Volvo küçük SUV’si XC40 ile pastadan aldığı payı büyütmeye çalışıyor. İsveçli firma halihazırda XC60 ve XC90 SUV’leri ile iyi bir bilinirliğe ve sadık bir müşteri tabanına sahip. Fakat birçok küçük SUV müşterisi ürüne baktığı kadar fiyata da bakıyor.
Volvo biz araca elimizi bile sürmeden önce bu soruya bir cevap vermiş gibi görünüyor. İsveçli firma Care by Volvo adı altında müşterilerine XC40’ı satın almak için tamamen yeni bir yol sunuyor. Kısaca özetlemek gerekirse sistem geleneksel bayilerden ziyade aracı online bir ortamda satın almanızı olanaklı kılıyor. Aylık ödemenizi de sizin için planlayan sistemde müşteriler istedikleri aracı seçebiliyor ve alabiliyorlar. Araç bu sistem üzerinden iki yıllık planlanmış bakımı ve sigortasıyla birlikte alınıyor.
Fakat bu program sadece seçilmiş bazı pazarlara sunulacak, aylık ödemelerin ise düşük meblağlara denk geleceğinden şüpheliyiz. Care by Volvo kesinlikle yeni nesil, online alışveriş yapan ve geleneksel bayiye gidip araç satın alma işlemine zamanı ya da sabrı olmayan otomobil müşterilerini hedefliyor. Volvo bu program için fiyatlandırmasını henüz yayınlamadı, dolayısıyla tek tıkla otomobil satın alma deneyiminin patlama yapması için biraz daha beklememiz gerekecek.
Fakat beklenen patlama yaşanmazsa bu kesinlikle Volvo XC40’ın suçu değil. Piyasaya ilk sürüldüğünde XC40 D4 dört tekerlekten çekişli, 188 beygirlik dört silindirli dizel bir motor ile ya da T5 dört tekerlekten çekişli dört silindirli 244 beygirlik bir motor ile sunulacak. Her iki model de Volvo’nun sekiz ileri vitesli Geartronic şanzımanını kullanacak. Giriş seviye bir T3 modeli ise güçlendirilmiş 3 silindirli önden çekişli motoruyla 156 beygir gücü altı ileri vitesli manuel bir şanzıman üzerinden ön tekerleklere iletecek ve önümüzdeki yıl aramızda olacak. Buna karşın giriş seviye modelin ortaya çıkacağı tarih ile ilgili kesin bir zaman aralığına sahip değiliz.
Araç iç donanım olarak giriş seviye Momentum ve daha üst seviye R-Design olacak şekilde iki versiyon olarak sunulacak. En üst düzey Inscription donanıma ise sonradan kavuşacağız. Neyse ki Volvo iç donanım konusunda bencil değil. Momentum donanımda bile 12.3 inçlik dijital göstergeler, 9 inçlik navigasyon cihazı ile Sensus Connect internet bağlantısına sahip dokunmatik bir bilgi-eğlence sistemi, iki alanlı klima kontrol sistemi, LED ışıklandırma, arka park yardımcısı, ısıtmalı deri ön koltuklar ve 18 inç alaşım jantlar bulunuyor. R-Design ise aracın iç tarafına deri ve alüminyum, dış tarafına siyah dokunuşlar ile geliyor. Çift egzoz ve alçaltılmış yumuşak süspansiyonu da ekleyelim.
XC40’ların her bir versiyonunda ise bir sürü eşya koymak için bol bol raf, kap, göz ve farklı başka türlü depolama alanları bulunuyor. Volvo adeta otomobillerin içindeki dağınıklığa savaş açmış gibi. Akıllı telefonlara kablosuz şarj özelliği sunan özel alanlar, katlanır askılar ve orta konsolda bir çöp kutusu da aracın içindeki yerini almış.
Tabi Volvo güvenlik için de XC60 ve XC90’dan birçok özellik devşirmiş. Trafik algılayıcı sensörler ve otomoatik frenleme sistemi sadece otomobilleri değil, bisikletlileri de gözlüyor. 360 derecelik kuş bakışı kamera da park ederken işinizi oldukça kolaylaştırıyor. Araç hızlanma, yavaşlama ve direksiyon kontrolü ile ilgili yarı-otonom özelliklere de sahip. Pilot Yardımcı, özel işaretli yollarda 130 kilometre hıza kadar çalışıyor.
Özetlemek gerekirse, XC40 ile ilgili devrimsel bir şey olmadığı doğru, fakat XC60 ve XC90’ın ne kadar sevildiği düşünülürse, bu belki de o kadar da kötü bir şey değildir? Fiyata gelince, Volvo giriş seviye T3’ün 31,500 eurodan başlayacağını söylüyor. Tam dolu modeler ise 40,000 euro civarı bir fiyat etiketine sahip olacak. Bu rakamlar yaklaşık olarak lüks sınıftaki rakipleri BMW X1, Mercedes GLA ve Audi Q3 ile kıyaslanabilir rakamlar. Buna karşın biz çoğu müşterinin en azından orta seviye bir dört çekişli T5’e sahip olmak isteyeceğini düşünüyoruz.
Üretimine Kasımda başlanacak olan yeni XC40 için ise siparişler alınmaya başlamış durumda. İlk teslimatların önümüzdeki yılın başında başlaması bekleniyor.