5053873217 [email protected]

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer zorunlu eğitimi kesintili 12 yıla çıkaran kanunda merak edilen soruları yanıtladı.

Dinçer “12 Yıllık Zorunlu Eğitim: Sorular ve cevaplar” adlı “4+4+4 kitapçığı”nda bulunan 58 soruya yanıt verdi.

2007 doğumlu bir çocuğun ailesi birinci sınıfa değil de anaokuluna çocuğunu vermek isterse ne olacak?
2007 yılı doğumluları doğum aylarına göre ayrıştırarak değerlendirmek gerekir. 2012 – 2013 eğitim ve öğretim yılı için 30 Eylül 2012 tarihi itibariyle 66. ayını dolduranların kayıt işlemi e-okul sistemi üzerinden merkezi sistemle yapılacaktır.

30 Eylül 2007 tarihinden sonra doğan ve gelişim yönünden yeterince hazır olduğu 16 düşünülen 61 – 66 ay arasındaki çocuklar ise velisinin istemesi halinde ilkokula yönlendirilebilecek, aksi halde okul öncesi eğitim kurumlarına devamları sağlanacaktır.

Çocuklar daha erken yaşta okula başlayınca, yapılan eğitim onun için daha ağır kalmayacak mı?
Yeni düzenleme ile ilköğretim birinci sınıfa o eğitim öğretim yılı için 30 Eylül itibariyle 66. ayını dolduranlar kayıt olacaktır. Daha önceki uygulamada ise o yılın 31 Aralık tarihi itibariyle 72. ayını dolduranlar kayıt olmaktaydı.

Dolayısıyla okulların eğitime başladığı Eylül itibarıyla bu çocuklar 68 – 69 aylık oluyorlardı. Bakıldığında yeni uygulama ile eski uygulama arasında fark sadece 2 aylık bir süreyi kapsamaktadır.

Yani 2 ay daha erken ilkokul birinci sınıfa başlayacaklardır. Bu fark çocukların fizikî ve ruhî gelişiminde olumsuzluk yaratmayacaktır. Ayrıca birinci sınıfta uygulanacak programlar yeni durum nedeniyle yaş grubuna uygun olarak revize edilmektedir.

Ortaokullara sınavla mı geçilecek?
Bütün ortaokullara geçiş herhangi bir sınava tabi olmaksızın e-okul sisteminden merkezi olarak adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre yapılacaktır.

Bu sistem özel okullara giriş konusunu değiştirecek mi? Üsküdar Amerikan, Avusturya Lisesi gibi okullar ortaokul bölümlerini tekrar açabilecekler mi?
Özel Yabancı Okullar ile Özel Okulları birbirinden ayırmak gerekmektedir. Özel okullar tamamen Türk eğitim mevzuatına tabi olup mevzuattaki her türlü değişikliklere uymakla yükümlüdür.

Nitekim 222 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde “Türk vatandaşı kız ve erkek çocuklar ilköğrenimlerini resmi veya özel Türk ilköğretim okullarında yapmakla mükelleftir.” hükmü bulunmaktadır.

Bu Kanun hükmü doğrultusunda yabancı okullar ortaokul açamazlar. Özel Türk okulları ise bağımsız ortaokul açabileceklerdir.

İstanbul Erkek, Galatasaray gibi okullara öğrenci geçişi nasıl olacak?
Mevcut durumdaki öğrenci kabul esas ve usulleri uygulanmaya devam edecektir.

Seviye Belirleme Sınavlarına (SBS) devam edilecek mi?
Yakın zamanda sınav sisteminde önemli değişiklikler olmayacak, ancak uzun dönemde lise eğitiminde okul çeşitliliği yerine program çeşitliliği esas olacağından bu sınavların eleme, sıralama ve yerleştirme amaçlı olması yerine, programlardaki kazanımların ölçülmesi ve değerlendirilmesi amaçlı yapılması öngörülmektedir.

Bu sistem lise ve üniversite giriş sınavlarında nasıl değişiklikler getirecek?
Sınav sistemlerinde kısa sürede herhangi bir değişiklik beklenmemelidir. Zaten ilkokulu bitiren öğrencilerin ortaokullara devam etmesinde herhangi bir değişiklik söz konusu olmayacaktır. Ortaokulu bitiren öğrencilerin liselere devamı konusunda ise birkaç yıl daha Seviye Belirleme Sınavına (SBS) göre bir seçme süreci devam edecektir.

Esasen bu konu diğer bazı konulardaki çalışmalarımızla birlikte değerlendirilmesi gereken bir konudur. Bilindiği gibi, lise (ortaöğretim) düzeyinde temel olarak iki farklı tür bulunmaktadır. Genel ortaöğretim kurumları (liseler) ve mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları (liseler). Ancak bunların içindeki türlere geçildiğinde tür ve program bazında farklılıklar çoğalmaktadır.

Son yıllarda bu türlerin azaltılması ve programların güncellenerek artırılması yönünde bir çalışma Bakanlığımızda devam etmektedir. Şu anda sistemde bulunan genel ortaöğretim kurumları genel liseler, Anadolu liseleri, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, Anadolu öğretmen liseleri, güzel sanatlar ve spor liseleridir.

Ayrıca, iki öğretim yılı boyunca uygulamaya devam edilen genel liselerin Anadolu liselerine dönüştürülmesi çalışmaları bu öğretim yılında da devam etmektedir.

Önümüzdeki öğretim yılı sonunda bu çalışma tamamlanarak genel liseler tamamen kaldırılacak ve bunlar ya Anadolu Lisesi ya da mesleki ve teknik liseye dönüşmüş olacaktır. Bu çalışma tamamlandığında hem tür bazında azalma hem de türlerin programları bazında bazı değişiklikler hayata geçirilecektir.

Mesleki ve teknik eğitimde ise türlerin tamamının kaldırılması ve programların güncellenerek artırılması çalışması devam etmektedir. Bunların sonucunda türler arasında programlardan kaynaklanan kalite farklılıkları kaldırılmış olacak ve ortaokullardan liselere geçişlerde seçme ve sıralamaya dayalı merkezi sınav uygulaması da gereksiz hale gelecektir.

Liselerden üniversiteye geçişte ise yine makul bir süre sonunda yerleşme sisteminde değişiklikler gerçekleştirilecektir. Bu süre içinde ise öncelikle üniversite eğitimindeki kapasite arzını artırmak ilk hedefimizdir. Her ne kadar şu anda açık öğretim dâhil üniversitelerimizin kontenjanları liselerden o yıl mezun olan öğrenci sayısına ulaşmış ise de, geçmişten gelen bir birikim bulunması ve eğitim alanı veya üniversitesi tercihlerinde değişiklik yapmak isteyen öğrencilerin de taleplerini karşılayacak kadar kontenjan oluşmasına halen ihtiyaç bulunmaktadır.

Gerek lise düzeyindeki kurumlarımızın türlerinde ve programlarında gerçekleştirilecek değişiklikler ve bunlar arasındaki kalite farklılıklarını kaldıracak yeni uygulamalarımız, gerekse üniversitelerimizdeki gelişmeler sonucunda birkaç yıl içerisinde liselerden üniversitelere geçiş sisteminde de değişiklikler yapılmasını sağlayacak ortamı oluşturacak ve şimdiki gibi öğrenci seçme, sıralama ve elemeye dayalı merkezi sınav sistemi ortadan kaldırılmış olacaktır.

Öğrenci seçmeye dayalı sınavlar yerine eğitim sisteminin kalitesini ölçen değerlendirmelere yönelmek ve meslek liselerini güçlendirmek bu tarz sınavların ve dolayısıyla dershanelerin önemini de azaltacaktır.

Seçmeli ders ilkokullarda uygulanacak mı?
İlkokullarda seçmeli ders uygulaması olmayacaktır. Seçmeli dersler ortaokul ve liselerde uygulanacaktır.

Seçmeli dersler hangi kademede başlayacak?
Kanunda “Ortaokul ve liselerde, Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin Hayatı, isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulur” denilmektedir.

Diğer seçimlik derslerin adı geçmemektedir. Ancak ortaokul ve lisede seçmeli dersler için geniş bir havuz oluşturulacak ve okulların öğretmenler kurulu bu havuzdan dersleri seçecektir. Ortaokullarda ve liselerde okuyan tüm öğrencilerimiz seçmeli dersleri alabileceklerdir.

Yabancı okullar, örneğin Fransız Lisesi din eğitimini içeren seçmeli dersleri almak isterse nasıl yapılacak? Kuran-ı Kerim ve Arapça derslerini isterlerse bu okullar alabilecek mi?
Yabancı okullar Türk mevzuatına tabidir. Dengi resmi okullarımız için konulmuş programlar bunlar için de geçerli olacaktır.

Azınlık okullarında Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin Hayatı dersi olacak mı? Farklı dinlere mensup öğrenciler kendi dinlerini mi okullarda öğrenecekler?
Azınlık okullarında okuyan öğrenciler için Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin Hayatı ders olarak okutulmayacaktır. Azınlık okullarında kendi dinleriyle ilgili dersler zaten okutulmaktadır.

Yeni eğitim sisteminde (özellikle seçmeli dersler belirlenirken), toplumsal talepler dikkate alınacak mı? Örneğin, ilkokul öğrencilerine din eğitimi imkânı sağlanması hususu veya Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi 1. sınıftan itibaren müfredatta yer alacak mı? Ayrıca, farklı din ve mezheplere göre seçmeli dersler sunulacak mı? Türkiye’de konuşulan dillerin öğretimi talepleri de dikkate alınacak mı?
İlköğretim okullarında seçmeli dersler belirlenirken öğrencilerin gelişim özelliklerinin yanı sıra ilgi ve ihtiyaçlarının da dikkate alınması gerektiği Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 2010 yılında aldığı 75 sayılı Kurul Kararında açıkça belirtilmiştir.

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ilkokul 4. sınıftan itibaren okutulmaktadır. Farklı din ve mezheplere göre seçmeli derslerin okutulması ya da Türkiye’de konuşulan farklı dillerin öğretimi konusunda öğretim programlarının yanı sıra öğretmen faktörünün de göz önüne alınması gerekir.

Gelişim özellikleri dikkate alındığında 1. sınıftan itibaren ahlak eğitimi, değer eğitimi veya karakter eğitimi gibi uygulama temelli derslere yer verilebilir.

Anaokulu öğretmenleri 1. sınıflarda görev alacak mı?
Okul öncesi öğretmenleri yine okul öncesi öğrencilerine, sınıf öğretmenleri ise ilkokuldaki öğrencilere ders vereceklerdir. Okul öncesi öğretmenlerinin ilkokul öğrencilerine ders vermesini gerektirecek bir durum söz konusu olmayacaktır.

Din eğitiminin oluşturacağı personel ihtiyacı nasıl karşılanacak?
Din eğitimi içerikli dersler için öncelikle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi öğretmenlerinden ve imam hatip liselerindeki meslek dersi öğretmenlerinden yararlanılacak, bunlarla ihtiyacın giderilememesi halinde ise ilahiyat mezunu ve pedagojik formasyonu olan kişilerden yararlanılacaktır.

Galatasaray, İstanbul Erkek Lisesi, Fen Liselerinin ortaokulları açılacak mı?
Açılmayacak.

Kur’an-ı Kerim dersinde kıyafetler nasıl olacak?
Sadece ders sırasında olmak üzere imam hatip okullarında kız öğrenciler isterlerse başörtülü bu dersi okuyabilir. İmam hatip okulları dışındaki okullarda da yine aynı şekilde o derse mahsus olmak üzere başörtülü ders yapılabilir.

İmam hatip okulları ile 4+4+4 konusunun bağlantısı nedir?
Kanunla imam hatip okullarının orta kısmının açılmasına imkân sağlanması, düzenlemenin sadece bu amaçla yapıldığı şeklinde haksız değerlendirmelere sebebiyet vermektedir.

Zorunlu eğitim süresinin 12 yıla çıkarılması, çocukların ilgi ve tercihlerine göre seçimlik dersler alması imkânının getirilmesi, okul binalarının çocukların gelişim evrelerine göre ayrı mekânlarda olması, farklı programlar arasında tercihe imkân verecek şekilde ortaokulların kurulması gibi düzenlemeler görmezden geliniyor.

Ayrıca sadece dini eğitimde değil, güzel sanatlar ve spor gibi alanlarda da daha erken yaşlarda ve eğitimin alt kademelerinde eğitim almak gerekiyor.

Spor ve güzel sanatlar, müzik, sosyal bilimler, fen bilimleri, Türk dili ve edebiyatı gibi geniş bir yelpazede öğrencilere tercihler yapma esnekliği getirilmesinin imam hatip okullarıyla ilgisi ne olabilir?

Yapılan düzenlemeleri bir bütün olarak görmek ve değişiklik yapılan kanunların değişiklik yapılmayan hükümleriyle birlikte bu değişiklikleri okumak gerekir.