5053873217 [email protected]

 

Bebeklerin ilk 4-6  aylarına kadar sadece anne sütüyle beslenmeleri, ardından da mutlaka ek besinlere başlamaları öneriliyor. Ancak bebeklere ek besin verirken son derece dikkatli olmak gerekiyor. International Hospital’den Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şebnem Ersoy,  basit gibi görülen hataların ileri yaşlarda ciddi sağlık sorunları oluşturabildiğine, örneğin bebeklere 1 yaşından önce verilen tuzun damarlarda birikerek erken yaşta hipertansiyon hastası olmalarına yol açabildiğine dikkat çekiyor.

 

TUZLU BESİNLER YÜKSEK TANSİYONA NEDEN OLABİLİYOR

 

 

 

Bebeklere ek besin verirken son derece dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü basit gibi görülen hatalar ileri yaşlarda ciddi sağlık sorunları oluşturabiliyor. Örneğin bebeklere 1 yaşından önce verilen tuz damarlarda birikerek erken yaşta hipertansiyon hastası olmalarına yol açabiliyor.

 

Bebeklerin ilk 4-6  aylarına kadar sadece anne sütüyle beslenmeleri, ardından da mutlaka ek besinlere başlamaları öneriliyor. Ancak ek besinlere 4. aydan önce kesinlikle başlanmaması gerekiyor. Bunun nedeni ise bebeklerin mide-bağırsak sistemi ve böbrek fonksiyonları yeteri kadar olgunlaşmadığı için bu dönemde ek besinleri almaya hazır olmamaları. İnek sütü ve buğday unu gibi ek besinlere erken başlamanın en büyük riski ise bebekte besin alerjisine yol açabilmesi! Bunun aksine ek besinlere geç başlandığında ise yetersiz enerji ve protein alımına bağlı enfeksiyon riskinin artması, demir eksikliğine bağlı anemi, katı besinleri ve çiğnemeyi öğrenememe ile yetersiz vitamin – mineral alımına bağlı büyüme- gelişme geriliği gibi pek çok ciddi tablo ortaya çıkabiliyor. International Hospital’den Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şebnem Ersoy,  bebeklere ek besin verirken son derece dikkatli olunması gerektiğini belirterek, “Çünkü basit gibi görülen hatalar ileri yaşlarda ciddi sağlık sorunları oluşturabiliyor. Örneğin bebeklere 1 yaşından önce verilen tuz damarlarda birikerek erken yaşta hipertansiyon hastası olmalarına yol açabiliyor. ” uyarısında bulunuyor!

 

TUZLU BESİNLER DAMARLARA ZARAR VERİYOR!

Bebeklerin beslenmelerinde yapılan en sık hatalardan biri, tuzlu besinler yedirmek oluyor. Yapılan araştırmalar, Türkiye’de bebeklerin yüzde 60’ının  1 yaşından önce  evde yetişkinler için yapılan  salçalı, tuzlu ve baharatlı  yemekleri yediğini gösteriyor. Oysa bebeklere 1 yaşına gelinceye dek tuzlu hiçbir besini tattırmamak gerekiyor. Çünkü bebeklik dönemi  aşırı sodyum, dolayısıyla tuz tüketimine bağlı  ileri yaşlarda oluşacak tansiyon hastalığı yönünden hassas  ve belirleyici bir dönem.  Amerika Birleşik Devletleri’nde  yapılan bir çalışmada, doğumdan itibaren 15 yaşına kadar kan basınçları izlenen bebeklerin,  ilk 1 yaşta diyetlerinde yüksek oranda tuz bulunanların, düşük  tuz içerenlere göre kan basınçları daha yüksek bulundu. Çünkü bebeklik döneminde  aşırı tuz, yani sodyum tüketimi  kan basıncını yükselterek  aort ve koroner damarlarda  erken dönemde damarsal  değişikliklere ve  dolayısıyla kalp –damar  ile böbrek hastalıklarına zemin  hazırlıyor. Bunun sonucunda da bebeğin yetişkinlik dönemine geldiğinde daha erken yaşta, hatta çocukluk çağında bile tansiyon hastası olmasına yol açabiliyor!

 

YARIM ÇAY KAŞIĞINDAN AZ ALMALI!

1 yaşından küçük bebeklerin günde  1000mg, yani yarım çay kaşığından da az  tuz almaları  gerekiyor. Bu konuda Amerikan Pediatri Akademisi,  Amerikan Kalp vakfı gibi önemli sağlık  otoritelerinin önerdikleri günlük tuz  alımı  1-3 yaş arası çocuklarda 1500mg dan az ve 4-8 yaş aralığında da  1900mg altında olması yönünde.

 

BİR YAŞINDAN ÖNCE YASAK OLAN BESİNLER!

International Hospital’den Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şebnem Ersoy, 1 yaş öncesinde bebeklere verilmesi yasak olan besinleri şöyle sıralıyor:

 

  • BAL: Kabızlık, emme ve yutma güçlüğü, solunum      durması, kas zayıflığı gibi belirtilerle ortaya çıkan ve ölüme neden      olabilen Botulizm hastalığına yol açabiliyor. Bu hastalığa  Clostridium  Botulinum adında, toprak, toz ve      balda  üreyebilen  bir bakteri neden oluyor. Balı      yiyen  bebeğin bağırsaklarında      toksin üreterek zehirlenme tablosuna yol açıyor. 1 yaşından sonra az      miktarlarda verebilirsiniz. Bal içeren       hazır mamaların üretiminde       kullanılan bal ise  bu      tehlikeyi ortadan kaldıracak şekilde       yüksek derecelerde ısıtıldığı için bu riski taşımıyor.
  • YUMURTA AKI: Alerjiye neden olabiliyor.
  • İNEK SÜTÜ: Alerji, kabızlık ve demir eksikliğine      yol açabiliyor
  • KAKAO, ÇİKOLATA VE ÇİLEK: Alerjik reaksiyon oluşturabiliyor,
  • ŞARKÜTERİ ÜRÜNLERİ:       Aşırı tuz ve nitrat içerdikleri için kalp damar ve böbrek      hastalıklarına zemin hazırlayabiliyor.
  • KURUYEMİŞ GİBİ SERT TANELİ      BESİNLER:      Nefes borusuna kaçma riski var.

 

BESİNLERİ MUTLAKA HAFİF PÜTÜRLÜ YEDİRİN

Beslenme alışkanlığında yapılan bir başka hata da, bebek 1 yaşına gelmesine rağmen besinleri blenderden geçirerek muhallebi kıvamında yedirmek oluyor. Bunun sonucunda da bebek ileride pütürlü yemekleri kabul etmiyor; yemek seçen, problemli bir çocuk haline geliyor. Örneğin çiğneme fonksiyonunu gerektirdiği için et yemeyi reddediyor. Bunun sonucunda da beslenme yetersizliğine bağlı kansızlık veya büyüme-gelişme gerilikleri ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle özellikle 8. aya kadar besinleri püre kıvamında, ancak hafif pütürlü yedirin, böylelikle bebeğiniz çiğnemeye alışır. Bu aydan itibaren besinleri daha iri pütürlü de yedirebilirsiniz.  Kendi kendine beslenmesini öğrenebilmesi için de 9. aydan itibaren bebeğinizin eline ekmek veya bisküvi parçası verin. Özellikle 1 yaşından sonra da sizinle sofraya oturup, aynı besinleri yemesini sağlayın.

 

EK BESİNLERİ TEK TEK VERİN VE MİKTARI YAVAŞ YAVAŞ ARTIRIN!

International Hospital’den Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şebnem Ersoy, 1 yaş öncesinde bebeklere verilmesi yasak olan besinleri şöyle sıralıyor:

 

  • MİKTARINI YAVAŞ YAVAŞ ARTIRIN: Bir besini ilk kez yedirecekseniz az miktarda verin ve miktarını yavaş yavaş artırın. Örneğin armut püresi yedirecekseniz ilk önce 2 çay kaşığı ile başlayın, eğer ciltte döküntü ya da kızarıklık gibi sorunlar gelişmezse veya sindirim sisteminde problem ortaya çıkmazsa bu miktarı 4-5 kaşığa kadar çıkarabilirsiniz.

  • TEK BİR BESİN YEDİRİN: Aynı anda birkaç ek besin verirseniz, alerjik bir reaksiyon oluştuğunda buna hangi besinin yol açtığını belirlemeniz güçleşir. Bu nedenle 1 hafta boyunca sadece tek bir besin yedirin, 2. hafta başka bir besine başlayın. Böylelikle bebeğinizin yedirdiğiniz besine alerjisi olup olmadığını daha kolay anlayabilirsiniz.

 

 

  • BESİNİ REDDEDİYORSA ISRAR ETMEYİN: Bebeğiniz verdiğiniz ek besini reddediyorsa, ısrar etmeyin. Çünkü bu besini tümüyle reddetmesine yol açabilirsiniz. Başka bir ek besine geçin ve 1-2 gün sonra tekrar yedirmeyi deneyin.

 

  • SEBZE VE MEYVELER TAZE OLSUN: Besin içerikleri zengin olmadığı için 1 yaşından önce dondurulmuş sebze ve meyve ile konserve besinler yedirmeyin. Aksi halde vitamin ve mineral eksikliğine bağlı kansızlık ile büyüme geriliği oluşabilir. Bebeğinizin yeterli vitamin ve mineral alabilmesi için taze sebze ve meyve yedirmeye özen gösterin.

 

 

  • YOĞURDU EVDE KENDİNİZ MAYALAYIN: Dışarıda satılan yoğurtlar raf ömrünün uzaması için katkı maddesi içerebiliyor. Evde yapılmış yoğurtlar ise hem daha sağlıklı, hem de bebeklerin gelişiminde önemli bir rol oynayan probiyotikler de içeriyor. Bu nedenle bebeğiniz en azından 1 yaşına gelinceye dek yoğurdunuzu evde kendiniz mayalayın.

 

0-1 YAŞ BEBEĞİNİN GENEL GELİŞİMİ

0-1 Ay

– Yeni doğan çevreye bedensel olarak dış dünyaya uyum sağlamaya çalışır. – Zamanının büyük bir kısmını (16-20 saat) uykuda geçirir. – Baş geniş, yüz yuvarlak, burun basıktır. – Göbek henüz düşmemiş, vücut ısısı düzensizdir. – Yeni doğanın ortalama boyu 50 cm.’dir. – Normal ağırlıkla doğan bebeğin kilosu ortalama 2.5-4 kg. arasında değişir. – Kemikler kıkırdak halindedir. Zamanla kıkırdak dokusu kemikleşmeye başlar. – Yeni doğan bebeğin davranışları çok sınırlıdır. – Başını kaldıramaz. Yatarken dönemez ve oturamaz.

1-3 Ay

– Kendine haz veya acı veren uyaranlara genellikle bütün bedeni ile tepki gösterir.(Doyurulunca uyuma gibi) – Ağız yoluyla doyum sağlar. Parmak ya da yalancı emzik emerek rahatlayıp uykuya geçebilir. – Sırt üstü yatar durumdayken, bebek başını yana çevirir; yüzün dönük olduğu yandaki kol ve bacak uzatılmıştır veya her iki kol da bükülüdür; dizler ayrıktır. Ayak tabanları birbirine dönük durur. – Kol ve bacaklarda ani hareketler ve duruş değişiklikleri görülür. Kollar bacaklardan daha etkindir. – 0-1 ay arasında görülen reflekslerin çoğu devam etmektedir.(Yanağa veya ağız kenarına dokunulduğunda, başını aynı yana çevirip meme araması gibi.)

3-6 Ay
– Sırtüstü konumda, başı ortada tutarak yatmayı seçer. – Kollar ve bacaklar daha kolay bükülür; hareketler daha düzenli ve istemlidir. – Bacaklarını sırayla, birbiri ardından veya zaman zaman her ikisini birlikte uzatarak tüm gücüyle tekme atar. – Yüzükoyun konumda, önkollardan destek alarak başını ve üst göğsünü iyice yukarı kaldırır, kalçalar düz ve yatay durur. – Sert zeminde ayakta tutulduğunda, dizlerini gevşetip büker. – Yüksek sesle gülebilir. – Kucağa alındığında başını dik tutabilir.
6-9 Ay
– Bu dönemde ilk süt dişleri çıkmaya başlar. – Genel olarak reflekslerin çoğu yerlerini istemli hareketlere bırakmıştır. – Bu aylarda bebeğin uykuda geçirdiği süre azalmaya başlar. – Sırtüstü konumda yatarken başını yastıktan kaldırabilir. – Beşikte ya da bebek arabasında destekle oturabilir ve çevresine bakınmak içini başını sağa sola çevirebilir. – Kollarını, canlı ve anlamlı biçimde hareket ettirebilir. – Ellerinden sıkıca tutulduğunda yatar pozisyondan oturur pozisyona geçebilir. – Ayakta tutulduğunda; dizlerini büker, yere gevşekçe basar.
9-12 Ay
– Bu aylar arasında bebek çok fazla hareketlidir. – Emekleme ve çevresindeki eşyalara tutunarak kalkma çabası içine girer. – Yerde tek başına, desteksiz 10-15 dakika boyunca oturabilir. – Kendini yukarı çekip bir desteğe tutunarak bir süre ayakta durabilir ama yeniden yere oturamaz. Geriye düşüp yere çarpar. – Ayakta tutulursa, önce bir ayağını sonra diğerini oynatarak amaçlı bir biçimde adım atar. – Parmaklarını kullanarak minik nesneleri eline alabilir.