5053873217 [email protected]

Yakında gösterime girecek olan ‘Ateşteki Kağıtlar’ isimli filmde bir şizofreni canlandıran Yunus Günçe, yaşadığı İstanbul’u şöyle anlattı:
* Kendime ait özel bir hattım var, çok sıkıcı olan… Cihangir’den başlıyor, Bebek’e kadar yürüyorum. İzole bir hayatım yok, sürekli sokaktayım.

* Sabahları uykum kaçınca Cihangir Camii’nin bahçesine gidip oturuyorum. İbadet ederken, Allah’la bireysel ilişki kurmaya çalışıyorum. Dualarım da her gün değişiyor, kendi dualarımı ediyorum.

* İstanbul demek benim için kaos demek… Bu şehir için gerçekten üzülüyorum. Çünkü fazladan 10 milyon insan, yaşıyor bu şehirde. Bu nüfus, farklı bölgelere dağıtılabilirdi.

* Benim hayallerimdeki İstanbul tenha bir şehir. Burada yaşamanın nelere mal olacağını bilen ve bunu kabullenmiş insanların yaşadığı bir kent. Eğer bu şehirde yaşıyorsan, köprüyü geçtikten sonra gişelerde arabandan inip arkanda bekleyen aracın şoförüne “KGS var mı?” diye sormayacaksın. O sende olacak, benim vaktimi bu şekilde çalamazsın. Bu şehir çalıyor o vakti zaten ama her zaman da güzelliğini koruyor.

* İki yıldır saat 17.00 ve 20.00 arasında sokağa çıkmıyorum. Çıkıyorsam da ya yürüyorum ya da metroya biniyorum. O saatlerden çok korkuyorum, o anda yaşanan kaosu düşünüyor, taksi şoförü olsaydım delirirdim diyorum. Ben metroyu kullanmayı tercih ediyorum. (Touch İstanbul)