5053873217 [email protected]

Galata Kulesi İstanbul’un mimari sembollerinden birisidir.

İstanbul’u tamamlayan bir güzellik. Dinleyene İstanbul’u da İstanbul’dan kimlerin gelip geçtiğini de anlatacak geçmişi vardır. İstanbul’dan geçen herkes ona da bir kere dokunmuş. İstanbul’u kuşatanlar önce onun etrafını turlamış sonra İstanbul surlarını. Cenevizi,Bizansı,Haçlısı,Arabı,Türk’ü,Acemi…..

 

  İstanbul‘un Galata semtinde bulunur. 528 yılında inşa edilmiş. Kuleden İstanbul Boğazı, Haliç ve İstanbul, panoramik olarak izlenebilir. Galata Kulesi dünyanın en eski kulelerinden biridir. Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında Fener Kulesi olarak inşa ettirilmiştir.  1204 yılındaki 4. Haçlı Seferi‘nde geniş çapta tahrip edilen kule, daha sonra 1348 yılında “İsa Kulesi” adıyla yığma taşlar kullanılarak Cenevizliler tarafından Galata surlarına ek olarak yeniden yapılmıştır. 1348 yılında yeniden yapıldığında kentin en büyük binasıydı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Galata kulesi 14451446 yılları arasında yükseltilmiştir. Kule Türklerin eline geçtikten sonra hemen her yüzyıl yenilenmiş ve tamir edilmiştir. 16. yüzyılda Kasımpaşa tersanelerinde çalıştırılan Hıristiyan harp esirlerinin barınağı olarak kullanılmıştır. Sultan III. Murat‘ın müsaadesiyle burada müneccim Takiyüddin tarafından bir rasathane kurulmuş, ancak bu rasathane 1579‘da kapatılmıştır.

17. yüzyılın ilk yarısında IV. Murat döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi, Okmeydanı‘nda rüzgarları kollayıp uçuş talimleri yaptıktan sonra, tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takarak 1638 yılında Galata Kulesi’nden Üsküdar-Doğancılar’a uçmuştur. Bu uçuş Avrupa‘da ilgi ile karşılanmış, İngiltere‘de bu uçuşu gösteren gravürler yapılmıştır.

1717‘den itibaren kule yangın gözleme kulesi olarak kullanılmıştır. Yangın, ahalinin duyabilmesi için büyük bir davul çalınarak haber verilmekteydi. III. Selim döneminde çıkan bir yangında kulenin büyük bölümü yanmıştır. Onarılan kule 1831 yılında başka bir yangında yine hasar görmüş ve onarılmıştır. 1875 yılında bir fırtınada külahı devrilmiştir. 1965’te başlanıp 1967’de bitirilen son onarımla da kulenin bugünkü görünümü sağlanmıştır.