5053873217 [email protected]

Cem Yılmaz ile nikah masasına oturan Ahu Yağtu’nun babası Neşet Yağtu, kızının hamileliğini ilginç bir benzetmeyle anlattı: “Cem’e de Ahu’ya da söyledim. Ahu’nun hamileliği martini kadehi içinde kürdana saplanmış yeşil zeytine benziyor. Minik bir karnı var. Ahu bebekliğinden beri çok zayıf” 

Kızı Ahu Yağtu, Türkiye’nin en çok konuşulan ismi Cem Yılmaz’la evlenen Neşet Yağtu kızını ve kızının çocukluğunu anlattı. Birkaç gündür gazetelerde çıkan “Hırslı, ne istediğini bilen kızdır” tanımlamalarının aksine baba Yağtu, kızı için “Ahu’nun çok büyük hırsları yoktur” diye konuştu.

– Ahu bana benziyor. Daha duygusal, daha romantik. Öyle hırsları olan bir kız hiç olmadı. Mesela İzmir’de bir defileden çıktıktan sonra ‘Şu şöyle oldu, bu böyle oldu’ diye bahsetmezdi bile. Bir de hiçbir şey istemezdi. Mesela çocuklar bir şey gördüğü zaman hemen ister ya, Ahu hiç öyle değildi, hiçbir şey istemezdi.

– Kızımın en büyük hayali balerin olmaktı. O zaman ben Tüpraş İzmir rafinesinde Ruslarla çalışıyordum. Bir Rus kadın vardı, kızı Bolşoy’da balerindi. Onlar Ahu’ya bu konuda bayağı bir yardımcı oldu. Ahu’yu İzmir balesini çalıştıran bir Rus’a götürdüler. Kızım 11 yaşındaydı. O da Ahu’yu yatırdı inceledi ve “Diz kapakların çok çıkık, balerin olamazsın” dedi. Çok zayıftı Ahu. Balerin olacak kişinin diz kapağının çıkık olmaması gerekiyormuş. Ahu’nun ilk hayali suya düştü, balerin olamadı. Ancak son hayali gerçek oldu. Ahu 6 ay önce yazlığa geldiğinde ‘Ben de anne olmak istiyorum, çok mutlu bir yuvam olsun istiyorum” demişti ve kızımın bu isteği gerçek oldu.

– Cem’e de Ahu’ya da söyledim. Ahu’nun hamileliği martini kadehi içinde kürdana saplanmış yeşil zeytine benziyor. Minik bir karnı var. Ahu bebekliğinden beri çok zayıf bir yapıya sahip, hiç kilo almıyor.

– Bebeğe Kemal ismini bence Mustafa Kemal’den geldiği için koyuyor olabilirler. Ama bu benim kişisel tahminim. Ben de torunuma geçici bir isim koydum, ona “Rıfkı” diyorum. Rıfkı komik ve esprili bir isim olduğu için şimdilik öyle takılıyorum. Bunu Cem’e de söyledim. ‘Kemal dünyaya gelinceye kadar Rıfkı nasıl diye soracağım’ dedim, güldü.

Baba Neşet Yağtu ve anne Hülya Hanım, Ahu Yağtu'nun düğününde böyle bir araya gelmişti. Neşet Yağtu'nun yanında şimdiki eşi Jale Yağtu da düğünde konukları karşılamıştı.

ANNESİ İŞKOLİKTİ
İkinci evlililğini yapan baba Neşet Yağtu, kızı Ahu’nun düğüne de katılan öz annesi Hülya Hanım’ı anlattı:

– Çok iyi bir kadındı ancak iş hayatıyla evlilik hayatını bir arada götüremedi. Çünkü tam bir işkolikti. Amerikalılara ait çok büyük bir şirkette idarecilik yapıyordu.

– Kendini resmen işine adadı. Mesela ben işten gelirdim. Ahu’yu okuldan alır, parka götürürdüm. Ancak annesi bunların hiçbirini yapamadı. İşinde çok hırslıydı. Bu yüzden Ahu’ya hem anne hem baba gibi oldum o dönemde. Hatta çevredeki insanlar beni dul sanıyorlarmış. Ahu’yu çocuk parkına hep ben götürdüğüm için.

– Böyle yürümeyeceğini anladım ve ona “işi bırak” dedim. O da bunu kabul etmedi, medeni bir şekilde boşandık.

– Boşandığımızda Ahu 9 yaşındaydı. Ama şunu belirtmeliyim, evliliğimiz de bir kez dahi kavga gürültü olmadı. Sonra ben evlendim ama Hülya Hanım bir daha hiç evlenmedi.

– Şimdi Ahu’nun dükkanına bakıyor. Ahu’ya da söyledim, ‘Kimse sana bu kadar yakın olamaz. İş hayatını bilen bir insan’ dedim.

Düğünden 5 gün önce bir araya gelmişler

Baba Neşet Yağtu, Yılmaz ailesiyle tanışmalarını da şöyle anlattı: Cem’in ailesi Ahu’yu çok seviyor. Düğünden 5 gün önce Cem’in evinde iki aile bir araya geldik, yemek yedik. Halası, eniştesi de vardı. Ayın 5’inde topluca bir tanışma oldu