kazanılan dünya şampiyonluğunun görüntülerini her izleyişimde özellikle de sonuçların açıklanması sırasında gözlerimden yaşlar geliyor. Lütfen sizler de 3 dakikanızı ayırarak izleyin ve kendinize şunu sorun: Hepimiz masallarla büyüyoruz. Peki ama neden şimdi kendi masalımızı biz yazmayalım? Balkabağımız bile hazır, parmağını şıklatıp sihirli değneğini sallayacak perimizi bekliyoruz.

İletişim: [email protected], [email protected] ve web adresleri

www.bogazicicazkorosu.com
www.facebook.com/bogazicijazzchoir
www.twitter.com/bogazicicazkoro

Başak SULTAN

[youtube width=”600″ height=”365″ video_id=”HqTABimFkHw”]