5053873217 [email protected]

MG7 Türkiye’de

Geçtiğimiz cuma günü yapılan MG Türkiye distribütörü Doğan Trend Otomotiv yöneticileri Kağan Dağtekin ve Tibet Soysal‘ın katıldığı bilgilendirme toplantısında markanın 2024 ve sonrasındaki yeni model haritası da konuşuldu. 2024 yılında küçük hatcback hibrit MG3 ve üstsüz cabrio Cyberster modellerini Türkiye’de satışa sunmaya hazırlanıyor. Markanın asıl dikkat çekici yeni modeli ise MG7 olacak. MG7 Türkiye’de yola çıkacak yekilde geliştiriliyor. 2025 yılı şubat ayında satışa çıkacağı açıklanan yeni sedanın arka planında da önemli bir gayret göze çarptı.

Daha önce MG tarafından Avrupa dışı pazarlarda satışa çıkacağı açıklanan ve buna göre homologasyon izinleri (trafiğe çıkması için gerekli yasal teknik uygunluk izinleri) alınan MG7 modeli, Doğan Trend Otomotiv’in elini taşın altına koymasıyla 10 milyon dolara direksiyon Türkiye ve Avrupa’ya da çevirdi.

188 hp gücünde 1.5 lt hacimli motoru Türkiye vergi sistemine uygun. Kompakt sedan otomobil Dogan Grubu desteğiyle yüksek satış rakamlarına aday.
Türkiye’deki satışı için belli garantiler veren Doğan Trend Otomotiv, Çinli şirketi ikna etti ve MG yöneticileri aracın Avrupa uyumluluğu için 10 milyon dolarlık ek yatırıma olur verdi. araç 2024 yılı içinde tüm geliştirmeleri tamamlanarak, 2025 yılı başında öncelikle Türkiye4de satılmaya başlanacak.

Doğuş Trend Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Dağtekin, konuyla ilgili şunları dile getirdi:

“Evet, bu ürün özelinde Avrupa’yla ilgili planları yoktu. Çünkü Avrupa’da sedan çok tercih edilen bir segment değil ama bizden aldıkları yönlendirmelerle ve bizimle elimizi taşın altına koyup belli garantiler vermemizle beraber MG7’nin Avrupa uyumlanması ile ilgili bütçeyi onayladılar ve bu yatırımı yaptılar. Bu bütçeler de ufak rakamlar değil.”

 

BYD Hybrit SUV Modelini Tanıttı

BYD, D-SUV segmentinde konumlandırılan SEAL U modelini tanıttı. Tam elektrikli ve şarj edilebilir hibrit versiyonları bulunan otomobil, Avrupa’da ilk kez Türkiye’de satışa sunulacak olan şarj edilebilir hibrit sistem ile gelecek.

SEAL U’nun bataryası 18 kW DC hızlı şarjı desteklerken, otomobil 0-100 km/s hızlanmasını 9.1 saniyede tamamlıyor. Aracın son hızı ise 170 km/s olarak belirtiliyor.

BYD’nin D-SUV modeli verilen bilgiye e 4.775 mm uzunluğa, 1.890 mm genişliğe ve 1.670 mm yüksekliğe sahip.

2.765 mm aks aralığı bulunan modelde bagaj hacmi ise 552 litreden 1.440 litreye kadar genişletilebiliyor.

1080 KİLOMETRE MENZİL İLE GELECEK
Yapılan açıklamaya göre, Çinli markanın yeni SUV modelinde dört silindirli 72kW’lık 1.5 litrelik benzinli motor, 145 kW’lık elektrikli motorla buluşturuyor.

18.3 kWsa Blade Batarya’ya sahip olan SEAL U, şarj edildiğinde WLTP ölçümlerine göre ortalama 80 kilometrelik elektrikli menzili sunuyor. Bu menzil şehir içerisinde 110 kilometreye kadar çıkıyor. Aracın kombine olarak menzili ise 1080 kilometre olarak açıklanıyor.

SEAL U’da, Türkiye’de hali hazırda satışta olan Atto 3 modelindeki gibi dönebilir bir multimedya ekranı görev yapıyor.

15.6 inç elektrikli dönebilir multimedya ekranı, araçtakilerin tercihine göre yatay veya dikey formatta kullanılabiliyor. Bununla birlikte birçok bilginin yer aldığı 12.3 inç’lik sürücü göstergesi de araçta sunuluyor.

Aktif Hava Etekleri Hyundai’de

Hyundai’den Daha Güvenli Bir Sürüş İçin Aktif Hava Etekleri.

•Hyundai, “Active Air Skirt” adını verdiği özel bir teknolojiyle, yüksek hızlı sürüş sırasında oluşan türbülansı kontrol ediyor.

• Ön tampon ile ön tekerlekler arasına takılan bu parça, aerodinami için 80 km/s hızın üzerinde devreye giriyor.

• E-GMP platformu baz alınarak geliştirilen bu teknoloji, bastırma kuvvetini artırarak araç çekişini ve yüksek hız stabilitesini artırıyor.

Hyundai Motor Company, yüksek hızlı sürüş sırasında oluşan aerodinamik direnci en aza indiren ve aynı zamanda elektrikli araçların (EV) sürüş menzilini ve stabilitesini etkili bir şekilde artıran ‘Aktif Hava Eteği’ (AAS) teknolojisini tanıttı. AAS, yüksek hızlı sürüş sırasında araç hızına göre değişken şekilde çalışarak tamponun alt kısmından giren hava akışını kontrol ediyor. Araç tekerlekleri çevresinde oluşan türbülansı etkin bir şekilde kontrol eden bu teknoloji, elektrikli otomobillerin tek şarjla daha iyi bir sürüş menzili elde etmesine de yardımcı oluyor.

Ayrıca, aerodinamik performansın yalnızca güç performansı üzerinde değil aynı zamanda sürüş stabilitesi ve rüzgar gürültüsü üzerinde de önemli bir etkisi var. Buna ek olarak; verimliliğe doğrudan etki eden sürtünme katsayısını (Cd) azaltmak için de tasarıma destek oluyor.

AAS, aracın ön tamponu ile ön tekerlekleri arasına takılıyor ve normal çalışma sırasında gizleniyor. Araç, 80 km/s hızın üzerine çıktığında otomatik olarak çalışmaya başlıyor ve aynı zamanda aracın yere basma kuvvetini artırma işlevi de görüyor. Böylece araç çekişini ve yüksek hız stabilitesini en iyi şekilde artırmış oluyor. AAS ayrıca, 200 km/s’nin üzerindeki hızlarda da çalışabiliyor. Hyundai, bu yeni teknolojiyi ilk olarak Genesis GV60 modelinde test etti ve sürtünme katsayısını (Cd) 0,008 azaltarak sürtünmeyi yüzde 2,8 geliştirdiğini açıkladı. Bu da yaklaşık 6 km’lik ek bir menzil artışı anlamına geliyor.

Hyundai, dayanıklılık ve performans testlerinin ardından bu yeni teknolojiyi seri üretime geçirmeyi planlıyor.

 

Hyundai Türkiye’de Elektrikli Araç Üretecek

Posco International, Avrupa’da üretilen Hyundai Motor Group elektrikli araçları için 1,03 milyon adet motor çekirdeği tedarik edeceğini açıkladı. Posco, motor çekirdeklerini doğrudan Slovakya’daki Hyundai Mobis fabrikasına tedarik edecek ve burada elektrikli araç sürücü modülleri halinde birleştirilecek. Bu aşamadan geçen parçaların 550.000 adedi Hyundai’nin Türkiye’deki araç montaj fabrikasına, 480.000 adedi ise Kia’nın Slovakya’daki fabrikasına gönderilecek. Bütün bu süreç 2025-2024 yılları arasında gerçekleşecek. Hyundai Türkiye elektrikli araç üretimine hazırlanıyor.

Hyundai 18 milyar dolar yatırımla 31 yeni elektrikli araç hazırlığına başladı haberine bu linkten göz atabilirsiniz.

Şirket, anlaşmanın Polonya’da kurulacak yeni üretim tesisine önemli bir destek oluşturacağını bildirdi.

Posco International, haziran 2023’de Polonya’nın Brzezce kentinde üretim tesisi yatırımı için hazırlıklara başlamıştı. Avrupa’daki küresel otomotiv şirketlerinin üretim üslerinin bitişiğindeki yeni tesisin inşaatına bu yılın ilk yarısında başlanması planlanıyor ve 2025 yılına kadar tamamlanması bekleniyor.

Polonya tesisi tam kapasiteye ulaştıktan sonra Posco International, Kore, Meksika, Polonya, Çin ve Hindistan’da yıllık 7 milyondan fazla motor çekirdeği üretim kapasitesiyle geniş küresel üretim ağına kavuşacak.


Elektrikli araçlar için motor çekirdeği ne işe yarıyor:
Yapay zeka Bard ile yaptığım sohbette İzmit Hyundai Motor tesislerine gönderilecek motor çekirdekleri motorun manyetik alanını oluşturan temel bileşen olarak tanımlanıyor. Stator ve rotor olarak iki parçadan oluşuyor. Stator motorun gövdesi olarak tanımlanabilir ve manyetik alan ürüten sargılara ev sahipliği yapıyor. Rotor ise statorun içinde manyetik alanın döndürdüğü parça olarak adlandırılıyor.

Motor çekirdeğinin temel görevi, motorun manyetik alanını oluşturmak. Bu, elektrik akımının sargılardan geçmesi ve bu akımın manyetik alan üretmesi yoluyla yapılıyor. Manyetik alan, rotoru döndürür ve bu da aracın hareket etmesine neden olur.

Motor çekirdeği, elektrikli araçların verimliliği ve performansı için önemli bir bileşendir. Çekirdek ne kadar güçlü ve verimli olursa, motor o kadar fazla güç üretebilir ve daha az enerji tüketir.

Motor çekirdeğinin diğer önemli işlevleri şöyle sıralanıyor:

Motorun manyetik alan gücünü ve sabitliğini artırır.
Motorun gürültüsünü ve titreşimini azaltır.
Motorun ömrünü uzatır.
Motor çekirdeğinin yapımında çeşitli malzemeler kullanılabilir. En yaygın kullanılan malzemeler, ferrit, alüminyum ve silikonlu çeliktir. Ferrit, en ucuz ve en yaygın kullanılan malzemedir. Alüminyum, daha hafif ve daha verimlidir, ancak daha pahalıdır. Silikonlu çelik, en güçlü ve en dayanıklı malzemedir, ancak en maliyetli olanıdır.

TOGG’un Yeni Modelinde Neler Var ?

CES 2024, Togg’un yeni ‘akıllı cihazı’nın tanıtıldığı merkez oldu. Son dönemde yalnızca teknoloji odaklı değil, mobilitenin de merkezi haline gelen CES’e üçüncü defa katılan Türkiye’nin otomobili Togg, daha önceden sinyallerini verdiği yeni modeli T10F’in ilk gösterimini Las Vegas’ta gerçekleştirdi.

Çoğu insanın sedan olarak tanıtılması beklenen yeni modelin ‘F’ takısı ile yani fastback olarak tanıtılması heyecan yarattı. Son dönemde birçok marka bu tip otomobilleri model aileleri arasında sunmaya başladı. Togg’un da hatchback modelinden vaz geçerek yalnızca sedan ve cross modellerle yoluna devam edeceğini açıkladığında kimi otomobil severler bir fastback modelin gelebileceğini düşünmüştü.

 

Fastback (Liftback) karoser, sedana göre daha sportif ve yuvarlatılmış çizgilere sahip olan, tavanından arka tamponuna kadar uzanan eğimli bir yapıya sahip olması ile ayrılıyor. Bu yuvarlatılmış çizgiler ve arkaya doğru uzanan bütüncül yapı yalnızca sportif bir görünüm kazandırmıyor. Aynı zamanda otomobilin arka camının tıpkı hatcback otomobillerde olduğu gibi arka bagaj kapağı ile birlikte açılmasına olanak tanıyor. Böylece sedan otomobillere göre kimi zaman rakamsal olarak daha küçük bagaja sahip olanlarda dahi daha rahat bir yükleme alanı suduğu gözlemleniyor.

Fastback’in atası olarak ilk hatchback otomobiller gösterilebilir asında, neredeyse fastback olabilecek kadar yatay camlara sahip hatchback modeller gösterilebilir.

Daha sonra Ford Mustang otomobillerde coupe tasarımı vurgulamak için arka cam ile birlikte açılan bagaj kapakları moda olurken, ilerleyen dönemde daha yüksek bagaj kapasitesi ihtiyacını karşılamak amaçlı olarak D segmenti ve C segmenti otomobillerde görülmeye başlandı.

Rakiplerine gelirsek, elbette elektrikli bir otomobil olması dolayısıyla Togg T10F’in rakipleri olarak elektrikli otomobiller düşünülecektir ancak dönüşen otomotiv sektöründe pazar payını her geçen gün büyüten elektrikli otomobil dünyası içten yanmalılardan da müşteri çalarak büyüme elde ediyor. Hal böyle olunca Togg T10F’in 600 km’ye varan elektrikli menzili de düşünülecek olursa, içten yanmalı C-D segmenti sedan ve liftback modellerden de müşteri alabilecek bir model olarak gözüküyor.

Son dönemde sıkça görülmeye başlanan ‘fastback’ tasarımın T10F’in sınıfındaki en iddialı rakiplerinden bir tanesi olarak Çekyalı üretici Skoda’nın Octavia modeli olarak gösterilebilir. Skoda, aynı grup içerisindeki VW Jetta ile aynı altyapıya sahip olmasına karşın fastback (liftback) yapıyı benimseyerek C segmentinde fark yaratmayı ve müşterileri kendisine çekmeyi başarmıştı. Benzer şekilde markanın D segmentindeki temsilcisi Superb de bu yapısıyla dikkat çeken modellerden.

 


Bunun yanı sıra markalar genellikle hafif yükseltilmiş modellerini fastback yapı ile sunmayı tercih ediyor. Bunlara Peugeot 408, Fiat Fastback, Citroen C4X, Renault Arkana gibi marka ve modeller örnek gösterilebilir.

Elbette elektrikli yapısıyla en önemli rakiplerinden bir tanesi de Tesla Model Y, hem yüksek yapısı hem de fastback tarzı ile en ciddi rakibi konumunda bulunan model olarak göze çarpıyor

Elbette Togg T10F’in Türkiye’de piyasaya sürüleceği 2025 yılına kadar yeni marka ve modeller de pazara giriş yapabilir. Bu sınıf oldukça fazla marka ve modelden pay çalınabilecek iddialı bir alan olarak görülüyor.

 

600 KİLOMETREYE VARAN MENZİL

Şu anda piyasadaki rakiplerinden en büyük farkının doğuştan elektrikli yapısı olan Togg T10F, tıpkı T10X gibi kullanıcıyı merkeze koyan, akıllı yaşam çözümleriyle sürekli internetin içinde olan ve uzaktan güncellemelerle sürekli gelişen ve yeni kalan bir cihaz. 2025 yılı içerisinde önce Türkiye’de sonra Avrupa pazarında kullanıcılarla buluşacak olan T10F, RWD (standart menzil arkadan itiş), RWD (uzun menzil arkadan itiş) ve çift motorlu olmak üzere üç farklı teknik ve iki farklı donanım özelliğiyle pazara çıkacak. 160 kW / 218 Beygir güç ve 350 Nm tork üreten T10F RWD (arkadan itiş), iki farklı batarya seçeneğiyle 350+ ve 600 () kilometreye varan menzillere sahip olacak. T10F’in 0-100 km/s hızlanması 4,6 saniye olan, 700 Nm tork üreten çift motorlu AWD (dört çeker) versiyonu ise 530 kilometreye varan bir menzil () sunmayı hedefliyor. Standart menzilli model 52,4 kWh batarya kapasitesine sahipken, uzun menzilli modelde bu kapasite 88,5 kWh’e çıkacak.

TOGG Almak Artık Daha Kolay

2023 yılında üretime başlayan ve 19 bin 583 adet araç teslim eden TOGG, 2024 yılı teslimat ve satış planını açıkladı.

Togg T10X satışlarında kura dönemi sona erdi. Teslimatlarda sıra üretimve donanım paketlerine göre gerçekleştirilecek.

Öncelikle 6 Ocak ile 10 Ocak tarihleri arasında geçen yılki çekilişte yedek listede yer alanların konfigürasyona uygun olanları teslim edilecek. 15 Ocak ile 19 Ocak arasında ise geçen yıl nisan ayındaki çekilişe katılıp, burada sipariş hakkı kazanamayanların siparişleri teslim edilecek.

20 Ocak sonrasında ie isteyen TOGG T10X aracı sipariş edebilecek.

Togg, bu yıl sadece perakende yani bireysel müşterilerden değil, kurumsal müşterilerden de sipariş alacak.

2024 üretimi T10X modelinde yapılacak değişiklikler

Standart 18 inç jantlara saip olan V1 versiyonu, kablosuz şarj, anahtarsız giriş, akıllı telefon erişim altyapısı, karartmalı arka camlar ve otomatik kararan iç dikiz aynası gibi özelliklere sahip. İsteyen kullanıcı arkadan itişli uzun menzilli pil paketine sahip versiyonu da V1 versiyonunda seçebilecek.

V2 versiyonu ise üst versiyon olarak 19 inç jantlara, elektrikli, ısıtmalı ve hafızalı ön koltuklara, elektrikli bagaj kapağı, çevre görüş park kamerası sistemi, otomatik park asistanı, suni deri koltuklar, ısıtmalı arka koltukları içeren kış paketi donanımına sahip.