5053873217 [email protected]

8 Haziran Cuma günü karne töreni ile 2011-2012 eğitim öğretim yılı sona eriyor. Karne alacak çocukları kimi çocukları karne heyecanı kimisini de karne korkusu sardı. Derslerinde başarılı olamayan çocuklar ailelerinden çekiniyor. Çocuklarının başarısızlıkları karşısında sert tepki gösteren ve cezalandırma yolunu seçen aileler nedeniyle bazen çocukları intiharı bile seçebiliyor.

Karne Zeka Ölçütü Değil

International Hospital’dan Psikolog Ferahim Yeşilyurt, kötü karne getirmenin düşük zeka göstergesi olmadığını, okul başarısının sağlanmasında çocuklara olduğu kadar aileye de büyük sorumluluk düştüğünü belirtiyor.

Psikolog Ferahim Yeşilyurt, çocukların okul başarısı ve başarısızlığı konusunda merak edilenleri yanıtladı:

1-  Kötü karne getirmenin nedenleri nelerdir? Çocuğun karnesinin iyi olmasında şunlar etkilidir: – Çalışma alışkanlıklarının kazanılması – Evde ders çalışma ortamının uygun olması – Sorumluluk duygusunun  yerleşmiş olması – Duygusal sorunlarının yoğun olmaması Eğer çocuğunuz iyi karne getirmiyorsa, bu dört faktörün değerlendirilmesinde yarar var. Başarıyı etkileyen tek faktör zeka olmadığı için, iyi olmayan karnenin düşük zeka göstergesi olduğunu söylemek doğru olmayacaktır.

 

2- Karnesi iyi olmayan çocuk hayatta başarılı olamaz mı? Karne çocuğun tüm performansını yansıtmaz. Yani notları çok yüksek bir çocuğa, hayatta çok başarılı olacağı söylenemez. Tersi de geçerlidir. Karnesi iyi olmayan çocuğun da yaşamında çok başarısız olacağı söylenemez. Her çocuğun başarılı olabileceği yönleri muhakkak vardır. Bu özellikleri açığa çıkarmak ailenin ve eğitim sisteminin görevidir.

3- Çocukları notlarına göre ödüllendirmek ya da cezalandırmak doğru mu? Notlara göre aileler bazen çok katı cezalar verebiliyor ya da çocuk sınıfı geçti diye aşırı ödüllendirebiliyor. Notlar değerlendirilebilir ancak çok fazla abartılmamalıdır.

4- Çocuğun ailesi tarafından kabul edildiğini bilmesi neden önemli? Bir çocuğun ailesi tarafından olduğu gibi kabul edilmesi çocuk açısından çok önemlidir. Derslerindeki başarı ya da başarısızlığı ailesiyle olduğu gibi paylaşabilmek ve ailesi tarafından kabul hissini yaşamak çocuğu rahatlatır. Çocuk ailesinin sadece başarılarını kabul edeceğini düşünürse, bu durumda not düzeltme, yalan söyleme gibi dürüst olmayan yollara başvurabilir.

 

5- Karnesinde düşük notları bulunan çocuklara anne-baba olarak nasıl davranmak gerekir? Öncelikle dönem sonunda alınan karnenin, çocuğun karnesi olmasının yanı sıra, ailenin ve eğitim sisteminin de karnesi olduğu unutulmamalıdır. Öğrencinin başarısında ailenin önemli bir yeri vardır. Aile içi ilişkilerin sağlıklı olduğu, çocuğun kişiliğine saygıda bulunulan ve çocuğun kendini geliştirmesinin desteklendiği bir ailede başarının da o oranda yüksek olması beklenir.

 

ANNE BABALAR KENDİLERİNE BU SORULARI SORMALI Karne sonrasında öğrencinin notları düşükse genellikle bu durumdan öğrenci sorumlu tutulur. Eleştirilir, suçlanır. Oysa yapılması gereken, karnedeki düşük notların nedenlerinin ana-baba-çocuk üçgeninde değerlendirilmesidir.

Anne-babalar şu soruları kendilerine sorabilirler: – Acaba çocuğuma kitap okuma konusunda iyi bir model olabildim mi? – Ona ders çalışma sorumluluğunu verebildim mi? – Çocuğumuza aile içinde yoğun kavga ve çatışmaların olmadığı sağlıklı bir aile ortamı yaratabildik mi? – Ara sınavlardan düşük not aldığında onu eleştirip, yargıladık mı? – Onun özgüvenini kazanmasına yardımcı olabildik mi?

NELER YAPILABİLİR? Bu değerlendirmeler anne-baba arasında yapılabilir. Diğer taraftan çocukla bu sonuçların nedenleri üzerinde konuşulabilir. Eğer aile-çocuk iletişimi iyiyse, çocuk bu sonucun alınmasındaki kendi rolünü görüp, değerlendirmesini yaparak gerekli sorumluluklarını alacaktır. Unutulmaması gereken bir nokta; alınan karne notlarının telafisinin her zaman mümkün olduğu, gelecek dönemlerde yükseltebileceği olmalıdır.

 

Karneye Ödül ve Ceza Yok!
Karneyi ödüllendirirken çocuğu fark etmek, takdir etmek gibi manevi ödüllendirmeleri, çocuğun ihtiyaçlarına uygun, makul maddi ödüllerle desteklemek ruhsal gelişimi için daha sağlıklıdır. Ancak okula gitmenin ve ders çalışmanın onun sorumluluğu olduğu unutulmamalıdır. ‘Karnen iyi notlarla dolu olursa sana hediye alırım’ gibi bir yaklaşım yanlıştır. Çocuğa ne için ödül verilmektedir? Zaten dersine çalışmak onun sorumluluğudur. Bunu unutmamalısınız. Böyle davranışlara devam ederseniz, çocuk her başarısında ya da yerine getirmesi gereken sorumluluklarında sizden sürekli maddi imtiyaz veya hediye beklemektedir.

Çocuğunuzun okul başarısızlığının nedenlerini çok iyi değerlendirmeli ve bu başarısızlığın ortadan kalkması için neler yapılması gerektiğini ona anlatmalısınız. Çok fazla tepki göstermek kadar, hiçbir şey yokmuş gibi davranmak da doğru değildir. Fazla tepki gösterildiğinde çocuklar, sevilmediklerini ve aileleri tarafından başarılı olmaları koşulu ile sevilebileceklerini düşünürler. Hiç tepki göstermeme ise çocuk tarafından ilgisizlik ve umursamazlık biçiminde yorumlanabilir.

Tatil dönemi ilişkileri geliştirmek ve sağlamlaştırmak için çok güzel bir zamandır. Çocuğunuzla kaliteli vakit geçirip var olan sorunları daha kolay atlatabilirsiniz.