5053873217 [email protected]

YGS SONUÇLARI VE LYS BAŞVURULARI

ÖSYM’nin sınav sonuçlarını sınavın yapıldığı tarihten 2 hafta sonra açıklanması bekleniyor. Bir sürpriz olmazsa adaylar 15 Nisan’da sonuçları öğrenebilecekler.

YGS’den herhangi bir alandan 180 ve üzeri puan alan öğrenciler için LYS süreci başlayacak.  Başvuru tarihi 24 – 30 Nisan arası olarak tespit edilmiştir. 2012 LYS başvuru ücreti ne kadar olacak ve nerelere yatırılacak?

LYS -1 Matematik Sınavı

Matematik puanına göre öğrenci alan üniversite bölümlerine başvuracak adayların 16 Haziran 2012 Cumartesi günü yapılacak olan LYS-1 Matematik sınavına girmeleri gerekiyor. LYS -1 Matematik sınavı ne zaman yapılacak? LYS -1 Matematik sınav 16 Haziran sabah saat 10.00′da başlayacak, tek oturumda yapılacak. Sınav 12 dakika sürecektir. LYS-1 sınavından matematik testi ve geometri testi bulunacak. LYS -1 Matematik Testinde 50 soru, 75 dakika içinde cevaplandırılacak. LYS -1 Geometri Testinde 30 soru, 45 dakikada cevaplandırılacak. Test kitapları ayrı ayrı verilecek fakat aynı cevap anahtarına işlenecek.

LYS-2 Fen Bilimleri Sınavı
LYS-2 Fen bilimleri sınavı ise 24 Haziran 2012 Pazar günü gerçekleştirilecektir. LYS-2 Fen sınavı24 Haziran sabah saat 10.00′da başlayacak, tek oturumda ve ayrı test kitapçığı ile yapılacak. LYS-2 Fen sınavı toplam 135 dakika sürecek. LYS-2 Fen sınavında adaylara, Fizik Testi, Kimya Testi ve Biyoloji Testi bulunan kitapçıkta bu derslerden 30’ar soru yöneltilecek, her test için 45’er dakika cevaplama süresi tanınacaktır. Test kitapçıkları ayrı, cevaplama kağıdı aynı olacaktır.

LYS-3 Edebiyat Coğrafya Sınavı

Üniversitelerin edebiyat ve coğrafya testi sonuçlarına göre öğrenci alacak bölümlerine girmek isteyen adayların başvuracağı LYS-3 sınavı 23 Haziran 2012 Cumartesi günü yapılacak. LYS-3 sabah saat 10.00′da başlayacak. Adayların tek oturumda 12 dakika da Edebiyat Testi ve Coğrafya Testini cevaplanması istenecek. LYS-3 sınav konuları olarak Türk Dili ve Edebiyatı Testi ile Coğrafya-1 Testi bulunacak. LYS-3 sınavında sorulacak testlerde Türk Dili ve Edebiyatı Testinde 56 soru, 85 dakika içinde cevaplanırken, Coğrafya-1 Testinde ise 24 soru, 35 dakika içerisinde cevaplanacak. Aynı cevap kağıdının kullanılacağı sınavda adaylara test kitapçıkları ayrı ayrı verilecek.

LYS-4 Sosyal Bilimler Sınavı

Üniversitelerin sosyal bilimler puanı ile öğrenci alan bölümlerine başvuracak adayların girmesi gereken LYS-4 Sosyal bilimler Sınavı 17 Haziran 2012 Pazar günü yapılacak. LYS-4 sınavı sabah saat 10.00′da başlayacak. Sınavda adaylara 135 dakika içinde Tarih Testi, Coğrafya-2 Testi ve Felsefe Grubu Testi verilecek. LYS-4 sınavında ayrı ayrı verilecek test kitapçıklarında Tarih Testinde 44 soru, 65 dakika içinde cevaplanacak. Aynı şekilde Coğrafya-2 Testinde 16 soru, 25 dakika içinde, Felsefe Grubu Testinde ise 30 soru, 45 dakika içinde cevaplanacak. Felsefe Grubu Testinde, 10 Psikoloji, 10 Sosyoloji ve 10 Mantık sorusu adaylara yöneltilecek. LYS-4 sınavı testleri ayrı soru kitapçıkları halinde adaylara verilecek fakat aynı cevap kağıdı kullanılacaktır.

LYS-5 Yabancı Dil Sınavı

Üniversitelerin yabancı dil puanı ile öğrenci alan bölümlerine yerleştirilecek adayların tabi tutulacağı LYS-5 Yabancı Dil Sınavı 16 Haziran 2012 Cumartesi günü yapılacak. LYS-5 Yabancı Dil Sınavı öğleden sonra saat 14.30′da başlayacak. Sınav tek oturumda uygulanacak ve toplam 120 dakika sürecek. Sınavda adaylara 80 soru yöneltilecek, LYS-5 Yabancı Dil Sınavı Almanca, Fransızca ve İngilizce olmak üzere üç dilde sorular yer alacaktır. LYS-5 sınavı testlerinde sözcük bilgisi, dil bilgisi, çeviri ve okuduğunu anlama ile ilgili sorulara yer verilecek. LYS-5 testleri adaylara ayrı ayrı verilirken aynı cevap kağıdı kullanılacak.

 

YGS’DE SORULAR ZORMUŞ

YGS 2012’de sınavdan çıkan adayların ortak görüşü “Bu yılki soruların zor olduğu” yönünde.

Bu yıl en büyük şikayet zaman sıkıntısı oldu. Adaylar soruları yetiştirememekten yakındılar.

İşte sınava giren adaylardan aldığımız birer cümlelik görüşler;

-Türkçe uzun, matematik zordu.

-Türkçe’den anlatım bozukluğu sorusu çıkmadı. O kadar da hazırlanmıştık.

-Sözel kısma ağırlık verenler için- zor sınav. türkçe’deki paragraf sorularının neredeyse tamamında soru kökü ‘değildir’, ‘yoktur’, ‘çıkarılamaz’ gibi olumsuz sözcüklerle oluşturulduğu için zorluk derecesi birkaç kademe daha artmış. hayatımda ilk defa bir testi -daraldığım için- tamamen bitirmeden bir başkasına geçip sonra tekrar geri dönmek zorunda kaldım.

-Türkçe sorularının muazzam uzun olduğu sınavdır. Son 1 saat diğerlerine kasabildik anca.
biri de şu çılgın velilere bi çözüm bulsa keşke. kişi başına düşen ebeveyn sayısı 5!

-Anlatım bozukluğu çıkmaması bu sınavın en büyük sürprizidir.

-Sanırım türkçe sorularını cambridge profesörleri hazırladı. Bütün konsantrem dağıldı fen bilimlerinde resmen.

-Türkçe çok uzun ve uğraştırıcı,sosyal’de tarihin ve coğrafyanın oldukça kolay olduğu, buna rağmen felsefe çeldirici, matematik ise oldukça kolay, geometri oldukça zor ve LYS standartlarında, fen ise biyoloji seçici sorulardan oluşan bir sınavdı.

-Denemelerde 130 altina hic inmemis biri olarak, beni rahatlikla 100 nete kadar dusurecek sinavdir. turkceyle baslayanlara, sorularin verdigi sinir ve stresle matematik ve fende kolay sorulari da kacirtmistir.

 

YGS’Yİ KAZANMAK YETECEK Mİ?

Her yıl bir milyonu aşkın öğrencinin kendilerine gelecek kurma ve meslek edinme umuduyla girdikleri üniverste giriş sınavı hayata ilk adım olarak görülüyor. Peki sınav sonrasında sizi neler bekliyor?

Sizi bekleyenlerin başında zorlu bir eğitim dönemi ardından da iş bulma telaşı geliyor. Milliyet yazarı ve Türkiye’de eğitim konusunda başarılı işlere imza atan Abbas Güçlü sınav sonrası üniversite adayları için faydalı ve tavsiyelerle dolu bir yazı yazdı. İşte Güçlü’nün yazısından satır başları:

– Muhtemelen sınava katılan bir milyon 800 bin adaydan, bir milyon 300 bini, YGS barajını aşacak. Bunlardan 300 bini kadarı, muhtemelen LYS’ye katılmayacak ve LYS’de de 900 bin, bir milyon arası aday yarışacak.

– Kontenjanlar ise her ne kadar törpülense de yine 600 bin civarında olacak. Açık öğretimi de kattığınızda herkese yetecek kadar kontenjan var. Bu yüzden, eğer ille de şu üniversite ve şu bölüm demiyorsanız, şimdiden kendinizi üniversiteli sayabilirsiniz…

– Ama artık, asıl önemli olanı, üniversiteyi kazanmak değil, bitirdikten sonra iş bulabilmek…

– İşsizlik sıralamasında, üniversite mezunları ilk sırada. Çünkü neredeyse her köşe başına bir üniversite açan ve kontenjanları şişirdikçe, şişirenler, olayın bu yönüyle hiç ilgilenmiyorlar. Bu yüzden siz siz olun, geleceğinizi, biz yetişkinlere emanet etmeyin ve oturun yol haritanızı kendiniz hazırlayın. Yoksa yarı yolda kalırsınız!..

YGS’DE İKİ ŞIK ARASINDA KALIRSAN…

Yaklaşık 2 milyon gencin yarın büyük umutlarına bir adım daha yaklaştıracak olan YGS sınavına sadece saatler kala, sınav için twitter’da yapılan öneriler güldürüyor. Tüm yıl çalışan öğrencileri sınav öncesi gülümsetecek öneriler arasında iki şık arasına kalanları da ilgilendirenler var, sınava arabayla gidenleri de!

@gorkemalatepe
#ygsyegirecekleretavsiyeler Arabayla gidenler anahtarı jantın arasına saklamayın geçen sene çok araba çalındı :)

@Turk_Annesi
soruları iyi okuyun, anlamadığınız soruda vakit kaybetmeyin ve komşunun oğlunu ezip geçin çocuğum!! göriim sizi

@musmulafaruk
#ygsyegirecekleretavsiyeler Bu bir işaret, Sabri’yi örnek alın, o atıp tutturduysa sizinkiler de tutacaktır, cevabını bilmediklerinizi atın.

@AlperTurgut01
#ygsyegirecekleretavsiyeler Yarın 1 Nisan, yani sınav mınav yok, şaka yaptılar size. Hadi yine iyisiniz gençler, vurun kafayı yatın uyuyun

@gokcicim
#ygsyegirecekleretavsiyeler lady gaga makyajı yapıp nicki minaj gibi giyinin iğrenç bi parfüm sıkın. herkes size odaklansın sınavı yapamasın

@Beycanbalkaya
#ygsyegirecekleretavsiyeler sınavda iki şık arasında kaldıysanız ikinciyi seçin çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz ikincisi olmazdı.

@DrSoysalMedya
#ygsyegirecekleretavsiyeler Emin olmadığınız soruları RT’lemeyin, favoriye alın.

@Rapunzelll
#ygsyegirecekleretavsiyeler sınav iyi geçmezse Erol Köse’nin de bi hacettepe tıp mezunu olduğunu hatırlayıp kendinizi teselli edebilirsiniz.

@tinkereccoli
#ygsyegirecekleretavsiyeler baktın olmuyor sorular arasında dinamizmi yakala eğlencenin doruklarına var sonra da bir paçavra gibi savur.

@NNChocolate
#ygsyegirecekleretavsiyeler Annem kazanmakla hiçbişi bitmio aksine asıl o zaman başlıo dertler, çok takmayın kasmayın cool olun gençler :P

@asLowe
#ygsyegirecekleretavsiyeler Kafanıza çokda takmayın sonuçta ölüm yok gibi laflar edenlerden itinayla uzak durun :)

@gevrek_simit_
#ygsyegirecekleretavsiyeler stres sıkıntıya gerek yok çünkü bu hayatınızda gireceğiniz ne ilk ne de son sınav. O yüzden yayıla yayıla çözün.

@Tuba_Liebe
#ygsyegirecekleretavsiyeler 2 şık arasında kalırsanız kalbinizi dinlemeyin yada durun dinleyin :D

@cccaveman
#ygsyegirecekleretavsiyeler illaki birileri halı silkecektir.embesil gözetmenler ceblerinde para şıngırdatacktr.kulak tıkacı alaydın iyidi:)

@haydarbozdag
#ygsyegirecekleretavsiyeler beyin bedava sıkıntı yapmayın

@nimkarakaya
#ygsyegirecekleretavsiyeler bilkent yazmayın 94lü loserlar 3 sene hazırlık 6 senede bölüm okutuyorlarmış zorla

İŞTE 4+4+4

Meclisten geçerek yasalaşan 4+4+4 süreci  çok konuşuldu. İşte 14 maddelik yasa;

 MADDE 1: Mecburi ilköğretim çağı, 6-13 yaş grubunu kapsar. Bu çağ çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın Eylül ayı sonunda başlar, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yıl sonu biter.

MADDE 2: İlköğretim; 4 yıl süreli ve zorunlu ilkokul ve ortaokuldan oluşur.

MADDE 3: İlköğretim kurumlarının ilkokul ve ortaokulların bağımsız kurulması esastır. Ancak şartlara göre liselerle de kurulabilir.

MADDE 4: Büyüklüğüne’ ibaresi ‘ilkokul ve ortaokullar birlikte veya ayrı oluşlarına, büyüklüğüne’ şeklinde değiştirildi.

MADDE 5: Gelirler, il özel idarelerince, ortaöğretim kurumlarının arsa temini, bina, bakım, onarımı ve diğer ihtiyaçlarının karşılanması için de kullanılır.

MADDE 6: İlköğretim 5,6,7 ve 8. sınıflarında eğitim görenler eğitimlerini bu kurumlarda tamamlar.

MADDE 7: Ortaokul ve liselerde Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin hayatı, seçmeli ders olarak okutulur.

MADDE 8: İlköğretim; ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar halinde kurulacak. Ancak imkan ve şartlara göre, ilkokul, ortaokul veya liselerle birlikte de kurulabilir.

MADDE 9: “İlköğretim kurumları; 4 yıl süreli ve zorunlu ilkokullar ile 4 yıl süreli ve zorunlu farklı programlar arasında tercih imkanı veren okullar imam-hatip okullarından oluşur.

MADDE 10: “Ortaöğretim, ilköğretime dayalı, 4 yıllık zorunlu, örgün veya yaygın öğrenim veren genel, meslekî ve teknik öğretim kurumlarının tümünü kapsar. Bu okulları bitirenlere ortaöğretim diploması verilir.

MADDE 11: Zorunlu ortaöğretim 2012 – 2013 eğitim – öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlanır. Bakanlar Kurulu uygulamayı bir eğitim – öğretim yılı ertelemeye yetkilidir.

MADDE 12: Mesleki Eğitim Kanununun 18. maddesinde yer alan “yüzde onundan fazla” ibaresi madde metninden çıkarıldı.

MADDE 13: ‘8 yıllık kesintisiz ilköğretim’ ibaresi ‘ilköğretim ve ortaöğretim’ şeklinde değiştirildi.

MADDE 14: Meslek lisesi mezunlarına üniversite giriş sınavında verilmesi öngörülen yüzde 4’lük ek puan tamamen kaldırıldı.

 

YGS İÇİN SON TAVSİYELER MEB’DEN GELDİ

Üniversite Öğrencisi Adaylarına MEB’den son dakika tavsiyeleri geldi. Özel Eğitim ve Rehberlik  Hizmetleri Genel Müdürü Hakan Sarı, YGS’ye girecek öğrencilerin sınav öncesi iyi  dinlenmeleri, beslenmelerine dikkat etmeleri, kendilerine güvenmeleri, aşırı  kaygılanmamaları ve sınavdan önceki gece iyi uyumaları tavsiyesinde bulundu.

Aileler için de önerilerde bulunan Hakan Sarı

pazar günü yapılacak YGS öncesi  öğrencilere ve ailelere birtakım uyarı ve tavsiyede bulundu.

Sınav tarihi yaklaştıkça gençlerin kaygılarının arttığını ifade eden  Sarı, kaygının aşırı olmaması durumunda motive edici bir özelliğinin olduğuna  dikkati çekerek, aşırı kaygının öğrenmenin ve öğrendiğini kullanmanın önünde  büyük bir engel olduğunu söyledi.
Kaygının gelecekle ilgili karamsarlık, başarısızlık, umutsuzlukla ortaya  çıktığını anlatan Sarı, sınav kaygısının da bu şekilde oluştuğunu belirtti. Aşırı  kaygının bireyleri fiziksel, psikolojik ve zihinsel olarak etkilediğini ifade  eden Sarı, ”Yoğun kaygı sonucunda beden kimyasında meydana gelen değişiklikler  beyinde öğrenme için gerekli olan protein zincirlerinin oluşumunu engeller.  Böylece akıl yürütme ve soyut düşünme yönündeki zihin faaliyetleri bozulur ve  başarısızlık kaçınılmaz olur” diye konuştu.
 -Sınav kaygısının nedenleri-
Yoğun kaygı yaşayan, sınava olduğundan farklı anlamlar veren öğrenciler  için her sınavın  bir ”kriz durumu” olabileceğine dikkati çeken Sarı,  öğrencilerin aşırı kaygıyla başa çıkmanın yollarını öğrenmesi gerektiğini  söyledi.
”Sınav kaygısı, öğrencinin sınava bakış açısından kaynaklanabilmektedir” diyen Sarı, şunları söyledi:
”Özgüven eksikliği, öğrencinin kişiliğine verilen değerin sınav başarısı  ile ölçülmesi, arkadaşları ile karşılaştırılması, sınavla ilgili olumsuz  düşünceler üretilmesi, aile yapısının baskıcı ve mükemmeliyetçi olması, sınavın  bir ölüm kalım meselesi haline getirilmesi, ’Sen başaracaksın biz sana çok  güveniyoruz’ diyerek abartılı cesaretlendirmelerde bulunulması sınav kaygısının  temel nedenleri arasında sıralanabilir.”
Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin şiddetli bir huzursuzluk içinde  olacağını, ders çalışırken dikkatlerini toplamakta güçlük çekebileceğini anlatan  Sarı, öğrencilerin yeme ve uyku düzenlerinin bozulabileceğini, çok gergin ya da  çok hassas olabileceklerini, terleme, üşüme, yorgunluk, solunumda güçlük,  titreme, mide ağrısı gibi sorunlar yaşayabileceğini de belirtti.
 -Öğrencilerin yapması gerekenler-
Hakan Sarı, öğrencilerin sınav kaygısıyla mücadelesine ilişkin de şu  bilgileri verdi:
”Sınavdan önce mutlaka iyi dinleneceğiniz bir zaman ayırın. Sınava  çalışmış ve tüm konuları gözden geçirmiş olarak girin. Sınavdan önceki gece iyi  uyuyun. Beslenmenize dikkat edin, az ya da çok veya farklı yiyecekler yemeyin.  Kendinize güvenin. Dinlenmenizi ve rahatlamanızı sağlayacak faaliyetler yapın.  Sizi üzecek ve kaygınızı artıracak olumsuz duygu ve düşüncelerden uzak durun.”
Sınav başlamadan ve sınav sırasında öğrencilerin yapması gerekenler  hakkında da bilgi veren Sarı, şunları kaydetti:
”Sınav başlamadan sormak istediğiniz bir durum varsa ya da ortamda sizi  rahatsız eden bir durum varsa bunu sınav gözetmeninize bildirin. Sınav başlamadan  gözetmenin uyarılarını dikkatle dinleyin, sınav kitapçığınızın adınıza düzenlenip  düzenlenmediğini ve eksiksiz olup olmadığını kontrol edin. Sınav sırasında ise  sadece sorulara odaklanın, başka bir şey asla düşünmeyin. Kendinize güvenin ve  ’bu sınavı başaracağım’ gibi motive edici cümleler söyleyin. Soruları ve  seçenekleri dikkatlice okuyun. Soru kökündeki ’değildir’ gibi olumsuz ifadelere  dikkat edin. Soruyu okuduktan sonra seçeneklere geçin ve en doğru bulduğunuz  seçeneği cevap kağıdına işaretleyin. Cevabınızı işaretlerken doğru soru ve doğru  seçeneği işaretlediğinize emin olun ve kaydırma yapmayın. Bir soru üzerinde çok  zaman harcamayın, başka bir soruya geçin eğer sonra süre kalırsa o soruya tekrar  dönün. Sınavdan çabuk çıkmak için acele etmeyiniz, tüm soruları okuyun ve  cevaplamaya çalışın. Sınav süresini verimli kullanın. Zaman zaman süreyi kontrol  edin.”
 -Ailelerin görevleri-
Sınava hazırlık sürecinde ailelere de birtakım görevler düştüğünü  vurgulayan Sarı, şöyle devam etti:
”Aileler çocuklarını iyi tanımalı, yapabildikleri, yapamadıkları ve  istekleri hakkında bilgi sahibi olmalılar. Çocuklarının öğrenme stilini
 tanımasına ve çalışma sistemini buna göre planlamalarına yardımcı olmalılar.  Çocuklarına yönelik gerçekçi beklenti içinde, ulaşabileceği hedefler koymasında  onlara yardımcı olmalılar.
Çocuklarının kendilerine güven duyması konusunda destek olması gereken  aileler, planlı yaşaması ve zamanını iyi kullanması konusunda onlara yardımcı  olmalılar. Çocuklarının geçmişteki başarısızlıklarını hatırlatmak yerine  gelecekte başarılı olmasının yollarını birlikte aramalılar. Onların bedensel ve  duygusal değişimlerine duyarlı olmalılar. Sınav konusunda sakin davranarak örnek,  düzenli uyuması ve sağlıklı beslenmesi konusunda ise destek olmalılar. Aileler,  çocuklarının sınava ilişkin duygu ve düşüncelerini ifade etmesini sağlamalı ve  anlattıklarını dikkatle dinlemelidir.
Sınavın öğrencinin kişiliğini değerlendiren bir ölçü olmadığını  benimsemeli ve benimsetmeliler. Sınavı bir tehdit unsuru olarak asla  kullanmamalılar.”

ALTERNATİF TAVSİYELER

 

Konya Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ömer Üre, öğrencilerin 12 yıl boyunca aldıkları eğitimin sadece bir günde yapılacak sınavda ölçmenin pedagojik olarak pek de doğru olmadığını belirtti.

YGS’ye girecek öğrencilerin, yüzde 10 ile yüzde 15’inin çok çeşitli mazeretleri çıkacağını ifade eden Prof. Dr. Üre, ”Kişinin geleceğini belirleyecek öneme sahip bu gibi sınavlar bir gün yerine belli aralıklarla birden fazla tarihlerde yapılabilir. Sınavın bir kerede yapılıp bitmemesi lazım. Yani öğrenciye, 3 ya da 6 ay arayla belirlenecek ikinci bir tarihte aynı sınava girme hakkı tanınmalı” dedi.

Sınava girecek öğrencilere önemli uyarılarda bulunan Prof. Dr. Üre, şunları kaydetti:”Güven duygusu yüksek olan öğrenciler, eğer kendileri istiyorsa sınav yapılacak okula tek başına gelebilir. Bu durum tümüyle öğrenciye bırakılmalıdır. Tereddüt yaşayan, desteğe ihtiyaç duyan, ailesi yayında olduğunda kendisini daha güçlü ve güvende hissen öğrencilerin ise sınav yerine aileleriyle gelmelerinde hiç bir sakınca yoktur. Sınav yerine ailelerin gelmesi pek çok öğrenciye güven duygusu verir, hatta yararlıdır. Çünkü pek çok öğrenci ebeveynlerini böyle durumlarda, kendilerini daha ağır bir baskı unsuru olan sosyal yargıya maruz bırakmayacak koruyucular olarak görürler. Anne ve babalar, felaket ve kayıplara karşı öğrenci için koruyucudur.

Aşırı sınav stresi yaşayan öğrencilerin sabah hafif kahvaltı yaparak sınav yerine yürüyerek gitmelerinde yarar var. Ne aç olmalılar ne de karınları aşırı tok olmalı… Grip mevsimine girmemiz nedeniyle sınav sabahı duş alınmaması, basit ancak önemli bir tedbirdir. Çünkü ıslak saçla aceleyle evden çıkan kişi üşütüp kolaylıkla rahatsızlanabilir. Duşlarını sınavdan sonra da alabilirler.”

– Ders çalışmayı en az bir gün önce bırakın –

Öğrencilerden sınavdan bir gün önce ders çalışmayı mutlaka bırakmalarını isteyen Üre, ”En az bir gün beyin ve vücut dinlendirilmelidir. Bu dinlenme, uzun zamandır durmaksızın koşan, adeta savaşa hazırlanan öğrenciyi rahatlatacaktır” diye konuştu.