5053873217 [email protected]

TÜRKİYE’NİN LEONARD COHEN’İ!

Ertuğrul Özkök ilk albümünü Sony Music etiketiyle piyasaya çıkaran Mehmet Erdem’i yerlere göklere sığdıramadı.

Genç şarkıcıdan ve parçalardan övgüyle bahseden Ertuğrul Özkök Hürriyet’teki köşesinde Mehmet Erdem hakkında şunları söyledi:

“Ve tişört yazım,  bu harika çocukla başlıyor. Bak arkadaş; benim için bu yazın CD’si işte budur. Leonard Cohen tadında bir ses. Tam Türkiye tadında şarkılar. CD’nin adı ‘Herkes Aynı Hayatta’. Yaz bir kenara. Bu yaz çok lazım olur. O an gelir ve bana dua edersin…”

Özkök’ün yazısı üzerine bu genç müzisyenin eserlerini merak edenler için de işte klibi:

[youtube width=”600″ height=”365″ video_id=”KaThnbsKkxo”]

 

DÜNYANIN EN GÜZEL KADINI AJAN MIYDI?

Hollywood’un efsane yıldızı Marilyn Monroe’nin Sovyet istihbarat servisi KGB ile işbirliği yaptığı iddia edildi.

İtalyan Panorama dergisinin haberine göre, KGB ajanı Vyaçeslav Yegorov ve ünlü Amerikan yıldızı arasında gizli ilişkiler kuruldu. Haberde, KGB yetkilisi Lyudmila Temnova, Monroe’nun Sovyet gizli servisiyle temas halinde olduğunu ifade etti. İddiaya göre, SSCB’nin Birleşmiş Milletler (BM) Temsilciliği’nde diplomat olarak çalışan ajan Yegorov, dönemin Sovyet lideri Nikita Kruşçev’in ABD ziyareti vesilesiyle Sovyet elçiliğinde düzenlenen yemekte tesadüfen Monroe’yi gördü. Daha sonra ikili dostluğu duygusal düzeye taşıdı. Bayan Temnova’ın iddiasına göre, KGB sarışın yıldıza fazla ilgi duyuyordu.

İtalyan dergisi, önümüzdeki günlerde “Monroe Dostoyevski’nin ülkesinde” adlı belgeselin gösterime gireceğini ekledi. Belgeselde ünlü yıldızın SSCB’ye ziyareti ele alınıyor. Rus ajanı Yegorov’un Monroe’yi Moskova’ya davet ettiği, havalimanında karşıladığı ve Kremlin Sarayı manzaralı otelde misafir ettiği iddia ediliyor. O sıralarda 27 yaşında olduğu belirten eski ajanın dinleme cihazlarını kastederek, “Fakat bizim ilişkilerde belirli bir gerginlik hissediliyordu. Beraber olduğumuz zaman birilerinin bizi gördüğünü ve dinlediğini hissediyorduk.” dediği kayd edildi. Habere göre, bu buluşmanın ardından onlar bir daha görüşmediler ve ilişkileri sona erdi. Ajan Yegorov’un iddiasına göre, FSB’nin arşivinde Monroe’nin Rusya ziyaretiyle ilgili fotoğraflar da var. İddiaya göre Monroe Moskova’ya ‘Martekson’ soyadını kullanarak geldi. Benzer iddialar, 1997 yılında Moskovski Komsomolets gazetesinde de yer almıştı. (Habertürk)

“ÇIĞLIK” ATTIRACAK BİR FİYATA GİTTİ

Norveçli dışavurumcu ressam Edward Munch’un imzasını taşıyan ve Mona Lisa’dan sonra dünyada en çok bilinen tablo olarak kabul edilen, “Çığlık” New York’ta 119,9 milyon dolara satıldı.

1895’te tamamlanan pastel tablo, bir müzayedede satılan en pahalı sanat eseri oldu. Sotheby’s müzayede evinde 50 milyon dolardan başlayan açık artırma 12 dakika sürdü.

Çığlık’ın dört versiyonu bulunuyor. Bu, hâlâ özel şahısların elinde bulunan tek Çığlık tablosuydu.

Eser için yedi kişi yarışıyordu. Ancak mücadele son dakikalarda açık artırmaya telefonla katılan iki kişi arasında geçti.

Satış fiyatına müzayede evinin komisyonu da dahil.

Daha önce müzayedede satılan en pahalı eser rekoru Picasso’nun “Çıplak, Yeşil Yapraklar ve Büst” tablosuna aitti. Eser 2010’da 106,5 milyon dolara satılmıştı.

Çığlık’ın diğer üç versiyonu Norveç’teki müzelerin elinde.

Ancak Sotheby’s bunun Çığlık’ın en renkli versiyonu olduğunu söylüyor. Ayrıca bu tablonun çerçevesinde, Munch’un eser için nereden ilham aldığını anlattığı bir şiiri de bulunuyor.

Sanatçının deniz kenarında yürürken anksiyete nöbeti geçirdikten sonra bu tabloyu yaptığı belirtiliyor.

Çığlık’ın bir versiyonu 1994, başka bir versiyonu da 2004’te çalınmış sonrasında iki tablo da bulunmuştu.

EN KAPSAMLI ÜNİVERSİTE FESTİVALİ

Türkiye’nin müzik alanındaki en önemli isimleri 7 Mayıs tarihinden itibaren Enfest Organizasyon’un üstlendiği bahar şenlikleri kapsamında çeşitli üniversitelere konuk oluyor. İlk defa aynı anda dört farklı üniversitede aynı saatte başlayacak bahar şenlikleri onbinlerce müzik severin eğlenceye doymasını sağlayacak.
İzmir Dokuz Eylül, Denizli Pamukkale, Ankara Hacettepe ve Ankara Üniversitesinin bahar şenlikleri kapsamında İskender Paydaş, Murat Boz, Şebnem Ferah, Seksendört, Luxus, Feridun Düzağaç, Duman, Ozan Doğulu, Ferhat Göçer, Gökçe, Kenan Doğulu’nun katılımı ile gerçekleşecek.Konserlerin başlama saati: 21:00

 

9 Eylül Üniversitesi ( İZMİR)

 

07 Mayıs Iskender Paydas
08 Mayıs Murat Boz- Sabancı Bahari
09 Mayıs Sebnem Ferah Vodafone
10 Mayıs Seksendört- Mercedes
11 Mayıs Luxus-Feridun Duzagac

 

Denizli Pamukkale Üniversitesi

 

07 Mayıs Sebnem Ferah Vodafone
08 Mayıs Iskender paydas
09 Mayıs Seksendört- Mercedes
10 Mayis Cem Adrian – Hürriyet

 

Hacettepe Üniversitesi

 

07 Mayıs Gökçe ve Seksendört -Mercedes
08 Mayıs LUXUS-EZGİNİN GÜNLÜĞÜ
09 Mayıs DUMAN-0ZAN DOĞULU ( ETİFEST)
10 Mayıs FERHAT GÖÇER

 

Ankara Üniversitesi

 

11 Mayıs Murat Boz – Sabancı Bahari
12 Mayıs Gökçe-Kenan Doğulu
13 Mayıs Sebnem Ferah – Vodafone

 

USTA OYUNCUYU KAYBETTİK

Usta oyuncu, yönetmen, seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel, hayatını kaybetti.

Bir süredir kanser tedavisi gören Türel’in, bu sabah saatlerinde kaldığı Amerikan Hastanesi’nde hayatını kaybettiği belirtildi.

Cüneyt Türel, 1942 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan Cüneyt Türel, tiyatroya Yeşil Sahne ve Gençlik Tiyatrosu’nda başladı. Aynı dönemde İstanbul Üniversitesi Türk Talebe Birliği Gençlik Tiyatrosu`na katıldı. Burada hem konservatuvar düzeyinde bir iç eğitim alıyor hem de pratik olarak seyirci karşısına çıkıyordu.

İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 1962 yılında Gülriz Sururi – Engin Cezzar Tiyatrosu’nda profesyonel oldu. Daha sonra Lale Oraloğlu Tiyatrosu’nda çalıştı. 1965 yılında Cimri oyunu ile 30 yıl boyunca çalışacağı Şehir Tiyatroları’na geçti. 1995 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan ayrıldı ve Tiyatro İstanbul bünyesinde bir sezon “Sanat” adlı oyunu oynadı.

1975 yılında Ajda Pekkan’ın “Palavra Palavra” şarkısında yaptığı düetle, herkesin hafızasında sesiyle kalıcı iz bıraktı.

1995 yılında Işıl Kasapoğlu ve Tilbe Saran ile birlikte Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu’nu kurdu. 2007 yılında kapanana kadar bu tiyatronun her oyununda oynadı. 2004 yılında Kent Oyuncuları’na misafir oyuncu olarak katıldı ve üç oyunda rol aldı. 2007 yılında tekrar Tiyatro İstanbul’da Çıkmaz Sokak Çocukları adlı oyunda misafir oyuncu olarak oynadı. 2008 yılında Tiyatro Dot’a Karatavuk adlı oyunla misafir oldu. 2007 yılından başlayarak rol aldığı Robert Wilson’un yönetimindeki “Rumi” (In the Blink of the Eye) oyunu Atina’da, Varşova’da ve Ravenna Festivalinde sergilendi. 2009 yazında İstanbul Tiyatro Festivali’nin özel projesi kapsamında ünlü Fransız oyuncu Jeanne Moreau ile birlikte Rumeli Hisarı’nda sahnelenen ve Amos Gitai’nin yönettiği, “Işığın Oğulları ile Karanlığın Oğullarının Savaşı” adlı oyunda rol aldı.

Cüneyt Türel, bu yıl 10 Mayıs ile 5 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek olan 18.Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali için Elim Elinde adlı bir gösteri hazırlıyordu.

Türel’in cenazesi, 3 Mayıs Perşembe günü Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde yapılacak törenin ardından, Teşvikiye Camisi’ndeki öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilecek.

Rol Aldığı Oyunlar
Karatavuk: (David Harrower) – Tiyatro Dot – 2008
Çıkmaz Sokak Çocukları: (Lyle Kessler) – Tiyatro İstanbul – 2008
Anna Karenina: (Tolstoy / Helen Edmundson) – Kent Oyuncuları – 2007
Kumarbazın Seçimi: (Patrick Marber) – Kent Oyuncuları – 2006
Ördek Muhabbetleri: (David Mamet) – Aksanat Prodüksion Tiyatrosu – 2006
İki Hayat Sonra: (Brian Friel) – Kent Oyuncuları – 2004
Fernando Krapp Bana Mektup Yazmış: (Tankred Dorst) – Aksanat Prodüksion Tiyatrosu – 2003
Tek Kişilik Şehir: (Behiç Ak) – Aksanat Prodüksion Tiyatrosu
Bay Knepp: (Jorge Goldenberg) – Aksanat Prodüksion Tiyatrosu – 2001
Sevilmek: (Bilge Karasu) – Aksanat Prodüksion Tiyatrosu – 2000
Molly S.: (Brian Friel) – Aksanat Prodüksion Tiyatrosu – 1999
Alacaklılar: (August Stringberg) – Aksanat Prodüksion Tiyatrosu – 1998
Abelard ve Heloise: (R.Duncan) – Aksanat Prodüksion Tiyatrosu – 1997
Sanat: (Yasmina Reza) – Tiyatro İstanbul – 1996
Nereye Kadar (Good): (Cecil Philip Taylor) – Tiyatro İstanbul – 1995
Vanya Dayı: (Anton Çehov) – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1994
Tartuffe: (Molière) – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1992
Mösyö Butterfly: (David Henry Hwang) – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1991
Kral Lear: (Wiliam Shakespeare) – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1990
Görüşme – Kutlama – Çağrı: (Václav Havel) – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1989
Aç Sınıfın Laneti: (Sam Shepard )- İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1988
Vişne Bahçesi: (Anton Çehov) – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1987
Vahşi Batı: (Sam Shepard) – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1986
Deli Bal: (Anton Çehov) – İstanbul Şehir Tiyatrosu: 1986
Antonius ve Cleopatra: (William Shakespeare) – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1985
Caligula: (Albert Camus) – İstanbul Şehir Tiyatrosu -1984
Bizans Düştü: (Turan Oflazoğlu) – İstanbul Şehir Tiyatrosu
Anahtar Sahipleri: (Milan Kundera) İstanbul Şehir Tiyatrosu
Yunus Emre: (Recep Bilginer) İstanbul Şehir Tiyatrosu
Kendini Bulmak: İstanbul Şehir Tiyatrosu
Deli İbrahim: (Turan Oflazoğlu) – İstanbul Şehir Tiyatrosu
Romeo ve Juliet: (William Shakespeare) – İstanbul Şehir Tiyatrosu
Fatih: İstanbul Şehir Tiyatrosu
Bahar Noktası: (William Shakespeare) – İstanbul Şehir Tiyatrosu – 1981
Oyun Nasıl Oynanmalı: (Vasıf Öngören) – İstanbul Şehir Tiyatrosu
Linç : (Kerim Korcan) – İstanbul Şehir Tiyatrosu
Cimri: (Molière) – İstanbul Şehir Tiyatrosu
Kabare: (Joe Masteroff) – Gülriz Sururi & Engin Cezzar Tiyatrosu
Altona Mahpusları: (Jean-Paul Sartre) – Gülriz Sururi & Engin Cezzar Tiyatrosu
Pygmalion
General Çöpçatan
Aklın Oyunu
Rumi
Işığın Oğulları ile Karanlığın Oğullarının Savaşı

Yönettiği Oyunlar
Deli Bal: (Anton Çehov) – İstanbul Şehir Tiyatrosu
Cumhuriyet Kızı: (Memet Baydur) – İstanbul Şehir Tiyatrosu
Küçük Prens: (Antoine de Saint Exupery) – İstanbul Şehir Tiyatrosu
Oidipus: (Sofokles) – İstanbul Şehir Tiyatrosu
Hakimiyeti Milliye Aşevi: (Güngör Dilmen) – İstanbul Şehir Tiyatrosu
Kırmızı Güller: (Sean O’Casey)
Ayak Bacak Fabrikası : (Sermet Çağan)

Rol Aldığı Filmler
Çakal – 2010
Rina – 2010
Beş Vakit – 2006
Çinliler Geliyor – 2006
Abdülhamit Düşerken – 2003
Herkes Kendi Evinde – 2001
Kuşatma Altında Aşk – 1997
Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey – 1995

EFSANE GRUP PENTAGRAM “MMXII” ILE GERI DÖNDÜ!

2012 yılında 25. yaşını kutlayan Pentagram; Hakan Utangaç (gitar), Metin Türkcan (gitar), Tarkan Gözübüyük (bas gitar), Cenk Ünnü (davul) ve güçlü vokaliyle gruba nefes veren Gökalp Ergen ile birlikte yeni albümleri “MMXII (2012)”i müzikseverler ile paylaştı.

Grubun Sony Music kataloğunda yer alan; Pentagram (1990), Trail Blazer (1992), Anatolia (1997), Unspoken (2001) ve Bir (2002) olmak üzere beş stüdyo albümünün yanı sıra, kuruluşunun 10. ve 20. yıl dönümlerinde yayınladığı iki konser video/albümü bulunuyor.

Prodüktörlüğünü Pentagram’ın üstlendigi “MMXII” albümünde söz ve bestesi gruba ait; “Sand, Now and Nevermore, Geçmişin Yükü, Beyond Insanity, Doğmadan Önce, Wasteland, It’s Dawn Again, Disturbing The Peace, Uzakta, Apokalips” isimleriyle, İngilizce ve Türkçe sözlü on özgün eser yer alıyor.

Ajan Entertainment, Planad Works, Flat Production Services, Babajim Istanbul, Sestrem, Stüdyo Mono, Mehmet Turgut Stüdyo ve Dukkan-ul Hayal SFX Studio katkılarıyla dokuz ay on günde hazırlanan çalışmaya İlhan Barutcu, Kerem Özyeğen, Ozan Tügen ve albüm kartonetindeki fotoğraflarda da gördüğümüz Turgut Berkes gibi önemli sanatçılar konuk oldular.

Pentagram önceki albümlerinde olduğu gibi bu albümde de, yaşadığımız dönemin duygusunu çeşitli metaforlar ve müzik yoluyla ifade etmeyi hedefliyor. 70’lerden günümüze çeşitli usul ve ustalara selam yollayan düzenlemeler, yine bazı parçalarda geleneksel ortadoğu ritim ve melodileriyle buluşuyor.

Her notası hayata yeni bir sayfa açma heyecanıyla kaydedilen on parçanın bulunduğu “MMXII”, Bluejean/Headbang dergisi 2012 Nisan sayısında Pentagram’ın bugüne dek yayınladığı en güçlü albüm olarak değerlendirildi.