5053873217 [email protected]

Yeni Eğitim Yılı Yeni Kurallarla Başlıyor

20 milyon öğrenci ve 1 milyon 200 bin öğretmen ders yılına başlıyor. Yeni eğitim-öğretim yılı, yeniliklerle başlayacak.

 


Orta öğretimde sınıf tekrarı geri geldi.

Öğrenciler en az 50 not ortalamasını tutturması durumunda ve en fazla 3 dersten sorumlu olarak bir üst sınıfa geçebilecek.

4 ve üzeri başarısız dersi olan öğrenciler sınıf tekrarı yapacak.

50 not ortalamasını tuttursa bile alt sınıflar da dahil olmak üzere en fazla 6 dan fazla başarısız dersi olanlar sınıfta kalacak.

Devamsızlık süresi özürsüz 10 günü, toplamda 30 günü aşan öğrenciler, sınıf tekrarı yapacak.

Sınav sisteminde de önemli değişiklikler var. Sınavlar eğitim yılı başında ilan edilen haftalarda yapılacak.

  1. dönem ilk sınavlar Ekim ayı son haftası ile Kasım ayı ilk haftasında ikinci sınavlar Aralık sonu ya da Ocak başında olacak. 2. dönemde de Mart sonu ya da Nisan başı ile Mayıs ayı son haftası ve Haziran ayı ilk haftası sınav dönemi olacak.

Bu yıldan itibaren ilkokul 4. sınıflarda da yazılı sınav saati uygulaması artık yapılmayacak. 4. sınıflarda öğrenci notları öğrenci gelişim dosyasına göre verilecek.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de, yeni eğitim-öğretim yılının başlangıcı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Tekin, “2023-2024 eğitim öğretim yılını eğitimde toplumsal bir seferberlik dönemi olarak kabul edelim.” dedi.

Okullarda İlk ara tatil 13-17 Kasım tarihleri arasında yapılacak. Birinci dönem, 22 Ocak Cuma günü sona erecek.

2 haftalık yarı yıl tatilinin ardından, 5 Şubat’ta ikinci dönem başlayacak.

İkinci ara tatili tarihi 8-12 Nisan olarak belirlendi. Eğitim-öğretim yılı 14 Haziran’da sona erecek.

İlkokul 1. Sınıflar Okula Ne Zaman Başlayacak ?

MEB’de Uyum Haftası Ne Zaman Başlıyor?

2023-2024 eğitim öğretim yılının başlamasına kısa bir zaman kala uyum haftası tarihi merak edilmeye başladı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklama sonrasında uyum haftası tarihi belli oldu.

MEB çalışma takvimine göre 2023-2024 eğitim öğretim yılında okullar 11 Eylül Pazartesi günü açılacak.

Eğitim öğretim yılı 14 Haziran 2024 tarihinde sona erecek.

Okul öncesi eğitim ve ilkokul 1. sınıfa başlayacak öğrenciler 4-8 Eylül’de uyum eğitimleri alacaklar.

Seçmeli Psikoloji Dersi 2. Dönem 2. Sınav Çalışma Soruları

 

1-) “Japon ana babalar, çocuğun nasıl davranmasını istiyorlarsa  çocuğa öyle davranırlar ; sakin ,yumuşak,nazik ve höşgörülü”

        Japon ana babalar , çocuklarının , öğrenmede hangi yolu izlemelerini beklemektedirler?

 

2-)Hırsızlık sonucu ceza evine girip bir af ile dışarı çıkan biri yine suç işlemeye devam etmektedir.

Bu durumu hangi durum açıklar?

 

3-) İngilizceyi çok iyi bilen Gülnaz Almancayı arkadaşlarından daha çabuk öğrenir.

Gülmaz’ın bu durumunu hangisi durum açıklar?

 

4-) Folklör ekibinde olan Ecem , daha önce babasının öğrettiği figürlerden dolayı yeni öğrendiği figürleri yapmaktan zorlanmaktadır. Ecem’in yeni figürleri öğrenmede zorlanması hangi kavramla açıklanır?

 

5-) Başkalarına yardım etmeyen ve sürekli olarak kendi çıkarlarını gözeten bencil biri “herkes kendi başının çaresine bakıyor, kimse bir diğerine yardım eli uzatmıyor”diyerek diğerlerini suçlamaktadır.

Bu durum hangi savunma mekanizması ile açıklanabilir?

 

 

6-) “Aşağı  tükürsem sakal ,yukarı tükürsem bıyık” sözü aşağıdakilerden hangisi ile açıklanabilir?

 

7-) Savunma mekanizmalarının özellikleri nelerdir ?

 

8-) Hanımın çiftliği dizisinde Güllü evi terk eden ve kendisini dolandıran eşi Orhan’ın tüm kişisel eşyasını pencereden dışarıya atıp, gaz dökerek yakar. Güllünün bu davranışı aşağıdaki hangi savunma mekanizmasıyla açıklanırsa daha doğru olur?

 

 

9-) Mutlu, gittiği bir doğum günü partisinde  gördüğü genç bir bayanı çok beğenmiş , onunla tanışmak istemiştir. Genç bayan Mutlu’nun tanışma isteğini kabul etmiş ve bir süre sohbet etmişlerdir; ancak Mutlu, bayanı görünüşünü çok beğenmesine rağmen , fikirleri ve konuşma tarzı hiç hoşuna gitmemiştir. Bunun üzerine Mutlu ne yapacağı konusunda düşünmeye başlamıştır.

Mutlu’nun burada yaşadığı durum hangisi ile açıklanır?

 

10-) Kişilik mizaç ve karakter olarak ikiye ayrılır . Mizaç kalıtsal özellikleri , doğuştan gelen özellikleri yansıtırken; karakter doğumdan sonra edinilen özellikleri yansıtır. Buna göre karakteri yansıtan kişilik özelliği nedir?

 

11-) I-Transfer öğrenme öncesi ve sırasında , ket vurma ise öğrenme sonrasında gerçekleşir.

II-Ket vurmanın , unutturma , transferin ise kolaylaştırıcı ve zorlaştırıcı etkisi vardır.

III-Ket vurma hatırlamaya, transferin  ise öğrenmeye etkisi vardır.

Yukarıdaki bilgilerden hangileri doğrudur?

 

12-) I-Klasik koşullamada tepki belirlidir.

       II-Edimsel koşullamada davranış rasgele oluşur.

       III-Klasik koşullamada davranış pekiştireçten bağımsızdır.

       IV-Edimsel koşullamada pekiştirme organizmanın davranışı sonucunda gerçekleşir.

       Yukarıda verilen bilgilerden hangileri doğrudur?

 

 

13-) Bir öğrenci her gün derse geç gelmektedir. Öğretmen öğrencilerden birini ,sabahları  geç gelen öğrenciyi takip etmesi ve gecikmenin nedenini öğrenmesini ister. Görevlendirilen öğrenci , derse geç kalan öğrencinin okul yolu üzerindeki tabelaların tümünü okumadan geçmediğini ,hatta atladığı tabelaları geriye dönüp, okuduğunu görmüş ve durumu öğretmenine bildirmiştir.

Derse geç gelen öğrencinin durumu aşağıdaki kavramların hangisi ile açıklanır?

 

14-) Zeka ile ilgili temel bilgiler nelerdir?

 

15-) Bir psikolog  tahtaya çeşitli konularda  cümleler yazar, örneğin  ; idam cezası olmalıdır. Herkes muhtaçlara yardım etmeli midir? Gibi cümleler yazarak. öğrencilere “ her kes , konu hakkında bir yazı yazıp versin”der. Bu psikoloğun uygulamak istediği kişilik testi hangisidir?

 

16-) Nevrotik (Nevrozlar) bozukluklar nelerdir?

 

17-) Sosyal etki nedir?

 

18-) Okula yeni başlayan  Muratcan yanlış yapmaktan korktuğu için derse aktif katılmamaktadır , öğretmeni sık sık Muratcanı  derse katılmaya teşvik edip verdiği her cevabına aferin , çok güzel gibi sözcüklerle takdir etmektedir. Bir süre sonra Muratcan isteyerek derse katılmaktadır.

Burada öğretmenin kullandığı öğrenme biçimi hangisidir?

 

 

19-) İnsanlar kendi başınayken , diğer insanların yanından olduğundan farklı davranır.

Bu durumu hangisiyle açıklayabiliriz?

 

Deprem Bölgesi İçin YKS Kararı

ÖSYM, deprem bölgesi ile ilgili yeni bir karar aldı.

Hatay, Malatya, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da sınav yapmama kararı değişti.

Konuyla ilgili açıklama yapan Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, YKS’nin 4 ilde yapılmasına karar verildiğini bildirdi.

Yıkılan binalar ve diğer binalardaki risk tespit çalışmaları nedeniyle sınav yapmama kararı aldıklarını hatırlatan Ersoy, şunları kaydetti:

“Deprem bölgesindeki kardeşlerimize bu süreçte Türkiye’nin istedikleri ilinde sınava girebilme imkanı oluşturduk. Milli Eğitim Bakanlığının bölgede eğitim öğretime tekrar başlamasının ve ÖSYM olarak yaptığımız detaylı incelemenin ardından deprem bölgesindeki 4 ilde tekrar sınav uygulamasına başlamaya karar verdik. Bölgede yaşayan kardeşlerimizin güvenlik zafiyeti oluşmadan sınavlara girmesini amaçlıyoruz.”

Bölgedeki kapasitenin üzerinde bir talep olması durumunda isteyen kişilerin daha önce olduğu gibi yine Türkiye’nin istediği yerinde sınava girebileceğini ifade eden Ersoy, can güvenliği riskine ve sınavlarda zafiyete sebep olmadan süreci işleteceklerini bildirdi.

 

Sınava yaklaşık 3,5 milyon adayın katılacağını belirten Ersoy, şöyle devam etti:

“Bölgede yaşayan bireylerden kendi illerinde sınava girebilmeye yönelik yoğun talep vardı, bu talepler doğrultusunda çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Sınav yeri tercih sayısını 2’den 5’e çıkardık. Kişi istediği 5 ili yazabilecek. Adaylar, tercih etmiş olduğu merkezlerden birinde sınava girebilecek. Deprem bölgesindeki sınav uygulamaları için yoğun başvuru var. Bazı bölgelerde başvurular kapasitenin iki katına çıkmış durumda, bir aksaklık yaşanmaması için titiz bir çaba içerisindeyiz.”

 

Öte yandan, adayların, ÖSYM’nin internet sitesi üzerinden sınav giriş yeri tercihlerini bugün sistemin açılmasıyla güncelleyebilecekleri belirtildi.

Uzaktan Eğitim Sadece Deprem Bölgesini mi Kapsayacak?

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremin ardından üniversitelerin uzaktan eğitim kararına ilişkin YÖK Başkanı Erol Özvar açıklama yaptı. Bahar döneminin 20 Şubat’ta başlayacağını duyuran Özvar, üniversitelerin yüz yüze eğitim kararını nisan ayında yeniden değerlendirileceğini bildirdi.

Depremlerden 13 milyonu aşkın vatandaşın doğrudan etkilendiğini dile getiren Özvar, “Ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Bu zor günleri, devletimiz ve milletimiz ile ele ele vererek, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde geride bırakacağımıza yürekten inanıyorum.” diye konuştu.

Gerek arama kurtarma çalışmalarında gerekse depremzede vatandaşlara yardım toplanması ve dağıtılmasında gösterdikleri gayretten dolayı bilhassa gençlerle gurur duyduklarını ifade eden Özvar, şöyle konuştu:

“Yükseköğretim Kurulu Başkanı olarak kendilerine minnettar olduğumu belirtmek isterim. Aynı şekilde, öğretim elemanlarımıza, sağlık personelimize, arama kurtarma çalışmalarına katılan uzman personelimize de ayrıca şükranlarımı sunarım. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yükseköğretim camiamızın, depremin yaralarının sarılması konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini bilhassa vurgulamak isterim.”

 

Depremden doğrudan etkilenen 11 ildeki yükseköğretime ilişkin bilgi veren Özvar, Türkiye’deki açıköğretim hariç toplam 4 milyon 187 bin yükseköğretim öğrencisinin toplam 376 bin 770’inin söz konusu 11 ilde kayıtlı olduğunu bildirdi. Özvar, bölgede bulunan üniversitelerin, toplam örgün öğrencisinin yüzde 9’una ev sahipliği yaptığını belirtti.

Öte yandan, 11 ilde ikametleri olup Türkiye’nin başka illerinde eğitim alan 299 bin 397 ön lisans ve lisans düzeyinde öğrencinin bulunduğunu aktaran Özvar, bu öğrencilerin yoğun olarak öğrenim gördüğü illere bakıldığında İstanbul’da 40 bin 334, Ankara’da 22 bin 303, Mersin’de 17 bin 647, İzmir’de 14 bin 764 ve Konya’da 10 bin 538 öğrencinin olduğunun görüldüğünü kaydetti.

Bölgede ikametgahı olan veya bölgede eğitim alan toplam 631 bin 430 öğrencinin bulunduğunu ifade eden Özvar, özetle Türkiye’deki örgün ön lisans ve lisans öğrencilerinin toplam yüzde 17,5’inin ya bölgede ikamet ettiğini ya da eğitim aldığını söyledi.

Özvar, bu öğrencilerin depremden en çok etkilenen kitle arasında yer aldığını vurguladı.

Aileleriyle birlikte değerlendirildiğinde depremden doğrudan etkilenen illerdeki yükseköğretim içerisinde bulunan vatandaş sayısının yüksek olduğuna işaret eden Özvar, “Öğrencilerimiz ve personelimiz arasında maalesef kayıplarımız da bulunmaktadır. Ayrıca, birinci dereceden yakınlarını kaybeden öğrencilerimiz ve personellerimiz mevcuttur. Ancak bu aşamada kayıp sayısıyla ilgili olarak bir açıklama yapmayı henüz doğru bulmuyoruz.” ifadelerini kullandı.

KAMPÜSLERDEKİ DURUM

Özvar, depremin olduğu günden itibaren YÖK olarak tüm üniversite yönetimleriyle doğrudan temas etmek suretiyle çok yakın iletişim içine girdiklerini, bu sayede bölgedeki öğretim elemanlarının, öğrencilerin ve idari personelin durumuyla alakalı veriler toplamaya başladıklarını anlattı.

Bu verilerin sürekli güncellenmesi nedeniyle rakamları tam olarak ifade edemediklerini dile getiren Özvar, bu konuda AFAD’ın resmi açıklamaları yaptığını söyledi.

Erol Özvar, “Neredeyse bütün üniversitelerimiz, öğretim elemanlarından, öğrencilerinden, idari personelinden depremden etkilenmiş paydaşlarıyla doludur. Bu bakımdan depremin, kayıplar bakımından neredeyse bütün üniversitelerimizin neredeyse tamamında etkili olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.

“ÇOĞU KAMPÜSÜMÜZDE YIKILAN BİNA OLMADIĞI GÖRÜLMÜŞTÜR”

Kampüslerle ilgili de güncel durumu paylaşan Özvar, şöyle konuştu:

“11 ilde yapılan ön incelemeler neticesinde, çoğu kampüsümüzde yıkılan bina olmadığı görülmüştür. Bununla birlikte, çok az sayıda ağır hasarlı binamız mevcuttur. Tüm illerde çoğu binamız kullanılabilir durumdadır ve halen afetzedelere hizmet sunmaktadır. Bu zorlu süreçte kampüslerimiz depremzedelerin barınma ve beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir rol almışlardır.

Ülkemizin dört bir yanındaki tıp fakülteleri olağanüstü bir performans göstermektedir. Yine tıp ve mühendislik fakültelerinden gönüllü öğretim elemanlarımızın halen bölgedeki çalışmalara katkılarını memnuniyetle izliyoruz. Üniversitelerimizin diğer fakültelerinden de bölgeye gitmek suretiyle uzmanlıklarıyla insanlarımıza hizmet eden öğretim elemanlarımız da bulunmaktadır. İlk günden itibaren üniversitelerimizdeki öğrenci kulübü, hızlı hareket ederek bölgede çalışmalar yapmışlardır. Bundan sonraki süreçte, yani iyileşme sürecinde, üniversitelerimize çok kritik roller düşmektedir.”

Özvar, illerin tekrar kalkınmasında üniversitelerin ve bilim insanlarının çok büyük katkıları olacağını belirterek, “Önümüzdeki süreçte, gerek depremzedelerin psikososyal rehabilitasyonu gerekse de toplumun yeniden inşasında üniversitelerimizin kendilerine düşen sorumlulukla hareket edeceklerine inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

HİBRİT EĞİTİM SEÇENEĞİ DE DEĞERLENDİRİLECEK

Özvar, YÖK tarafından Kahramanmaraş merkezli depremin ülke genelindeki etkileri, depremden etkilenen vatandaşlar ile öğrencilerin barınma durumları, sosyal koşullar ve sürdürülebilir öğretim süreçleri gibi birçok faktörün bir arada değerlendirilerek 2022-2023 akademik yılı bahar döneminin uzaktan öğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olacağına daha önce karar verildiğini hatırlattı.

Bütün çabalarının, eğitim ve öğretim alanında normalleşmenin mümkün olan en kısa zamanda sağlanması olduğunu kaydeden Özvar, öğrencilerin eğitimlerini, nitelikten ödün vermeden, mümkün olan en etkin, verimli ve kesintisiz bir şekilde sürdürebilmelerini sağlamak için ön lisans, lisans ve lisansüstünde 2022-2023 akademik yılı bahar dönemiyle sınırlı olmak kaydıyla bazı kararlar alındığını bildirdi.

Bu kararları alırken gerek üniversiteler gerek sivil toplum örgütleri gerek uzman ve bilim insanları ile gerekli istişarelerde bulunduklarını dile getiren Özvar, şöyle konuştu:

“Ayrıca baştan net şekilde dile getirmek gerekir ki alınan kararlar nisan ayı başı itibarıyla yeniden gözden geçirilerek şartlar elverişli hale gelmesi durumunda uzaktan eğitimin yanında yüz yüze eğitim imkanının da sunulduğu harmanlanmış (hibrit) öğretim seçeneği de değerlendirilecektir. Bizler için önemli olan üniversitelerde normalleşme sürecinin bir an önce başlamasıdır. Nisan ayı başları gibi bu aldığımız kararları yeniden değerlendirmek suretiyle imkanların el verdiği ölçüde bu hibrit veya harmanlanmış eğitim sisteminden, yani yüz yüze eğitimi de katmak suretiyle eğitim öğretim faaliyetlerimizin devamını öngördüğümüzü ifade etmek isterim.”

UZAKTAN EĞİTİMLE İLGİLİ ALINAN KARARLAR

Uzaktan eğitimle ilgili alınan kararlara ilişkin de Erol Özvar, şu açıklamalarda bulundu:

“2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar dönemi, yükseköğretim kurumlarının yetkili kurullarınca alınacak kararlarla 20 Şubat 2023 tarihinden itibaren başlatılabilecek. Yükseköğretim kurumlarımız, her bir diploma programının teorik eğitimlerinde ‘Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar’ kapsamında (6. maddedeki yüzde 30 kısıtı dikkate alınmaksızın) ilgili programın gerekli bilgi, beceri ve yetkinlikleri kazandıracak önlemleri alarak çevrim içi, eş zamanlı veya çevrim dışı, eş zamanlı olmayan uzaktan öğretim yöntemlerini kullanabilecek. Eğitimlerini, Yükseköğretimde Uygulamalı Eğitimler Çerçeve Yönetmeliği uyarınca devam eden programlardaki öğrencilerimiz, bu eğitimlerini yüz yüze sürdürecek.”

BAZI ÜNİVERSİTELER İLE EŞLEŞTİRİLECEKLERİ ÜNİVERSİTELER

Özvar, depremin etkilediği illerde bulunan bir kısım üniversitelerin, deprem dolayısıyla karşı karşıya kaldıkları sorunların çözümünde akademik ve idari görevlendirme yapmak, bilişim desteği sağlamak ve ortak çalışmalar yapmak üzere 8 üniversite ile eşleştirileceğini bildirdi.

Prof. Dr. Özvar’ın açıklamalarına göre, OHAL kapsamındaki illerde bulunan bazı üniversiteler ile eşleştirilecekleri üniversiteler şöyle:

“a) İnönü Üniversitesi – Ankara Üniversitesi

b) Malatya Turgut Özal Üniversitesi – Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

c) Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi – Gazi Üniversitesi

ç) Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi – Erciyes Üniversitesi

d) Adıyaman Üniversitesi – Atatürk Üniversitesi

e) Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi – Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

f) İskenderun Teknik Üniversitesi – Necmettin Erbakan Üniversitesi

g) Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi – Eskişehir Osmangazi Üniversitesi.”

ÖZEL ÖĞRENCİLİK HAKKI

YÖK Başkanı Özvar, afet dolayısıyla özel öğrencilik konusunda bazı kolaylıklar da getirerek mağduriyetlerin önüne geçmeyi planladıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Depremden etkilenen illerdeki üniversitelerde veya birinci derece yakınları bu illerde ikamet edip diğer illerdeki üniversitelerde kayıtlı olan öğrencilerden uygulamalı eğitime devam edecek olanlar, talep etmeleri halinde, birinci derece yakınlarının ikametgahının veya geçici ikametgahının bulunduğu illerdeki üniversitenin eşdeğer diploma programlarında özel öğrenci olarak bu eğitimlerini alabilecek; bahar dönemi sonunda başarılı oldukları uygulamalı eğitimler, eksiksiz olarak kredi yükünden düşülecek, kendilerinden ayrıca eğitim ve öğretim ücreti talep edilmeyecek.

Öğrencilerimiz deprem dolayısıyla ciddi şekilde etkilenmiş bulunuyorlar. Elbette ki arzu ettiğimiz, öğrencilerimizin tamamının bahar yarıyılında eğitim öğretime iştirak etmeleridir. Ancak katılma konusunda mücbir sebeplerle iştiraki mümkün olamayan öğrencilerimiz de olabilecektir. Bu bakımdan kayıt dondurma konusunda da bazı kolaylıklar getirildi. Yükseköğretim programlarında kayıtlı olan ve talep eden öğrencilerin ilgili yükseköğretim kurumlarınca bahar döneminde kayıtlarının dondurulmasına ve bu sürenin programın azami öğrenim süresinden düşülmemesine karar verildi.”

ÖĞRENİM ÜCRETİ ÖDEME KOLAYLIĞI

YÖK Başkanı Özvar, öğrenim ücreti konusunda vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin bir tavsiye kararlarının bulunduğuna da dikkati çekerek şunları kaydetti:

“Vakıf yükseköğretim kurumlarının, depremden etkilenen illerde birinci derece yakını vefat eden veya birinci derece yakınlarının ikamet ettikleri konutları yıkılan ya da hasar gören öğrencilerinin, ödenmemiş bahar dönemi taksit ödemelerini güz dönemine kadar ertelemelerine ve eğitim-öğretim ücretleri, burs ve barınma ihtiyaçları konularında ayrıca kolaylık sağlamalarına karar verilmiştir.”

2022-2023 GÜZ DÖNEMİ SINAVLARINA KATILMAYANLAR

Özvar, ön lisans, lisans ve lisansüstü programlarda kayıtlı öğrencilerden 6 Şubat ve sonrasında 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı güz dönemine ait final, bütünleme, mazeret, tek ders gibi sınavları ile lisansüstü programlarda yeterlik veya tez sınavı olup katılamayanlar için söz konusu sınavların ilgili yükseköğretim kurumu tarafından belirlenecek ileri bir tarihte yapılmasına karar verildiğini bildirdi.

Alınan kararların başta öğrenciler olmak üzere akademisyenlere, üniversitelere ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunan Özvar, “2022-2023 bahar yarıyılına eğitimde uzaktan öğretim usulüyle geçiyoruz. Bununla beraber önümüzdeki günlerde nisan ayı gibi gerekli düzenlemeleri tekrar gözden geçirmek suretiyle imkanların el vermesi, elverişli hale gelmesi durumunda yüz yüze eğitim olanaklarının da değerlendirileceğini ifade ederim.” diye konuştu.